Biz Devrim yolunda yürümeye and içmiş bir ekip olarak şehrimiz için çok özel projelere sahibiz ve bu projelerimizi seçimden hemen sonra görüştüğümüz belediye başkanına da aktarmak için gitmiş idik ve fakat kendisinin sohbete girişteki kibirli ve halden bilmez tavrını görünce vazgeçmiştik.. O dönem de editörlüğümüzü üstlenen Gazeteci Ferhat Karaturp ve Mustafa Mert kardeşlerimin de nezaretinde AKP'li olmasına aldırmadan anlatmak istediğimiz projeleri bundan böyle köşemden sizlerle peyder pey paylaşacağım ve takdiri siz değerli takipçilerime bırakacağım. Keza zaten yeni plan ve projelerimiz de var şehre dair son derece rantabl ve uygulanası ve anlaşılan o ki İyi Parti bizi keşfetti ve bu kent çapındaki plan ve projelerimizi ifade edebileceğimiz bir siyasi zemin sunabileceklerini gösterdiler çünkü kendilerini kutluyorum öncelikle. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener bu sefer doğru isimlerle hareket ediyor Onu anladık İyi Parti Genel Merkezine gidince ve yerel manada kendisine bile gösterilmesini istemeyeceği hürmeti Koray Aydın gibi ikilikçiye gösterenlere ve partinin büyümesini istemek yerine partinin makamlarını ele geçirmeyi öncelik edinenlere itibar etmeyişinden anladık.. Anladık ki bu sefer Akşener niyetini haktan yana döndürdü ve hak için en doğru kararı vermek istiyor ve kimseye de haksızlık etmek istemiyor. Zaten Akşener'in hangi kurmayı ile görüşsek adaleti önceliyor. Keza Uşak İl Başkanı kardeşim Şener Toköz'de ilk söz adalet ve doğruya doğru diyebilme vurgusunda bulundu ki zaten bu şeffaflık ve dobralığı bu samimiyet ve adalet duygusunu bulan daha ne istesin? Varsa gerçekten siyasi kabiliyeti gerisini kendisi getirir.
Dünkü yazımda da bahsetmiştim sağ olsun İyi Parti Uşak İl Başkanı Parti binasındaki makamında gerçekleşen sohbette beni bu hususta yani adil ve il başkanı vakar ve olgunluğuna yakışır tavır alacağını hissettirdi ve inandırdı. Merkez İlçe Başkanı ve Antalya’da sözde Belediye de daire amiri olan kafadarı arkadaştan başka da hiç tepki duymadım İyi Partililere de bu mana da bir teşekkürü borç biliyorum yeri gelmişken tekrar teşekkür edeyim Uşak'taki bütün iyi partililere. Tabii ki özür dileyerek bir hakkı teslim etme adına öncelikle İyi Partili hanımefendilere teşekkür ediyoruz. Öncelik de onların hak da onların çünkü. İyi Parti ile kaynaşma sürecini başlatan ve en çok destekleyen kadınlar oldu belirtmeliyim.
Konuya gelecek olursak yeniden İyi Partide siyasal vücut bulmasını hedeflediğimiz Uşak halkının üst aklını Uşak halkı ile buluşturma sözünün altında yatan manayı izah edecektim size. Uşak'ta ne kadar işinde başarılı ailesini komşularını çevresini mutlu ve memnun edebilmiş, hayata pozitif yaklaşmayı bilen, toplumun ölçülerine Devletin kanunlarına uymaya çalışan ve kendine has ölçüler ve prensipler de edinebilen kendisi ile barışık şehrin üst aklı diyebileceğimiz kadar ilgilendikleri sahalar da ehil ve samimi kültürlü insan varsa hepsini bir araya getirelim istiyoruz keza vitrininin ve protokolün zaten çoğunu bizzat kimini gıyaben tanıyoruz ve çoğunu iyi de tanıyoruz. Gazeteciliğin kazandırdığı gözlem tecrübesi ile beraber dolayısıyla aklın yolunda buluşmak zor olmayacak. Neden zor olsun ki mesela bizim Bakkallar Odası Başkanı Akif Kahraman kardeşim ile bir ortak akıl ve hedefte bir olmam? Ya da neden zor olsun ki mesela Kahveciler Odası Başkanı ile benzer bir ortak akıl ve projede bir olmam. Baro Başkanımızla veya Milli Eğitim Müdürümüz ile veya mesela Özel İdare Genel Sekreteri kardeşimiz ile geçtiğimiz günlerde saatlerce uzlet ettiğimiz Sayın Rektör ile ortak akılda bazı projeler de neden birlik olamayalım ki? Keza mesela halen bir ortak proje üzerinde çalışmaktayız ve çok olumlu sonuçlar elde ettik deri baskı konusunda çığır açacak bir buluş gerçekleştirdiğimizi ilan edebiliriz pekala Üniversitemiz ile beraber.
İnanın abartmadan söylediğim noktada önemde bir proje üzerinde çalışıyoruz ve henüz ortak proje diyemeyiz ama ortaklığa niyetliyiz inşallah ve Üniversiteden destek de görüyoruz bilimsel sağolsunlar bilimin ve aklın ışığında buluşmak zor olmuyor Hocalarımız ile. Şehir de pek çok tanıdığım veya henüz tanıma şerefine erişemediğim üst akıl diyebileceğimiz dehada aslında kendi dalında çok mahir ve başarılı insan var pek siyasete bulaşmadan kendi halinde geliri oranında kurduğu sosyal yaşama da siyaseti çok bulaştırmadan işine bakıyor ve yaşamaya çalışıyor çoğumuz aslında içimizdeki devrimciyi boğarak her gün. İçimizdeki isyanı korku ve endişelerimizi gerekçe edip bastırarak ve inadına konuşulması gerekli bir ortamda adeta inadına susarak, kimimiz sadece sosyal medyada bazen konuşarak geçiren hayatını bir çok üst akıl diyebileceğimiz insanımız var. Kültürel olarak aslında çok gelişmiş bir şehiriz de diyebilirim. Baksanıza bizim gibi kendine has şehir tasavvuru olan yazarlar var ve bu yazarların yazılarını sürekli takip eden binlerce insan var bu şehirde. Binlerce insan var oynanan tiyatroyu çözüp uzaklaşmış siyaset sahnesinden ve siyasete tiksinerek bakan ama aslında siyasette kendisi gibi insanlara ihtiyaç olunan. Yüzlerce insan var bu şehirde asında sandığa gidip oy verdiği insanlardan oy verdiği makama daha ehil ve daha kabil ama çirkinleşmemek adına makama veya siyasete talip olmayan. Meydanı boş bırakıp çakalları ürdüren uluma taklit ederek kendi zirvesinde yaşayan yüzlerce yalnız kurt var bu memlekette ve yakındır inşallah meydan sahibine yani halka ve aktörlerine teslim edilecek.
Bir halk devrimi düşlüyorum şehir çağında ilgililerine yani bu işlere kafa yoranlara gelecek neslimiz için kendi geleceğimiz için endişesi olup halk şu işe el koysa bari diyenler ve sözü millete teslim etmek için fırsat kollayanlar fırsat buldukça millete mikrofonu teslim edenler ve fırsat buldukça kah köylüye kah esnafa inip halka kulak verenlere okusunlar da belki bir parça da olsa faydamız dokunur diye düşünce ufuklarına ve zihin dimağlarına öyle bir halk devrimi ki bu; halı veya kilim dokumayı sadece evdeki kızlara değil okuldaki öğretmenden hastanedeki doktora hemşireye varıncaya değin bütün kadınlara sevdirme ve özendirme ve bu değerimizi doğru şekilde sunma ve pazarlama ile beraber bu değerlerimizi millete ekmek kapısı haline getirme şehrin dört bir kenarına halı ve kilim tezgahları kurduğumuz sıcak su seracılığı başta olmak üzere sulu ve susuz tarımına şehrin profesyonelce el attığımız şehrin ürünlerini öncelikle şehrin insanına yedirmek yerel mahsullere özendirmek yanı sıra ülkeye pazarlanası değer de mahsul ve ürünlerimizi doğru biçimde tanıtıp pazarlamak ve şehre her anlamda kazanım sağlarken şehirden onlarca kadına düzenli gelir ve istihdam sunma devrimi bu devrim. Elbette halı kilim ile sınırlı değil zihnimdeki seferberlik. Üniversitemizi daha cazip bir okul haline getirmek sureti ile şehre gelen öğrenci sayısını artırmaktan ve Üniversitemizi her alanda geliştirmek ve zenginleştirmeye varıncaya değin her alanda büyük bir kalkınma üretme zenginleşme seferberliğinden bahsediyorum ki inanın bu hiçte zor değil inanır inandırabilirsek ki üst akılız diyebilecek kadar kendine güvenen insanları bir araya getirsek ve birlik içinde konuları masaya yatırsak bir siyasi parti çatı altında da bu hareketi siyasallaştırsak ve kurumsallığımızı kolaylaştırsak inanın çok büyük işlere imza atabiliriz şehir çapında ve ben eminim bu şehirde o altyapı var ben şehrime güveniyorum şehrimin değerlerine ve insanına güveniyorum şehrimin bürokrasisinin çoğunu tanıyor ve nerdeyse hepsine güveniyorum. Şehrin İl Emniyet Müdürü de güven veriyor mesela bize Adalet Komisyonu Başkanı da adaletsizlik görmeyeceğimize dair inancımızı artırıyorlar sağolsunlar.
Hangi Daire amiri ile yada akademisyenimiz yada idarecimiz ile de görüşsek memnun kalıyoruz genelde ve aslında çevre illere oranla genel kültürü de hayli gelişmiş bir şehiriz siyasetin beceriksizliği tıkalı lığa sebep olduğu için biraz içimize kapanmış izlenimi vermiş olsak da son yıllarda. Ne de olsa az mücadele vermedik Hazim Sesliler ile adamlar şehre yatırımcı gelmesinde en büyük biz kalalım şehir de diye yapmadık eziyet koymazdı yatırımcıya da eleştirir dururduk hatırlarsanız. Neler görmedi ki siyasetin kirli plan ve emelleri yüzünden bu şehir? Neler çekmedi ki bu şehir de belediye personeli veya özel idare personeli olmak durumunda olanlar? Neler çekmedi Milli Eğitim Müdürleri hatta Valiler küstah ve kibirli belediye başkanlarının elinden. Bakanlar şımartınca şehir de kimseyi takmaz olan Belediye Başkanları gördü bu şehir meydan meydan polise adam tokatlatan dağa adam kaldırtıp eziyet edilirken görüntülerini çektirip seyredecek kadar sadistleşebilen ve bu yaptıklarını kerhen de olsa yalanlama yoluna dahi gitmeyip adeta yaptığıyla övünen siyasetçiler de gördü maalesef bu şehir ama artık bu türde yaşananlar kader olmaktan çıkmalı. Şehri kendi kısır siyasi makam çekişmelerine ve kendi rantlarına kurban etmelerini çocuklarımızın geleceği ile daha fazla oynamalarına izin veremeyiz buna izin verirsek şayet kendimize ve çocuklarımıza haksızlık atalarımıza da saygısızlık etmiş oluruz ve bu mirasyedilik olur.
Bu şehir Kuvvai Milliye kenti ve Aşıklar Şehri olarak bu kaderleri daha fazla dayatmalarına müsade etmeyecek ama ben eminim. Biz iyi partililerin önderliğinde kıracağız bu etrafımıza örülen siyasi çemberi ve kıracağız kabuğumuzu şehircek göreceksiniz. Çok başarılı dericilerimiz var tekstilcilerimiz var uluslararası ödüllere layık görülen şirketlerimiz işletmelerimiz var. Keza restoran ve kafeterya sektöründe de çevremizin en iyisiyiz diyebiliriz pekala. Bir çok alanda kendini iyi yetiştirmiş akademisyene sahip çok şükür Üniversitemiz keza Milli Eğitimimiz de hiçte fena değil barındırdığı kadrolar bakımından ve odalar da doğru isimleri başkan seçti bana göre genel olarak ve iyi ve doğru insanlar var sanki odaların başında Esnaf Odaları Başkanı da yine tek adayla gidilen kurultay da Atalay Savaş bey olmuş ne güzel şehri bilir siyasetini de bilir ticaretini de sosyalitesini de bilir üstelik. Ne kadar yararlı olabilir kim bilir yeterince istifade etsek. Yeterince istifade edemediğimiz o kadar çok değer var ki aramızda onları vitrine çıkarsak ve kolları sıvatsak gerisi kolay. Finalde iyi bir şeyler olsun da biz bir şey olmasak da olur bize edindiğimiz itibar da yeter Gazeteci Erkan Çuhadar olmak da yeter. Yeter ki geleceğimiz kurtulsun ve yeter ki ehil olan insanlar iş başı yapsın ve işin başına ehli geçsin her iş ehlinden danışılsın vesselam.