Haydar Baş ve BTP kadrolarından CHP tabanına ve Milletvekillerine teşekkür, Kılıçdaroğlu’na sitem!

Bildiğiniz üzere Deniz Baykal’ın Genel Başkanlığından bu yana hemen her seçim öncesi CHP ile BTP arasında bir yakınlaşma ve kaynaşma gerçekleşir, ittifak söylentileri konuşulr kulislerde hatta çoğu kez resmi açıklama ile ittifak çalışması yapıldığı ilan edilir ama tam listelerin YSK’ya teslim edileceği günlerde CHP’nin başındakilerin ipe un serdiğini ve ittifakın gerçekleşmediğini duyarız. Baykal’ın Genel Başkanlığı döneminde tam ittifak edileceğine kesin gözü ile bakılıyordu, hatta BTP’nin tüm kadroları ve varlığı ile CHP’ye ilhak edeceğine ilişkin kulis bilgileri BTP cenahında da CHP Cenahında da konuşulur hale gelmişti. Ancak ne olduysa bir FETÖ tezgahı girdi devreye ve AKİT gazetesinin internet sitesi Baykal’ın ne idüğü belirsiz görüntülerini servis etti. Sonra anlaşıldı ki Akit'e görüntüleri FETÖ sağlamış. Ancak bazı çevreler görüntüleri bizzat Baykal’ın servis ettiğini ve bu bahane ile gölge Genel Başkan statüsüne kavuşup Kılıçdaroğlu’nu da idare ettiğini bile iddia etti o dönem. İlk bakışta çok mantıksız gibi görünen bu tezi ciddi isimler dile getirmişti ve tezlerini Baykal’ın CHP’yi FETÖ’ye teslim etmek için Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan olmasına bilerek göz yumduğu yönündeki iddialarını bazı paralel gelişmeleri örneklendirerek izah etmeye çalışmışlardı. Şimdi AKİT Gazetesi yada FETÖ ile ne Baykal’ın nede Kılıçdaroğlu’nun bir problemi olmadığına ve hatta iyi geçinmeye devam ettiklerine bakılırsa ve siyasetçilerimizin iki yüzlülükte zirve yaptıkları gerçeği göz önünde tutulursa bu tez de hiç mantıksız değil gibi gözüküyor. Sonuçta kaset skandalının patlamasının ardından CHP ile BTP’nin ittifakı da başka bir bahara ertelenmiş oldu. Geçtiğimiz Haziran 2015 Seçimlerinde yine çok hararetli konuşuldu CHP ile BTP’nin ittifakı hatta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu BTP Genel Başkanı Haydar Baş’ın oğlunun düğününe bile katılacak kadar yakınlık vermiş açıkça ittifakı doğrulayarak Prof. Baş’tan sitayişle bahsettiği beyanatlar vermişti basına. Kılıçdaroğlu; Baş’ın özellikle gerçek Atatürk’ü anlatması ve Milli Ekonomi Modeli tezinin sahibi olması hasebiyle muhakkak yararlanması gereken Entelektüel bir kişi olduğunu ve muhakkak meclise girmesi için gerekeni yapacağını açıkça ilan etmişti kameralar önünde. Ama ne yazık ki son anda listelerin teslim edileceği hafta BTP Genel Başkan Yardımcısı Fuat Şengül’ü telefonla arayarak ittifakın olmayacağını söylemişti. Yani Kılıçdaroğlu’da çok büyük ihtimalle FETÖ’nün baskılarına boyun eğmişti. Nitekim işin içinde FETÖ’nün elinin olduğunu kesinleştiren gelişmeler hemen ardından yaşanmıştı CHP’de.

Gelelim bu seçimlere; Seçim kararı alınmasının hemen ardından seçim ve sandık güvenliği bahanesi ile seçime girme hakkı kazanan partileri dolaşan Bülent Tezcan başkanlığındaki ekip BTP Genel Merkezine’de bir ziyaret gerçekleştirmişti. Bu ziyarette ilk kez gündem edilen ittifak daha sonra bizzat Kılıçdaroğlu’nun Bülent Tezcan’ı görevlendirmesiyle resmi temaslara dönüşmüştü ve herkes çok ümitliydi. Bu esnada ittifak söylentileri basına servis edildi ve on binlerce insan bu haberlerin altına ittifakı destekler nitelikte yorumlar attı. Pek çok CHP’li kanaat önderi yine sol çevrelerde kalem oynatan köşe yazarı yada entelektüel hatta çok sayıda CHP Milletvekili ve Belediye Başkanı da bu ittifakın olması gerektiğine ilişkin yazılar paylaştı sosyal medya ortamında ve paylaşılan her yazı atılan her tweet çok yoğun ilgi gördü ve CHP tabanı adeta bağrına bastı Haydar Baş ve kadrosunu. İki Parti tabanı da zaten Atatürk ve Ehlibeyt çizgisinde buluşabilecek bir ruh hali ve düşünce yapısında olduğu için çok hızlı bir şekilde kaynaşmışlardı ve ciddi bir sinerji oluşmuştu. Ancak yine ne olduysa bir el devreye girdi ve BTP CHP ittifakı rafa kaldırılarak bize göre FETÖ tezgahı işleme kondu. Tabi bu süreçte bir çok siyasi nezaketsizlikte yaşandı ki zaten bekletip bekletip Cumhurbaşkanı Adayı olmanın vakti geçtikten sonra ittifakta yok Hocam demek siyasi nezaketsizlikle falan tarif edilemez. 

Yine her zamanki gibi ne olmuşsa olmuştu ve CHP İttifakın olamayacağını gerekçe bile söylemeden ilan edivermişti. Amaçlanan neydi madem ittifak olunmayacak niçin BTP Genel Merkezine gidildi neden resmi temaslar gerçekleştirilerek Haydar Baş’a lütfen Cumhurbaşkanı adayı olmayın bizimle ittifak edin denildi de başvuru tarihi geçtikten sonra biz yokuz denildi? Bu sorulara CHP Yönetimi cevap vermediğine göre cevabı halkın aklına ve vicdanına bırakmak zorundayız. Bu saçma sapan ve insanlıkla dürüst siyasetle ve ADALET’le asla bağdaşmayacak davranışın ardından konuya bir şekilde ilgili herkes BTP’nin ve Prof. Dr. Haydar Baş’ın tavrının ne olacağını merak ediyordu. Prof. Dr. Haydar Baş yine müthiş bir politik hamle ile bu krizi fırsata dönüştürmeyi bildi ve seçimlere katılmama ve tabanını serbest bırakma kararı aldı. Ayrıca yaşanan rezaleti de izah ederek bu süreçte kendisine destek veren CHP Tabanına ve Milletvekillerine yada Belediye Başkanlarına teşekkür etmeyi de ihmal etmeyerek CHP’lilerin gönüllerini bir kez daha kazandı. Baş; daha önce ittifak söylentileri yada talepleri kendisine sorulduğunda medya önünde biz zaten CHP’nin doğal üyesiyiz diyerekte ilgili CHP’lilerin gönüllerini fethetmişti böylece perçinlemiş oldu diyebiliriz. İşte BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın akıl vefa ve vakar kokan açıklaması: