Bahçeli ile görüşmesinin içeriğini paylaşmadığı sürece, Kılıçdaroğlu ismi şaibelidir!
Düşünebiliyor musunuz? CHP'li bir milletvekilinin Meclis'teki odasından Atatürk resmini kaldırdığını iddia ettiği için partisinden atılan kadına, yani Aylin Nazlıaka'ya kalmış cumhuriyeti ve Atatürk değerlerini korumak! Hale bakın ki o da bu işi ancak kendini kürsüye kilitleme yöntemi ile yapabileceğini düşünüyor ve kendini kürsüye kelepçeliyor. Bu sırada Atatürk'ün resmini kaldıran milletvekilinin kimliğini ve olayların perde arkasını açıklamamakta ısrar eden bu kadın, bir başka Atatürk düşmanı ve FETÖ'cülerle yakın ilişki içinde olduğu iddiası konuşulan AKP'li kadın milletvekilince darp ediliyor. Araya girenler bağırışlar çığırışlar, kelimenin tam anlamı ile REZİL görüntüler ortaya çıkartılıyor ve Türk Milleti, Millet Meclisi'nin ve milletvekillerinin şahsında bütün dünyaya rezil ediliyor.
Olaya adı karışan ne kadar isim varsa; CHP, HDP ya da AKP'li tamamına yakının FETÖ ile yakınlığı herkesçe yazılıp söylenen isimlerden oluşuyor. Yani ortada bir referandum teklifi var, en hararetli savunucuları ve açıktan oy kullananları BYLOCK'çu bile çıkabileceğinden şüphelenilen AKP'li ve MHP'li milletvekillerinden yani FETÖ'ye yakın olduğu bilinen milletvekillerinden oluşuyor. Bakıyorsunuz asıl söylenmesi gerekenleri söylemeyip, muhalefeti çirkinlik olarak algılatmaya çalışır gibi davranan, adeta çirkefleşecek kadar HAYIR'cı olan CHP ve HDP'li milletvekilleri de yine aynı şekilde FETÖ irtibatı konuşulanlardan oluşuyor ekseriya. Ekseriya diyorum çünkü CHP'de de MHP'de de aslında samimi olarak karşı çıkan milletvekilleri de var. Ama malesef onların söyledikleri de sesleri de gürültüye getiriliveriyor ve malesef bu samimi milletvekillerimiz hem sayıca az olduklarından hemde medyatik destek bulamadıklarından bir türlü varlıklarını ve düşüncelerini halka mal edemiyorlar.
Düşünsenize bir an; Anayasaya hayır deme gerekçelerini kamuoyuna aktaran MHP'li milletvekillerini hiç ekranlara yansıttılar mı? O insanlar niçin hayır dediklerini açıkladılarsa neden basın o insanların konuşmalarına yer vermedi? Ya da mesela CHP'nin hukukçu milletvekili Haluk Pekşen'in ortaya koyduğu, tasarıda yer alan, skandal niteliğindeki hukuksuz durumlar neden gündem edilmedi? Niçin medya hep birlikte Pekşen'in bu çok önemli açıklamalarına kulak tıkamayı tercih etti? Ya da mesela CHP'nin sayın Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Pekşen'in bu açıklamalarına neden nazar-ı itibar etmedi? Acaba Pekşen mi abartıyordu, yoksa özellikle mi görmezden duymazdan gelindi hayırcı cephe tarafından? Evetçi cephenin duymazdan gelmesini, ya da Evetçi medyanın yayınlayıp gündem etmemesini anlarım ama sizce niçin HAYIR'cı cephede bu açıklamaları halkın gündemine getirmek yerine, kavga ile gürültü ile işin cılkını çıkarma yolunu seçti? Düşünsenize Pekşen bu tasarının FETÖ TEZGAHI olduğunu ve Devleti ele geçirip FETÖ'cüleri serbest bırakmayı hedeflemiş olabileceklerini dile getiriyor ama Türk Milletinin bu iddiadan neredeyse haberi bile yok. En azından Kılıçdaroğlu ve Bahçeli bu konuda bir açıklama yapmayıp, haberleri yokmuş gibi davranıyorlar. Acaba neden? Neden bu tasarıyı meclise getiren Bahçeli tasarıda böyle bir niyet yada Devetin ele geçirebileceği bir açık yoktur yada bahsedildiği gibi bir Anayasaya aykırılık yoıktur diye savunmuyor? Yada acaba Kılıçdaroğluı kendi partisinin Milletvekilinin bu saptamalarına sahip çıkıp daha yüksek perdeden dillendirmiyor?
Aslında her şey çok açık ortada. Yani bana sorarsanız MHP Genel Başkanı ile CHP Genel Başkanının bir gizli ortaklığı söz konusu. Tabii ki bu benim düşüncem ama biraz açık düşününce ve sizler de Kılıçdaroğlu ya da Bahçeli ile ilgili öteden beri ortaya atılan FETÖ'cü iddialarını ve milletvekili adayları belirlenmesi esnasında FETÖ'cü şüphesi barındıran isimlere gösterdikleri özel torpilleri göz önüne getirip iyi niyetle ve objektif düşünerek bana yardımcı olabilirseniz, bu düşüncemdeki haklılığımı göreceksiniz, emin olun.
En başından beri söylediğimiz gibi Meclisteki FETÖ'cü milletvekillerinin ortak organizasyonu gibi duruyor bu yaşananlar. Mesela Sayın Kılıçdaroğlu FETÖ'cü olduğuna emin oldukları BYLOCK'cu bakan ve milletvekillerini açıklasa, sizce gündem sistem değişikliği tartışması olabilir mi? Ya da bu listenin açıklanması halinde meşruiyetini yitirecek olan BYLOCK'cu milletvekilleri Meclis'te EVET'çiyiz diye arzı endam edebilir mi? Ya da mesela Sayın Kılıçdaroğlu madem hayır diyor, şu Davutoğlu'nu zor durumda bırakacağını söylediği, IŞİD'e Davutoğlu hükümetinin desteğini ispatladığını söylediği ve elinde olduğunu söylediği belgeleri açıklasa ya? Ya da MHP'de hayır diyen milletvekilleri Bahçeli'nin FETÖ bağlantılarına ilişkin varsa bildikleri açıklasalar ya?
Bakınız ,sadece bu pencereden bakarak görebilirsiniz aslında ortada kurumsal bir muhalefetin olmadığını. Peki CHP'lilerin hepsi neden hayır veriyor madem? Bu sorunun cevabı da şu: İhtiyaç yok! İhtiyaç olunan rakam 330 ve zaten o rakama CHP içerisindeki FETÖ'cüleri dahil etmeden ulaşılabiliyor. CHP içerisindeki FETÖ'cü vekillerin Hayır demesinde ve Hayır yönünde oy kullanmalarında bir beis olmadığı gibi onlar Hayırcı cepheye yerleşecekler ki istedikleri gibi gündem oluşturulabilsin ve cambaza bak tiyatrosu oynanabilisin. Nitekim kaç gündür Meclis'te yaşananalara bakarsanız olan bitenin bir cambaza bak oyunundan çokta ileri gitmediğini göreceksiniz.
Milletvekillerinin büyük çoğunluğunun malesef FETÖ kıskacında olduğunu sizlere daha önce defalarca belirtmiştim. Bu düşüncemi yeniliyorum. Evet, Meclis'teki milletvekillerinin büyük çoğunluğu kabul etsekte etmesekte çoktan FETÖ kıskacına alındılar. Kimisinin özel hayatına dair görüntü ya da ses kayıtları var FETÖ'nün elinde, kimisinin yolsuzlukları ya da benzeri ortaya çıktığında rezil olacağı belge ya da bilgilere sahip FETÖ. Zaten söylentilere göre yarıdan fazla sayıda BYLOCK'çu milletvekili olabilme durumu var. AKP niçin FETÖ'den kurtarılamadı sanıyorsunuz? Erdoğan, FETÖ konusunda yapayalnız kaldım derken ne söylemek istedi zannediyorsunuz?
Bakınız MHP'ye oy veren kitleye, sizce artık Bahçeli'ye güvenen kalmış mıdır? CHP'deki durumda hiç farklı değil! Geçtiğimiz günlerde partinin eski yeni il, ilçe başkanları ve milletvekilleri, milletvekili ya da belediye başkan aday adaylarının tümünün davetli, olduğu bir toplantı gerçekleşti. Bir kere söyleyeyim, katılım sayısı davet edilenlerin yarısına bile denk değildi. Ayrıca orada kim söz aldıysa konuşan, neredeyse herkes, Genel Merkez'e ve Genel Başkan'a güvenmediklerini belirterek, işi sıkı tutmak gerektiğini ifade etmeye çalıştı kendince. Yani CHP tabanı da aslında Kılıçdaroğlu'nun samimiyetine inanamıyor; ki şahsen bende artık kesinlikle samimi olduğuna inanmıyorum.
Zaten FETÖ'nün Uşak'taki baş mimarlarından olan Ali Erdoğan'ı aday yaptığında anlamıştık bunu. Ya da Adana mitinginde, bildiğin FETÖ'cülerin isimlerini sayarak "burada" dedirtişinde de anlamıştık. Düşünsenize Atatürk düşmanlığı ile ünlü Nazlı Ilıcak'ın ismini CHP'nin Genel Başkanı okuyor ve CHP'lilere "burada" diye bağırtıyor. Ne işi var o kadının CHP2lilerin içinde ya da CHP çatısı altında? Hatırlarsanız aynı Kılıçdaroğlu daha önce de Atatürk düşmanlığı ile ün salan, Medine gibi kutsal bir beldede viagradan öldüğü anlaşılan Hasan Karakaya isimli yazar için Atatürk aleyhinde defalarca haber ya da yazıların yayınlandığı, varlığını Atatürk düşmanlığına borçlu olan AKİT Gazetesini aramıştı ve bizde AKİT'i arayan elin kırılsın Sayın Kılıçdaroğlu diye manşet atmak ve kendisini sert bir dille eleştirmek zorunda kalmıştık.
Hülasa zaten CHP Genel Başkanlığına geliş hikayesi hayli çertefilli olan Sayın Kılıçdaroğlu'nun şu son süreçte ortaya koyduğu performans ve hepsinin üstüne tuz biber ekercesine HAYIR'cıların tümünün onurunu incitmek ve umudunu kırmak pahasına Bahçeli'ye ziyarete gitmesi, bütün inandırıcılığını yitirmesine sebep olmuştur. Ayrıca görüşmenin içeriğine dair her iki tarafında bilgi vermemiş olması da bu ziyareti daha manidar hale getirmiştir. Zaten ne görüşmüş olabilirler ki sizce? Konuyu meclis gündemine taşıyan kim? Sayın Bahçeli! Oyunun rengini erkenden ilan edip, hürriyetini teslim ettiğini adeta ilan etmek durumunda kalan kim? Yine Sayın Bahçeli! Peki meclis içinde Hayır diyen tek parti görünümündeki parti olan CHP'nin genel başkanı sizce bu Bahçeli ile ne görüşmüş olabilir içeride?
Madem CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen'e göre bu tasarı bir FETÖ tezgahıdır, o zaman bu tasarıyı Meclis'e taşıyan da FETÖ'cü şüphesine en yakın isim değil midir? Evet! O halde Kılıçdaroğlu ile Bahçeli acaba bu tasarıya millete nasıl evet dedirtebiliriz konusunu görüşmüş olabilir mi içeride?
Söz uzar, ben meramın anlaşıldığı düşüncesindeyim. Ama şunu ilave etmeden geçemeyeceğim. Bu tasarıyı amma danışıklı dövüşlerle amma başka yöntemlerle alt edip milleti kandırarak milletten olur alabileceklerini düşünenler yani çoğunuluğun bu tasarıya EVET demesini sağlamayı hayal edenler şunu bilsinler ki; Onlar Türk'üz diyemedikleri gibi Türk'ü ve Türk Milletini tanımıyorlar! Türk Milleti hayrı üzere bir Millet olagelmiştir tarih boyu ve daha asırlarca HAYIR üzere bir millet olarak yaşamayı sürdürecektir, diyor saygılarla, HAYIR'la kalmanızı niyaz ediyorum.
millete niye iftira atıyosunuz. asıl seni araştırmak lazım .
üniversitede asuman, yeşil ve soba fetö üçlemesi dikkat edilmeli. soba ve yeşil tezleri aşırma bunlar ortaya çıkartılmalı çakma doçent tezlerin nerede seni intihalden rektör kurtarmadımı
hırsıza ugursuza ensara turgeve tehtide şantaja çocuk tecavüzlerine kaynaklarımızı degerlerimizi peşkeşe hülasa muavviye yezid müminlerine hayırrrrrr
bopa ve taşeronu akp ye hayır. erdoğan ve stepnesi bahçeli'ye hayır. sorosa ve kılıçdaroğlu na hayır. fetöye nakşibendiye hayır cia mossad i̇ngiliz istihbaratı işbirliğine hayır. kısaca her türlü ihanete ve vatan hainine hayır.
pkk-feto-ışid-imralı-kandil-barzani-nakşibendi-atatürk düşmanlar ve bilimum vatan hainlarine hayırrrrrrrrrrrrrrrrrr
i̇şte şimdi oldu çavuşoğlu işte şimdi tam bir vatanperver olduğunu bir kere daha gösterdin bütün uşak'a helal olsun vAllahi adamsın
yazı güzel de millet uykuda şimdi kılıçdaroğlundan vekillik yada belediye başkanlığı belkleyenlere nasıl anlatırsın bu yazıda anlatılmak istenen gerçekleri. herkes yalaka olmuş devir yalaka devri olmasa birileri diktatörlüğe kalkışabilir miydi hiç? bu cahil okumayı ve düşünmeyi terketmiş insanlara sen ne anlatıyorsun çavuşoğlu.
yazılarınız adeta siyasilerin gerçek yüzünü ortaya koyan birer ayna gibi nurullah bey tebrik ederim. gerçekten doğru yaklaşım ve değişik bakış açıları getirip ustaca kaleme alıyordunuz nazikçe de eleştiri getiriyorsunuz. bu yüzden bütün uşak merak ve heyecanla bekliyor bir yenisini.