Ak Parti Uşak teşkilatında tam bir KAOS havası hakim peki ne olacak?

Bildiğiniz üzere son haftalarda ard arda CHP ve MHP kulislerini kaleme almış, Ak Parti kulislerini ise beklediğim gelişmeler olduğu o gelişmelerden sonra kaleme alacağım gerekçesi ile sizlerle paylaşmamıştım. Nihayet geçtiğimiz günlerde beklediğim hareketliliğin işaret fişeği niteliğinde bir gelişme yaşandı. Merkez İlçe Başkanı Turgay Eser temiz siyaset göndermesi yaparak yolsuzluklara atıfta bulunduğu bir açıklamayı; sitemizin diğer editörü Mustafa Yüce'ye yaparak istifasını duyurdu. Yüce bu istifa haberini fırsata dönüştürüp Ak Parti kulislerine dair edindiği bilgilerin bir kısmını sizlerle paylaşmış. Ancak ben hem O'nun bilmediği için yazmadığı, hem bilerek paylaşmadığı hem de o istifa sonrası yaşananlar ışığında AK Parti kulislerine dair önemli bilgiler de içeren yeni bir makale kaleme almaya çalışacağım.

Tekrar gibi olmasın ama bildiğiniz gibi Ak Parti kulisleri uzun zamandır gerek Servet Kuş'un gerekse Belediye Başkanı Nurullah Cahan'ın görevden alınacağına kendilerinin FETÖ ile ilişkileri ve pek çok yolsuzluk iddiası sebebiyle hem Genel Merkez nezdinde hem de Devlet görevlileri nezdinde yürütülen soruşturmalar geçirdikleri yönünde şayialar konuşulmaktaydı. Ak Partili bazı çevrelerin götürdükleri dosyaların, sitemizde yapılan belgeye ve net verilere dayalı haberlerin de etkisiyle Genel Merkezin kendilerine gelen şikayetleri değerlendirmeye mecbur olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Çünkü uzun zamandır pek çok kesim Cahan ve Kuş'tan şikayetçi.

Bakın isterseniz şöyle bir örnekle daha iyi izah edeyim. Cahan'ın ve Ak Parti'nin mevcut yönetiminin geçtiğimiz yerel ve genel seçimlerde aday adayı olan isimlerle arasındaki mevcut diyaloglara şöyle bir göz atalım. Kimler vardı Mart yerel seçimlerinde aday adayı olan mesela; Mehmet Gün. Gün'ün zaten bu ikili ile arası daha seçimlerden önce açıldı hatırlarsanız. Mesela Serhat Eren, aday adayıydı hatırlarsanız. Şimdilerde ne Servet Kuş'a ne de Nurullah Cahan'a siyaseten bile selam vermiyor. Cahan ve ekibi ile aralarında yaşanan tatsızlıkları hatırlatmak bile istemiyorum. Mesela Zafer Aydın; malumunuz olduğu üzere Aydın'ı Kent Konseyi Başkanı seçilince AKM binasından bile attı. Üç yıldır Kent Konseyi bir tek icraate bile imza atamadığı gibi Uşak'ta yok hükmündeydi diyebiliriz. Yani Zafer Aydın ile de ne il Başkanı Kuş ne de Cahan'ın arası hiç iyi değil hali hazırda. Emre Yeşilçiçek'in de durumdan yani belediye ile ilgili kamuoyunda oluşan algıdan hiç memnun olmadığını ve dost çevrelerinde sıklıkla eleştirdiğini duyuyoruz. Ethem Uludağ desen zaten küsüp gideli çok oldu. O dönemin Belediye Başkan Adayı halen Milletvekili Alim Tunç ile de Eylül ayı sonu itibariyle nahoş olduğu biliniyor. Keza Mehmet Altay ile zaten öteden beri iyi geçinemedikleri biliniyor, böylece Ak Parti'nin iki milletvekili ile küs gibi bir pozisyona geldiler. Geçtiğimiz milletvekili seçimlerinde zaten halen bir yere sığdırımadıkları için vasıf bile vermeden belediyeden maaş verdikleri Erol Korkmaz'ın dışındaki aday adaylarının hemen tamamını küsmüş durumda. Hatırlayın lütfen İsmail Güneş ve eski merkez ilçe başkanı ve o dönem milletvekili aday adayı olan Mehmet Aslan başta olmak üzere pek çok ismi gücendirmişti malum ekip. Yine o dönem de aday adayı olan Atilla Aslan'ın da her iki isimden nefretle bahsettiği biliniyor. Zübeyir Yıldırım ve Fahrettin Tuğrul'un zaten uzun süredir bu iki isim aleyhinde kulis faaliyeti yürüttüğünü duyuyor. Düşünün ki Ayşe Yapıcı İnanç bile daha fazla dayanamadı ve havlu attı siyasetten. Halen Ak Parti İl Yönetiminde bulunan Talip Gümüş gibi bazı isimlerin bile tepkili olduğu ve yönetim kurulu toplantılarına bile uzun süredir iştirak etmediği biliniyor. Eski Belediye Başkanı Mesut Apaydın ve eski milletvekillerinin tamamına yakını da bu iki ismi istemiyor.

Yani demem şu ki sorun aslında gizlenmeye çalışılsa da göründüğünden çok daha büyüktü Ak Parti'de. Sadece Merkez İlçe ve 5 İlçe değildi bu ikiliye isyan eden neredeyse Ak Partinin tamamı bu iki isimden şikayetçi diyebiliriz. Peki madem herkes bu iki isimden şikayetçi, o halde neden bu iki ismi harcamadı Genel Merkez de Turgay Eser'i harcadı? Cevap veriyorum; partinin Uşak teşkilatının gerçekten dağılma noktasına geldiği ile yüzleşmeleri gerekiyordu ve Eser'in istifası alındığı günden bu yana bu gerçekle yüzleşiyor Genel Merkez. Çünkü gerçekten de; kendisine bir yönetim yazabilecek partiliyi bir araya geitirip toparlayabilecek bir isim bulamıyorlar Merkez İlçe Başkanı yapmak için. Ak Parti il yönetiminde halen görevli olan Menzil grubunun Uşak'taki önemli sayılabilecek isimlerinden Ekrem Türkay'ın oğlu Emre Türkay'ın adı geçiyor mesela, ama hiç kimse Emre Türkay'ın başkanlığında bir yönetimde isminin bulunmasına razı gelmiyor. Yine geçtğimiz yıllarda bakaaya (yani asker kaçağı konumuna) düşen Mehmet Fatih Gündüz'ün ismi de geçiyor ama kimse kabul etmiyor. Ak Parti il yönetiminde görevli olmasına rağmen UTAŞ'ta çalışmaya başlayan Bahaatin Peker de yine ismi ortaya atılıp kabul görmeyenlerden. Kulislerde yine Hikmet Kahraman'ın zaman zaman adı geçiyor ancak ona da 17/25 aralık sonrası bile cemaat ile ilinti ve bağını kesmeyip daha geçtiğimiz yıl Kurban da bile cemaate kurban toplanmasına ön ayak olduğu gerekçesiyle kulislerde ciddi eleştiriler getirildiği için ve hakkında çıkan dedikodular sebebiyle kimse razı olmuyor. 

Kısacası görünen o ki Ak Parti'nin bu şartlarda kişilerin ağzını bir araya getirerek merkez ilçe kurmakta hayli zorlanacak gibi görünüyor. Çünkü dikkat ettinizse ismi geçenlerin tamamı zaten Ak Parti il yönetiminde bulunan isimler. Yani hiç dışarıdan talip yok bu göreve ya da dışarıdan önerebilecekleri bir isim yok. Yani yine bir isme ikna edebilirelerse körler sağırlar birbirini ağırlar nevinden bir yönetim belki oluşturulabilecek. İki üst paragrafta saydığım isimler bu denli muhalefet ettiği sürece Ak Parti'de merkez ilçe yönetimine yazacak isim bulmaları ve bir ismin başkanlığında 25 kişiyi bir araya getirerek yönetim oluşturmaları hayli zor gibi görünüyor. 

Peki Ak Parti Genel Merkezi ne düşünüyor olabilir? Bu sorunun cevabını sitemizin eski editörü Gazeteci Nurullah Çavuşoğlu sayesinde tandığım, Ak Partinin kurucularından olmasına rağmen aktif siyaseti uzun süredir terkeden ancak gerek Genel Merkez gerekse Uşak bazındaki bağlantılarını hiç kesmeksizin siyasete ilgisini kesmeyen bir ağabeyimizden edindiğim bilgiler ışığında sizlerle bir sonraki yazımda paylaşacağım. Ama şimdilik şu kadarını söyleyeyim eğer bahsettiğim Ak Parti kurucusu kişi; tecrübelerine ve Saray çevresinden edindiği istihbaratlara dayanarak yaptığı saptama ve öngörülerinde haklı ise, bu gün zafert kazandık zannedenleri büyük süpriz bekliyor olabilir. Ak Parti Genel Merkezinin planı hiç kimsenin beklemediği bir seyirde olayların akışını çevirebilir, yani demem o ki önümüdeki günler Ak Parti açısından çok şeye gebe diyebiliriz. Sanıyorum ki bu ay sonuna kadar siyaset yeniden dizayn edilecek bütün partilerde ve bütün partiler kangrene dönüşen poblemlerinden kurtularak seçim sathı mahalline gidecekler. Keza yerelden ulusala gelişmelere bakıldığında bütün partiler de ciddi bir seçim hazırlığı var diyebiliriz. Yani partiler meydanlara hazırlanıyorlar ve kimlerle meydana ineceğine kimlerle yola devam deyip kimlerle buraya kadar diyeceğine karar verecekler. Gelişmeleri sizler için takip etmeye ve mümkün olduğunca an be an aktarmaya devam edeceğiz. Bir sonraki yazımda CHP kulislerine ilişkin ciddi bombalar var, hemen ardından da Ak parti'de bundan sonra yaşanmasını öngördüklerimi ve gelişmeleri kulis bilgileri eşliğinde tekrar paylaşacağım şimdilik esenkalın ve bizi takip etmeye devam edin diyor saygılarımı sunuyorum...