Altın Madeni Uşak Siyaseti, Bürokrasisi ve Düşündürdükleri
Dünyanın altın rezervi en fazla olan madenlerinden birisi olan Kışladağ Altın Madeninin Uşak siyaseti ve bürokrasisi olarak kadrini bilemediğimizi, yeterince istifade edemediğimizi düşündüğüm, aynı zamanda ne sağlık ne çevre ne ekonomik ne de sosyal açıdan getiri ve götürülerini bilmediğimiz tartışamadığımız altın madeni ile ilgili son çıkan haberler belki de bu tartışma ve kamuoyu oluşturma zemini oluşturmak için bir fırsat olabilir.
Ancak şöyle bakınıyorum da ne siyasi parti il ilçe başkanlarının, ne ilgili daire amirleri ya da belediye başkanlarının ne de sivil toplum örgütlerinin (bir kaç istisna hariç) umurunda değilmiş gibi bir hava sezinliyorum. Geçtiğimiz günlerde Kışladağ Altın Madeninin civarındaki bazı köylüler, yağmurlar neticesinde liç sahasında çökme olduğu ve siyanürlü suyun dereye karıştığı iddiası ile telaş ve panik yaşadı. Bunun üzerine CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, Pazar günü bahse konu liç alanına giderek incelemelerde bulundu. Hemen akabinde bir basın açıklaması yapan Yılmaz'ın basına yansıyan açıklamasının içinin boş ve madeni korumaya yönelik bir açıklama havasında gerçekleştiğini belirtmek isterim. Gerçi Yılmaz daha sonra bu açıklamanın saptırılarak yazıldığını ima ederek yeni bir açıklama daha gönderdi Ankara'dan. Ayrıca ilgilenmesi ve bizzat giderek yerinde inceleme yapması ve numuneler alarak Üniversiteye göndermiş olması da kent adına sevindirici. Umarım tahlil sonuçlarını da kamuoyu ile paylaşır. Yılmaz'ın dışında Uşak Barosu da bir basın açıklaması yaptı. Baro Başkanı Rıza Albay'ı da bu tür olaylara gösterdiği anında tepkiler nedeni ile tebrik ediyorum. Baro binasında yapılan basın açıklamasında konuşan Türkiye Metalurji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve Yüksek Metalurji Mühendisi Tunçay Şulan ve yine Türkiye Metalurji Mühendisleri Odası Kamu Sağlığı ve Ekoloji Komisyonu Başkanı Cemalettin Küçük'ün yaptığı açıklamalar yenilir yutulur cinsten değildi. Ancak ne hikmetse hiç kimse bu açıklamaların üzerinde bile durmadı.
MUHALEFET PARTİLERİNDEN ÇIT YOK! MHP'NİN SORUNU NE?
Tüprag konusunda en fazla tepkiyi vermesini beklediğimiz Muhalefet Partilerinden ise çıt yok. Ne CHP ne de MHP Teşkilatının ne hikmetse konuya ilişkin tek bir açıklamasına rastlamadık. Temmuz ayında MHP İl Başkanı Alpay Özgür; Kışladağ Altın Madeni'nin düzenlemiş olduğu personel dayanışma yemeğinde konuğuz. Burcu Güneş kulaklarımızın pasını siliyor. başlığı ile kendi Facebook sayfasında bir fotoğraf paylaştı. Kamuoyunda MHP'li bazı çevrelerin bile tepkisini alan bu paylaşım şahsen bizleri ciddi oranda rahatsız etmişti. TÜPRAG İle MHP Teşkilatının ne gibi bir ilişkisi var ki böyle önemli bir konuda bile açıklama yapmayan MHP Teşkilatı nasıl oluyorda personel dayanışma yemeğine gidip kulaklarının pasını sildiriyor merak ediyorum doğrusu. CHP'de de durum hiç farklı değil. Belediye Meclis Üyesi Nejat Arat'ın Tüprag'ın taşeronluğunu üstlendiğine ilişkin ciddi iddialar ortada dolaşırken CHP İl İlçe başkanları da TÜPRAG Konusunda ne hikmetse üç maymunu oynamakta.
Bir çok konuda çevrecilikleri ile övünen ve yürütmesinde ünlü bir çevreci barındıran Kent Konseyi başta olmak üzere diğer sivil toplum kuruluşalarından da malesef çıt yok. Ayrıca başta Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Sağlık İl Müdürlüğü ve Tarım İl Müdürlüğü başta olmak üzere hiç bir kamu kurumundan da çıt çıkmamaktadır. İl Özel İdaresi İl genel Meclisi, Uşak, Ulubey Eşme Belediye Başkanları ve Meclis üyeleri de aynı duyarsızlık içerisindedir. Geçtiğimiz yıllarda Uşak Belediye Başkanı Ali Erdoğan bir kampanya başlatmış ve Siyanüre Hayır pankartları ile bir kampanya başlatmış ancak neden sonra pankartları kaldırmıştı.
AK PARTİ'DE DURUMLAR MALUM!
Ak Parti Milletvekili Mehmet Altay ve İl Başkanı Mehmet Gün ise zaten TÜPRAG Firmasının resmi avukatı olduğu iddiası ile sürekli kamuoyunda konuşulduğu için onlardan herhangi bir açıklama beklenmiyor. Gerçi İsmail Güneş geçtiğimiz günlerde uydudan yayın yapabilen yerel bir kanalda katıldığı bir programda muğlakta olsa bir şeyler söyleyebilmiş ama Ak Parti'de de konuya ilişkin malesef çıt yok.
Bu durum nemalananların olduğu iddialarını güçlendirmekte ve Uşak Halkına sahipsiz olduğu hissini vermektedir. Kamuoyu oluşturulması halinde en azından tedbirler artırılabilir mesela, yada var ise risk azaltma adına yeni çalışmalar yapılabilir. Ayrıca beklentisinin üzerinde verim alan ve altın fiyatlarındaki fahiş artışla çok afaki paralar kazanan TÜPRAG'ın Uşak iline yapacağı yardım ve yatırımlar artırılabilir. Oysa protokolde bulunan 100'de 2'nin bile alınabilindiğinden kimse emin değil. Bayramdan sonra bu konularla ilgili yaptığım araştırmaların neticesini sizler ile paylaşmayı sürdüreceğimi bildiriyor. Hepinize iyi bayramlar diliyorum.
bütün zenginlere büyük fimalara kefenin cebi yok öteyana götürecek kendinizi düşündüğünüz kadar o köydeki köylüleri düşünün 40bin ton altının olsaneolur bütün siyasilere bütün uzmanlara susmayın sonucta hepimiz öleceğiz zenginlik biyerekadarzenginde fakirde sonucta ölecek dua edelim imansız ölmeyelim ey adem oğlu