Hayvan ve doğa sevgisi; son dönemlerde istismarının sıkça yapıldığını gözlemlediğim konulardan birisi. Hayvan hakları savunucularını eylem yaparken slogan atarken her an tv ekranlarında görebiliriz. Aynı hayvan hakları savunucuları son dönemlerde Uşak Belediyesini de gerek sokak köpeklerini kısırlaştırdıkları gerekse Ata Park gibi bazı yaşamsal alanlarda köpek gezdirmeyi yasakladığı gerekçesi ile eleştirmekte. Şunu anlayamıyorum özellikle buldog, pitbull gibi bir köpeğin boynuna tasma takıp gezdiren bir insan nasıl olur da hayvan hakkından bahsedebilir. Köpekler boynuna tasma takılıp gezidrilmesinden dolayı hallerinden memnun mudur? Peki tasma takılması sebebi ile huysuzlaşan köpekler anne babası ile sokağa dolaşmaya çıkan bir çocuğu korkutmaz mı? Ben sokakta bu türden tablolara sıklıkla rastlıyorum. Hatta zaman zaman yetişkinlerin bile köpekten çekinerek yön değiştirdiklerine şahit olmuşluğum vardır.
Ata Park'ta köpek gezdirmenin yasak olmasını eleştiren ve sırf bu nedenle eylem hazırlığında olduğunu bildiğim hayvan severlere sesleniyorum. Sizin ellerinzde üzerinde köpeklerinizi gezdirdiğiniz çimler ile vatandaşların oturduğu çimler aynı değil mi? Çimlere pisleyen bir hayvanın pislediği yere vatandaşlar gelip farkına varmadan oturursa ve bu da hastalığa sebep olursa vicdanınız bu duruma razı olur mu?
Bu arada özellikle Şan Pasajı aralığında ve Bir Eylül Caddesindeki Pet Shop'larda yaşanan hayvan trajedilerini bu kentin hayvan hakları savunucuları yada Tarım Hayvancılık Müdürlüüğü Yetkilileri görmüyor mu? İnsanın sokağa çıkmaya dahi cesaret edemediği bu sıcak havalarda dükkanın önündeki kafeste güneşin altında bekletilen köpekleri ve kuşları görüp vicdanlarınız sızlamıyor mu? Hem ilgilileri hem de yetkilileri göreve davet ediyorum bu pet shoplarla ilgili bir çok şikayet kulağımıza geliyor.
Başıboş gezen sokak köpeklerinin aşılarının yapılması ve kısırlaştırılması hususuna gelince ben bu konuda da kesinlikle önlemler alınması gerektiğini düşünüyorum. Zira önü alınmazsa köpeklerin uzun yaşaması ve üreme kapasiteleri göz önüne alındığında çok değil bir kaç yıl sonra sokakların köpekten yürünemez hale geleceğini tahmin etmek zor değil.
Köpeksiz köy buldunuz değneksiz geziyorsunuz diye meşhur bir atasözümüz vardır. Bu atasözünün tezahürünü bir çok alanda kentimizde gözlemlemek mümkün. Gerek siyasilerimiz gerekse kurum idarecileri son derece rahat, kentin ve kentte yaşayan insanımızın sıkıntıları çok kimsenin umurunda değil bir aman sendecilik hakim diye düşünüyorum. Hiç bir şey yapmazsan hesapta vermezsin mantığı ile günü kurtaran memur zihniyetlerinin önüne geçmek gerek. Gerek kurumlardaki idarecilerimizin ve gerekse siyasilerimizin birazda risk alarak elini taşın altına koyarak, iş üretmesi ve yaptığı işin hesabını da verebilmesi gerek. Bu düşüncelerle şunun da yeri gelmişken altını çizmek dilerim, bu köyün kıtmirleri de acizane Uşak Haber Merkezi ekibi olarak bizler olabiliriz.
İyiyi güzeli doğruyu alkışlayarak, yanlışı, eksiğide yapıcı şekilde eleştirerek kamuoyuna aktarma vazifemize devam edeceğimizi bildirir, esenlikler dilerim.
Köyler Artık Köpeksiz, Değneğe Hacet Kalmadı!
eski yazar
yüce 12 Yıl Önce
Öncelikle yazarı tebrik ederim..Uşak için oldukça önemli bir sosyal olaya değinilmiş.Hatta bu konuyu Uşakla sınırlandırmamak abartı bile olmaz. İlimizde özellikle gençler arasında 16-25 yaş grubu arasında hayvan sahibi olmak ve beslemek en önde gelen trendlerden olmuştur.Özellikle köpekler bu konuda çok daha fazla dikkat çekmektedir..Tabi ki hayvanları beslemek onlara yardımcı olmak ilk emredildiği yer dinimizdir kimse bunun kötü bit davranış olduğunu söyleyemez fakat işin içine suistimal ve hayvanları doğal ortamlarından koparmak varsa gerekli merciler müdahale etmek zorundadır.. Caddeye insanlara zarar verebilecek cinsten hayvanların gezdirilmeleri birde gezdirirken iplerinin uzun olması çevreden geçen tüm insanları rahasız etmekte hemde korkutmaktadır.Bu olayı hiç kimse hayvan haklarına müdahale olarak görmesin o şekilde görenler o hayvanları sadece birer paravan olarak kullanmaktadırlar.O gezdirilen hayvanların çoğunun doğal ortamı bile değildir uşak.
yüce 12 Yıl Önce
biz hayvanları kendi çıkarlarımız için kullanmayı ne zaman bırakırsak işte o zaman hayvan haklarını koruma derneği gibi dernekler ortada kalmaz çünkü hiçbir canlının hakkında doğal ortamlarına karışılmaz.. Park konusunda yasağa gelince;bence geç bile kalınmış bir karar.O parklarda yiyip içen ailemizle arkdaşlarımızla zaman geçirenler gene bizleriz devletin asli görevide vatandaşına hasta olunca bakmak değil hasta olmasını engellemektir..! Eğer gerçekten duyarlı hayvan haklarına saygılı bireyler olmak istiyorsak hayvanları yanımızda süs gibi gezdirmek yerine onları doğal ortamlarına bırakmalı şu yaşadığımız aşırı sıcak havalarda sokak hayvanları için kapımızın önüne bir kap su koymalıyız... Yoksa hayvan haklarını savunacağım diye insanların kendi egolarını tatmin etmeleri "hayvan hakları koruma toplantısına kürkle gitmesi" gibi birşey olur..Saygılarımla
12 Yıl Önce
Biz hayvan severler hiç bir zaman sokak hayvanlarının kısırlaştırılmalarına tepki göstermedik hatta ve hatta biz aşılanmalarını kısırlaştırılmalarını ve tedavi edilmelerini istedik. Sizler hayvan severleri eleştirmektense barınaktaki hasta ve bakımsız canlara ilgi çekin. Bizler pet shoplardaki hayvanlara tabiki acıyoruz ayrıca barınaktan alımları sahiplendirilmeleri destekliyoruz. Ama şöyle bir şey var ki Hayvan severlere dil uzatmaktansa küpelenip kısırlaştırıldıkları iddia edilerek itlaf edilen o masum canlara ilgi çekin.' İyiyi güzeli doğruyu alkışlayarak, yanlışı, eksiğide yapıcı şekilde eleştirerek kamuoyuna aktarma vazifemize devam edeceğimizi bildirir, esenlikler dilerim.' diyen yazara da sesleniyorum. eğer bunu söylüyorsanız bunlara takılmadan asıl en büyük yanlışı İTLAFI dile getirin kamuoyuna aktarın lütfen.
12 Yıl Önce
Biz hayvan severler hiç bir zaman sokak hayvanlarının kısırlaştırılmalarına tepki göstermedik hatta ve hatta biz aşılanmalarını kısırlaştırılmalarını ve tedavi edilmelerini istedik. Sizler hayvan severleri eleştirmektense barınaktaki hasta ve bakımsız canlara ilgi çekin. Bizler pet shoplardaki hayvanlara tabiki acıyoruz ayrıca barınaktan alımları sahiplendirilmeleri destekliyoruz. Ama şöyle bir şey var ki Hayvan severlere dil uzatmaktansa küpelenip kısırlaştırıldıkları iddia edilerek itlaf edilen o masum canlara ilgi çekin.' İyiyi güzeli doğruyu alkışlayarak, yanlışı, eksiğide yapıcı şekilde eleştirerek kamuoyuna aktarma vazifemize devam edeceğimizi bildirir, esenlikler dilerim.' diyen yazara da sesleniyorum. eğer bunu söylüyorsanız bunlara takılmadan asıl en büyük yanlışı İTLAFI dile getirin kamuoyuna aktarın lütfen. yazara sesleniyorum eğer hayvanları bu kadar seviyorsa bize destekte bulunsun lütfen
Tuba Çetinbaş 12 Yıl Önce
İnsan hayvan ve doğa bir bütündür. Bu dünyada insanların olduğu kadar hatta son zamanlarda daha fazla, hayvanların yaşama hakkı var. Bunu düşünebilmek için insan olmanın gereği olan vicdan duygusu lazım. Herkes hayvan sevmek zorunda değil; çünkü hayvan sevmek bir ayrıcalıktır ve o hayvanlar, insanlardan daha temizdir. Bir şey yazmadan önce bilimsel verileri araştırmak, yapılan çalışmalar hakkında bilgi sahibi olmak gerekir. Aksi halde %80'inde vicdan duygusu olmayan toplum yanlış bilgilendirilmiş olur. İnsan-hayvan-doğa üçgenini her kim olursa olsun yıkamayacak. Özellikle hayvan-doğa haklarını korumak biz insanların yani bilinçli ve duyarlı insanların görevidir. Ha bir de kendini insan sananlar, bu dünyanın sadece kendine ait olduğunu sananlar var o ayrı.