Şöyle bir bakıyorum da, meğer paralelciler dediğimiz tayfayı, hiç kimse sevmiyormuş ve herkes iktidarı uyarmışmış güya bu konuda. Erbakan, Muhsin Yazıcıoğlu, Kılıçdaroğlu, Bahçeli hepsi güya iktidarı uyarmışmış. Peki gerçek bu mu? Hayır kesinlikle hayır. 17/25 Aralık sonrası bile savunan ya da savunulmasına göz yuman MHP ve CHP lideri başta olmak üzere kimsenin konuşmaya hakkı yok. Konuşmaya hakkı olan tek siyasi parti lideri Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
Bilindiği üzere 15 Temmuz gecesi, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un ifadesiyle terör eylemi, politikacıların ifadesiyle darbe girişimi ya da kalkışma olarak nitelendirilen son derece üzücü ve vahim olaylar yaşadı Türkiye. Yıllardır ülkemize, dinimize ve milletimize ihanet içerisinde olduklarını anlatmaya çalıştığımız bizzat bendenizin kaleme aldığı ve 20'ye yakın makaleden oluşan gerek yazılı basın kuruluşlarımız olan, Uşak Son Nokta Gazetesi ve Gündem Gazetesi'nde ve gerekse internet üzerinden yayın yapan Uşak Haber Merkezi'nde yayımlanan "Fethullah Gülen CİA AJANI" başlıklı yazı dizimde sene 2011'de bütün çıplaklığı ile ortaya koyduğum bu ihanet şebekesinin, kentimizdeki faaliyetlerini de tek tek deşifre ettiğimiz pek çok haberi Uşak kamuoyunun ilgi ve beğenisine sunmuştuk. O dönem adını Alperen koyanlar da, adını tarikat ya da cemaat ehli koyanlar da, bize karşı bu hainler şebekesini savunmaktan geri durmamışlardı. 17/25 Aralık sonrası bile bütün partiler adaylarını yine cemaate yakın olduğu iddia edilen isimlerden oluşturmuşlar ve biz bunu da belirterek eleştirilerimizi dile getirmiştik.
AK Parti'de Hazim Sesli'nin sahibi bulunduğu fabrikanın doktorluğunu yapmış ve 2002'de Ekrem Sesli'nin referansıyla aday yapıldığı hiç çekinmeden söylenegelmiş CAİmete çok yakın bir isim olan Alim Tunç ve yakın arkadaşı ve ortağı Mehmet Gün'ün İl Başkanlığı dönemlerinde şimdilerde kaçak olduğu bilinen o dönem CİAmetin en önemli savunucusu olarak bildiğimiz ve defalarca mahkemelik olduğumuz defalarca bizlere hakaretine tanık olduğumuz Çakmak Hukuk Bürosunun sahibi Avukat Uğur Çakmak'ın evinde yönetim yazdığı bilinen ve ayrıca geçtiğimiz seçimlerden az önce Fethullah Gülen ile yanyana resimleri yayınlanan Mehmet Altay'ı aday yapılmıştı hatırlarsanız. Yine MHP'de ise, Yahudi çıkarlarını korumak üzere kurulmuş ve paralel gruba çok yakın olduğu bilinen siyonist örgüt CFR yöneticisi olarak bilinen Durmuş Yılmaz aday gösterilmiş 2. sıraya ise yine cemaate çok yakın bir isim olarak bilinen Gökhan Özoğul atanmıştı. Ayrıca yine MHP'nin aday adayların Öztan Hastanesi sahibi Arif Öztan'ın, son günlerde dükkanını kiraya vererek kilise açılacağı yönünde haberler çıkan, hatta nerdeyse kilisenin açılacağını kendi ilan eder gibi bir açıklaması olması; dükkan gibi bir yerde kilise olmayacağı açıkken; FETÖ'nün dinlerarası diyalog projelerine benzer nitelikte olan bu gelişmenin, Uşak'ı germeye yönelik olduğu da haberin duyulmasının ardından gelen duyumlar arasında... CHP'de ise yine öteden beri adı Gülen Cemaati ile yakın isimlerden birisi olarak anılan Özkan Yalım ön seçimle 1. sıraya oturmuştu. Kasım seçimlerinde ise CHP'yi 1. sıradaki kesmemiş olacak ki yine paralelle çok yakın ilişkiler içinde olduğu ve defalarca Pensilivanya'ya gittiği bilinen Ali Erdoğan 2. sıraya, yine cemaate yakınlığı ile bilinen bir isimde 3. sıraya atanmıştı.
Uşak Haber Merkezi ekibi olarak 17/25 Aralıktan sonra bile bunların yaşanmasına isyan etmiş ve paralelle mücadelenin bir tiyatro olduğunu iddia ederek yaşanan süreci sürekli olarak eleştirmiştik. Bahsi geçen CHP ve MHP'li adaylar Hazim Sesli ve Ali Yıldırım başta olmak üzere paralel örgütün işadamı ayağı yargılanırken Adliye'ye gitmiş ve bahse konu kişileri hayrısever işadamları diyerek savunmuşlar ve hiç sıkılmadan basın açıklamaları bile yapmışlardı. Düşünün Bahçeli sizce Durmuş Yılmaz'ın ya da Gökhan Özoğlu'un paralelle yakınlığını bilmiyor muydu? Ya da bu iki ismin paralelcileri Adliye koridorlarına gidip hiç utanmadan savunduğundan haberdar değil miydi sanki? Elcevap muhakkak haberdardı. Kaldı ki bizzat MHP İl Başkanı bizim sitemizi Genel Merkezin çok yakından ve sürekli takip ettiğini bildiğini deklare etmişti. Demekki MHP hiç haberdar olmadıysa bizim aracılığımız ile gerek Durmuş beyin gerekse Özoğul'un paralel lehine açıklamalar yapan isimler olduğunu ve Durmuş Beyin CFR Üyesi olduğunu biliyordu. Kaldı ki Durmuş Beyin bizim haberimiz üzerine dönemin MHP Merkez İlçe Başkanı Muhterem Kuruçay aracılığı ile yaptığı açıklama hayli manidardı. Durmuş Bey CFR'ye Devlet görevlisi olarak gidip üye olmuştu. Üstelik Abdullah Gül'ün isteği üzerine, Durmuş Beyin bahsettiği Devlet sanırım bahsi geçen Paralel Devlet olsa gerek diye düşünüyorum. CHP'deki durumda yine aynıydı. Özkan Yalım'da paralelcileri savunan açıklamalar yapmaktan geri durmadığı gibi yargılanan işadamlarına neredeyse kefil olduğunu belirten açıklamalar da bulunuyordu.
Ak Parti'nin vekil adayları ise çok enteresandır sessizdiler ve paralel aleyhinde tek beyanları bile olmuyordu. Haziran ayındaki ilk seçimlerde Ak Parti'nin 2. sıraya koyduğu Atatürk düşmanı adayın kimliğine de bir göz atalım dilerseniz. Eyüp Gökhan Özekin... Atatürk hakkında deli saçması diyebileceğimiz açıklamalara imza atan Özekin kendisini Alperen olarak vasıflandırıyordu. Ayrıca Alperen Ocakları Genel Başkanlığı yaptığını ve kendisini Muhsin Yazıcıoğlu'nun yetiştirdiğini de her fırsatta vurguluyorlardı. Düşünsenize Muhsin Yazıcıoğlu'nun tezgahından geçen kimseler Gülen'in beslendiği yegane kaynak olan Said Nursi'yi öve öve bitiremezken, Atatürk'e olmadık hakaretleri ağzına alabiliyordu. Gerçi kendisine Uşak halkı ve Nurullah Çavuşoğlu gerekli dersleri vermişti ve kendisi vekil seçilemeden gitmiş ve 1 Kasım seçimlerinde aday gösterilmemişti zaten. Ne Mehmet Altay ne Gökhan Özekin, ne Alim Tunç ne de Hüseyin Keskin'in paralel aleyhinde tek cümle beyanları bile yoktur. Uşak Belediye Başkanı Nurullah Cahan ve İl Başkanları Basri Yıldırım ve Servet Kuş'ta yine aynı şekilde tek cümle ile bile ne Gülen ne de paralalciler aleyhinde tek cümle eleştiride bulunmamışlardı. Ayrıca bu isimlerin yargı sürecine en küçük bir katkıda bulunmadıklarını da belirtmek isterim.
Gelelim liderlere... Kılıçdaroğlu bırakınız Gülen ya da cemaatini veya paralelcileri eleştirmeyi onları CHP'ye yerleştirebilmek için ne mümkünse yapmış bir isimdir ve bunu bütün CHP tabanı bilmektedir. Halen CHP'de Milletvekili olan Selin Sayek Böke, Eren Erdem gibi isimler başta olmak üzere pek çok isimde meclis çatısı altındaki Gülen sempatizanlığı olduğu iddia edilen isimler değil mi? Elcevap evet. Bahçeli'ye gelince Meral Akşener'i paralelci olmakla suçlayan Bahçeli, madem paralelci idi Akşener niçin yıllarca onu MHP'den vekil yaptı? Ya da İstanbul Milletvekili Celal Adan'ı ve Semih Yalçın'ı Genel Başkan yardımcısı yapan Sayın Bahçeli değil mi? Bu iki ismin cemaate yakınlığı herkesin malumu iken Bahçeli bu gerçekleri bilmiyor muydu? veya Ekmeleddin İhsanoğlu'nu aday yapmaktaki mantığı neydi acaba?
Yine son günlerde Erbakan'ın sanki çok önceden iktidarı Gülen'le ilgili uyardığına ilişkin bazı iddialar sosyal paylaşım sitelerindeki yalan yanlış sözler üzerinden empoze edilmekte. Başbakanlığı döneminde İsrail ile yaptığı gizli anlaşmalar ile tandığımız ve Milli Görüşün Avrupa teşkilatlarında Dinler Arası Diyalog faaliyetlerine katkı sunulmasını sağladığını bildiğimiz Erbakan'ın da yine Gülen'le ya da paralelle sağlığında ciddi bir mücadelesi asla bahse konu bile olmamıştır. Yetiştirdiklerinin arasından Atatürk düşmanı Said Nursi hayranı isimlerin çıktığını üzülerek müşahade ettiğimiz BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun da yine pek çok beyanı vardır internette Gülen'i öven...
Siyasiler arasında hakkını teslim etmemiz gereken tek isim ise, Nurullah Çavuşoğlu'nun Ehli Beyt Gemisinin bu devirdeki Kaptanı diye tarif ettiği Bağımsız Türkiye Partisinin Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Haydar Baş sene 1997'lerden beri Fetö ile ciddi bir mücadele içerisine girmiş ve Fetö'nün özellikle Ak Parti iktidarından yararlanarak savaş açtığı tek siyasi isimdir. Hatta Fetullahla mücadelenin simge ismi ve önderidir diyebiliriz. Ben de şahsen yazı dizimde Prof. Baş'ın Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler isimli eseri başta olmak üzere pek çok kitabından ve makalesinden yararlandığımı göğsümü gere gere söyleyebilirim. Sayın Baş bu uğurda son derece idealist bir biçimde ölçüleri asla şaşırmadan adam gibi mücadele vermiştir. Onun dışında hiç kimsenin bu paralel vakadan kahramanlık aparmaya hakkı yoktur vesselam...
Daha dün paralelcileri “hayırsever işadamı“ diye yargılanmaktan korumaya çalışanlar...
Vedat Orhan
Delican 8 Yıl Önce
herşeyi 20 yıl önceden söyleyen ve bu milleti uyaran hatta tek tek muftuluklere gidip ikazlarda bulunan haydarbaş ve ekibidir.sizin de yazdığınız gibi hiç kimse kendine pay çıkarmasın.bu milletin ve devlet adamlarının haydar baş a özür borcu vardır.
Aslan Bey 8 Yıl Önce
halkı nasıl olsa balık hafızalı diye aptal yerine koymaya çalışanlara kapak niteliğinde harika bir yazı kaleme almışsın vedat bey seni tebrik ederim. evet kesinlikle bütün siyasi partilerde lideriz diye arzı endam edenler birlikte hareket etmektedirler ve danışıklı dövüş etmektedirler. ancak halk artık herşeyin farkında halk artık uyandı. meydanlara halkı ne kadar davet etselerde kimsenin inmek istemeyişinden ve meydanların boş kalışından da bu durum anlaşılmaktadır. bunlar Allahı unutup hesap yapmışlar ama Allah plan yapıcıların en üstünüdür. bakalım Allahın planı ne? bakalım atatürkün gizledikleri vasiyeti açıklandığında bunları halkın elinden kim kurtaracak? atatürke ve onun kurduğu devlete onun milletine ihanet içerisinde olanlar yine atatürkün kurduğu devletin mahkemeleri önünde hesap verecekler göreceksiniz. hepsi rezili rüsvay olacaklar sağlıklarında ahiretteki rezillikleri ayrı konu zaten. kalemine sağlık vedat bey baştan beri dik durdunuz eğilmediniz ve siz kazandınız.
Haydar 8 Yıl Önce
btp lideri prof haydar bas ve bu tarihi olayi konusunu biraz daha acip gundem ederseniz iyi olur zira bu bir makaleyle deqil ciltler dolussu kitapla anlatilabilecek kadar genis bir konudur.
ümit 8 Yıl Önce
bence darbe girişimi falan yok vedat bey sadece tiyatro murat ide var ülkücü yazar onun bir yazısı var begütürkte yayınlanan okuyun onu vede okutun. amaç paralelcilerle birlikte akpli olmayan bütün unsurları temizlemek. sizin ve 98'den beri zaman gazetesinin girdiği dükkandan alışveriş etmem diyen yakın dostum gazeteci çavuşoğlunun yazılarının çıktığı son nokta gazetesinin kapatılmaya kalkışılmış olması da bu sebepten. her şey ortada aslında. belediyede suçsuz günahsız bir çok isim işinden olma tehditi ile karşı karşıya ama helal olsun hiç birisi de eğilmedi. hiç biriside başkan ile selfi çekilmedi meydanda. bir avuç paralelciden başka kimse inmedi caddedeki debdebeli şenliğe. ayrıca o debdebelerde harcanan paralarda bu milletin parası belediyenin bütçesi har vurulup harman savruluyor lütfen bu konuya da dikkat çekin derim.
Kadrişinas 8 Yıl Önce
arif öztan durmuş yılmaz gökhan özoğul muhammet gür daha kimler kimler bahçelinin paralelciliklerini bile bile öne çıkardığı isimler. muhsin yazıcıoğlu denen her devrin adamı için söylediklerinize kesinlikle katılıyorum. akpnin atatürk düşmanı aday yolladığını(gökhan özekin) uşak halkı asla unutmaz unutamaz. ayrıca kilise açtırdım diyerek şov yapan öztan derhal mhpden istifa etmeli.haydar hoca konusunda haklısınız o adam baştan beri söylüyordu tüm bunları hakikaten.