Ak Partinin kaybından doğan kazancın yalnızca CHP'ye yaradığı ve bununla beraber kazananı olmayan bütün partilerin kaybettiği, katılımın ve heyecanın geçmişe oranla hayli azaldığı bir seçim tiyatrosu yaşadık. Tiyatro diyorum kimse kusura bakmasın yine gerçeklerin konuşulmadığı milletin uygulanması pek de mümkün olmayan, alelusul masa başında hazırlanmış projelerle oyalandığı ve parayı adeta savurmak dahil bütün gayretlerin ortaya konulmasına rağmen halkın dahil edilemediği adam gibi tek siyasi söylemin ne Ankara ne de yerel siyasette dillendirilmediği katılımında bu kadar düştüğü bir zeminde gerçekleştirilen bir seçime dense dense seçim tiyatrosu denilebilir. Erdoğan ve partisi yine Devlet imkanlarını dibine kadar sınırsız kullandı bu arada ve medyada parsasını götürüp tiyatroya üç aşağı beş yukarı ortak olmakla geçiştirdi seçimleri ve neredeyse hiç gerçekleri söyleme gereği duymadı. Aday belirleme yöntemlerinin antidemokratik oluşuna, parayı basanın aday yapıldığı iddialarına ve seçim sathı mahallindeki hukuksuzluklara ve gayri meşruluk ve gayri ahlaki liklere değinmiyorum bile ki yazı uzuyor o zaman.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan her ne kadar ben şahsen Ak Parti Genel Merkezinden millete seslenmesini çok doğru bulmasam da seçim sonrası yaptığı konuşmalarla genel olarak takdirimi topladı. Sayın Erdoğan'ın millet iradesine saygı ifade etmesi ve verilen mesajı açık yüreklilikle değerlendireceklerini ve milletin ikazına göre siyasetlerini şekillendireceklerini söylemesi bana göre çok önemli bir merhale idi Türk siyaseti açısından ve siyasi geleceğimiz açısından. Yeterince şeffaf ve yeterince adil ve demokratik bir seçim olmasa da sonucu itibarı ile Devletin resmi kayıtlarına halk iradesi diye yansıdı ve bu sonuçlara seçim sonucu muamelesi yapılacak her şartta ve ülkenin Cumhurbaşkanı olarak Erdoğan'ın bu sonuçlara verdiği reaksiyon bu bakımdan çok önemli idi ve ben şahsen genel olarak memnun kaldım konuşmasından.
Seçimlerle ilgili değerlendirmeye de kısaca değinecek olursam kime sorsam bu seçimler Ak Partinin ve küçük partilerin başarısızlığı sebebi ile CHP'nin kısmen de olsa başarmış göründüğü bir seçim oldu diyor. Herkes ekonomik sosyal ve ahlaki çöküntü sebebiyle Ak Parti'den kurtulmak adına oy verdi ve Ak Partiye oy verenlerin çoğunluğu bile sevindi inanın Ak Partinin kaybettiğine. Çünkü iktidarın böyle bir derse ihtiyacının olduğunun hepimiz farkındaydık. İktidar içindeki bazı kliklerin vurdumduymazlığı halka ilgisizliği ve kibiri çok tepkiye sebep oluyordu halk arasında ki ekonomik kriz hepimizin malumu. Son seçimden bu güne dek bile çok parametre değişti. Geçen yıl bu zamanlarda 19 Lira idi dolar ve bu gün 32 Liraya yükseldi Yani cebimizdeki para bir yılda yarıya yakın eridi ve değer kaybına uğradı dolar karşısında ve dolayısıyla dolara bağlı harcama ve tüketim lerimizde. İcralar patlamış durumda ve icra yoluyla alacak tahsil etmek de hayli güçleşmiş durumda.
Eskiden icralık olmak büyük bir ayıp gibiyken şimdilerde çok doğal karşılanır oldu ve icralık olmayan kalmadı da diyebiliriz çok istisnai insanlar dışında. Ekonomik çöküntünün yanı sıra sosyo kültürel ve ahlaki erozyon da Türk Milletinin tepkisine sebep oldu ve insanlar bu çöküntünün faturasını da iktidara kesiyordu ve nihayet muhalefetin beceriksizliğine rağmen çaresiz ana muhalefet gözüken ve kazanması en muhtemel partiye yöneldi oylar. Keza ister İyi Parti veya MHP'ye ister başka partiye oy vermiş olsun AK Partinin belediye yönetiminden el çektirilmiş olması herkesi memnun etti. CHP Tercih edildi çünkü hem akla ilk gelen alternatif CHP idi hem de iktidara karşı en güçlü görünen yapı CHP idi. Tabii ki Atatürk'ün Partisi olarak bilinmesi ve milletin kuruluş ayarlarına dönme isteği de bana göre etkenler arasında idi. küçük partiler de bu kopuştan yeterince yararlanamadı ve milletin alternatif olarak görmediği ortaya çıktı küçük partileri demek ki kapanmalılar. Millet kapattı zaten bana göre kimsenin kazanmadığı ama AK Partinin kesin kaybettiği bir seçimi daha geride bıraktık.