Muhalefet liderleri artık iyiden iyiye Ak Parti'liliğini ilan edip güvenilirliklerini yitirince anlaşılan muhalefette oluşan boşluğu da bizzat iktidarın üyeleri doldurmaya karar verdi. Çünkü her geçen, Başbakanından Bakanlarına varıncaya değin enteresan itiraflar duyabildiğimiz gibi muhalefet partisi liderlerinden duyulması beklenenleri hükmet yetkililerinden işitebiliyoruz. İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın kendisinin sorumlu olduğu emniyet ve istihbarat birimleri hakkındaki son sözleri ülkede resmen soğuk duş etkisi yarattı.
15 Temmuz gecesinden bu yana milletin kafasında oluşan pek çok soru cevap beklerken ne muhalefetten ne de medyadan bu konuya dair sorulara cevap arayanda yok soruları ya da sorunları dile getiren de yok. Millet merak ediyor mesela; 15 Temmuz darbe girişimi ya da kimilerine göre darbe girişimi tiyatrosu olarak adlandırılan terör saldırılarından bu yana niçin Genelkurmay Başkanlığı resmi bir açıklama yapmadı? Niçin Genelkurmay Başkanı ya da Kuvvet Komutanları millete rehin alınıp alınmadıklarına ilişkin bir açıklama yapmadı, yapmıyor? Şayet rehin alınmışlarsa kim rehin aldı ve rehin alanların akıbeti ne oldu? Darbeciler Hulusi Akar'ı Genelkurmay Başkanlığı binasından kaçırmış iddiaya göre; o halde Genelkurmayın nizamiye kapısı girişinden itibaren mobese kameraları kaydetmiş olmalı bu baskını, darbecilerin Hulusi Paşa'nın bulunduğu kata nasıl girdikleri ve Genelkurmay Başkanı'nın binadan nasıl kaçırıldığını gösteren bir kamera kaydı olması gerekmez mi? Varsa bu görüntüler niçin milletle paylaşılmaz? Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları rehin alınma sırasında ve rehinelik sürecinde neler yaşadı? Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz nerede? MİT Müsteşarı Hakan Fidan hakkında onlarca dedikodu da olsa suçlama olmasına rağmen niçin herhangi bir açıklamada bulunmadı? Darbecilerin politikada birlikte olmayı düşündüğü ekipte kimler vardı? Yani darbe başarılmış olsaydı darbeciler kimi Başbakan ya da Cumhurbaşkanı yapmayı hedeflemişlerdi? Darbe sırasında Genelkurmay Başkanlığı önünde onlarca insanın helikopterle ateş açılarak öldürüldüğüne ilişkin çıkan haberler ve o dehşet verici görüntüler neden bir kaç gün sonra tamamen ortadan kaldırıldı? O görüntüler gerçekdiyse ölenler kimlerdi? O saatte, o kadar insanın Genelkurmay Başkalığı önünde işi neydi? Görüntüler ve haberler yalansa neden böyle yalan haberlere ihtiyaç duyuldu? 15 Temmuz ve sonrasına ilişkin insanımızın kafasını kemiren daha pek çok soru cevap bekleyedursun, milletimiz muhalefete dair pek ümitte beklemiyor. Muhalefet boşluğu artık o kadar göze çarpmış olacak ki hükümet üyleri resmen kendilerini eleştirmeye başladı. Bakanlar öyle bir konuşuyor ki sanırısınız 12 yıldır iktidarda olan hükümetin içinde onlar yok! Zannedersiniz ki Ak Parti yeni kurulmuş bir siyasi parti ve bunca olan bitenden zerre sorumlulukları yok.
İçişleri Bakanı Efkan Ala, geçtiğimiz gün öyle bir açıklamaya imza attı ki insan kulaklarına inanamıyor, bunu söyleyen gerçekten hala içişleri bakanı mı diye sormaktan kendini alıkoyamıyor. Gayri ihtiyari dudaklarınızdan bu ya da benzeri cümleler dökülüyor. Düşünsenize konuşan İçişleri Bakanı; Türkiye'de ne olup bittiğini en iyi bilmesi gereken kişi yani. Ülkedeki bütün istihbarat birimleri emrinde, emniyet güçleri elinde, üstelik başında bulunduğu kurumun 80 küsur yıldır yaptığı bütün çalışmalar elinin altında. Benim üçüncü göbekten sonraki dedelerimi bilme şansım yok ama İçişleri Bakanı iseniz benim yedinci sekizinci göbek dedemin adını nerede yaşadığınızı bilebilme imkanınız var. Şayet İçişleri Bakanı iseniz ben daha bu yazıyı kaleme alıp yayına verdiğim anda sizin hakkınızda bir yazı ise ki öyle sizin haberdar olmanız gerek. Bulunduğunuz makam bunu gerektirmektedir yani. Ama İçişleri Bakanı açıklama yapıyor komik desem değil, tuhaf desem tarif etmiş olamam. 17/25 Aralık öncesi 81 ilin 74 tanesinde İl Emniyet Müdürü vazifesi yürüten kişilerin paralelci olduğunu söyleyiveriyor. Ben şahsen o tarihte İl Emniyet Müdürlüğü görevini herhangi bir ilde yürüten bir Emniyet Müdürü olsam bu açıklamadan ciddi anlamda rahatsız olurum, çünkü paralelci değilim. Yani ya bu 74 İl Emniyet Müdürü paralelci olduklarını kabul ediyorlar ki sükut ikrardandır derler, ya da birilerinin söylediği gibi gerçekten diktatör devletine çoktan yelken açmışızda haberimiz yok. Düşünsenize sadece 7 tanesi temiz çımış İl Emniyet Müdürlerimizin. Peki madem bunlar paralelci neden hala tutuklanmadılar demezler mi adama? Demezler mi adama bu insanlar merkeze alındıklarında ne işe yarıyor ve ne iş yaparak maaşlarını hakedebiliyor? Merak ediyorum acaba kaç tane merkez valisi oldu, kaç tane merkeze alınan emniyet müdürü oldu, kaç tane merkez genel müdürü var? Üşenmedim tek tek araştırım bir sonraki yazımda o dönem hangi ilin emniyet müdürü kimmiş? Şu anda kimler hangi görevlerin başında tutuluyor? Kimler merkeze çekilmiş bekletiliyor? Bu çalışmamı bir sonraki yazımda paylaşacağım ama şimdilik şu soruları soruyorum.
Mesela o dönem Uşak'ta görev yapan Ogün Toprak acaba 7 kişinin içerisinde mi? Yoksa 74 kişilik paralelci il emniyet müdürleri grubunun içerisinde mi yer alıyor? Gerçi Ogün Toprak'ın Uşak'taki paralel yapıyla pek bir münasebetine şahit olmuş değiliz. Ayrıca kendisinin merkeze çekildikten sonra emekli olduğunu duyduk ama yine de insanımızın aklına illaki bu soru direkt gelmiştir. Sadece Uşak'ta mı? Elbetteki değil, bütün şehirlerde az çok konularla ilgili olan herkesin aklına bu soru muhakkak gelmiştir. Elbette ki yargı iddia etmedikçe bizim kimseyi heleki Ogün Toprak'ı paralelcilikle suçlamaya hakkımız yok ve ben asla bunu yapmam çünkü kendisini gerçekten severdim ve de sayardım ayrıca hiç zannetmediğimi de sanırım söylememde bir mahsur ya da sakınca yoktur. Ancak yetişmiş bürokrat sıkıntısı yaşadığımız, makamlara getirecek liyakat sahibi insan bulmakta zorlandığımız böyle bir dönemde, üstelik isim açıklamaksızın 81 İl Emniyet Müdürünü şaibe altına atmak hangi aklın kârıdır acaba?
Başa dönersek bu soruları neden biz yani yerel medya temsilcileri ya da köşe yazarları soruyoruz? Bu soruları sorması üzere milletin kendilerine vekalet verdiği muhalefet liderleri ne iş yapıyor? Ya da ulusal medyada yazan köşe yazarları, gazeteciler niçin devletmizin ya da milletimizin hakkını aramıyor? Niçin milletin aklına takılan pek çok soru işaretine yanıt bulmuyor ya da iktidar partisine bu soruların yanıtını sormuyor? Türkiye'de iktidar zaten paralelcilerin elindeymiş onu anladıkta muhalefet acaba kimin elinde?
Bakanlar muhalefet lideri gibi konuşuyor muhalefet ve medya niçin suspus?
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
yapılan açıklama ve konuşmalara baktığımda, emniyetin yüzde 92'si, istihbaratın yüzde 91'i silahlı kuvvetlerin yüzde 70'i fetöcüymüş. yargı ile ilgili yüzdeliklere bakmadım ama onun oranı da bunlardan aşağı değilmiş gibi açıklamalara bakarsak. bunlar nasıl sızdı peki devlete bu kadar yüksek oranda? sanırım bu kurumlara alımlar ile ilgili sınavları ösym yapıyor. buradan ölçme ve değerlendirme ile, eğitim sistemimiz eror verdiği sonucu çıkıyor. ölçme ve değerlendirme ile eğitim sistemi konusunda sıkı denetimler getirilmeli ve şeffaflık esas olmalı.