Bildiğiniz üzere bir süredir Anayasa Mahkemesinin geçtiğimiz günlerde hiç hak etmediği halde sistemin zaaflarından yararlanarak ittifak mittifak ayağına bir biçimde milletvekili seçilen bir kişinin cezasını çekip çekmeyeceği tartışmaya konu. Konuya çok hakim değilim keza hukuk konusunda görüş beyan etmeyi pek adet edinmek istemem alenen bilirsiniz. Ama şu çok net herif zaten milletvekili olacak liyakat ve ehliyette değil hasbelkader vekil olmuş bir hokkabaz besbelli.
Besbelli Gezi olaylarında da kullanılmış bu herif ki biz de Gezi olaylarında ilk anda medya desteği sunduk ama Fetö işe el atar atmaz dönemin Emniyet İstihbarat Müdürü Kadir Esen'in de ricasıyla koordineli olarak yürüyüşlerin bitirilmesine dönük yayın politikası belirlemiş idik. Nitekim etkili de olmuştu biz şaibeleri dile getirip sızan fetöcüleri ifşa edince konu kapanmış ve yürüyüşler biz aleyhte haber yapıp artık haberleştirmeyi kesince bir kaç gün içinde sonlanmıştı. Yani Fetönün kullandığı bir aparat bahsi geçen arkadaş besbelli ve besbelli Mahkemeler de suçlu bulmuş ve cezasını kesmiş. Bu tür suçları işlemeye elverişli bir ne idüğü belirsizi mahkemelerden de koruyuverecek halimiz yok herhalde ki inanın adı bile yok ezberim de çoğunuz gibi. Veya mahkemenin kararına yorum getirecek de değilim ama gördüğüm şu ki bu tartışmalardan kimse bir şey kazanmıyor ve Devletimiz yıpranıyor kurumlara ve özellikle Adalete olan güven azalıyor. Böyle devam ederse herkes ama herkes kendi adaletini kendi sağlama cihetine gider.
Bence ne Devanın ne Geleceğin ne de benzer sözde partilerin, milletvekili çıkartabilecek karşılığı kesinlikle yok halk da ittifak düzeneği olmasa mecliste temsil kabiliyetinde dört parti olacaktı işte besbelli. Yani sistem mecbur etmese HDP'de veya Yeniden Refah Partisi de vekil sokamayacaktı Demokrat Parti de. Kaldı ki baksak incelesek layıkıyla bahse konu partilerin yani AK Parti CHP MHP ve İyi Parti dışındaki partilerin 41 ilde teşkilatı da çıkmaz çoğu kağıt üzerinde parti binaları zaten yok. Bir kişiden oluşan parti teşkilatları hep çoğu ilde bir kişisi de yok işini üstlenip takip ediveren. Bu partilerin milletvekilinin olması Adil değil ki bir kere. İkincisi fetö kokan olaylarda kullanılmış bir insanın milletvekili kalması veya cezasını çekip çekmemesi neden bütün bir milletin meselesi haline geldi.
Medya ve siyaset konu daha gündeme gelir gelmez sanki dersini önceden çalışmışçasına ve önceden ne diyecekleri ezberletilmişçesine bölündüler ikiye herkes aynı şeyleri söylemek için yarışıyor iki tarafta da. Kimsenin umurunda bile değil AYM Üyelerinin veya Yargıtay bilmem kaçıncı Dairesinin onuru izzeti iffeti veya çoluğu çocuğu? Kimsenin umurunda bile değil onların ne düşündüğü? Veya geleceklerinin ne olduğu? Yetkisini kullansa kullandığına pişman olacak besbelli ondan sonra neden hiç inisiyatif almıyo hukuk insanları diyoruz. İstisnalar elbette var Fox Tv mesela haber ekibinin tamamı çok dikkat etti ve çıplak gerçekleri söyledi. Tartışılan konunun hiç bir ehemmiyetinin olmadığını hatta Yargıtay'ın verdiği kararın uygulanabilirliğinin bile olmadığını aslında bir bardak suda fırtına kopartılarak hem Devlet kurumlarının yıpratıldığını hem de Anayasa değişikliği planını gündeme getirmekten başka bir amacı olmadığını siyasetin açıktan belirtiverdi Fox tv editörü ve haber spikeri Selçuk Tepeli. Lakin genel olarak medya ve siyaset çoğu kez olduğu gibi sınıfta kaldı ve emperyalizmin istediği gibi tuzağa düşerek Devlet kurumlarımızın yıpranmasına vesile olurken milletin adalete olan inancını da bi hayli azaltmış oldular maalesef.
Gelin görün ki millet pek de uymadı bu tartışmalara ve ne Anayasa tartışası var milletin şu aşamada ne de çıkabilecek bir Anayasa ile sorunlarının çözüme kavuşacağına inanıp umut ediyor? Millet hep olduğu gibi siyasetin ve medya mensuplarının çoğundan daha ferasetli ve daha olgun genel olarak. Bu da demektir ki siyaset ve medya genel olarak milleti yansıtamıyor millete denk kalitede değil siyasetin ve medyanın geneli. Oysa ki ekranlara çıkartıp ağzına baktıklarımız gündemimizi belirlemesine algılarımızı oynamasına izin verdiklerimiz halktan kişilerden daha arif ve daha kabil olmak durumunda idi. Gelin görün ki siyaset ve medya dünyası kendi özel hayatını başaramamış çoğu yapayalnız yaşayan ve tanıyan hiç kimsenin sevmediği insanlardan oluşuyor genel olarak ve ne Milli davalarımız umurunda çoğunun ne de Devletimiz veya Cumhuriyet devrim ve değerleri. Onlar kendi işine gücüne ve rantına bakıyor Devletin işine anca millet kafa yorsun.
Hep olduğu gibi kutuplaşmaya itiyorlar milleti ve hep olduğu gibi görüş ve düşünce belirtmeye nasıl olsa ileri gidene para cezası veriyorlar Devlete yeni bir gelir kapısı gibi oldu sosyal medya nasıl olsa? Ve nasıl olsa millet hapse de atsan susmayacak bilir bilmez her konu da konuşacak ve her konuda eleştirecek ve hakarete taşabilecek kafaya geldi burnundan soluyor nasıl olsa herkes kur tezgahı yol ağzından çıkanı kulağı duymayacak hale getirdiğin vatandaşı. Aynı Banaz'a kurdukları radar tuzağı gibi. İstiyorlar ki insanlar anayasa değişikliğinin artık bir ihtiyaç olduğunu düşünsünler ve yeni anayasayı çözüm zannetsinler. Oysa verin yetkiyi görün etkiyi diyeli çok oldu. Verdi millet yetkiyi gördü affedersiniz örekesini. Mezardakileri bile kaldırıp evet çıkarttıkları referandumlar çare idi olmadı sistem değişikliği referandumu çare getirecekti o da olmadı. AB ve BOP gibi hayal dahi olmayan saçma sapan projeleri saymıyorum bile ki bana göre hepsi emperyalizmin planı idi bu da öyle keza. Gerçi millet oyuna gelmedi ve boyunu aşan bu tartışmalara hiç girmedi bile kenardan seyrediyor doğru isimlerin yeni yüzlerin medya ve siyaset dünyasında yer bulmasını bekliyor. Kimseye de Anayasa değiştirmesi için tanıyacak zamanı da yok millet biliyor Anayasa değişikliğinin ne yoksulluğu ne yolsuzluğu önlemeye ne işsizliği bitirmeye veya uyuşturucunun kökünü kazıyıp sığınmacıları göndermeye vesile olmayacağını. Anayasa konusunun milletin sorun ya da çözümleriyle hiç ilgisinin olmadığının da ve bu tartışmaların millet yararına yapılmadığının yanı sıra Devleti yıprattığının da farkında Aziz Türk Milleti vesselam..