Şu rezalete bakar mısın arkadaş? 15 Temmuz diye bir olay yaşanmış, en baştan beri tescilli hain ve münafık dediğimiz fetönün adamları Devlete silah zoruyla el koymaya kalkmış, Millet bir destan yazarak darbeyi bastırmış, buraya kadar çok güzel bu bir demokrasi destanıdır eyvallah ama bu haliyle kalmadı ki iş? Fetö darbesini planladığı ve uyguladığı söylenen Öksüz arkadaşın babaları el germiş Devletin elinden almış. Bir soruşturma başlamış adeta alelusul adeta tamamen itirafçıların ifadeleri ışığında yürüyüp başka kaynaklardan gelen bilgileri ciddiye almayan, itirafçının ihbar ettiğine kesin fetöcü gözüyle bakan peşin hükümlü ve daha yargılama başlamadan yaptırımlar getiren saçma sapan bir soruşturmaya dönüşmüş zamanla. Binlerce insanın hiç suçsuz yere işinden atıldığı konuşulmakta. Bizim haksız yere kapatılan gazetemiz 3 Yıldır kapalı. Savcısı da biliyor fetö ile ilgimiz olmadığını ve itiraf ediyor Valisi de Müdüründen özel kalemine komundan asayişine bütün Emniyet birimleri de biliyor aslında durumu buz gibi bunun bize edilen ağır bir iftira olduğunu, ama kimse kral çıplak diyemiyor. Tazminat hakkı doğar da zengin olurlar diye korkuyorlarsa söylesinler tazminat falan istemeyelim.
Yargı adeta siyasetin baskısı ve vesayeti altına alınıyor. Bu arada FETÖ Borsaları kurulmuş, suçluların parayı verip çıktığı suçsuzların cezaevinde savunma değil rüşvet hazırlığı içinde olduğu, avukat yerine para ve savcılara hakimlere yakınlık edinebilecek siyasi kimlik bulmaya çalıştığı konuşuluyor her yerde. Kimse Adaleti Adalet sarayında aramaz olmuş. Gidebilen Erdoğan'ın Saraya gidiyor gidemeyen siyasetin başka saraylarında siyaset baronlarına devre yaptırma telaşında. Kimse Avukat yada üst düzey hakim yada mahkeme falan aramıyor kimsenin umudu yok Adaletten herkes siyasetçi tanıdık devreye koymak derdinde nedense? O kadar çok mağdur edilmiş tanıdığım varki bu 15 Temmuz sonrası yürüyen fetö soruşturmalarında saysam size örneklerini.
Belediyemizden 50 personele atıldı bu iftira hem de gözümüzün önünde uluorta. Belediye hemen isim listesini sızdırdı basına yandaş basın fetöcüler atıldı diye manşet attı. Biz olmasak personel arasında dikkatli zeki bir kaç arkadaş olmasa kendileri bile anlayamayacak dönen dolabı. Aynı adan Cahan tayfasından olan belediye personeli fetöcü demek ki atılanlar dedikodusu yaydı algı oluşturmaya çalıştı. Sonrası sonrası malum.. Allah'tan 50 Personelin içindeki bazı karagözlü arkadaşlar ile Nurullah Çavuşoğlu'nun siyasi hukuki bütün cephelerde verdiği mücadele ile iş durdu. Adamlar işlerine geri döndü. Peki bu insanlar şimdi çoluğuna çocuğuna nasıl açıklayacak bu durumu? Yada Devlet dairelerine bu insanların çocukları alınır mı artık? Siz bu insanların kararttığınız hayatlarını bu insanlara nasıl geri verebileceksiniz. Bizim gazetede kalem oynatan 10 kadarı sigortalı gerisi gönüllü gazeteci yazar arkadaş vardı mesela, hiç birisi de rant yada maddi çıkar peşinde değildi. Ücret bile almıyordu çoğu ve hepsi fetullah aleyhinde en az bir köşe yazısı yazmıştı Vedat Orhan zaten yazı dizisi yapmıştı 2010'ku yıllarda. Böyle bir yazar kadronun çalıştığı gazete Fetö'den kapandı iyi mi? Hadi kadroyu dağıtmak yok etmekti derdiniz onu anladıkta ne oldu sizce o arkadaşların geleceği? Bir avuç suçu sadece vatan millet sevmek olan idealist gence bu iftira Allahtan reva mıydı? Allah'tan reva mıydı? Ali Yıldırım'ın her şeyine el koyup yetmezmiş gibi karılı kocalı hapse tıkarken, Fetönün tillahı diyeceğimiz nitelikte ve halen fetöcülük yapmakta ısrar ettiği düşünülen insanları itirafçı diye salıvermek? Adam hainmiş itirafçı olunca serbest kalmış öyle mi? Yuh olsun böyle adalete bu olay zaten kamu davası değil mi? Kamu davalarında uzlaşı mı olur? Devlet Millete sormadan böyle bir uzlaşıya gidemez ki?Hem hainlik etmiş bir insana güvenemez ki?
Ya şimdi Fetöcüler fetöcüden ziyade fetönün kullandıkları dünyadan haberi olmayan cahil insanları yakıyorsa? Yada fetönün dediğine itaat etmeyen artık fetöcülük etmek istemeyenler ise mesela suçlu olarak ifşa ve itiraf edilen? Allah'tan reva mıydı öğretmene hademeye varıncaya değin hapse tıkarken halen Milli eğitimde idareci görevinde tuttuklarınıza toz kondurmamanız. Altan Buğdaylıgil bile serbestmiş duyduğuma göre ama çok öğretmen var hala tutuklu? Siz Millete keyfinizce iftira edin, önünüze geleni tehdit edin, olmadı dövün, belediyeyi enkaza çevirin, Adliyeyi Emniyeti birbirine sokun adeta sonra da hiç bir şey olmamış gibi çekin gidin öyle mi? Szi bunu yapasanız diye mi oldu 15 Temmuz. Bu yaşadığımız 15 Temmuzun meyvesi değil mi neticede? Hani demokrasi hani adalet hani millet egemenliği. 15 Temmuzdan beri Millet adam yerine bile konmuyor.
Yok arkadaş bu Millet aklını peynir ekmekle yemedi. Nerede hani bu fetönün siyasi ayağı? Darbeciler kimlere siyaset yaptıracakmış başarsa? Kabinenin hepsini asker yapacak halleri yok ya? İllaki mecburlar siyasi kimlik edindirdikleri adamlarına? İşte fetönün siyasi kimlik edindiredurduğu insanlar kim? Millet; 15 Temmuz'u, Milletin dediği olsun Milli Hakimiyet galebe çalsın diye verdi. Siyasetçi kılıklı şaklabanların istediği gibi bir adalet onların istediği gibi bir siyasi düzen gelsin diye vermedi. Madem 15 Temmuz demokrasi talebinin galebe çalmasıdır milletin demokrasiye sahip çıkmasıdır. Bırakın Milletin istediği olsun millete kulak verin. Milletin demokrasi ve adalete sahip çıkması hadisesi, Milletin saray ve yardakçılarına sahip çıkması gibi bir anlamına getirilirse kimse inanmaz kimse de cambaza bak oynamak için meydana inmez. Her yerinden gizem ve şaibe tüten bir olay ve ardından her yerinden gizem ve şaibe tüten bir fetö yada darbe soruşturması. Öyle bir soruşturma ki içinde bir tane siyasetçi adı geçmiyor. Ama darbecilerin amacı siyaseti dizayn etmek.. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu arkadaş?
Bu işi adam gibi soruştursak şimdi kahraman zannetiklerimizin gerçek darbeci ve fetöcü olduğunu görebilirsiniz gibi bir açıklama duymuştum bir ara. İnsanların kafası çok karışık ve insanlar artık aydınlansın istiyorlar, aydınlanmak istiyorlar. Sosyal medya sayesinde okuma alışkanlığı gelişti çoğumuzun. Çoğumuz yazma kabiliyetini gösterme imkan ve fırsatı buldu. Benim şahsen Uşak'ta severek okuduğum yazılar yazan hiç bir siyasi kimliği olmayan arkadaşlarım var. Zaten siyasi kimlik edinenler nedense siyasi paylaşım pek yapmazlar. Cenaze düğün gibi merasimler ve geçmiş olsun ziyaretlerinin resimleri. Arada da sağcıysan Cuma mesajı solcuysan rakı masası yada Cumhuriyet mesajı yallah. Bu mu siyaset? Valla bu Billa bu? Siz hiç siyasete dair görüş bildiren bir Uşak Milletvekili gördünüz mü? Ya bambaşka gündemleri oluyor kendi çıkarlarını ilgilendiren konulardan dem vuruyor ya hiç konuşmuyorlar? Söz uzamasın 15 Temmuz Demokrasi Bayramı olarak ilan edilecekse önce tüm yönleri ile aydınlanmalı ve herkes ama herkes razı olmalı gerçeklerin ortaya çıkarıldığına emin olmalı. İnsanlar layıkınca soruşturulduğuna tüm yönleri ile faillerinden hesap sorulduğuna inanmadıkça ve olan biteni tam olarak öğrenmedikçe bu bayrama gönüllü iştirak etmez, nitekim etmiyorda..
Zorla da zaten güzellik olmaz vazgeçilmeli o sevdadan. İnşallah Hain Fetö darbe girişiminin hakettiği Millet tokatı ile kesildiği gibi fetöyü dövüveriyor gibi yaparak kafamızı karıştıran ve işin siyasi yönüne akıl erdirmemizi engellemeye çalışan saray yardakçısı çetenin de suratına şamar gibi çarpar da bir bayramımız daha olur. 15 Temmuz Milli Direniş, Milli Adalet ve Demokrasi bayramı olsun. Ama hiç kimse kusura bakmasın şu haliyle 15 Temmuz tam bir İstismar Bayramıdır...
15 Temmuz Kalkışma Hareketinin oluş biçimi, FETÖ ile ilişkilendirilmesinde gösterilen samimiyet, tutuklamalardaki yerli-yersiz tartışmaları, elden kaçırılanların kaçırılışındaki sırlar, Siyasi ayağının hala iktidarda olması söylentileri ve özellikle bu konularda verilen önergelerin iktidar ve "şartsız destekçişi" olan ortağı tarafından engellmesi vb. gibi nedenlerden dolayı halkın büyük bir bölümünün beyninde inandırıcılıktan uzak bir yer tutmuştur. İktidarın "Bayram" ilan etmesi, şehitlerine özel üstünlük atfedilmesi, köprülere, yollara, biryerlere isimler verilmesi ise "zorla kabul ettirmek" anlamında algılanmaktadır.
"15 Temmuz Olayları" bütün ayrıntılarıyla ve siyasi baskıdan uzak, tarafsız bir komisyon tarafından araştırılıp, sivil, askeri ve siyasi ayağının tam olarak ortaya çıkarılması gerçekleştirilmeden halkın gönlünde bir tiyatro olmaktan öteye gidemeyecek, tarafsız komisyonlarda aklamak ise, hareketin Türk Milletinin demokrasiye olan bağlılığını da aklamak olacaktır.