MHP'de İl Başkanı'nın Belediye Başkan Adaylığı Ortalığı Karıştırdı!

Milliyetçi Hareket Partisi Uşak Teşkilatında Alpay Özgür'ün belediye başkanlığına aday adayı olması parti içerisinde sancılı bir sürecin başlamasına sebep oldu. Partililerin genel itibarı ile ümidinin zayıf ve morallerinin bozuk olduğu gözlerden kaçmazken kulisler çok hareketli.

Politika; her zaman süprizlere gebe olan ve insanın uzun vadede yaptığı planlarını kısa vadede sürekli olarak yeniden gözden geçirmesini gerektiren bir saha. Özellikle parti içi politikada yapılabilecek bir zamanlama hatası insanların siyasi geleceğini etkileyebiliyor.

Mart-2009 yerel seçimlerinde MHP'den Ali Erdoğan Belediye Başkan adayı yapıldı ve Metin Deniz Savaş'ın İl Başkanlığı'nda, Muhammed Gür'ün seçim koordinatörlüğünde girilen yarıştan Milliyetçi Hareket kadroları kazanarak çıkmayı bildi. Açık ara farkla alınan seçimlerin üzerinden çok geçmeden parti yönetimi ile, Belediye Başkanı arasında bir takım uyuşmazlıklar olduğu kulislerde konuşulmuş ve neticede Ali Erdoğan'ın partiden ihracı ile bu süreç noktalanmıştı. Uşak halkı, Ali Erdoğan'ın partisinden niçin ihraç edildiği sorusuna cevap ararken taraflardan konuya ilişkin kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama gelmemesi, halkı tahminlere ve öngörülere zorlamıştı. O dönem yapılan öngörülerin en göze çarpanı ise; dönemin İl Başkanı M. Deniz Savaş'ın Milletvekili olma isteğinin önündeki en büyük engel olarak Ali Erdoğan'ı gördüğü bu yüzden de kendisinin partiden ihracını sağladığı şeklindeki iddia olmuştu. M. Deniz Savaş ihraç sürecinden sadece bir yıl kadar sonra başlayan 2011 Milletvekili Genel Seçimin de adaylığını erkenden ilan edince halkın büyük çoğunluğunun nazarında, Ali Erdoğan'ın ihracındaki en büyük etkenin Savaş'ın Milletvekilliği hesabının olduğu şeklinde bir intiba oluşmuştu. Şayet M. Deniz Savaş aday olmadığını, İl Başkanı olarak partiyi seçime götüreceğini söyleseydi, işin hakikati ne olursa olsun Ali Erdoğan'ı vekil adaylığı için harcadığı iddiası halkın kafasında alakası yokmuş cevabı ile çürüyecekti. Belki de bu sefer Ali Erdoğan'ın Pensilvanya ziyareti iddiası, yine referandumdaki parti politikasına aykırı beyanatı ya da cemaate yakınlığı daha yüksek perdeden dillendirilerek Erdoğan daha çok suçlanan taraf olacaktı. Ancak Savaş'ın adaylığını ilan etmesi vekil adaylığı için kavga çıktı şeklindeki tezi kuvvetlendirdi ve halkın geneli demek gerçekten şahsi hesaplar yüzünden kavga çıkmış izlenimini oluşturdu. Neticede Ali Erdoğan'a verilen oyun çok altında bir oy alan Savaş; seçilemediği gibi siyaset sahnesinden çekilmek durumunda kaldı. En azından siyasetin vitrininde artık Savaş ismi yoktu ve yerine Alpay Özgür İl Başkanı olmuştu.

Parti tabanında küskünlerin bile takdirini kısa sürede toplamayı başaran, nezaketi ve iyi niyetinin yanı sıra donanımlı bir ülkücü olarakta tabanının teveccühünü alan Özgür, bu başarısını sanırım Belediye Başkan Adaylığı ile taçlandırmak istedi. Bu şayet bir hak ise Alpay Özgür açısından bakıldığında kesinlikle hakkıdır; ancak yazımın başında da belirttiğim gibi politik konjonktür ve zamanlama bazen sizi bu haktan feragat edebilmeye itebilmeli. Aksi takdirde politika yapan kişiler, siyasi geleceklerini riske ederken partilerine de ciddi zararlar verebiliyorlar. Zira Alpay Özgür'ün adaylığını Uşak Haber Merkezi ilk duyurduğunda, partinin yöneticisi pozisyonundaki isimler bile bu duruma inanmak istememiş, haberimizin asparagas olduğunu iddia ederek bize ulaşanlar bile olmuştu. Çok geçmeden Alpay Özgür'ün aday adaylığı için istifa ettiği gerçeği ile partililer yüzleşti. İşte o andan itibaren aday adayı olma hesabı yapanlar ve o aday adaylarını destekleme eğiliminde olanlar rahatsızlıklarını çok aleni olmamakla birlikte kulisler de dile getirmeye başladı. Kamu Sen İl Temsilcisi Ahmet Gürten, ya da Burak Sürücü Kursları sahibi Muhterem Erol gibi bazı isimler aday adaylıklarını daha önceden yüksek perdeden dillendirmiş olsa da Özgür'ün adaylığını ilan etmesi ile birlikte aday adalıklarını açıklayamadılar. BARO Başkanı Baki Kantar, İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Muhammet Gür, Kamu Sen Başkanı Ahmet Gürten, Emine Yıldırım gibi sayılabilecek bir çok alternatife teklif götürmesi beklenen Özgür'ün bu konjonktürde kendi adaylığını ilan etmesi parti tabanında rahatsızlıkların meydana gelmesine sebep olmuşa benziyor. 

Alpay Özgür'ün bazı partililerin yanında ben Genel Başkan Bahçeli'den adaylık hususunda söz aldım hatta bu daha önce ilan edilmek istendi ancak ben istemedim, ilk Uşak programında da adaylığım direkt ilan edecek gibi konuşmalar yaptığı iddiaları kulisler de soğuk duş etkisi yarattı ve aday adaylarının kendilerini geriye çekmesine sebep oldu diye düşünüyorum. MHP Alpay Özgür'ü aday yapar mı? ya da yaparsa Özgür ile bu seçimleri kazanma imkanı bulabilir mi bunu zaman gösterecek ama MHP'de kulisler daha epeyce hareketli olacağa benziyor, zira son bir kaç gündür hakim olan sessizlikte pek hayra alamet görünmüyor.