Birisi Bu Uşak Çetesini Durdursun!
Uşak'ta bir grup var, malumunuz Hazim Sesli'nin başını çektiği iddia edilen Fethullah Gülen Cemaatine yakın iş adamlarından oluşan bu grubun öteden beri kentimizde yapageldikleri ve bu iddialar nedeni ile verdikleri huzursuzlukları şöyle bir hatırlayalım.
Bu grubun büyük çoğunluğu Fethullah Gülen Cemaati ile yakın ilişki içinde ve alınan duyumlara göre cemaatte de bu grubun çıkarttığı gürültüden hayli rahatsız insan var ama ne hikmetse kimse ses çıkartamıyor.
Grubun Ak Parti'de ve Siyaset Sahnesindeki Rolü
Yine bu grubun büyük çoğunluğu Ak Parti'dedir ve bir kısmı resmiyette olmasa da fiilen siyasetin orta göbeğindedir. İlginçtir, Ak Parti içerisinde de bu gruptan rahatsız oldukları bilinen çok ciddi bir partili grup vardır. Ama enteresandır Ak Parti'deki tüm rahatsızlıklara rağmen bu insanlara da kimse tepki göstermez. Kapalı kapılar ardında dedikodu malzemesi olarak konuştukları bu insanların yüzlerini gördüklerinde riyakarca sarılıp kucaklaşabilenlerin sayısı da hiçte az değildir. Hatta geçtğimiz seçim sürecinde bu grubun başını çektiği söylenen şahıs, üçüncü sıradan aday olmuş ve her yerde ilk iki sıradaki milletvekili adayını adeta yok farzederek ve hatta iddialara göre küçük düşüren tavırlar içerisine girerek çalışmış ancak hiç tepki almamıştır.
Bir Önceki Ak Parti Milletvekillerini Yeterli Yatırım Alamamakla Suçladı
Aynı seçim çalışmlarında yine Sayın Sesli önceki dönem milletvekillerinin yeterli çalışamadığını ima etmiş ve Uşak'ın yeterli yatırım ve hizmet alma konusunda geri kaldığını, pervasızca adeta muhalefet partisinin adayı edası ile söylemekten geri kalmamıştır. Sesli'nin bu ve buna benzer konuşma ve davranışları rahatsızlıklara sebep olmuş ama herkes olanı biteni sinesinde bir şekilde eritmiştir.
Milli Eğitim Müdürü İle İlgili İddialar
Uşak'ta uzun zamandır Milli Eğitim Müdürlüğü görevini yürüten Recep Düzgün'ün de Gülen Cemaatine yakın olduğu hatta Uşak'ta cemaatin mütevelli heyetinde olduğu bazı toplantılara bizzat katıldığı ve cemaatin Milli Eğitim'deki her türlü işini hiç sıkıntı çıkarmadan gördüğü iddiaları da hep konuşulagelir. Ancak Başbakan'ın ve Cumhurbaşkanı'nın oluru ile görevinden alınan Düzgün'ün mahkeme kararı ile geri dönmesinin ardından kimsenin yine sesi çıkmaz ve halen bu görevini yürütmektedir. Milli Eğitim Müdürü'nün evinde seçim öncesinde Milletvekili Adayı Sesli ve ekibine yemek verdiği hatta yemekte Kayseri Mantısı ikram edildiği de konuşulmuştu.
Mesut Apaydın İle Yaşanan Sorunlar
Aynı grubun yerel seçimler öncesi dönemin Ak Parti Belediye Başkanı Mesut Apaydın'ı görevi süresince hem şahsi hem de cemaat işlerini yaptırabilmek için çok üzdüğü iddia edilmiş, Apaydın'ın cemaatin bazı işleri için geçit vermemesi sebebi ile bu grup tarafından üzerinin çizildiği konuşulmuştu. Nitekim yerel seçimlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yeniden aday gösterilen Mesut Apaydın'ın, Ak Parti'li olduğunu iddia eden bu grup tarafından sırtından hançerlendiği ve bu grubun kendilerinin ve cemaatin oyunu Ak Parti'den MHP adayı Ali Erdoğan'a kanalize ettikleri iddia edilmişti. Fakat bu gruba o zaman da hiç kimse hiç bir tepki göstermemişti.
Ali Erdoğan İle Grubun Yakınlığı
Ali Erdoğan'ın belediye başkanı olmasının ardından bu grubun Mesut Apaydın'a yaptıramadıkları işlerini Ali Erdoğan'a kolaylıkla yaptırdıkları iddia edilmişti. Kimse Yok Mu Derneği'ne Kırık Minare civarında tesis edilen yer örneğindeki gibi... Uşak Belediyesi Kimse Yok Mu Derneği'nin yardım kutusunu belediye girişinde görünür bir yere koyulmasına müsade etmiş; derneğin belediye çatısı altında para toplamasına göz yumması bunun yanında bu dernekle ortaklaşa bir çok icraat yapması da tepkilere sebep olmuştu.
Hatta Ali Erdoğan'ın cemaat ilişkileri nedeni ile MHP ile ters düştüğü yine bu grupla birlikte gerçekleştirdiği Pensilivanya ziyareti sebebi ile genel merkez tarafından partiden ihraç kararı alındığı da iddia edilmişti.
Grubun Organize Sanayiye Yapılacak Yatırımlara Engel Olduğu İddiaları
Bu grubun kentimizde sebep olduğu huzursuzluklar yazmakla bitmeyecek anlaşılan, yazı çok uzadı. Ancak Organize Sanayi'nin başında bulunan bu grubun, yine Uşak'ın Kalkınmada Öncelikli İller kapsamına alınmasının ardından teşvikten yararlanmak için Uşak'a fabrika kurmak isteyen bir çok firmaya yine Hazim Sesli ve grubunun hukukun kendilerince buldukları boşluklarından yararlanarak engel oldukları iddiaları da oldukça yoğun bir şekilde konuşulmuştu.
Yapılmak İstenen Fabrikalara Kim Niçin Engel Oldu Acaba?
Hatta o dönem binlerce işçinin istihdamına sebep olacak bu yatırımlara engel olma sebepleri arasında gelecek büyük firmaların işçilerinin sendikalı olması, bu nedenle asgari ücretin artabileceği kaygısının yanısıra gelen büyük firmaların sıradan bir müdürlerinin bile bu malum bu gruptan daha güçlü dolayısı ile daha fazla söz sahibi olacağı endişesi sebebi ile bu fabrikalrın Uşak'ta kurulmasını istemedikleri de iddialar arasında yer almıştı.
Uşak'ta Belediye Başkanı'nın ve bir çok daire amirinin cemaate yakın olduğu iddialarının yanısıra yazımda bahsettiğim ve çok uzayacağını düşündüğüm için yazamadığım bir çok iddia göz önüne alındığında ortaya ürküten bir tablo çıkıyor.
Grubun UTSO Serüveni
Son olarak bu grubun, hemen herkesin malumu olan UTSO Başkanlığı ile ilgili enteresan iddialar ile gündeme gelmesi "artık yeter birileri bunlara dur desin" dedirtecek noktaya insanımızı taşıdı. Uşak Halkı olanlardan haberdar ve oldukça rahatsız. UTSO Başkanı Mustafa Kuvvet'in yaptığı basın açıklamasında iddia ettiği istifa etmesi için yapılan psikolojik baskılar ve sebepleri ile ilgili söyledikleri yenilir yutulur cinsten değil. Kuvvet, çıktı ve delikanlıca istifa etmeyeceğini ve görevinin başında olduğunu ilan etti. Kuvvet'in açıklamasına hemen hemen tüm Uşak kamuoyu olumlu tepki verdi ve CHP'li, MHP'li, Ak Parti'li görüştüğümüz bir çok kesim Kuvvet'i destekler mahiyette beyanatta bulundu. Bir çok esnaf odası başkanı ve sivil toplum kuruluşu da buna dahil... Herkes Kuvvet'in görevini yasal süreç gereği kongreye kadar götüreceğini düşünmüştü.
Başlıkta Neden Çete Dedim?
Ancak bir yerel gazetede haber olan ve yalanlanmayan iddialara göre, son UTSO Meclisi toplantısında Beyazıt Sağıroğlu yazımın başlığını da vermeme sebep olan "Çete kim, Kuvvet bunları açıklasın!" sözleri ile suların henüz durulmadığının sinyallerini vermesinin ardından son günlerde kulislerde yine bu grup tarafından Meclis üyelerinin istifası ile Kuvvet'in düşürülme planlarının yapıldığını öğrendik. İddialara göre pazartesi günü en az 6 üye istifa edecek bazı iddialara göre ise bu sayı çok daha fazla...
Ben şahsen UTSO Meclis üyelerinin bu grubun bir işareti ile istifa edeceklerini bunca kamuoyu baskısına rağmen meclis üyelerinin bu gruba itaat edeceklerini sanmıyorum. İşin hukuki süreci nasıl işler bu konuyu hukukçular bilir ancak görüştüğüm bir hukukçu Kuvvet'in Kayyum hakkını da kullanabileceğini dolayısı ile düşürmenin pek o kadar da kolay olmayacağını söyledi. UTSO Başkanı görevinden bir şekilde uzaklaştırılabilir mi, ya da ondan boşalan koltuğa yeni gelecek isim rahat görev yapabilir mi bilemem. Ancak bu konuşulanlar ve yazdıklarım yeterinden fazla Uşak adına utanç verici diye düşünüyorum.
Tabiki yazdıklarımın hepsi kamuoyuna yansımış iddialardan ibaret ancak bunların konuşulması bile Uşak'ın hem siyasi hem de sosyal vitrini açısından da oldukça rahatsız edici bir durum. 2011 Tanıtım yılı'nda kentimizin bu şeklide gündeme gelmesine hangi gönül razı olur bilinmez. Takdir kamuoyunun ve Uşak Halkınındır.
google deturlarken okudum sizi.. tanımıyorum fakat çok iyi bir köşe yazarısınız ve nasıl olurda iki kelimeyi biraraya getiremeyenlerulusal gazetelerde okunmuyorlar sizler mahalli gazetelerde yazıyorsunuz anlayamıyorum..tebrikler. ben uşakla alakam yok muhafazakarım ve akparti liyim cemaatle ilgili söyledikleriniz çok doğrudur ve türkiye çok büyük bir tehtit altında hem imani hem ticari..bunların şerrinden ALLAH CC tüm müsümanları korusun...