Kategoriler

Uşak Haber Merkezi

Atatürk Filistin davası için ne söyledi? Kurucu ayarlarda Filistin'e de çözüm var?


Daha dün Suriye ile Adana Mutabakatını imzalayışımızın yıl dönümü idi. Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı ve Başbakan Mesut Yılmaz iken halen Suriye Cumhurbaşkanı olan Esad'ın babası Hafız Esad ile yapılan anlaşma hatırlarsanız geçtiğimiz günlerde Putin tarafından da dile getirilen bugün Suriye ile yaşanan sorunları büyük oranda çözeceğine inanılan bu anlaşma ve Cumhuriyet kuruldu kurulalı yapılan büyük işler ve anlaşmaların hepsinde olduğu gibi Adana Mutabakatı da kuruluş felsefesinden yararlanılarak yapıldı. Keza Kıbrıs'a yapılan başarılı müdahale de Yurtta Barış Cihanda Barış ilkesine yani yine kurucu değerlerimize ve haklarımıza dayandırılarak yapılmıştı. Çok örnek yok zaten keza çok siyasi veya askeri başarımızda yok esasen bize yapılan taarruzları püskürtmek dışında örneğin siyasete rağmen terörle mücadele konusunda askeri ve istihbarı başarılarımız var son zamanlarda yine neredeyse hepsi kurucu ayarlardan güç ve destek alarak. Cumhuriyetin kuruluş ayarları Libya'da da çok işe yaradı malumunuz Montrö ve Lozan anlaşmaları bir çok anlaşmazlık da adeta Devlet aklı gibi kabul edildi ve çözümün merkezi oldu.

Filistin'de de keza aslında Sayın Cumhurbaşkanımız ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın açıklamaları kuruluş felsefesi ve fraksiyonlarına dayanıyor bana göre. Kimin Müslümanlığından asla kuşku edilmez? Sorusunun cevabı oldukları gibi Türklüklerinden ve Türk Milliyetçisi vatanseverler olduklarından kuşku edilemeyecek insanlar kimlerdir? Sorusunun da tarihteki en net yanıtı gibi duran Atatürk ve silah arkadaşlarının Filistin'e baktıkları açıya dönsek ve biz de o açıdan bakarak inisiyatif alsak dünya çağında diplomatik zaferler de elde edebiliriz pekala ki ister Erdoğan kazansın ister Fidan ya da başka bir Ak Partili fark etmez biz başarıyı Türkiye'nin başarısı olarak okuruz bir kere. İşin siyasi tarafı bir yana ülkenin kazanımlarını öncelemek gerekir diye düşünüyorum. Hele ki böyle zor çok zor bir dönemden geçiyor iken Devlet aklını uygulayanın kimliğine bakmaksızın alkış tutmak gerekir diye düşünüyorum. Şartlar ortada bir önceki yazımda dedim denmesi gerekeni Netanyahu denilen meluna ve kışkırtan CİA Aparatlarına Allah lanet etsin Filistin'de masum bebeklerin kanına giren bütün zorbalara.

Ama lanet etsin demek yetmiyor. Gerekirse Türk Ordusunu Gazze'ye indirir taş üstünde taş koymayız yine o toprakları Netanyahu gibi canilerin keyfince yönettiği zulmün ve adaletsizliğin hüküm sürdüğü topraklar haline getirmeyiz. Başına füzeler yağarken Hasbinallahi Venimel Vekil diyen ölen kardeşine kelimeişahadet telkin eden ve ekrana çıkıp Müslümanların hamisi Türklerden medet umuyoruz diyen çocukları yalnız bırakacak değiliz ya dese mesela Sayın Erdoğan ve kararlılıkla açıklamasının ardında dursa bütün Türkiye kamuoyu ve Türk Ordusunun desteğini arkasına almış olur bu konuda inanın. Çünkü ne Türk askeri bu vahşeti bu insanlık suçlarını daha fazla seyretmeye tahammül edebilir ne de Türk Milleti. Keza kamuoyunun nabzı ortada sadece Türkiye'de değil bütün dünyada Netenyahu dünya insanlığının nefretini İsrail’in üzerine toplamayı başardı ki ben Yahudi düşmanlığını abartmayı da çok tehlikeli görüyorum şahsen. Ayrıca belirtmeliyim ki bir çok Yahudi inancına sahip insan da isyan etti bu vahşete ve onlar da tepki gösterdi sosyal medya mecrasında Mossad'ın hedefi olma pahasına.

Gelelim Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Filistin meselesine bakışına. Müslümanların Kudüs'e bakışı belli zaten de biraz icma edelim. Ali Rıza Efendi ile Zübeyde Hanımın oğlu doğuştan Türk'e asker harp okullarında okuyup Ordu içinde bütün dünyanın dikkatini çekmiş vatan sever bir subay olduğundan kimsenin kuşkusu yok zaten. Baba zaten alim adam, Anneye Molla Zübeyde diyorlar büyüdüğü evde her hafta dini sohbetler ve ayinler yapılıyor hayatı ibadet gibi yaşıyor zaten, kendini ülkeyi kurtaracağına inandığı evladına vakf etmiş Alim bir kadının elinde vatanı kurtarmaya azmettirilerek büyümüş bir deli fişek Müslüman Türk, üstelik subay ve ülke kurtarmış devlet kurmuş bir büyük Devlet sahibi Devlet Adamı Filistin meselesine nasıl bakıyor olabilir? Kaldı ki Subayken kavgasını vermiş danışıklı dövüşler döndüğünü içeride sanılandan çok hain olduğunu anlamış işine kafa yormuş kutsal topraklara barışı getirmeyi düşlemiş ve bu düşü bir ömür yaşatmış bir insan Gazi Mustafa Kemal Paşa. Geçtiğimiz yıllarda Yeni Şafak Gazetesinde belgeleriyle beraber "Atatürk Filistin İçin Avrupa'ya Rest Çekti" manşeti ile işlenmişti konu. Bahse konu haberin linkini de vereceğim lütfen onu da okuyun.

Atatürk bir siyasetçinin millet iradesine nasıl saygı duyması gerektiğinin örneğini çok güzel sergilemiş vakti zamanında ve Avrupa'ya da Yahudi dünyasına da rest çekmekten geri durmamış. Filistin toprakları asla Hıristiyan ve Yahudilerin keyfi tasarruflarına terk edilemez demiştir ve bu uğurda milletçe çizmeleri çekmeye hazır olduğumuzu da gösterip ilmi siyasetle ifade etmiştir hep olduğu gibi arifçe. Demem oki ekenden doğurandan Allah razı olsun bizim elimizde Gazi Mustafa Kemal Paşa gibi insanlık üstü dehaya sahip bir marka var biz o bu çağ da yaşasa ne derdi? Ne yapardı? İse onu tutturabildiğimiz kadar başardık demektir. O nasıl başardı dünyayı ağzına bakıtıp emperyalizme bir dönem için de olsa çelme taktı tökezletti ise biz de aynı akıl ve metotlarla onun mantığını çağımıza ve günümüz gelişmelerine uyarlayıp formülüze ederek biz de diz çöktürebiliriz emperyalizme. Nefsimizi bir yensek zaten her şeyi yeneceğiz de kendimizi yenemiyoruz. Siyasi ihtiraslar geçmiş düşmanlıklar veya hatalar gelecek kaygıları derken bu siyasetlere kafa yoracak hal kalmıyor tabi siyasilerimizde. Oysa çok kafa yormaya da gerek yok aç tarihe bak Cumhuriyet döneminde yoksa daha geriye git Alparslan nasıl etmiş? Osmanlı nasıl bakmış? Ama mesele Filistin ise hiç daha geriye gitmeye lüzum yok linkini verdiğim haberi okusun siyasilerimiz ve yetkililerimiz ne yapmaları gerektiğini anlarlar diye düşünüyor. İsrail'i durdurmak o kadar da zor değil kurucu ayarlara döner ve dünyada herkesle ama herkesle sulha gitme kararlılığı ile uzlaşma siyaseti ortaya koyar isek. Kazan kazan politikaları çok sonuç verir. Herkes kazanırsa sıkıntı çıkmaz fazla herkesin kazancını gözettiğin bir masa da uzlaşı çıkmama şansı yoktur. Netanyahu zaten korkağın teki bence çabuk yola gelir. Yeter ki Türk çizmeyi çekeriz gerekirse diye açıklama yapmış efendim desinler Netanyahu denilen firavun bozuntusuna. Ebu Talip'in üzerine çok gelince Ebu Cehil ve Ebu Süfyan tayfası Ebu Talip Türkün adını anarmış. Türk'lere sığınırım görürsünüz gününüzü dermiş kafirler çekinip az geri dururlarmış Türkü görmeden zulümlerine son vermeseler de.

Ehlibeytin Peygamberin vefatı ile başlayan zulümlerle çilelerle eziyetlerle dolu yaşamı Türk ile buluşuncaya değin sürmüştür zaten ta Hz. İsmail (A.S.)'den bu yana.. Zaten kurucu ayarlar felsefesini ortaya koyan insanlar da biliyorsunuz Geleneksel Ahmet Yesevi'nin Hacı Bektaşi Veli veya Hacı Bayramı Velinin mantığı ile Anadolu Müslümanlığını benimsemiş kendini Müslüman Türk olarak ifade ede gelmiş İslam davasını da Türklük davasını da sonuna kadar yaşamış imanlarının gereği çok cesur ve yine imanlarının gereği vatanperver insanlardır. Onlar değil mi Elmalılı Hamdi Yazır'a tefsir yazma görevini veren? Onlar değil mi Millet Meclisi kürsüsünden Muaviye'ye köpek diyerek İmam Hüseyin'i övgüyle yad eden? Ve her fırsatta Hz. Muhammed'e (asm) ve Ehlibeyte hürmet arz eden. O halde bize düşen kurucu ayarlara dönüş için derhal düğmeye basmak ve öncelikle dünyada kurucu ayarlara dönüşün avantajlarını kullanarak bundan elde edeceğimiz güç ve menfaatler ile soluklanıp Esad ile de acilen masaya oturmak. Tabi kurucu ayarların gereği Devlette özellikle de Adalet ve İç İşleri Bakanlığı bünyesindeki kurumlarda yapılması gerekenler de yapılmalı keza ekonomiden milli eğitime tarımdan hayvancılığa sanayicilikten denizciliğe madencilikten teknoloji ve bilime her alanda acilen kuruluş ayarlarına dönüşün önü açılmalı. Dilerim ülkemizi yönetenler ve siyasilerimiz Devlet aklına döner bir an önce ki Sayın Erdoğan ve Sayın Fidan'ın son açıklamaları umut verici diyebiliriz bu bağlamda kolaylıklar dilerim iyi niyetli herkese.

>>>>YENİ ŞAFAK GAZETESİNİN "FİLİSTİN'E EL SÜRÜLEMEZ" BAŞLIKLI HABERİNİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ<<<<

Yorumlar