Uşak, Afyon, Kütahya, Ankara ve Keçiören Milliyetçi ve muhafazakar kitlelerin de CHP'ye oy verebileceğini CHP Yönetimine öğretti
Seçim sonuçlarını analiz etmeye devam ediyoruz edeceğiz. Manşette ve ilk yazımda söylediğim gibi millet ne yaptı etti Ak Partiye kaybettirirken kimseye de kazandırmayacak bir sonuç ortaya çıkardı. CHP kağıt üzerinde kazandı gözüküyor ama kimse Özgür Özel balkona çıksın demedi veya kimse durun bakalım Özgür Özel ne söyleyecek? Ya da söyledi dinleyelim demedi. Sokaklara dökülen milyonlar Ak Parti iktidarının sonunun geldiğinin sinyalini almış olmanın ve bir çok belediyeyi Ak Partiden almış olmanın sevincini yaşadı. Ankara'da mesela Ak parti dışında başka partilere oy veren kitleler de sevindi. Yeter ki AKP gitsin bunları beğenmezsek bunları da değiştiririz bir değişiklik olsun dedi herkes böyle istedi halk nihayet halk iradesi de böyle tecelli eyledi.
Kimse de Özgür Özel veya İmamoğlu bir zafer kazandı demedi. Kafalar karışık herkes şaşkın esasen ve şaşkınlık sevinç gösterilerinin ardından daha belirgin olacak. Nasıl oldu da Afyon'u kazandı bir Cumhuriyet Kadını Atatürk diye diye, kuvvai milliye diye diye, Cumhuriyet diye diye İmamoğlu ve Özgür Özel'in kazanmaması için ortaya koyduğu bütün gayretlere de rağmen? Nasıl oldu da mesela Kütahya gibi muhafazakar kitlelerin ezici çoğunlukta olduğu, yobazlığın br dönem kol gezdiği AKP'nin kalesi bilinen ve solcuları da içinde barındırdığı için CHP'ye ön yargılı insanların yaşadığı iddia edilen ve CHP açısından bir Konya kadar umutsuz vaka sayılan bir şehir de CHP seçim kazandı? Ya da AKP seçim kaybetti?
Seçimi CHP ye kazandıran sebepler AK Parti'ye kaybettiren sebepler oldu özetle. Ekonomik sıkıntılar ve ahlaki çöküntünün faturası doğal olarak iktidar partisine kesildi daha çok ve insanların önceliği Ak Partiden kurtulmak oldu. Çünkü muhalif yaşamanın bedelini ödeyen bizim gibi divaneler çok yoruldu ve bunaldı bir olmak zorunda kaldı birliğin adresi de hangi partiye gidersek gidelim bir gün CHP'de bir olmayı hedeflemeliyiz ve CHP'nin kurumsal kimliğine asla zarar vermemeli fazla da yıpratmamalı yıprattırmamalıyız da demiştim. Nitekim mesela Erdoğan tezek dediğinde CHP'ye haşa bizden başka cevap veren bile olmamıştı. Biz gelmesek ve gitmesek de üyesi dahi olmasak da kurucularının hatırına CHP'ye bu kadarını söyleyene iyi ettin demeyiz demiş ve gereğini de cevabını da vermiştik. Bundan sonra da bu tavrımız sürecektir ki en fazla başındaki yöneticileri eleştirmişizdir CHP Demokrasimiz açısından bir markadır yıpratmayın içeriden bu kadar diye.
İyi Parti Genel Başkanının, Eskişehir'de İstanbul'da ille de Ankara'da aday çıkartıp Mansur Yavaş'ın adeta üzerine salmasıyla bütün foyası dökülmüş oldu, herkesin ve hepimizin nezdinde ki ben köşe yazıları ile ikaz ve rica etmiştim İyi Partiden hiç değilse bu şehirlerde aday çıkarmamalarını ama nafile tabii duyan okuyan bile olmadı. İyi Partiden de umut kesilince mecburen herkes CHP'ye yöneldi iyi de oldu bence Türk demokrasisi açısından bir milat olduğunu ilerleyen günlerde daha iyi anlayabileceğiz. Hele bir milletin zafer sarhoşluğu bitsin yeniden ekonomik sıkıntılar ve ahlaki çöküntüler ile yüzleşelim, düşüneceğiz bir çare şaşkınlığı attıktan sonra milletçe.
CHP kazanmaya adeta halk tarafından da, Hakk tarafından da icbar edildi. Yoksa hiç yeri değilken Uşak gibi HDP'nin bin kadar oyunun olduğu bir memlekette HDP'lilere kapılar ardına kadar açık diye bağıran Özgür Özel'e kalsan bu seçim asla alınamazdı. Özgür Özel'in ağzına baksa Uşak’lı milliyetçiler CHP'ye asla oy vermezdi ki bana sanki kasıtlı söylemiş sabote etmek istemiş gibi de geldi seçimi. Diyelim Afyon adayına yanıt vereceksin git madem Ankara'dan ver Genel Merkeze gidinceye değin sabret varınca de ki HDP'ye de kapılarımız açık. Tepki toplayacağını bilmiyor olabilir mi? Ki inanın zararı da olmuştur bir miktar o sözün. O söz olmasa belki MHP ve İyi Partiden beş on bin daha oy gelebilirdi.
Örnek çok ama Milliyetçi ve muhafazakar kesimin CHP'ye oy verebileceğinin en bariz ispatı Keçiören'de yaşandı Dr. Mesut Özarslan'ın şahsında. Öğrencilik yıllarında Konya Ocaklarında başlayan Ülkücülük macerasına hala ara vermeden devam eden ve yanısıra geçmişte Bahçeli'ye itaati reddedip İyi Partide de siyaset yapan Mesut Özarslan Keçiören'deki milliyetçileri kısa sürede bir araya getirdi ve desteklerini aldı. Muhafazakar kitleden de çok ciddi oy aldığı aşikar Keçiören'den peki nasıl? Nasıl olacak milli bir siyaset ortaya koydu ve siyaset de sadece Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesine bağlı kalacağının sözünü vererek ve Keçiören'i gerçekten anlayarak, dinleyerek ve çare sunarak başardı. Demlenerek değil yani mesela veya kapalı kapılar ardında politbüro siyaseti yaparaktan da değil.Adam gibi dümdüz aynı bir CHP'li Türk Milliyetçisi nasıl siyaset yaparsa öyle. Kendisi gibi oldu ve milletin teveccühünü kazanıp imkansız denileni başardı.
Seçimi değerlendirmeye devam edeceğiz....