O daha 1999 seçim kampanyaları sırasında kimine göre Ülkücü, kimine göre Haydar Baş'çı, kimine göre Fethullah'çı, kimine göre Süleyman'cı, kimine göre Menzil'ci idi. Her kesimin insanı onu kendilerinden olarak kabul edip benimsemişlerdi. Halk arasında hakkında ortak konuşulan ve hemen herkesin hemfikir olduğu cümleler ise dindar adam, dürüst çocuk, abdestinde, namazında insan gibi söylemlerdi. Bir önceki seçimlerde 3000 oyu olan MHP, bu söylemlerin, Ali Erdoğan'ın mütevazi kişiliği ile ev ev dolaşmasının, MHP kadrolarının her yerde adayı anlatmasının neticesinde oluşan rüzgarın etkisiyle 36000 oy alarak Uşak'ta Belediye Seçimlerini kazandı.
1999-2004 arası 5 yıl boyunca Belediye Başkanlığı yapan Ali Erdoğan bu dönemde de zaman zaman partisiyle ters düşmüş ancak her hangi bir yolsuzluk ya da usulsüzlüğü konuşulmamıştı. 2004 Yerel Seçimleri öncesi seçim kampanyalarında MHP teşkilatının adeta yalnız bıraktığı(konvoy dışında) Ali Erdoğan Ak Parti'nin iktidar gücünü elinde tutmasına, bütün güç gösterilerine, 5 yıl Başkanlık yapması nedeniyle yıpranmışlığına, kendisine yönelik eleştiri ve karalama kampanyalarına (bir yerel TV sahibi Erdoğan'ın özel hayatını kastederek iyi bir aile babası mıdır? diyebilecek kadar ileri gitmişti.) yaşanan olumsuzluklara rağmen yalnızca 3000 oy farkla seçimleri kaybetmişti.
2009 seçimlerine gelindiğinde tüm partiler ve Uşak halkı Ali Erdoğan'ın aday olup olmayacağı konusunu hararetle tartıştı. Seçimler yaklaşmış birçok partide aday adayları ortaya çıkmış hatta bazıları adaylarını bile belirlemiş MHP ise Ali Erdoğan'a kilitlenmiş kendisini adaylığa ikna etme gayreti ve çabası içerisine girmişti. Herkes Ali Erdoğan'ın aday olması halinde dengeleri değiştireceğini ve seçim sonucunu etkileyecek en önemli faktör olacağını biliyor ve konuşuyordu. Nihayetinde ikna edilen Ali Erdoğan'ın adaylığı binlerce kişinin katıldığı bir salon toplantısıyla ilan edilmişti. Seçimlerde 41000 oy alarak Ak Parti'ye 7000 fark atan Ali Erdoğan yeniden Belediye Başkanlığı görevine seçilmiş oldu.
Seçildiği günden bu yana tartışmaların hala odağında olmayı sürdüren Erdoğan geçen yazımda belirttiğim gibi bazı çevrelerce siyasi linç girişimine maruz bırakılmak isteniyor. Peki Neden? Kanaatimce sevelim ya da sevmeyelim Ali Erdoğan Uşak için bir marka isim halini almış ve Uşak halkının gönlünde önemli bir yer tutmuştur. Yine şahsi kanaatime göre tabiidir ki marka isim çıkartma konusunda ciddi zaafiyetlerinin olduğunu düşündüğüm Uşak siyasetinin bazı isimleri bu durumu hazmedemediği için kendisine yönelik adeta bir kampanya başlatarak bu ismin karizmasını çizmek niyetindedir.
Uşak siyasetinin nabzını ölçme adına her siyasi partinin yöneticileri ya da yönetici adaylarıyla da görüşme imkanı buluyorum. Zaman zaman verdiğimiz kulis haberlerinde kısmi de olsa payım da vardır. Bu görüşmeler sırasında Ali Erdoğan'la ilgili fark ettiğim birşeyi söylemeden geçemiyeceğim. Ak Parti içerisinde Ali Erdoğan'ı eleştiren ya da eleştirilmesine çanak tutanların Erdoğan'ın Ak Parti'ye geçme ihtimalinden korkanlar olduğunu hissettim. Yine MHP'de ve CHP'de aynı kaygıyı taşıyanların olduğunu görmek beni gerçekten şaşırttı. Eleştirenlerin geneli ya umduğu makamı alamayanlar, ya istediği çıkarları elde edemeyenler, ya hasetliğinden kaynaklanan bir hazımsızlık içinde olanlar ya da gelecekte yeniden Belediye Başkanı olması kaygısını taşıyanlardır diye düşünüyorum.
Sonuç itibari ile söylemek istediğim şudur ki Siyasilerimiz İzmir'in Burhan Özfatura'sı, Ahmet Piriştina'sı, Aydın'ın Adnan Menderes'i, Eskişehir'in Yılmaz Büyükerşen'i, Denizli'nin Recep Yazıcıoğlu'su, Isparta'nın Süleyman Demirel'i gibi marka isimleri Uşak'tan da çıkartmak uğraşına girmelidir. Tarihe baktığımızda Orhan Dengiz ya da Hakkı Yağcı ismi Uşak için öne çıkmış marka isimlerdir. Siyaset sahnesinde marka isim olmuş ya da olmaya aday gördüğümüz isimlerle kavga etmek yerine yeni markalar üretmek adına gayret göstermeliyiz. Ölü sevici bir toplum olma yolunda ilerlemekteyiz. Değerlerimizin kıymetini öldükten sonra anlamakta bu nedenle kaybetmekteyiz. Bence var ise Uşak'ta kendisini iyi yetiştirmiş, özgüven, donanım ve birikim sahibi insanlar hep birlikte sahip çıkmalı gençlerimizin de bu insanlara imrenmesini gıpta ile bakıp örnek almalarını sağlamamız gerekmektedir.
Not: (Yazıda bahsi geçen Televizyon Uşak Art Tv'dir. Uşak'ta 3 tane yerel Televizyon Kanalı bulunması sebebiyle, yanlış anlaşılmaması adına gelen mailler üzerine isim belirtilmiştir. )
sen ağzınla kuş tutsan fayda etmez artık. ne yaparsan yap. millet seni mimledi. senin karakterini ve nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu öğrendi. inanmadığım şeyi asla yazmam diyorsun. Ama bu yazıya kendini inandırmışsın. yorumlarda ne kadar eleştri aldığını gördün. meyve veren ağaç taşlanır ama senin dallarını taşlarken kırdılar bir daha meyve verirmi kırılan ağaç.