Malumunuz İyi Parti kurulurken Uşak bağlamında çok büyük bir hata yaparak yanlış aktörlerle sahaya indi. Hatırlayacağınız üzere o zamanlar çok söyledik bu Nakşibendi kafası yaşayan Atatürk Düşmanlarına hürmet ve sevgi besleyen insanlar ile bu iş Uşak'ta tutmaz bunların itibarı yok Meral Hanım Uşak'taki itibarına da bizdeki itibarına da yazık ediyor dedik. Ama malum İyi Parti Genel Merkezi uyarı ve ikazlarımıza aldırmadan partinin algısını çeteye belirletmeye devam etti yada önleyemedi diyelim. Nihayetinde Nurullah Cahan ve Ufuk Uğur'un başında bulunduğunu düşündüğüm çetenin algı yönetimiyle Muhammet Gür'ü de aday gösterdi, hem de Cahan tayfası ile diz ve dirsek temasını ve Sakık Kardeşleri öven birisi ile ortak iş üreterek para kazandıklarını bile bile.. Pek tabi ki hata insana mahsustur ve partileri de neticede insanlar yönetiyor ve yanlış eksik bilgi ile yanlış yönlendirilebiliyorlar. Malum çete STK larda da çok iyi örgütlenmiş medyadan da yardım alarak Genel Merkeze olan biteni, gerçekte olup bittiğinden çok farklı aktarabiliyor buna inandırabiliyorlar. Biz de o zamanlar bu saydığım ve şu an saymaya lüzum duymadığımız gerekçeler ile eleştirilerimizi de dile getiriyorduk makale yada paylaşımlarımızda. Nihayet mevzuya ayıkan İyi Parti Genel Merkezi gönüllü muhalefet eden ve şehrin gündemini adeta allakbullak eden açıklamalara imza atan İyi Parti Merkez İlçe Başkanına çetenin tüm taarruzuna rağmen sahip çıktı ve görevden almadıkları gibi Genel Merkeze çağırarak onore ettiler. Çok şükür ki Siyasi Partilerden bir tanesi Uşak'taki gerçeklerle yüzleşme kabiliyetine erişti herkesden önce yüzleştiklerine göre gerçekten İYİ insanlarmış. Bu arada devri zamanında eleştirirken kırdığımız İyi Partililer varsa başta İyi Partinin sevgili ve saygıdeğer Genel Başkanı Devlet Adamı diye çok rahat söyleyebileceğim Meral Akşener Hanfendi olmak üzere olası kırgınlıklar için özür dilerim. Gerçi her zaman dikkat ettik eleştirirken kırıcı bir dil kullanmamaya nitekim hiç kırgın İyi Partili yok çok şükür şehrimizde İyi Partili görünümlü çete elemanlarının dışında ama ben yine de samimiyetiyle o partide siyaset yapıpta eleştirilerim sebebiyle haddi aştığımı düşünüp kırılan olduysa diye düşünerek yeri gelmişken özrümü beyan ediyorum. Seçtikleri aktörün Atatürk Düşmanı bir tarikat üyesi olduğu ve aldıkları netice düşünülünce haksız olmadığımız da görülecektir o dönem için gücenmekte. Neyse ki yolun sonu görünse de uçurumun eşiğinden döndük tabiri caizse. Hakan Savaş ve Coşkun Demir adeta ilaç gibi yetişti. Haydi Hakan Savaş'ı anladıkta Coşkun Demir ne alaka? diyeceksiniz. Hemen yanıt vereyim Coşkun Demir hem ihale mevzuatına hem de teknik konulara çok hakim bir arkadaşımız olarak Savaş'ın yaptığı basın açıklamalarına ciddi destek verdi. Gerçekler zaten ayan beyan ortada idi ve biz zaten yazmıştık tüm bunları. İşte bu şehrin acı gerçekleri, Belediyenin tanıdığım en şerefli Devlet Memuru Coşkun Demirden teknik destek vs edinen tanıdığım en dürüst ve samimi siyasetçi olan İyi Parti Merkez İlçe Başkanı Hakan Savaş'ın harika hitabeti ile de birleşince gerçekten harika diyebileceğimiz netice elde ettik. Savaş'ın yaptığı açıklamalar 10 Binlerce insan tarafından izlendi. İnsanlar ilgi gösterdi ve kendi aralarında da uzun uzun mevzu edip yüzleştiler. Şimdi diyeceksiniz ki siz bunları yazdığınız da neden halk bu reaksiyonu vermedi? Unutmayın ki biz bunları yazdığımızda da halk aslında aynı reaksiyonu verdi ama siyasi bir karşılığı malesef oluşmamıştı. Yani siyasi kimlik sahibi hiç kimse bulamamıştık bunları dillendirecek. Bir kere Mehmet Karakoç Meclise soru önergesi vermeye kalktı da Ökzan Yalımın tayfa bir dövmedikleri kalmıştı adamcağızı. Ayrıca biz bunları yazdığımızda Cahan Belediye Başkanı idi dolayısıyla İnceli Kalınlı ağabeylerinden koca koca Bakanlardan hocalardan şeyhlerden destek bulan Cahan'ın despot yöntemleri sayesinde ağır baskı altında idi bütün şehir. Cahan'a öyle bir güç verilmişti ki Valinin yanında şehrin başkomutanı ilan ediliyordu da kimse itiraz etmiyordu o dönem. Zaten Cahan'ın işlerini eleştiren beğenmeyen herkes Rektörse de Vali ise'de Savcıysa da Fetöcülük başta olmak üzere bir çok iftira duymak zorunda kalıyordu malumunuz ve her türlü tazyik ve de taarruza maruz kalıyordu az muhalefet edip sağda solda sızlanan. Halk yine iyi direndi. Israrla okudu dinledi bizi. Hakan Savaş beyefendiden duyduklarını zaten biliyor halkın çoğu.
Bu açıklamaları anlamlı kılan, işin İYİ ve Güzel olan tarafı ayrıca da enteresan olan tarafı bu gerçekleri ilk defa bir siyasi kimlikten duyuyor Uşak halkı ve inanın bütün çevrelerden alkış alıyor. Sempati topluyor. Halkın özlediği siyaset anlayışı bu derken boşa bu tarifleri yapmamışız. Üstelik uyuyan hücreler bile uyandırılmış teyakuz halinde ve topluca Genel Merkeze defalarca şikayet gitmişken, Cahan yada AKP aleyhinde tek kelime konuşmayan bazı sözde İyi Partililerin organize biçimde uyguladığı bütün tazyik ve taaruzuna rağmen Genel Merkez görevden almadığı gibi arkasında durduğunu gösteriyor. Senin iddialarını Meclis gündemine taşıyalım diyor Grup Başkanvekilleri sağolsun. Gerçi oldu ya görevden almaya kalkışsa İyi Partililer bu sefer kazan kaldıracak ve samimi söylüyorum o partide CHP gibi kapısına kilit vurma noktasına gelecek. İnşallah İyi Partililer artık alenen ifşa olan çeteye karşı gösterdikleri elbirlik dik duruşu sergilemeye devam ederler de hiç değilse İyi Parti temizlenir. Nurullah Cahan'ın yediği herzeleri ortaya koyamayan korkak adamlar siyasetçiyim diye gezmesin bence İyi Partide yada başka partide, bu çırılçıplak gerçeği bile dile getirmeyeceksin de Allah Aşkına hangi konuda siyaset üreteceksin? Bu tip siyaseti bir rant aracı görenler yada rant aracı görenler tarafından kullanılanlar ve halk tarafından ifşa edilip dışlanılanlar siyasetten acilen el çektirilmeli. Tabi ki takdir Uşak halkınınsa gerçekten, gerçekten halkın egemenliği korunacak ve halk iradesine saygı duyulacaksa irade şudur: Bu belediyeyi bu hale getirip Başkanın makam arabasına icra geldiğine ilişkin haberle bütün Uşak halkını Türkiye'ye rezil edenler hesap versin. Halkın iradesine uyulacaksa Hakan Savaş ve O'nun gibi samimi ve dürüst siyasetçiler desteklenmeli. Siyaseti adam gibi yapanlar halka hizmet aracı olarak görenler siyasette söz sahibi edilmeli. Başkalarının ticari yada özel hayatları bizi hiç ilgilendirmez. Biz kimin parası pulu var diye bakmayız halk olarak, biz adamın ağzından çıkana bakarız cebinden çıkana değil.
Samimi siyasetçiler demişken hemen iki paragrafta CHP'ye değinip yazımı sonlandıracağım farkındayım uzadığının ama olsun bence değer. CHP Kabul etsekte etmesekte Atatürk'ün beğenip severek partisine verdiği isimdir ve biz O isme olan hürmetimiz sebebiyle CHP'yi gündem etmekten ve mümkünse toparlamasına yardım etmekten değilse de adının lekelenmesini önlemek için uğraş vermekten vaz geçmeyiz. Atatürk'e karşı yüz tutusu olsun gerekirse ahirette diye. Hani olur ya; Bana ait olmayan bir partiye sadece benim verdiğim ismi; isim olarak verip, benim partimmiş muamelesi yapılırken halktan Atatürk'ün Partisi adı altında oy toplanı, kürsülerde Atatürk Düşmanlarının risaleleri okunurken sen neredeydin? Derse Atatürk; bizde cevaba kadir olacak kadar yazıp söyleyelim istedik. Son zamanlarda maalesef CHP ile ilgili hiç iyi yarenlikler edemedik sizlere çünkü maalesef ne Genel Merkezde nede Uşak'ta hiç iyi şeyler olmadı belki bir kaç istisna dışında.. Malum kongre sürecinden geçiyor CHP ve bir türlü istedikleri yoğunluğu yakalayamadıklarından olacak ortada Kudret Yörük'ten başka ismi dolanan kimse yok O'na da malum hizipçilikte ısrar eden sözde grupları oluşturanlar razı olmuyor. Neden? Tabi ki güdemedikleri için. Meydan o kadar boş ki herkes aday arayışı içerisinde ve aday beklentisi oluşturulmaya çalışılıyor ancak kimseyi adaylığa ikna edemiyorlar. Çünkü zaten delege seçme süreci milletin hiç hoşuna gitmedi. Algıları Ali Karaoba ile Özkan Yalım ortaklığı yönettiği için sanıyorum, süreç beklediğim gibi saçmasapan bir yere geldi. Gerçi Kudret Yörük'ün hali hazırda yanına samimiyetinden hiç kuşku etmediğim Mimar kardeşim Gökhan Ulusoy ile Uşak'ın en ücra köyünden fotoğraf verdiğini öğrendim, hatta yazımın resmi olarak paylaşabilirim. umut olmak adına CHP'li delegeye ve gerçek CHP'lilere ben buradayım ve hala iyi bir alternatifiniz olarak sizden birisi olarak yanınızdayım Uşak'ın en ücra köyü Çatalbayır'da da olsanız sizi gelip bulacağım demek istemiş. CHP'liler ne tepki verir bilemem ama çetevari oluşumlar hiç memnun değil durumdan ve harıl harıl Kudret Yörük'ün algıda bu öne geçişini önleyecek ve delegenin dikkatini Kudret Yörük'ün üzerinden çekebilecek cazibe, karizma ve kariyere sahip aday arayışındalar.
Ben zaten öteden beri gerçekte CHP'li olmadığı çetedeki vazifesi icabı CHP'li gözüken bir klikin var olduğunu ve bunların CHP içindeki farklı grupların içine dağılarak ortak organizasyon yaptıklarını ve aslında tek merkezden yönetildiklerini yada özel ortamlarda bir araya gelip beraber süreci götürdüklerini düşünüyorum ki geçmişte bunu bana CHP İl Başkan Yardımcısı Avukat Tevfik Şahan ağzı ile itiraf etti. Yine CHP'nin çok zarar gördüğü bir organizasyondan sonra kendisi beni telefonla aradığında kendisine sitemimi iletmiştim ve bana bunlar hep Vekilin oyunları demişti. Hatta bir daha bu oyunlara alet olmayacağına dair namusu adına söz vererek CHP gecesine davete icabet etmeye beni ikna etmişti. Neyse konuya dönelim ben ayrıca bu klikin CHP deki algıları yöneterek aktörleri belirleme ve siyasetine yön ve şekil verme ve CHP'den siyasi rant aparmak dışında, CHP'yi kapattırma vazifesini de ifa etme görevini yerine getirdiklerini yani ekstra düşmanlık beslediklerini düşünüyorum. Emin olun CHP isminden de nefret ediyorlar. Bakınız cemaat yurtlarına yardım eden aynı zamanda CHP'li bilinen zengin işadamlarına.. Düşünsenize nefret ettiğiniz bir partinin rozetini taşıyor aslında dağılsın istediğiniz bir partinin etkinliklerinde samimi pozlar vermek derdine düşüyorsunuz. Allah bu kafayı kimseye yaşatmasın. Biz bu kafayı yaşayanlara da düşman değiliz yanlış anlaşılmasın biz bu kafanın düşmanıyız. Dün Erkan Çuhadar özel sohbetimizde şöyle güzel bir laf etti, özür dileyerek paylaşacağım ibneden değilse de ibnelikten nefret etmek ve bunu dile getirmek lazım dedi. İbneyi öldürmeyelim ama ibneliği öldürelim demeliyiz dedi. Nokta tespit dedim. Biz yolsuzluğu yapana değilse de yolsuzluğun kendisine düşmanlık etmeliyiz ve uyarılarımıza rağmen yolsuzluğa devam edeni Devlete de Halka da düşman belleriz ve bu bilinçle ve idrak ile siyaset belirler Ona göre yazar söyleriz. Hakkımızı çiğneyenlerin bile hakkını çiğnemeyiz mümkün mertebe hakarete taşmayız haklarımızı gasp edenlere bile insan muamelesi ederiz, hasım muamelesi edeceğimiz zamana değin sabrederiz objektiflik adına. Çünkü nihayetinde gazeteciyiz ve rızkımızı da bu işten temin etmeye çalışıyoruz. Öyleyse bihakkın vazifemizi yerine getirmemiz ve objektifliğin mümkünse nirvanasını hedeflememiz gerekiyor. CHP'ye dönecek olursak Kudret Yörük CHP için Umut olabilir mi? Elbette tabanda oluşturacağı sinerjiyi görmek lazım meydana inecek bir kaç güne Uşak Haber Merkezinde ropörtaj verecek. Göreceğiz reaksiyonu ve tepkileri dönüşlerini alacağız sonra değerlendirme imkanı bulacağız. Meydana inecek derken zaten meydanda değil mi demeyin? Fiilen epeycedir meydanda zaten ama kendisinin birde medya önünde gözükmesi ve fikirlerini basın mensupları aracılığıyla da arz etmesi gerekiyor delegeye üyeye ve de halka. O zaten saha da şu anda ayrı bir konu. Delegeleri dolaşmış ve edindiğim bilgiye göre 80'in üzerinde delegeden de imza toplamış merkez ilçe başkanı adayı olabilmek için. Bravo dedim doğrusu hiç bir dahlinin olmadığı bir liste de bu kadar kısa sürede bu kadar kabul görecek ne yapıyorsun? Dedi ki Valla Usta hiç demagoji yapmıyorum. Sözü de uzatmıyorum. Ben Yalım'a da, Ali Karoba'ya Fuat Yılmaz'a da başka bir partilimize yada gruba da düşman değilim ama Onlar üzerinden delege pazarlığına girecek değilim. Yada elbette fikirlerini alabilirim kendimi yönettirecekte değilim. Ben delegenin kendisine ulaşıyorum bizzat görüşüyorum ve görüşmelerim sürüyor. Görmediğim hiç bir delege kalmayacak. Hangi listeden delege seçilmiş olursa olsun, başka adaylara verilmiş sözü dahi olsa gidip kendimi tanıatacağım delegeye dokunacağım delege ağası gibi dolanana değil. Benim yazdığım delege seçildi o halde Merkez İlçe Başkanını ben belirlemeliyim yada benim yönetebileceğim birisinin ilçe başkanı olmasını isteme hakkım var diyemez hiç kimse. Merkez İlçe Başkanı olmak istediğimi söylüyorum delegeye ipi başkalarının elinde bir kukla gibi olmayacağımı anlatıyorum. Zaten Kılıçdaroğlu'nun yönetimine de girecek değilim ben partimin partilimin yönetiminde Merkez İlçe Başkanlığı yapacağım. Kendi siyasi fikirlerim var şehir üzerine bunları paylaşarak siyaset üreteceğim, iktidar partisinin il özel idaresinden belediyeye kurumsal anlamda yaptığı hataları anlatacağım eleştireceğim iktidar ve AKP'yi hatta ben olmadan, daha olurken bunları dile getireceğim ve çareyi de çözümü de beraberinde sunacağım. Çok iyi bir ekip oluşturdum oluşturuyorum o ekibimden bahsediyorum delegeye. Genel Başkanımdan daha iyisi çıkana kadar Genel Başkanıma sadakat edeceğimi daha iyisini aramayacağımı, ama alternatif çıkarsa kongre isteyeceğimi söylüyorum mesela delegenin aşırı hoşuna gidiyor. İl Delegesini nasıl delege ve üye ile birlikte hangi kriterlere göre belirlenmesini sağlamak istediğimi anlatıyorum. Lider sorunumuzun varlığını da kesinlikle inkar etmiyorum ama İnce gibi İmamoğlu gibi alternatif olabiliriz diye gezinen ama alternatif olmaktan çok uzak tiplere de yedirmeyiz parti içi siyasette diyorum doğrusu bu diyor delegeler. Biz iktidara gelmek istiyorsak bir olmaya kafa yormalıyız ve acilen CHP'yi kuruluş ayarlarına döndürmemiz lazım Atatürk'ün çizgisine döndürmemiz ve Atatürk'ün izi üzerine yürütüp yönetmemiz lazım diyorum delege hemen tamam o zaman diyor dedi. Dedim ki ben de delege olsaydım ki artık üyesi bile değilim partinizin ama inan delege olsam bende tamam o zaman derdim sana abi dedim gülüştük. Burada sonlandırayım Kudret Abi ile görüşmemizden aktarımlarımı.
Siyaset yapanlara yada düşünenlere sesleniyorum, siz siz olun ilk önce gerçekten siz olun yani samimi olun kendiniz olun. Delegenin ne isteyebileceğini bilirsen ve delegenin olmanı isteyeceği kişi sen olabilirsen delegenin kim olduğunun çok bir önemi yok? Kimin listesinden delege seçildiğinin hiç bir önemi yok. Avukat arkadaşımız Filiz Bilen hanfendi vardı hiç karışmadı bile delege listesine hatta delege belirlendikten çok sonra ve son anda aday çıktı delege Onu merkez ilçe başkanı seçti. Delegenin ismi cismi memleketi önemli değil. CHP'li mi değil mi sen Ona bak? CHP'li ise ayrılma çenesinden er geç ikna edersin değilse zaten boşa vaktini tüketme Onlar çete kimi isterse Ona oy verir tanımaz bilmez bile. Hiç tanımadığı adamı sana değişebilen adamla ne işin olabilir? Zaten çoğu bunlardansa delegenin yola çıkma vazgeç, delege CHP'li ise korkma kadını bile adamdır bilirim adam gibi doğru neyse onu söyler gerektiğinde. Siz yeterki meramınızı doğru dürüst anlatabilin samimi ve dürüst olun oda size dürüst olur bir partilisi olarak ve yüzünüze söyler düşüncesini bakarsınız çoğunluk olumsuzsa vaz geçersin bir arkadaşına destek olursun veya bir sonraki şansı kollarsın siyaset için. Aslında siyasetin halkın nabzını yakalayabilmek ve halkın istediği lafları edebilmek olduğunu söylesem çok yalan söylemiş olmam. Siz korkmayın halkın istediğini söyleyin ve samimi olun yaşayın söylediklerinizi halk not vermeyi bilir. Ama siyaset denilen dünya da halktan eser de yok halkın istediği lafta yok. Varsa yoksa çetelerin istediği türden sevkiyat. Utanmasalar lgbt'cilere ve HDP'nin zehirlenmişlerine, engelli gibi hürmet beslememizi isteyecekler bizden. Utanmasalar bu saatten sonra Davutoğlu'nu hortlatacaklar. Dün Coşkun Abi diyor ki biz vere yazıp söylüyoruz da bu Cahan efendi hala vekil olacağım diye gezinirmiş ya.. Güldüm, abi dedim o dediğini Şahsım ülkesi ve partisi Başkanı istese yine olmaz halk vallahi bu sefer tekme tokat kovalar Onu. O nasıl gezecek bu saatten sonra ben Davutoğlu'nun vekil adayıyım diye abi Allah Aşkına dedim. Yok dedi AKP'den olacakmış dedi. Abi Erdoğan o partiyi yönetiyorsa bu mümkün değil o bu hatayı yapmayacak kadar tecrübe sahibi çünkü ve Devlete rağmen, halka rağmen buna müsade etmez kendi partisinde. Keza öyle olsa Belediye seçimlerinde aday yapardı yada şikayet gittiğinde Mehmet Çakın bizi adam yerine koymuyor bizimle gözükmek istemediğini söylüyor buda bizi siyasi olarak çok yıpratıyor diye, Çakın'a sen sakin ol bakalım çabuk al belediye başkanını yanına birlikte dolaşın halkı diyebilirdi zamanında. Bunu demediğine ve müdahale etmeyip dışlanmasına göz yumduğuna göre Cahan efendi çoktan gözden çıkartılmış demektir. Kaldı ki bu kadar yıprandıktan sonra Hakan Savaş'ın eleştiri ve ifşalarını kamuoyu duyup bunca destek bulmuşken Cahan'ın üzerine Davutoğlu bile plan yapıyor olamaz dedim. Gerçi oda doğru dedi Coşkun abi öyle olsa Mustafa Asım Karahangil'i atamazdı zaten. Çünkü Mustafa Karahangil'de bu Cahan'a çok kızıyor ve hiç sevmez, O zaten izin vermez Cahan'ın adam yerine konulmasına dedi. Bunu da Davutoğlu pekala bildiğine göre plan Cahan üzerine değil dedi.
Sohbetin gerisi böyle devam etmedi ama ben burada yazıma bağlayıp noktalayayım inşallah. Erdoğan'ın planının da Onun üzerine olması mümkün olmadığına göre Cahan üzerine Özkanın telkini ile Kılıçdaroğlu aday düşünecek değil herhalde değil mi? Hoş ha Fetullahın Prensi diye bilinen Ali Erdoğan ha Menzilin Prensi diye bilinen Nurullah Cahan. Ali Erdoğan'a o jestleri yapan Cahan'a neden yapmasın. Ha Fetullahın Kılıçdaroğlu'ndan kendisine tam destek olmak karşılığında sadece Uşak belediye başkanı yapılmasını isteyecek kadar çok sevdiği ve değer verdiği Ali Erdoğan. Ha Menzildeki yobaz başının, Davutoğlu'nu ayağına getirtip Başbakan iken diz kırıp oturtarak siyasi destek sağladığı Cahan. Ama Fetulahın hakim aracılığıyla haber gönderdiği ve tam destek sözü verdiği CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Ali Erdoğan'ı belediye başkanı yapmasından başka hiç bir şey istemediği gibi Menzildekinin de Bakanlıklardan bile feragat ederken Uşakla ilgili en ufak bir taviz vermedikleri gözlemleniyor ve siyasi kulislerin derinlerinde konuşuluyor. Kılıçdaroğlu Ali Erdoğan'a rozet takma cesaretini gösterebilmişse CHP Çatısı altında Nurullah Cahan'a da takar mı takar? Malum Oda Özkan Yalım'dan defalarca istemesine rağmen bir türlü vaz geçemedi ya da kurtulamadı. O kadar ki İnce'nin Özkan Yalım 3. Sırada açıklandığı gün sesi kısıldı adam Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde mitinge ara verdi Yalım tekrar 1. sıraya getirilip şebekeyle yaşanan kriz çözülünceye kadar. Hatırlayın aynı İnce bu Özkan Yalım'ı Parti Meclisi aday listesine bile dahil etme cehalet ve ahmaklığını göstermişti. Bu lafları Uşak'tan duyacağını bile göre imzasının bile arkasında duramayanlardan oluşan bir çete yöneticisivari mafyatik ve itici simayı kendi şehrinde bile sevilmeyen bir siyasetçiyi neden vitrinine koymak istersin ki. Demek Yalım bu kadar önemli yada önemsetilmek istenen biri. Allah Aşkına Özkan Yalım'ı Parti Meclisine sokmak istemenin sebebi nedir acaba? Eren Erdem'in yarım bıraktığı işi tamamlaması mıdır muradınız? Ya adam bulamadın Parti Meclisine yazacak, Milletvekili netice de diye düşünerek yazdın yada diğer yazdıkların da Yalım kafası yaşayan insanlar da biz tanımadığımız için farkında değiliz henüz. Neyse konu CHP'li olmayanlar açısından bir hayli dallanıp budaklandı ben toparlayayım CHP'nin tıpkı Kudret Yörük gibi ilk defa tanıdığı insanlara bile kendini sevdirebilecek aklı başında söylemleri olan, işinde başarılı olmuş, kurulu düzen sahibi kimseyi gütmeye kalkma cehaleti göstermediği gibi, kimseye kendini güttürmeyen, olduğu gibi doğal samimi insanlara ihtiyacı var. CHP'nin dobra insanlara, Aziz Atatürk'ün varsa gizlenen vasiyeti yada hatırası başta olmak üzere bütün emanetlerine sımsıkı sarılmamız lazım bizim bir ve beraber olmamız diyen insanlara ihtiyacı var.
Bu arada CHP'nin belediye başkanı adayı Asım Kalelioğlu ağabeyim sağolsun geçen Facebokta çok güzel bir işe imza atmış Hakan Savaş'ın Cahan aleyhinde yaptığı basın açıklaması paylaşımının altına yorum atarak hem Savaş'ı doğrulayıp haklılığını vurgulamış hem de bizlik bir şey olursa biz de varız demiş. İşte siyaset erdemlilik gerektirir gazetecilikte öyle daha önce eleştirdiğin birisini doğru yaptığında tebrik etmedinse kişisel husumet beslemişsin demektir ki bu gazetecilikte asla doğru değildir. Bu yüzden Asım Kalelioğlu'nu bu erdemli davranışı için kutluyorum. Hakan Savaş'ta arayacaktı teşekkür için benden numarasını istedi bende Erkan Cuhadar'dan edinebileceğini söylemiştim. Objektiflik bu değilse söyler misiniz? Nedir. Bunca kavga verdik şebekeden rant üretenler hariç hiç kimse ile kırılmadık Ak Partililer ile bil görüşmelerimiz hiç kesilmedi hala pek çoğu ile görüşürüz sosyal medya veya telefon aracılıyla yada yüzyüze. Eleştirdiklerimiz bile bilirler ki haklı tarafımız muhakkak vardır ve biz haddi aşacak şeyler söylemeyiz. Mesela tutup Erdoğan'a Cumhurbaşkanı görevinde iken hain yada başfetöcü gibi sözler sarfetmeyiz edilmesini de eleştiririz. Bilirler kişisel husumetten dolayı eleştirmediğimizi ve haklılık payımızın olduğunu. Mesleğimiz icabı söylememiz gerekenleri söylüyor olmamız rahatsız etmez çete elemanları ve yolsuz işler yada gaddarlık edebilenler dışındakileri. Kırdığımız insan sayısı bunca yıllık gazeteciler olarak belki de bir elin parmağını geçmez. Bakın Asım abi bize iftira etti para istediler Ataparkı istediler benden ben vermeyince kavga ettiler dedi düpedüz iftira etti sonra paylaşımını geri çeksede. Oysa biz O'na; abi sen sakın aday olma çok yıpranırısın bunların nyeti iyi değil bunlar Muhammet Gürü aday ve başkan etmek derdindeler seni sevdiklerinden de değil demeye gitmiştik. Kendisinde duyduğumuz saygı ve sevgiyi de beraberinde ileterek ikaz edelim istemiştik. Kaldı ki görüşme talebi Erkan Çuhadar'a Asım Kalelioğlu'ndan gelmişti ve ben Ağanın ikimize de ricası üzerine dahil olmuştum görüşmeye ve daha öncede bu görüşmenin içeriğini aktarmak zorunda kalmıştım Asım abi bize iftira edince. Ama bakın hala Asım abi diyebiliyorum ve hala CHP Milletvekili Heyeti Uşak'ta sözde kanaat önderlerini dolaşıyor iş adamı dolaşıyor da daha 9 ay kadar önceki seçimlerde adayı olan Asım Kalelioğlu'nun yanına neden gidilmiyor? Diye de eleştirebiliyor hakkını arayıveriyoruz kendi çapımızda. Tabi Uşak'a gelen Milletvekilleri yada Özkan Yalım bu kabalığı yapan insanlar özetle bizim yazdıklarımızı okumuşmudur yada okuduysa ne kadar umursamıştır bilemiyoruz ayrı konu. Netice de ben samimiyetle olması gerekeni söylemişim ve kendi çapımda kendi mahallemin insanına sahip çıkar destek olur gibi gazeteciliğin de ötesinde dostça Asım abiye destek olmuşum, bu zamanında bana iftira etmişti demeden. Zaten bunu yapamayan bir kişi Uşak Haber Merkezi editörlüğünü de yapamaz. Siz bakmayın Deniz Yılmaz hocaya o nerdeyse ömrünü vakfetti bu davaya da ancak bu sitede editör olabilecek noktaya erişmiş oldu. Uşak gibi fetö ve metö benzeri yapıların hepsinin merkez edindiği stratejik ve kozmopolit hale getirilmiş üstelik bir çete tarafından işgal edilmesine ve kurumlarının talan edilmesine özellikle göz yumulmuş, özellikle gelişmesi engellenmiş, özellikle kabiliyetli Vali yada benzeri bürokratlar yollanmamış. Özellikle Ramazan Toker gibi, Kültürsüz Kültür Müdürü dediğim ve beraat ettiğim Şerif Hoca gibi insanların eline bırakılmış bir şehirde gazetecilik yapmak inanın yılan inine kolunu sokmak gibi bir şey. Bütün örgütlenmelerin merkezi konumundaki bu şehir de; siyaset de Mehmet Altay diye birini var etmiş hep Onu var etmiş, hiç başka arkadaşımıza şans bile vermemiş, Özkan Yalım diye bir karekter var etmiş halk sıkıyor kafasına adeta derdest edip meydandan atıyor ama bizim büyük büyük siyasetçilerimiz Genel Merkezi oluşturan siyasetçilerimiz hala Özkan Yalımı var etmemiz için bize dayatıyorlar iyi mi? Siyasetin aktör bulmakta hayli zorlandığı ve CHP'nin içeriden dağıtılma operasyonu ile karşı karşıya kaldığı şu atmosferde dilerim CHP'liler hiç değilse Kudret Yörük abimin kadrini bilir. Hiç değilse Partinin adını lekeli isimlerden yada lekeli isimlerin belirlediği isimlerden korur. Keşke doğal liderlerin kadri bilinseydi. Deniz Gezmiş Rahmetli sağ olsaydı CHP'nin başına bunların hiç birisi gelmezdi. Türkeş Rahmetli sağ olsa da MHP'nin. Doğal liderlerin kadrini bilmeliydik ve Amerikan Uşaklarına emperyalizm taşeronlarına siyasetimizi asla teslim etmemeliydik.
Devleti ele geçirmeye giden en kısa yolun ülkede siyaseti ele geçirmek olduğunu fark eden fetö ve fetövari oluşumlar, hiç çaktırmadan, ilgisizmiş gibi yaparak üstelik, siyaseti ele geçirmiş. Şu hale bakar mısınız? Şehrin siyasetini de ülkenin siyasetini de tarikat şeyhleri yada etraflarındaki yardakçıları belirliyor esasen. Sağımız solumuz kalmadığı gibi sağcı solcu da kalmadı zaten. Eskisi gibi din istismarı üzerinden ekonomik yada siyasi rant elde edilemiyor. Halk artık Allahu Teala ne buyuruyor? Yarenliğini samimi değilse dinlemiyor bile. Hoca dedikleriniz halk arasında alay konusu olmuş durumdalar ve bu hocalar aslında şehrinizi yönetiyor ne yiyip ne içeceğinize varıncaya değin Onlar karar vermek istiyorlar. Marketler, gıda üreticileri bile hep bunların tekelinde. Adamlar koca şehri perde arkasındaki birlikteliklerinden yararlanarak beraber yönetiyorlar da biz oturup seyrediyoruz şehrin ödediği vergilerden elde edilen gelirlerden şehre amme hizmeti yapılmak üzere ayrılan payı nasıl bölüştüklerini. Nasıl talan ettiklerini tüyü bitmedik yetimin hakkını hatta geleceğini. Şimdi parti kuruyorlarmış adı Gelecek yersen tabi. Ben baktım şöyle sosyal medyaya kimse de yememiş herkes ama herkes Çakıyor Davutoğluna ve açıktan Davutoğlu'cuyum diybilen neredeyse hiç kimse yok çok enteresan. En azından şu ana dek tablo bu. Öyle Erdoğan'ı çete mahareti ile aklınca rezil edecekler ABD'de, tabi bunların yardımcısı, Ermeni Soykırımı tasarısının kabulünü ve yaptırımları düşünün, mal varlılarını tartışmaya açmak istercesine açıklamaların ABD ile eş zamanlı içeride de dillendirildiği gerçeği ile birleştirin, bir adım sonra vay efendim yargılanmalı diyecekler ve Erdoğan'ı iktidardan indirdikleri gibi yargılayacaklar? Kendileri yargılayacak olsalar düşünelim diyeceğim de bunlar da Erdoğan'ı yargılayacak bir çap malesef olmadığına göre ve yargı bu kadar siyasallaştırıldığına göre Erdoğan'ı ABD yargılayacak İsrail yargılayacak. İyi de bunlar beraberdi ne değişti? Bu sorunun muhatabı Erdoğan yada yaşanan gelişmelerden görmeyi deneyelim bence. Aslında gerçekten görmek isteyene bu çok çertefilli ve keşmekeş gibi görünen durum o kadar kabak gibi meydanda ki. Erdoğan yada diğer liderler yanlış aktörlere oynadıklarını kabul edip gereğini yapmakta gecikince ve gecikmeden mütevellit hamleleri gerçekleştirmekte zorlanınca, malesef böyle neticeler ortaya çıkıyor anlaşılan. Tıpkı Gazi Mustafa Kemal'i Başbakan olarak ataması gereken Padişahın Mustafa kemal yerine damadı Ferit Paşayı sözde daha fazla yetkilerle donattığı Sadrazam makamına ataması kadar haksızca bir durum aslında ama bizler çok farkında değiliz yada yüzleşmek istemiyoruz. Şu rezalete bakar mısınız? KPSS Sorularını çaldığı bilindiği halde hala fetö üyesi sayılmadığı için hala Devlet kadrosunda çalışan insanlar var ve kimse sen hak yemişsin ayrıl çabuk o işten sınava gir kazanabilirsen gel, yada kazanan kimse o gelsin demiyor. İyi ama seyrediyor ve bunu Adalet Sarayından bekliyorsun haklı olarak ama Adalet Sarayı Ak Saray'a bağlandığı için sanırım bunca hukuksuz haksız iş olup dururken bu çete üstelik kabak gibi yıllardır meydanda iken Devlet erkanımıza ki biz ayan etmiştik hem Emniyet Müdürü başta olmak üzere görevlilere hem de Savcılara ama malesef her nedense kesinlikle müdahale edilmediği gibi direk olmasa da dolaylı destek bile atıldı. En zor zamanlarında ziyaretine gidip fotoğraf vererek meşruiyet vermek gibi yada aleyhinde yazı yazanları her yerde bulunabilen ve tek başına hiç bir geçerliliği olmayan yada işe yaramayan TC Kimlik nosunu yayınladığın belgede oynama yaparak kazımamaktan ceza vermek gibi mesela. Yada siyasetin yıldırma politikalarına adli çapta destek olmak mı deseydik? Neredeyse biz Cahanla sizin aranızda arabulucu atayalım ve uzlaşın diyecekler diye korktuk bir ara. Bunu bile bekledik artık düşünün ki inanın anlatsam altını dolduracak o kadar çok malzeme var ki elimde. Ama ben buradan yazmayı gerekli bulmadığım gbi yazının haddinden fazla uzadığının da farkındayım. İyi ki varsın Hakan Savaş ve iyi ki varsın Kudret Yörük iyi ki varsınız siyasetin içindeki iyi ve güzel insanlar samimi insanlar lütfen sayınızı artırın daha fazla samimi insan katın artık siyasetin vitrinine ve madem Genel Merkez yol verdi halkta yol verdi alın siyaseti şu kirli şebekenin algısının elinden ve şehre nefes aldırın lütfen. Samimi insanların her alanda başarılı olmasını Rabbimizden niyaz ederek saygıyla son noktayı koyuyorum....