Kategoriler

Uşak Haber Merkezi

Zekat Fakirin Hakkıdır,Toplayanlar Büyük Günah İşliyor. Cami,Okul,Vakıf Gibi Kurumlar Zekat Toplayamaz.

 Cemaat, tarikat, cami yaptırma derneği, eğitim kurumu, yurt, vakıf vs. gibi kurumlar adına esnaf esnaf, ev ev gezerek, zekat toplayanlar, acaba fakirin fukaranın haklarını gasp ettiklerinin farkında mı? Yine zekat veriyorum zannı ile, bu tip kimselere zekatlarına mukabil, para yada gıda maddesi vs. verenler, verdiklerinin zekat değil sadece sadaka nevinden ibadet olarak yazıldığının farkındalar mı? Zekatın tüzel kişiliklerce toplanamayacağını bilseler yine verirler mi?

  Ramazan ayı geldi, bu günlerde çarşıda, pazarda, sokakta, esnaf dükkanlarında hatta köylerimizde her an eli çantalı iki kişiyi zekat, fitre yada sadaka toplarken görmek mümkün. Eline makbuz alan sanki Devlet tarafından zekat toplamaya memur edilmiş kişilermiş gibi, başlıyor dolaşmaya ve efendim bizim yurtlarımız var fakir çocuklara Kuran öğretiyoruz, din öğretiyoruz, efendim biz okul yaptırıyoruz, efendim biz cami yaptırıyoruz vs. fitrenizden zekatınızdan bize de verebilir misiniz? Ağzı son derece dualı, çoğunluğu kıyafetlerinden, bıyıklarından, yada konuşma tarzlarından hangi cemaat yada gruptan oldukları artık anlaşılabilen bu sözüm ona hocalar modern dilenci gibi, fakirin hakkı olan zekatları almaktan ve gerekirse fetva vermekten asla geri durmuyorlar. İkaz etmeye kalktığınız da ise sizi ya din düşmanı, ya ilim irfan düşmanı, ya tarikat düşmanı ilan ediyorlar, veyahutta Allah hidayet etsin diyerek müslüman olmadığınızı size dolaylı olarak ima ediveriyorlar. Tabi işi çok uzatırsan kavgaya kadar gidebiliyor. Her yıl yazayım deyip, tü kaka ilan edilme kaygısı ile vazgeçiyorum ama bu yıl ne pahasına olursa olsun gerçekleri yazacağım dedim ve bu makaleyi kaleme aldım.

Taşra diye tabir edip geçtiğimiz kenar mahallelerde sofrasına çilek, kiraz, muz şeftali gibi ülkemizde bol bol yetişen meyvelerin bile konulmadığı evler olduğuna hepimiz şahidiz. Yine banka borçları sebebi ile yıkılan yuvalara, kiralarını ödeyemedikleri için evlerinden çıkartılan ailelere, bakkal borcu sebebi ile mahallesini değiştirmeye mecbur kalan asgari ücretli çalışanlara her an rastlayabiliyoruz. Fakirlerimiz, zekata muhtaç olsa da gidip vermeye kalkınca bile haya ederken, ihtiyaç sahibi olmayanlarımız, hatta zenginlerimiz, bu milletin fakirlerinin hakkı olan zekatları kapı kapı dolaşıp, burs, yurda okula yardım vs. adı altında toplamaktan maalesef hiç haya etmemekte. Biz alacağımızı isterken utanıyoruz, bu insanlar nasıl bir ruh hali ile gerekirse birazda zorlamak sureti ile cemaatinin okuluna yurduna vs. zekat toplayabiliyor, ben gerçekten şaşırıyorum.

Zekat; günümüzde vermekle mükellef olanların çoğunun düşündüğü yada inandığı gibi zenginin fakirlere bir lütfu değildir. Bilakis Fakirler zekatı kabul etmezlerse zenginler düşünsün bu miktarı ne yapacaklarını. Zira zekata mükellef olacak zenginliğe sahip olanın, malının kırkta biri, Allahu Tealanın fakire verilmek üzere zengine emanet ettiği fakirin bizzatihi hakkıdır. Zekatını vermeyenin, vermediği miktar kendisine haramdır. Şayet zenginden zekatı emanet alan, zekat olarak verileni kendisi harcar, kullanır yada kendisinde alıkoyarsa, fakirin, yetimin hakkını yemiş olur ki bu kendisine haram kılınmıştır. Zekatı alanın değil verenin teşekkür etmesi gerekir. Bu yüzden de zekat verirken, verdiğimiz kişinin izzeti nefsini ve onurunu rencide etmemeye özen göstermeli. Ona kendi hakkı olanı teslim ettiğimizin bilinci ile borç öder edası ile vermeliyiz. Zekatın kimlere verilebileceği ise Tevbe Suresinde gayet açık seçik ve net bir biçimde ifade edilmiştir. Zekâtlar, Allah'tan bir farz olarak ancak yoksullara,düşkünlere, (zekât toplayan) memurlara, gönülleri (İslâm'a ısındırılacak) olanlara, (esirlik ve kölelikten kurtulmak isteyen) esir ve kölelere, (borcuna karşılık malı olmayan) borçlulara, Allah yolunda olanlara, (harçlıksız kalmış) yolcuya mahsustur. Allah Alîm ve Hakîmdir." Tevbe:60 
Kalplerimizde gizlediklerimizi, gaybı ve şehadeti her şeyi bilen ve işlerinde hikmetle hükmeden Rabbimiz, Çok net olarak zekatın kimlere verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Günümüz Türkiye'sinde devletimiz zekata aracı olmadığına göre yani zekat memurları diye bir kavram bulunmadığına göre, çıkıp esnaf esnaf zekat toplayan bu kimseler de neyin nesidir?

Ez cümle olarak demem şudur ki; lütfen bu milletin fakirlerinin zekatının üzerinden ellerinizi çekiniz. Zenginlerimize de verdiklerinizin gerçekten zekat olmasını istiyorsanız, bu zekatlarınız aynı zamanda sosyal planda da zenginle fakir arasında bir uçurum oluşmasına engel olsun, fakirler, zenginlerden nefret etmesin istiyorsanız, lütfen zekatlarınızı direk fakirlerin eline veriniz. Hatta bir gece misafirleri olup, bir bardak çaylarını içip hal hatır ederek zekatları güzelce veriniz. Bu hususta bir yazı daha yazmayı düşündüğüm için şimdilik sözü daha fazla uzatmayacağım. Cenabı Hak başta oruç zekat ve fıtır sadakalarımız olmak üzere bütün ibadetlerimizi kabul etsin. Ramazanınız mübarek olsun.
Yorumlar

VATANDAS 10 Yıl Önce

elini̇ze emeği̇ni̇ze sağlik tertemi̇z ve çok ihtiyaç duyulan bilinçli bir yazi olmuş allah razi olsun

FEDAİ 10 Yıl Önce

ilk defa bu yazarın görüşlerine harfiyyen katılıyorum. ayrıca şu ana kadar bu sitede okuduğum en haklı serzeniş diyebilirim.

ali ihsan akçay 10 Yıl Önce

yazarı tebrik ve takdir ediyorum. bıktık usandık bursçulardan, o kadar da yüzsüzler ki anlatamam. bırakın kardeşim milletin yakasını nereye verdiğinizi bilmiyoruz. kendinizin yemediği ne malum oda ayrı. zaten cemaatlere giren kısa sürede lüks arabalara binmeye başlıyor. her tarafı şaibe her tarafı sorun. güzel konulara temas etmiş yazar.

musa 10 Yıl Önce

böyle bir siteden bu şekilde bi haber beklemezdim hayret ölceginiz günmü aklınıza geldi

ECZACI BAHATTİN 10 Yıl Önce

bu işi hakkı ve şuuruyla yapan niyeti gerçekten ilahi rıza olan kardeşlerimizi vebale girmemek adına tenzih etseydiniz keşke...

Tüm Yorumlar