Kategoriler

Uşak Haber Merkezi

Uşak Belediyesi'nden yediği kazığı başka bir garibana kazık atarak çıkarmak...

Uşak Belediye Başkanı Nurullah Cahan zamanında belediye öncülüğünde şehre SİTE adı verilen çok büyük bir bela kazandırmışlardı biliyorsunuz. Sentetik uyuşturucu müptelası edilip batağa düşürülmüş genç kızların dolgun ücretlerle çalıştırıldığı ve şehirde fuhuşu da aracı ederek hatta çoğu kez fuhuşa şart olarak öne sürülerek şehirdeki uyuşturucu bağımlısı sayısının artmasında kullanılan bu genç kızlar orta vade de doğal teminci hatta yer yer torbacı haline dönüşebildi ve bunun da hepimiz farkındayız.

Özetle şehre bütün zehrin ve dahi fitnenin yayıldığı gayri meşruyu ve gayri ahlakiliği içinde yaşattığı yetmiyormuş gibi şantaj ve tehdit eylemlerinin de besleyicisi olan ve dahi hemen her gün olayların çıktığı mekanlara eğlenmeye gelenlerin başkalarının isteği üzerine mekanın sözde korumalarınca sudan bahanelerle dövüldüğü SİTE diye bilinen ve hiç kültürümüzde olmayan biçimde şekillenip konumlanmış eğlence mekanlarının bulunduğu eğlence çarşısında bulunan bir dükkanın değer kazanış hikayesini sizlere aktaracağım.

Planda içkili mekan haline dönüştürülemeyecek olan bölüme ait kafeterya ruhsatlı bir dükkanı önce ruhsatında değişiklik yapıp alkollü mekan haline getiriyor ve daha sonra satışa çıkarıyor bir vatandaş ve restoran ve kafeterya işletilebilir bir dükkan iken 700 Bin lira bile etmeyen bir mekanı 1 bir buçuk milyon civarı bir paraya satıyor piyasa tabiri ile kilitliyor ve kazıklamış oluyor da diyebiliriz tabi. Çünkü satış işlemi gerçekleşene dek ruhsatın bu hali ile satışına aracılık ve nezaret eden Uşak Belediyesi satış gerçekleştikten hemen sonra Alkol verilebilir ruhsatını veremeyeceğini anlıyor birden ve ruhsatı iptal ederek mülke katılan geçici değeri de kaldırmış oluyor. Ruhsatın yeniden eski haline dönüşmesiyle beraber aslında tezgaha geldiğini ve kazıklandığını anlıyor vatandaş. Belki biraz rüşvet vererek değerini iki kattan fazla artırdığın mülkü sattığın insanın bu işin içinden nazıl çıkacağı umurunda olur mu? Olmuyor tabi, vatandaş mülkü satın aldığı kişiye gidip halini arz etse de yapacak bir şey yok duyuyor.

O da ne etsin mülke bedava bir kiracı buluyor gir lokanta işlet burada diyor ve tek şartının mülke 30 Bin liraya kira ödediğini yayması ve kontratı 30 Bin liradan yapmak oluyor. Tabi site içindeki pavyonların bile kimilerinin kirasının üzerinde bir para kira geliri elde ettiğini inandırdığı bir alıcıya mülkü iki buçuk kat fazlasına satması da mümkün oluyor. Nasıl olsa kendisi 1 Buçuk milyona almış kağıt üzeri değeri belli bu değer üzerinden pazarladığı mülkü sanki 50 Bin lira bile kira getirebilecek bir mülk olduğuna da inandırınca 2 Milyon İki yüz elli bin liraya satıyor.

Yani mülkü belediyeden alan kişi belediyeyi de kullanarak mülkün değerini takla artırıp o günün parası ile 600 Bin liradan bir buçuk milyona çıkartmış. Satış sonrası iptal edilecek bir ruhsata dayandırarak 900 Bin lira civarı kazık atmış kendine rant aparmış o kazığı yiyen vatandaş da benzer bir taktikle mülke geçici katma değer ilave edip 30 Bin lira kira veren sözde kiracısını da kullanarak yeni katma değer ilave ederek Alkol ruhsatı dahi olmayan bir mekanı 2 Milyon İki yüz elli bin lira değer olduğuna inandırmış bir vatandaşı ve satmış. Peki sonra? Sonrası malum 30 Bin lira kira ile işletilen dükkanını kendi satın alınca elli bin liraya çıkarabileceğini düşünen yeni dükkan sahibi 30 Bin lirayı almasının bile mümkün olmadığı ile yüzleşir kısa bir sürede ve satış süresince işlettiği mekanı boşaltan sözde kiracının da aslında tezgahın bir parçası olarak kullanıldığını da anlar ama iş işten çoktan geçmiştir. Şimdi belki bugünün parası ile 1 Milyon bile ettiremeyeceği mekanı İki milyon iki yüz elli bin liraya satın almanın pişmanlığı ile içiyordur kiraya veremediği ve alkol ruhsatı olmayan dükkanında.

Eskiden tabakhane de çay ocakları vardı eskiler bilir ben sene 1991'de dericilik okulundan mezun olup gelince dericilik yaptığımdan bilirim. Barakadan çay ocakları vardı rastgele boş yerlere kurulmuş barakalara çay ocağı ruhsatı verilirdi yarım yamalak ve çay ocağı işletmecisi barakayı devredecek olduğunda barakadan falanca deri sanayisine şu kadar çay filanca dükkana bu kadar çay şeklinde siparişler geçirtip ve bazı işletmeler ile geçici anlaşmalar tertipleyip çay ocağının değerini artırırdı. Bu da tipik bir imar rantı yöntemi ki çok vardır bilirsiniz. Gerçek de değerini artırmayan her türlü rant artışı esasen ne ahlaki olabilir ne kanuni ne de helal olabilir. Değer artışına değer katmak şartı ile eyvallah ama sanal değer artışları kısa vade de birilerine kazandırsa da sonunda birinin elinde patlıyor ve son tutanın yandım dediği bir ateş topu haline gelebiliyor.

Çok örnek var emlağa kalıcı değerler katarak değerinin artırılabildiği zaten buna hiç itiraz yok. Hinlik başka cinlik başka derler cinliğe tamam da hinliğe de geçit vermemek gerek. Cinsen mala değer katıp sen de rantını alırsın herkes tatmin olur hinsen de sanaldır her şey kendin de tatmin olmazsın ve zaten hinlikten edindiğin rant ya da kar sana da yaramaz. Gözlü para kime yaramış? En kötümüze bile yaramaz gözlü para iyilerin elinden hemen çıkar hem de göstere göstere çıkar ki iyiler bir daha gözlü mal ya da para edinmesin. Kötülerin dünyasında kötüye çok çaktırmadan çıkar biraz da geç çıkar ki gözlü olduğu aklına gelmesin elden çıkınca.

Aslında yazıma konu alkol satılabilir hale gelmesinin mümkün olmadığını biliyor belediye ve fakat bununla beraber mülke geçici olarak değer katabilmek için göstermelik ruhsat vermiş oluyor. Arka plandan habersiz vatandaş verilen ruhsata dayanarak alkol verdiği eğlenceler tertipleyebileceğini düşündüğü dükkanı bir buçuk milyon civarı bir paraya satın alıyor . Kazığı yediğini anlayan vatandaş da geçici ranta yenisini ekleyip olmayan kira gelirine inandırdığı başka bir vatandaşı kazıklıyor. Zincirleme kazıklama işi üçüncü halka da patlıyor doğal olarak. Belediyeler nasıl böyle yöntemlere alet olur nasıl böyle geçici değer artışları ile insanların kazıklanmasına göz yumar? Akıl alır gibi değil. Asıl akıl alır gibi olmayanlar ise Adliyenin aman sendeciliği ki bir sonraki yazımda aktaracağım. Aynı site de başka bir dükkanın satışında ihale esnasında yaşanan ve polis kayıtları ve tutanakları ile ortaya dökülen ihaleye fesat andıran usulsüzlükleri ve fakat ihalenin gerçek kabul edildiği ve dahi dosyanın da örtülüp kapatıldığı yönündeki iddiaları ve yine benzer vahim Adliye görmezden gelişlerini sizlerle paylaşacağım. Daha önce de yine Uşak Haber Merkezinde yayımlanan yazı ve haberlerimiz de Adliye başta olmak üzere Devlet kurumlarımızın nasıl dolandırıcılık işlerine alet edildiğini yazmıştık.

Yorumlar