UMPAŞ Deyince akla İŞ gelir, ekmek gelir, bereket gelir, UMPAŞ deyince akla gurbetçinin şehrimize desteği gelir.

Günlerdir UMPAŞ için kafa yoruyor gırtlak patlatıyorum biliyorsunuz ve biliyorsunuz fırsat buldukça Uşak Haber Merkezinden veya özel facebook hesabımdan takipçilerimi ve ilgilileri bilgilendiriyorum. Dün Seramik Fabrikasının kiracılarına yakın bir arkadaş aradı sanıyorum Borsadaki hissedarlardan biriymiş ve anladığım kadarıyla kiracı firmanın sahiplerinden Gökhan Kaymaz ile de arkadaşmış. Dedi ki senin mevcut kiracılar ile görüşmen gerekmiyor mu kardeşim? Dedim ki seçilince görüşmemiz gerekecek ama şimdi gerekmiyor ama gerekmese de görüşmek istedik ama maalesef bir olumlu dönüş alamadık. Dedi ki görüşmeniz bence şart. Dedim ki ver numaramı o arkadaşlara arasınlar diledikleri zaman görüşmeye hazırım. Ama maalesef bir dönüş olmadı. Hemen hatırlatıp belirteyim ben UMPAŞ ile ilgili kim isterse görüşürüm ve herkesi dinlerim tek tek hiç sıkıntı değil. Elbette ki Yönetim Kurulu Başkanlığına aday olduğum Holdingin bir fabrikasının kiracısı ile de görüşürüm yeter ki aklın yolunda buluşabilecek bir olgunlukla birbirimizi anlayalım ve kimse bir diğerinin zararına rağmen menfaat ummasın. Hakkaniyet ve mantık ölçüsünde kanunlar çerçevesinde her türlü uzlaşıya açık olmayan ve zamanı her şeyden fazla önemsemeyen zaten ticaretten hiç anlamamış demektir. Gündemimizi seramik fabrikasına daha çok ayırmamız çok doğal ama gündemimiz seramik fabrikasından ibaret olursa UMPAŞ'a en büyük kötülüğü etmiş oluruz. Bence UMPAŞ deyince seramik ilk akla gelen olmalı ama tek akla gelen de olmamalı.

Umpaş deyince akla huzur veren UMPAŞ evleri gelmeli mesela yeniden plastik gelmeli demir gelmeli inşaat gelmeli, benzin istasyonları ve marketler gelmeli emlak zenginliği gelmeli, yatırım gelmeli istihdam gelmeli, Gurbetçilerimizin Avrupa'da emeği ile elde ettiği birikimlerini şehire sermaye olarak sunmaları gelmeli. Hem UMPAŞ denilince akla gelmesi gereken bence bunlarla da sınırlı olmamalı. UMPAŞ neden marketler zincirini geri açıp gıda üretimi işine girmesin. Neden mesela Uşak'ımızın nohutunu UMPAŞ yetiştirip paketleyip servis etmesin müşteriye veya UMPAŞ neden sıcak su seracılığı yaparak kendi şehrine kendi toprağının ürününü mamül haline getirip sunmasın. UMPAŞ neden eskisi gibi sorunsuz inşaatlarını tamamladığı içerisinde huzur dolu UMPAŞ Evlerini yapar hale gelmesin. Ben tanıdıkça şöyle bakıyorum da hissedarların arasında o kadar çok kabiliyetli ve iyi niyetli insan var ki sadece Onlara Holding bünyesinde şans tanınsa ve Holding önderliğinde ticaret yapmaları veya bir biçimde işe dahil olmaları sağlansa var ya inanın 2 yıl sonra Uşak'ı da UMPAŞ'ı da tanıyamayabiliriz. Özellikle gurbetçilerimizde o saflık o samimiyet durup durur tek sorun artık güvenleri kalmamış kimseye ve heyecanları eksilmiş. Güveni sağlayacağım ben göreceksiniz. Zaten çoğunluğu gurbetteki UMPAŞ'çılardan oluşacak hissedarlardan oluşan bir aksakal heyeti hazırlığı içerisindeyiz Ramazan Türel, Münip Baykal gibi ağabeylerimiz bu konularda çalışma halindeler sağolsunlar. Yine başka arkadaşlarımız da var beni de önerebilirsiniz ak sakal heyetine diyen ve tanıştırmamızı ve buluşturmamızı bekleyen. Neyse güveni sağladık mı samimiyetimize inandırdık mı? Heyecan işi kolay zaten yanımda heyecan deposu Nurullah Çavuşoğlu kardeşim ve Uşak Haber Merkezi ekibi arkamızda belki de bütün Uşak halkı var iken heyecan yaratmak kolay. Keza inanın ben çok heyecanlıyım ve sabırsızlanıyorum startı vereceğimiz gün için.

UMPAŞ Hissedarlarında o kadar güzel bir dobralık oluşmuş ki gerçi şartlar artık dobralığa mecbur etti hepsini her gelen kandırıp her gelen hayal kırıklığına uğratınca, dobra konuşmaya mecbur olmuşlar ve bu da birliği sağlayabilmemiz açısından çok kolay. Geçenlerde Üniversiteden bir grup akademisyen ile bir toplantı esnasında dedim ki şehrin sporundan sanatına kültüründen yurt içi ve yurt dışı tanıtımına kadar pek çok alanda bütçe ayıracağız ve hepsini sahipleneceğiz. Sordu bir tanesi neden bu kadar güveniyorsunuz UMPAŞ'a. Dedim ki ben hissedarlara güveniyorum. 2000 İnsan var burada yaralı ve dertli. Derdini dinleyene bile kendini borçlu hissedebilecek kadar ince ve nazik insanlar çoğu ve hepsi inanmış insanlar ahiret gününe. Zaten inanmış insanlar olmasa paralarını çar çur edenleri ne ederlerdi? Ama Ahiret gününe hesabı saklayabilecek olgunlukta insanlar her biri. Tabi haklı olarak sitemdeler ve dem dem dillerine hakarette dolanıyor ama o kadar. Üstelik her biri müteşebbis ve hepsinin de hala kendini kurtaracak para var. Hepsi mağdur ama mağduriyeti hayatına yansımış çok az insan var. Çoğunluğu başının çaresine bakmış zaten ve kendi gemisini kurtarmış ve gemilerinin de kaptanları. Netice de ilgilerini çektik hocam ve şeffaflığımızdan emin oldukları noktada ben her alanda onların her türlü desteğini alabilirim. Avrupa ile en büyük ithalat ihracat firması haline dönüşmemiz inanın an meselesi. Sadece hissedarları devreye koyup bizim holdingin işlerini takip ederek para kazanmalarını sağlamak bile yeterli. Ben öyle deyince herkes heyecanlandı inanın ve hadi inşallah dediler herkesin yüzü gülüyordu. Size düşen de haydi inşaallah demek ve destek olmak. Defalarca tekrar ettim ama bir daha edeyim, sustuklarımız ile zengin hem de çok zengin olabilecekken yazdıklarımız yüzünden mal varlığına el konmuş işletmeleri elinden alınıp mağdur edilmiş bir gazeteci olarak izzetimize düşkünlüğümüz ortada. Samimiyetle söylüyorum mahçup olacağıma dair azıcık şüphe olsa içimde bu riske girmem. Çalışmaksa dert giderim Tabakhaneye deri teknikerliği de okudum ben ve çok iyi bir uygulamalı okulda okudum keza geçmişten bilen de çoktur dericilik yapmışlığım meslek edinmişliğim ve çok başarılı olmuşluğumda vardır. Keza 7 Yıldır bu savaşı verdik para kazanmak gibi bir derdimiz de olmadı malum. Şimdi ise UMPAŞ'ı ayaklandırmaktaki derdim kesinlikle ve kesinlikle şehre iz bırakmak ve dürüstlükle de olabildiğini cümle aleme göstermek. Hadi İnşallah dediğinizi duyar gibiyim hadi inşallah..