Kategoriler

Uşak Haber Merkezi

Atatürk’ü Hakkıyla Anmak Hiç Şüphesiz ki Onu Anlamaktan Geçer.

Bir delikanlı düşünün çok küçük yaşlarda öksüz kalmış baba hasreti daha 7 yaşındayken yüreğine düşmüş. Bilirsiniz babanın gölgesi bile yeter derler. Cefakar mübarek bir ana 3 yaşında küçük kız kardeş, şartlar çetin, zor… O küçücük yaşında belli ki koca bir çınar olup ailesine soluklanacakları bir selamet vermek hayali peydah olurken Atamın yüreğinde daha o yaşlarda edindiği sorumluluk bilinci tekamülüne büyük katkıda bulunup kendi cevherine vardıkça zamanla yüreğinin büyüklüğüyle baba şevkatiyle hepimizi sarıvermiş.

Henüz 24 yaşında iken yüzbaşı rütbesini alan Mustafa Kemal’in kutsal görevi olan askerlik 9 Eylül 1922 yılında 41 yaşında iken yunanı denize dökmesiyle göreven son bulmuştur. Askerlik mesleği boyunca 2 iç isyan bastırma olayı olmak üzere toplam 10 savaşın hepsinde üstün başarıları sayesinde Başkomutan adını almış. Askeri stratejilerde üstün zekası, yüksek ileri görüşlülüğü, atılgan yürekli bir delikanlı oluşu, imanı ve en önemlisi genç fikirlere sahip oluşuyla koca bir milleti birlik edip 7 düvele haddini bildirmiştir. Askerlik mesleği göreven son bulmuş olsa da o son nefesine kadar Vatanı için, benim yaratılışımda bir fevkaladelik varsa oda Türk olarak dünyaya gelmemdir diyerek yücelttiği Türk Milleti için bir ömür mücadele ve devrimlerle geçmiştir.

Genç fikirlere önem vermiş ve kurtuluşu gençlerin ve genç fikirlerin hayata geçirilmesinde bulmuştur. Bütün ümidim gençliktedir. sözüyle bu görüşünü Atamız tasdiklemiştir. Ki gençler için yazdığı onlarca sözü tarihe ve yüreklerimize kazınmıştır. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır sözüde gençlikte gizlidir. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti genç fikirlere sahip çıktığı sürece hep 18 yaşında kalacaktır. O ileri görüşlü mavi gözlü devin biz gençlere ve cumhuriyet ruhuyla genç kalabilenleri muhattap alarak yazdığı hitabesine gelin tekrar birlikte göz atalım. Ve sonunda küçük bir değerlendirme yapalım.

Ey Türk Gençliği !

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

Paşamın ne kadar ileri görüşlü ve özel bir insan olduğunu şu tek bir yazı bile kanıtlar nitelikte. Okurken insanın tüyleri diken diken oluyor. Olanları 100 yıl önceden görüp yazmış olan büyük insan gençlere bütün ümidim sizdedir derken hiç boş vaat vermiş olabilir mi.

Gençler! belki Gazi Paşamız gibi çocukluğunuzu dilediğinizce yaşayamadınız, hatta üstüne birde gençlik yıllarınız hayat kavgası ve yarın kaygısıyla geçiyor olabilir. Bir çoğunuz dünyaya gözlerini açtığı günden bugüne içinde bulunduğumuz kara bir döneme denk geldiği için yılları haklı bir isyan içerisinde de olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki zorluklar yılmak için değil kendi tekamülünüzü hızlandırmak açısından fırsat olarak görülmelidir. Mustafa Kemal’i Atatürk yapanda yaşadığı zorluklar değil midir? Algılarla oynayarak, yaşam şartlarını zorlaştırarak, hatta bize düşman olan 7 düvelin kültürüyle bizi başkalaştırmaya çalışan emperyalizm denilen kudurmuşluğun neden hedefi olduğunuzu sizlere anlatmak istedim. Ki eminim bir çoğunuz olan bitenin farkındasınız. Cumhuriyet genç fikirler ile ışıldayacağı için hedef en çok sizlerdiniz. Onların emeli uyuşturucu batağına sapmış, hiçbir fayda beklenmeyen, milli şuurunu kaybetmiş özenti bir gençlikti. Ama sizler beklenenin aksine daha yüksek bir bilinç ve idrak seviyesiyle oyuna gelmeden hem de her şeyin farkında olarak yetişiyorsunuz. Sabredin aydınlık yarınlar umduğunuzdan da yakın.    

19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik Spor Bayramımız Kutlu Olsun.

Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.

                                                                                         Mustafa Kemal Atatürk      

Yorumlar