Kategoriler

Uşak Haber Merkezi

Önce Sebep Ol Sonra İstismar Et, Ama Halk Bunu Yemiyor Artık Beyler!

Açılım süreci adı altında verdikleri tavizleri adeta ballandıra ballandıra anlatan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, son bir kaç yılda çok ciddi silahlandıklarını ve güç bulduklarını, ne hikmetse her fırsatta tekrarladıkları ve adeta güçlü göstermek için mücadele verdikleri PKK terör örgütünün seçimden sonra düğmeye basılmışçasına başlayan eylemlerini protesto etmek amaçlı miting yaptı. Ama halkın mitinge ilgisinin beklenenin çok altında tezahür etmiş olması, "halk artık politikacıların samimiyetine ve iyi niyetine inanmıyor" tezini savunanları haklı çıkartır nitelikte idi.

İstanbul bugün tarihinin belki de en saçma ve en anlamsız mitingine ev sahipliği yaptı. Silahlı Kuvvetler'in açıkladığı verilere göre; açılım süreci boyunca Silahlı Kuvvetler mensubunun 400'e yakın operasyon talebinin tamamına yakınını geri çevirip, sadece 8 tane operasyona müsade veren hükümetin başındakiler, "PKK Militanlarının karakolların önünden el sallayarak sırtlarında tüfeklerle geçmesine müdahale ettirmedik, askerin elini kolunu bağladık" diye ekranlardan uluorta utanmadan itirafta bulunanların kabinesinin Başbakanları, Habur'da PKK'lıları zafer kazanmış komutan gibi karşılayıp kurdukları çadır mahkemelerde afdan yararlandırıp serbest bırakan hakimlere talimatı verip, daha sonra o hakimleri iyi yerlere getirenler, Ergenekon, Balyoz Yakamoz gibi sonradan düzmece olduğunu kendilerinin kabul ettiği operasyonlar ile Türk askerinin, hem milletin nazarındaki hem de dünyadaki itibarını zedeleyenler, bölücübaşına Sayın deyip muhatap alarak sözüm ona Devlet adına teröristle pazarlığa girişenler, "Türkiye Seninle Gurur Duyuyor" sloganları eşliğinde Barzani'yi karşılatanlar, kahramanmış gibi muamele ettikleri PKK'lıların düğününe katılıp bilezik takanlar, teröristleri Devlet dairelerine sınavsız şartsız işe yerleştirip maaşa bağlayanlar, "Benim eş başkanı olduğum Amerika ve İsrail Ortak yapımı olan Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesinde (BOP) Diyarbakır bir yıldız olabilir" diye ekranlarda arzı endam edenler, HDP ile mecliste bir olup, APO'nun istediği bütün yasal düzenlemeleri emir telakki edercesine yerine getirenler, "daha bunlar bir şey değil, APO'nun da özgür kaldığı bir genel af planlıyoruz" diyerek Barzani'yi ve taraftarlarını müjdeleyenler, Güneydoğu Anadolu'da yaşayan sade vatandaşın gözünde APO'yu, Barzani'yi, Karayılan'ı adeta efsaneleştirenler, 30 Bin kişinin katili APO'ya barış güvercinimiz diyenler, seçimlerde bağımsız adaylarla çıkan HDP ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki Milletvekillerini hiç problemsiz aralarında pay edenler, her nedense bu kadar çok seviştikleri HDP ve PKK ile birden bire ezeli ve ebedi düşman oluverdiler (tabi yersen). Ne olduysa biz yok derken Kürt sorunun varlığını kabul edenler, birden söylem değiştirdiler ve Kürt sorunu falan yoktur dediler, çıktılar. 

Birdenbire açılım sürecinde yolların altına döşetilen, uzaktan kumandalı bombalar tam da askeri araçlar geçerken patlatılmaya başladı. Birdenbire AKP'ye oy vermeyen ya da yeterince çalışıp yeterli oyu almasını sağlamayan Türk Milleti'nin evlerine şehit cenazeleri gelmeye başladı. Birdenbire HDP ile kötü olundu ve kavgaya tutuşuldu. Ama dikkat edin APO aleyhinde hala tek kelime sarfetmeyenler, işi Kürt-Türk düşmanlığına götürebilecek sözleri HDP'lileri hedef alarak sarfetmekten asla geri durmuyorlar. Bu bombaları kim koydu? Nasıl koydu? Bu bombalar yolun altına yerleştirililirken Devlet nasıl uyudu, ya da uyutuldu? Kim kazdı, kim bu bomba düzeneğini buraya kurabilecek kadar uzmandı? Bunlar olup biterken erketeliği kim yaptı? Böylesi hain pusuları hazırlayan korkak insanlara kim cesaret verdi? İstihbarat birimleri bu sırada ne yaptı? Yoksa gözetçiler mi zaten bizzat istihbarat birimlerinin adamıydı? Soruları milletin kafasını kurcalayadursun, bunlara cevap vermesi gerekenler, ağlama dövüvereyim nevinden açıklamalar ile milleti oyalıyor, milleti hala uyutabileceğini sanıyor.

Her neyse gelelim konumuza geçtiğimiz gün milyonların katılmasının beklendiği bir haftayı aşkın bir süredir hazırlandıkları bir miting düzenledi, Devletin zirvesindeki büyüklerimiz. Cumhurbaşkanı'nın önderliğinde, Meclis Başkanı'nın nezaretinde Devletin kasasından düzenlenen, Türk Bayraklarının istismar edildiği mitingte Başbakan resmen AKP'ye oy istedi. Yetmedi yine alışageldiğimiz bir çok yalanı ard ardına dizeledi. Bu yalanları daha önceden de defalarca ifşa ettiğim için ihtiyaç duymuyorum. Meraklıları internetten açar Davutoğlu'nun yalanlarla dolu hamaset kokan konuşmasını dinler, tabi iğrenip kapatmak zorunda kalmadan sonuna kadar dinlemeyi başarabilirse. AKP İstanbul Milletvekili adayı, Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği ve Ermeni Soykırımını geçmişte açık açık savuduğu bilinen AGOS gazetesi yazarlığı gibi çok ulvi görevlerde bulunan Ermeni asıllı Markar Eseyan'ı miting alanında görünce ayağına gidip toka yapma tevazusunu ve inceliğini gösteren pek mütevazı Cumhurbaşkanımız, yaptığı konuşmada yine şiir okudu ve yine ağladı. Yani Cumhurbaşkanı'nı dinleyen herkes "duygu sömürüsü yapıyor" sözünü rahatlıkla söylemiştir diye düşünmekteyim.

Her neyse mitingteki konuşmaları ayrı bir gün değerlendirelim, zira okuyucularımız sıklıkla yazılarımızın uzunluğundan şikayet ediyorlar. Asıl vurgulamak istediğim konu şu; Yıllardır söylüyorum, "politika SOS veriyor! Politikacılarımız yalan söylemeye, halkı aldatmaya, istismarcılığa bir müddet daha devam ederse, partilerinde yönetime yazacak, mitinglere taşıyacak adam bulamayacaklar" diye ama nafile, dinleyen kim? Hiç kimsenin halk umrunda değil, onlara göre halk bir ıslıkla gelmek zorunda olan, düşünmeyi bilmeyen, anlamayan koyun sürüsünden ibaret. En azından malesef bizlere layık gördükleri muamele biçimi bana bunu düşündürüyor. Yevmiye ile adam toplandığını duyduk, haşhaş çapasına giden insanların yevmiyelerinin ödenerek traktörler üzerinde,miting alanına getirtilip dikildiğini duyduk, başka kentlerden taşıma ile insanları mitinge getirdiklerini işittik, hatta Kamu kurumlarındaki memurları tatil ettiklerini, mitinge gitmek isteyenleri izinli saydıklarını hatta ve hatta taşeron işçisi olarak çalışanları işten çıkarma tehditi ile zorla mitinge diktiklerine  de tanıklık ettik. Örneğin Uşak'taki miting günü Devlet Hastanesi'nde bir tane taşeron işçisi olmadığı için, işlerin bir çoğunu, doktor ve hemşirelerin yapmak zorunda kaldığını haberleştirmiştik. İstanbul'da gerçekleştirilen bu son mitingte parti bayrağı yoktu, Türk bayrağı vardı yani mitingi güya AKP değil, Devlet düzenler gibiydi ve teröre tepkili olan herkes davetliydi. Ama fırsatı ganimete çevirmek isteyenler, milyonları beklerken yüz bin kişiyi bile alana taşıyamamıştı.

Yani halkın terör elbet umrunda idi. Halk elbette ki teröre çok tepkili idi. Ama sanırım mitingi düzenleyenlerin ve konuşanların sözde tepkilerindeki samimiyetlerine inanmamış olacak ki mitinge beklenenin yüzde biri bile gelmedi. Yandaş basın bile ya rakam vermedi ya en abartanı yüz bin kişi katıldı diyebildi. 50 bin 80 bin gibi rakamlar veren ajanslar da vardı. Doğrusunu Allah bilir ama bana göre de 50 bin bile yoktu. Ama verilen en yüksek rakamı verdim. Yandaşlar, aktroller itiraz ederse yine saymak zorunda kalırım diye. Hatırlarsanız, seçim öncesi Recep Tayyip Erdoğan'ın açılış tiyatrosu için geldiği gün düzenlenen mitinge 30 bin kişi katıldı diye ilan etmişlerdi, bizde 3 bin rakamı vermiştik de küplere binmişlerdi. Bunun üzerine o gün yağmur yağması sebebi ile şemsiyelerden yararlanarak tek tek saydırmış, kendi verdikleri en kalabalık resimden çıka çıka 2300 kişi oldukları ortaya çıkmıştı. Yani 3 bin kişinin bile olmadığı net net ortaya çıkmıştı. Bu kez yüz bin diyelim de yine tek tek saydırmak zorunda kalmayayım istedim.

Tabi ki bunu söylerken güvensizlik sadece AKP kadrolarına değil, halk CHP ve MHP'ye de inanmıyor inanamıyor. Hiç bir partinin lideri inadırıcı gelmiyor, ümit vermiyor, heyecan uyandırmıyor artık Türk Milleti'nde. Millet politikadan ve politikacıdan ümidi kesmiş durumda. Bütün zorlamalara rağmen artık halkın ilgisini çekemeyen politikacılar, şayet kafasına akıl koymazsa, şayet yalanları bırakıp samimi davranmazsa ve şayet gizledikleri gerçekleri halkına aktarmama konusunda ısrar edecek olurlarsa, bu gidiş hiçte hoş değil haberiniz olsun. Demokrasi vazgeçilmezimiz olmalı diyor saygılar sunuyorum. Şehitlerimize Rahmet dilerken; terörü, teröristi, terörü ve teröristi besleyenleri, eğiteni, vakti geldiğinde gizleyip vakti geldiğinde ortaya çıkartanı, terör yolu ile halktan ya da Devletten istediğini almaya çalışanı, terörün her türlüsünü önleme adına mücadele etmeyeni lanetliyorum. Esenkalın...
Yorumlar

ismet erdem 9 Yıl Önce

65 ton bomba malzemesinin 5 tonu patlatılmış ise kalan 60 ton ne zaman bulunacak ? koalisyon ufukta görünüyor,chp ve mhp nin cumhuriyetin temel ilkelerinden vazgeçilemez olduğunu vurgulamalarını bekliyoruz.

samimiyet sıfır 9 Yıl Önce

pkk nın büyümesine şımarmasına göz yum , sonra da teröre karşı mitng düzenle

mühendis64 9 Yıl Önce

usaktan kalkıp gıttım mıtınge..bayragını seven herkes ordaydı.yuzbınmıs facede twıtterda koltuga oturup sayımmı yaptın çavusoglu.kuduracaksınız 1 .kasım bizlerin olucak

uşaklıı 9 Yıl Önce

arakadaşlar biz sadece pkk ile savaşmıyoruzki.alman,ingiliz,israil gibi bi çok devletin istihbarat servisiyle savaşıyoruz pkk sadece bi kukladır. Allahın izniyle bunların üstesinden gelicez. hedef 2023 durmak yok yola devam arkandayiz rei̇s Allah seni̇ başimizdan eksi̇k etmesi̇n

genç kuvvacı 9 Yıl Önce

madem sadece pkk i̇le savaşmiyorsunuz neden hala apo hakkinda barzani̇ hakkinda karayilan hakkinda tek bi̇r keli̇me etmeyi̇p hdp i̇le kavga edi̇yormuş gi̇bi̇ yapiyorsunuz madem dünya i̇le savaşiyorsunuzda neden hala bop projesi eş başkanlığı yapıyorsunuz madem dünya ile savaşıyorsunuzda neden papayla kol kola gezip saray açılışlarına davet ediyorsunuz salakmı sandınız siz milleti tüh yazıklar olsun size milletin geldiği hale bakın millet illet olmuş çıkmış arkasından yürüdüğünüz adamların ne olduğunu görmeyecek kadar körsünüz bu ülkeye maalesef yeni bir kurtuluş savaşı lazım hainlik yapan ve onlara destek veren kim varsa muhalefet liderleride dahil toptan sürmek lazım

Tüm Yorumlar