Aralarında bulunan; Abdurrahman Dilipak'tan, Mustafa Armağan'a, Şükrü Karatepe'den Hayrettin Karaman'a varıncaya değin pek çok AKP yanlısı, Atatürk ve Cumhuriyet karşıtı olarak bilinen sözüm ona tanınmış yazar ya da politikacının, Türkçe ve Ermenice yayın yapmasıyla tanınan AGOS Gazetesi ve şimdilerde FETÖ/PDY soruşturması kapsamında cezaevinde bulunan kişilerin kurduğu Taraf Gazetesi'ndeki bazı uçta solcu yazarlarla bir olmasına vesile olan AKİL heyeti devreye girdi ve Akiller, Türkiye'de karış karış gezdirilirek çözüm süreci anlatılıyor adı altında Cumhuriyetin temel değerlerinin dinamitlenmesine göz yumuldu ve üniter yapımız adeta tartışmaya açılır hale geldi. Akiller listesini hatırlarsanız 3 Nisan 2013 Tarihinde AKP'li Bülent Arınç açıklamıştı ve bu listede terör örgütü sempatizanı olduğu düşünülen, Atatürk düşmanı olarak görülen insan da vardı. Akiller sürecini Fethullah Gülen'in barış için gerekirse el etek öpülür açıklamasının yansımaları takip etti. Gülen, sürekli Açılım sürecini destekliyor ve bu sürece katkı sunan politikacı ya da sözde aydınları poh pohluyor ödüllere ya da övgülere boğuyordu. Aralarında TÜSİAD, TOBB gibi devasa Sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere TESEV'den Türgev'e, İHH'dan Hak Yol'a, pek çok muhafazakar bilinen STK ile marksist, leninist yaklaşım içinde olduğu bilinen uç soldaki STK'ların da tamamına yakını açılım sürecine desteklerini açıklamaktaydı.
Dolmabahçe Sarayı’nda Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala, AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, ve İmralı Heyeti’nden Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve İdris Baluken’in bir araya gelerek yaptığı saçma sapan diyebileceğim açıklamalara 22 Mart 2015 tarihinde, yani Dolmabahçe Mutabakat metninin okunmasının üzerinden 2 ay geçtikten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan tepki gösterdi ve ilk defa açılım sürecinde gelinen noktayı eleştirdi. Yani aslında işin şirazesinden çıktığını farkettiğini ifade etti. İşin şirazesinden çıktığı aslında 2009 yılında Habur sınır kapısındaki rezil görüntülerle birlikte ortaya çok net çıkmıştı ama malesef 2015 Mart tarihinde bu ifadeleri Cumhurbaşkanı'nın kabul ettiğini bütün dünya ancak görebildi, desek ki Erdoğan bütün dünyadan sonra gördü yanılmayız. Ardından araya seçim girdi ve Haziran 2015 seçimlerinin hemen ardından PKK silahlı operasyonlara başladı. Yani Türk Milleti o tarih itibarıyla şehit vermeye başladı. Teröristlerle pazarlığa oturan siyasilerin yanlışının bedelini her zaman olduğu gibi Millet, Askeri ve Polisi ile Güvenlik güçleri ödemek zorunda kalmıştı. Üstelik kanıyla canıyla ödüyordu adeta açılım sürecinin bedelini Millet. Çünkü açılım sürecinde çıkartılan yasalarla eli oldukça güçlenen, Türk Ordusunun operasyonlarından siyasetçi eliyle kurtulduğu aşamada iyice palazlanmıştı ve artık kendisini Türk Ordusuna kafa tutabilecek kudrette hissediyordu PKK. Son derece cüretkar bir biçimde operasyonlar yaparak tuzağa çektiği askerlerimizi önceden gömdüğü bomba düzenekleri vs. gibi bir takım hain ve kalleş pusularda şehit ediyordu. Her gün artan şehit haberleri 2015 Ağustos ayı itibarı ile TSK'nın Açılım sürecinde çıkartılan kanun ya da KHK'ları adeta tanımadan Valilik oluru bile aramaksızın PKK'ya karşı çok ciddi bir silahlı mücadele vermeye başlaması ile birlikte açılım süreci tam olarak sonlanmış oldu. PKK'nın açılım sürecine son verecek nitelikte operasyonlar yaparak bozduğu sözde ateşkesi Türk Ordusu artık PKK'yı tamamen yok etmediği sürece sonlandırmayacağı bir biçimde bozmayı sürdürdü yani tekrar ateşkes vs. konusunu siyasilerin gündem dahi edemeyeceği bir boyutta ard arda operasyonlar yaptığı PKK'yı yok etme noktasına geldi çok şükür. Şimdilerde ise anlaşılan o ki; sıra PKK'nın siyasi uzantılarına geldi. Düne kadar arkamızda terör örgütü var, bize dokunurlarsa her yeri yakarlar, ülkeyi kan gölüne çevirirler diye rahat rahat ahkam kesen siyasiler tek tek tutuklanıyor ve eli kelepçeli bir biçimde cezaevine gönderiliyor. Yani terörden aldığı desteği kesilen siyasiler iktidardan da istediği desteği bulamayınca tıpış tıpış hakim karşısına çıkıyor artık.
syn cavusoglu pkk teroru 30 yildir var cozum surecinden konusuyosun bu illetten kurtlalim diye turkiye her yolu denedi bu da normal ama unutugun veye hatirlamak istemedigin chp nin icindede pkk yanlisi millet vekileri var kilicdaroglu bile pkk yanlisi bunu kabullenmek sizin gibi chp lilere zor geliyor inan chp turkiye gundeminde olmasa hersey rayina giricek chp de terbiyesizligin en krali var senin yazilarini okurum chp li oldugunu da bilirim ama millet vekili adayi falan olursan kilicdaroglu genel baskan oldugu surece usaktan avcunuzu yalarsiniz her soylemde ataturkculugu dilinden dusurmeyen chp ataturku birakl sevmeyi adini bile duymaya tahamulu olmayan pkk ya chp arka cikiyor yazik sizler chp li olarak sapkanizi onunuze koyun ne yapiyoruz diye dusunun bu chp ayrani eksimeyi birak koktu koktu saygilar