Dünkü köşe yazımda bu gün CHP kulislerini yazacağımı söylemiştim ama CHP'lilerin affına sığınarak aciliyet ve önemine binaen Ak Parti kulislerine dair son gelişmeleri ve olasılıkları yazmaya devam edeceğim.Çünkü araya yazı girdiğinde kopma olacak ve Ak Partililer açısından istenilen neticeyi vermeyebilecek yazılarım. Dünkü yazımda uzun uzun isimleri vererek bahsetmiştim; Servet Kuş ve Cahan ikilisinin Ak Parti'yi oluşturan, Mealciler, Süleymancılar, Mahmut Efendiciler, İHH'cılar, Müsiad grubu gibi gruplar başta olmak üzere pek çok siyasi fraksiyonu adeta Ak Partiye küstürmüş durumda. Bahsi geçen bu grupların da dağılma sürecinde olduğu ve bu gruplarla hala beraber hareket belirleyen kaç kişi kaldığı ayrı bir konu ama şurası muhakkak ki bu grupların yolları Belediye ile çoktan ayrılmış durumda. Kuş ve Cahan ikilisinin yanlarında sadece şu an kurdukları sistemden maaş ya da benzeri menfaatler temin eden bazı kişiler dışında neredeyse hiç kimse kalmadı. Adeta Cahan ve Kuş için özellikle Eylül sonu itibarı ile "pazar dağıldı" diyebiliriz.
Ancak artık Belediye'de müdürlük yaptıracak adam bile bulamaz bir hale geldikleri için hiç bir liyakat ve birikimi olmayan ilkokul mezunu kimselere müdürlük yaptırmak zorunda kaldıklarını, halen Belediyedeki bazı birimlerin müdürsüz idare ettiğini, liyakatsız ve ehliyetsiz iş bilmez bir sürü adama iş yaptırıyor gibi gözükmek zorunda kaldıklarını, hatta Ergün Kırdinli'den boşalan Belediye Başkan Yardımcılığı makamına atayacak kimse bulamadıkları için boş bıraktıkları gerçeğini görmezden gelerek, Basri Yıldırım'dan kalan "sıkıntı yok" sloganını kullanmayı yeğleyen Servet Kuş ve Cahan bir türlü bu gerçeği kabul etmiyor. Yani bütün Uşak çalkalanıyor ve Ak Partililer başta olmak üzere bütün Uşak inanıyor hem Ak Parti'de hem de Belediyede ciddi sıkıntılar olduğuna ama Kuş ve Cahan'a sorarsanız bunu sadece Uşak Haber Merkezi ekibi söylüyor ve sıkıntı yok!
Bildiğiniz üzere bir önceki yazımda ve az önce bahsettiğim pek çok sıkıntı nedeniyle Ak Parti adeta dağılma sürecine girdi ve Erdoğan'ın hatırına da olsa, partiyi diri tutmak ya da gidip gelmek isteyenler bile artık partiye uğramaz oldu. Kimse ilgi göstermiyor bunca iki yüzlülüğü kaldıramayan insanlar artık toplantılara bile katılmıyor da eskiden hiç değilse AKM'de yapılan İl Danışma Kurulu toplantılarını bile parti binasında yapmaya başladılar. Artık ne ilçelerden ne de merkezden iştirak eden kişilerin sayısı iki elin parmağını geçmiyor. Elbette ki Ak Parti'nin dağılması sadece bu ikilinin hatalarına bağlı değil. Elbetteki ulusal çapta yaşanan sıkıntılar ve Erdoğan ve Ak Parti'nin genel politikalara dair yaşadığı kırılmaların da etkisi var. Elbette ki açılım politikalarının neticeleri, Rusya ile yaşanan kriz gibi bütün efelenmelerden geri adım atılması, paralelle mücadele konusunda, parti olarak sınıfta kalınmış olması gibi daha pek çok etken de Ak Parti'ye olan ilginin ve teveccühün azalmasına sebep. Yine Ensar Vakfı'nda yaşanan çocuk tecavüzü skandalı, Ak Parti'nin fikir babalarından Kadir Mısırlıoğlu gibi isimlerin ve cemaatlerin ve liderlerinin karizmasının ciddi oranda çizilmesi ve halk arasında itibarlarını nerdeyse tamamen sıfırlanmaları gibi etkenlerde halkı Ak Partiden soğuttu. Ancak hiç bir şehirde bu kadar kötü değil Ak Parti'nin durumu.
Kimi tutarsanız tutun hala kendini Ak Parti'liyim diye vasıflandıran Belediye ve İl Yönetimine özellikle de İl Başkanı Kuş'a tepkilerini dile getiriyor size. Zaten dünkü yazımda epeyce detaylı isim isim kimlerin bu iki ekiple mücadele verdiğini yazmıştım. Bugün sizlere dünkü yazımda bahsettiğim Ak Parti'nin kurucularından olduğu halde aktif siyaseti bırakan ama halen Ak Parti'nin nabzını çok iyi tutabilecek kadar partiyle ilintisini sürdüren bir ağabeyimin Genel Merkez ve Saray çevrelerinden de edindiği bilgiler ışığındaki ön görülerini sizlerle paylaşacağımı söylemiştim. Bahsettiğim Ak Partili ve halen Erdoğan hayranı olan abimize göre Ak Parti'nin Uşak'ta bu ikili tarafından bitirildiğinin hem Erdoğan hem de Ak Parti Genel Merkezi'nde görevli bulunan Başbakan Yıldırım dahil pek çok isim farkında ve aslında bu iki ismi kazasız belasız partinin başından uzaklaştırmak için adeta fırsat kolluyorlar hem de üç ayı aşkın zamandır tablo böyle.
Peki Ak Parti Genel Merkezi'ni ne tutuyor? Yani hangi sebep Genel Merkezin bu iki isim de ısrar etmesine sebep oluyor? Bu sorunun iki farklı yanıtı var. Birincisi Genel Merkezdeki Menzil'e yakınlığı ile bilinen bazı isimler Ekim ayına kadar bu ikilinin ardında dimdik durdular. Ancak Ekim ayı başlarından itibaren onlar da desteğini kesti. Bu sefer de bunları alsak yerine nasıl bir kadro getireceğiz, sorusuna cevap bulamadı Genel Merkez. Ak Partili tanıdığıma göre Genel Merkez bu ikiliyi gözden çıkaralı çok oldu. Ancak Başkanı tek başına almak çözüm değil çünkü Belediye Meclisi bu haliyle içinden bir başkan çıkarabilecek kaabiliyette değil. Çünkü meclis içerisindeki hiç bir isimde Ak Parti'lileri bile ittifak ettirmek mümkün değil. Belediye Meclisi üyelerinin durumu ve ruh hali bu iken, Meclise seçtirme riskini göze alamaz Genel Merkez çünkü Ak Parti'li üyeler arasındaki olası çatlak Belediye Başkanlığını muhalefet sandalyelerinde oturan bir meclis üyesinin yani başka bir partinin kapmasına sebep olabilir kaygısı yaşanıyor. Dolayısıyla da Başkanı alıp Meclisten yeniden seçilmesini sağlamak gibi bir maceraya cesaret edemiyorlar. Ayrıca mecliste görevli bulunan kimi üyenin isminin FETÖ kapsamında yürütülen dosyada geçtiği biliniyor ve bu durumda çok risk içeriyor.
Yani Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanını ve HDP'li siyasileri kimseye sormadan alabilen Savcılar Uşak'taki paralelciliğine emin oldukları kişileri meclis üyeleri dahi olsa pekala alabilir ve Ak Parti bu riskin farkında. Malumunuz işler yukarıda epeyce rayından çıkmış durumda. Açılım sürecini duruduran hükümet değil Ordu oldu malumunuz. Yani Ordu; terörle mücadele konusunda ellerini kollarını bağlayan kanun ya da kanun hükmünde kararnameleri tanımayıp, Valilik oluruna bile bakmadan PKK'ya operasyonlar için düğmeye basınca açılım sürecide bitmiş oldu. Yani zaman zaman hukuk adamları da kolluk kuvvetleri de hukukun kendilerine tanıdığı hak ve mecburiyet söz konusu olduğunda iktidara sormadan harekete geçebiliyor. Bu durumun gayet iyi farkında olan AK Parti Genel Merkezindeki arkadaşlar da taşradaki siyasilerin başına, bahse konu soruşturmalar kapsamında, her an her şey gelebileceği ihtimalini göz ardı etmiyorlar. O halde seçim gerekli; peki nasıl sağlıklı şartlarda bir seçime götürebiliriz? Ve nasıl bu seçimlerden Ak Parti'yi galip çıkarıp Belediyeyi yine elimizde tutmayı başarabiliriz? Ya da parti teşkilatını kim ya da kimlere emanet ederek yeniden oluşturabiliriz? Kimin il başkanı adaylığına yeniden partinin fraksiyonlarını razı ederek kongreye götürebiliriz? Ya da kimi Belediye Başkanı Adayı yapabiliriz seçim olması halinde?
İşte bu soruların yanıtını bulmakta zorlanan Ak Parti Genel Merkezi problemi de çözümünü de bildiği halde, mecburiyetten ötelemeye çalışıyor ama kilitlendiğini ve tıkandığını görünce mecburen müdahale ediyor, diyor, Ak Partili abimiz. Ayrıca; Turgay Eser'in görevden alınmasını da bir işaret fişeği olarak görüyor. Partide mevki ve makamlara talip olma olasılığı olanları harekete geçirmeye çalışıyor. Böylece hareketlilikten istifade ile kimler ekip oluşturabilecek kabiliyete ulaşacak onu görmek istiyor. Zannedersem daha sonra bu ikilinin dışında oluşacak yapılanmaları bir araya getirerek belli isimler arasında uzlaşı sağlanması yoluna gidecek, ki mantığı da budur, diye ilave ediyor. Reis her şeyin farkında diye ilave eden Ak Partili ayrıca şunu özellikle yazmamı istedi: "Ak Parti'nin kurucusu Reis'tir ve partisini kimseye teslim etmeyecektir. Gerekirse halka iner sine-i milletten yeni teşkilatlar ve fraksiyonlar çıkartır devam eder ama asla partisini ne paralelcilere ne Menzilcilere ya da başka gruba teslim etmez. Ya kardeş gibi geçinirler ya da hepsini dağıtır Reis, yine de bir gruba teslim etmez partiyi. Paralelcilerden ağzı yanan Erdoğan Menzilcilere de diğer gruplara da çok temkinli yaklaşıyor. Cahan madem görevde kalacağını iddia ediyor, muhtarlar bile dilediği zaman Saray'a gidip resim çekiliyor Cumhurbaşkanı ile o da gitsin de canlı canlı bi resim versin de görelim. Zaten huzuruna çıkma cesaretinin dahi olduğunu sanmıyorum. Çünkü huzura çıktığı anda Erdoğan onu görevden alır bana sorarsanız"
Ak Partili abimiz bu tespit ve öngörülerini dayandırdığı bilgileri bir hayli sağlama benziyor. Neticede bekleyip göreceğiz ama mantıksız değil. Bir sonraki Ak Parti kulisleri ile ilgili yazımda AK Partili abimizin değerlendirmelerine yine yer vereceğim. Ama yazımı kapatmadan önce şunu belirtmeliyim. Görevden alınmadan yaklaşık 25 gün önce; "bazı gelişmeler duyuyorum görevden alınman söz konusu imiş başkan, Cahan ve Kuş aleyhinde dosya götürdüğün konuşuluyor doğru mu?" Diye sorduğumda bana yüzüme karşı üstelik hiç bir sıkıntı yok partimizde diyebilen Turgay Eser bugün görevden alınmış, yerine alternatif arandığı bir zemini yaşıyorsa yarın da bugün merkez ilçe başkanı arayan Belediye Başkanı ve Servet Kuş'un da görevden alındığını duyabiliriz elbette. Çünkü bildiğiniz gibi politika sahneleri çok acımasızdır ve alternatifinizi bulduğu anda sizi harcamaları içten bile değildir. Örneğin; iki Uşak Milletvekilinden birisi olan Alim Tunç; önceden birlikteliği olduğu ekibi yani Zafer Aydın, Ali Galip Baltaoğlu, Zübeyir Yıldırım, Serhat Eren gibi isimleri bir araya getirebilir, Mehmet Altay da Mehmet Aslan, Mehmet Gün, Mesut Apaydın gibi üzerinde hatırları olduğu isimleri bir araya getirebilir ve bu fraksiyonların bir araya getirildiği bir konsorsiyum oluşturulabilirse ki bu bile çok zor ama şayet bu isimleri içlerinden birini İl Başkanlığına bir diğerini Milletvekili ya da Belediye Başkanlığına ikna edebilirlerse mesela, belki Ak Parti'de yeniden bir toplarlanma süreci kısmen de olsa yaşanabilir. Esenkalın...
Sadece kendilerini değil Ak Parti'yi de bitirmişler Uşak'ta, ama yeni yüzleşiliyor!
Vedat Orhan
kürşad 8 Yıl Önce
esas partide bozulma ali ışıkla başladı ve basri yıldırımla artık ipler koptu. 2014 seçimlerinde seçimleri aday adayları arasından yaparken, elemelerde seçimi kalburun üstündekiler arasından yapacaklarına kalburun altındakilerden yaptılar. bu kadar ufak bir nuans birde menzilciler muteber özellik görüldü ve..ve.. partininde uşağında içine ettiler.cahil il başkanı, liyakatsiz yönetim, liyakatsiz belediye yönetimi, işte cehaletin getirdiği yer.
N. Kazıklı Cahan 8 Yıl Önce
malesef belediye yönetimi̇ ahlaki davranıyor sesi çok çıkanlara bir şeyler verip susturuyor şimdi de dernekleri ele geçirmeye çalışıyor imam hatip mezunları derneği başkanlığına belediyede çalışan birini getirdiler cahanın tek başarısı bu sırada alevi derneği var arkasından mevlana derneği şimdiden konyaya ayrı ayrı bir çok kişiye aratıp mevcut başkana iftira attırıyorlar adamların çalışma prensipleri böyle fetö de ne varsa daha cahili bunlarda var derkeklere adamlarını üye yapma yarışı başlamış ama başaramayacaklar
Aslan Bey 8 Yıl Önce
vedat beyi tebrik ediyorum çok güzel bakış açıları koymuş ve mantıklı olasılıklar çok güzel dellilendilirek izah edilmiş ama bir ayağı eksik bu mizansenin oda rektör ayağı. malumunuz üzere uzun zamandır rektörlük ile arası hayli açık belediyenin. rrektörle cahanın kavgası yüzünden iki kurum neredeyse hiç koordine olamıyor dolayısıyla şehir yonetilemez bir hal almaya başlıyor.çünkü cahanın problemli olduğu tek protokol üyesi rektör değil. rektöru fetöcü ilan edenlerin problemi ne zannediyorsunuz. sayın cumhurbaşkanı rektöre meşruiyet verdi geçtiğimiz günlerde 5 üniversiteyi azad ederkeb fotoğraf vererek mehmet altayla da verdi ya diğerleri. i̇şte bu yüzden sayın rektör ün bulunduğu konum çok önemli. demem oki rektör hoca dengeleri gözeterek adilane bir tutuma öncülük edebilir böyle bir ortamda herkes hoş görür zaten ve bu gizli kapaklı yapılır zaten. uuzattim şunu demek istiyorum tezinizin rektör ayağına ihtiyacı vardı ilave ettim.
sabredemeyiz 8 Yıl Önce
2019 da akda rsabretmek zor kayuum atasınlar kayyum :)
İsmail Biçer 8 Yıl Önce
adımı vererek yazıyorum eski bir akpartili olarak lanet olsun yapacağınız siyasete. böyle mi yönetilir şehir rezillik pacalardan akıyor resmen.resmen utanç tablosu.inşAllah erdogan bunları bir an önce alır görevden yoksa bunlar biribirini vurur sonunda demedi demeyin gidişat o.içinde bir başkan yardımcısın başka bir başkan yardımcısına uluorta kürettiği bir belediye binamız var.