Belediye Başkanlığına Şartlanan İl Başkanı Ak Parti'yi Nereye Sürüklüyor?
Ak Parti'de Mehmet Gün'ün İl Başkanı olması ile birlikte sular önce durulur gibi olmuştu. Ancak kulisler de Gün'ün Hamam grubunun etkisi ile hareket ettiğini ve dolayısıyla hem kendi otoritesini ve parti içi uyum sağlama,birlik olma kabiliyetini yitirdiğini, hem de bu durumun partinin büyümesinin önünde ciddi bir engel teşkil ettiği ulu orta konuşulmakta.
Ak Parti'de yönetim kademesi ile taban arasında ciddi bir uçurum oluşturulduğu geçtiğimiz İl ve Merkez İlçe kongreleri öncesi delege seçimlerine üye sayısının sadece yaklaşık olarak %10'unun katılması İl Kongresi'nde delege sayısının yarısının dahi katılmamış olması ekseninde kongre sonrası kulislerde dillendirilmişti. Kongrenin ardından yaptığım bir kulis haberinde yürütme kurulunu da yazan İl Başkanı Mehmet Gün'ün tartışmasız başarı elde ettiğini belirtmiş o dönem için yani kongrenin hemen sonrası için iyi bir sinerji yakaladığını ve doğru değerlendirirse bunu Ak Parti adına ciddi kazanımlara dönüştürebileceğini kaydetmiştim. O dönem de gerçekten de partinin kuruluşundan beri işin içinde olan, beyefendi ve mütevazı tavırları ile dikkat çeken Mehmet Gün; parti tabanı için ciddi bir umut haline gelmişti. Ancak kongrenin ardından yaşanan bir yılın ardından tabanda ve yönetim kademesinde Mehmet Gün ile ilgili ciddi sıkıntılar olduğu hatta etkisinde kaldığı iddia edilen Hamam grubunda bile zaman zaman Gün'ün kararlarına muhalefet eden beyanlarda bulunanların olduğu ve rahatsızlığın giderek arttığı parti kulislerinde gündem edilmekte.
Orman ve Su İşleri Bakanı Geldi, Salon Niçin Doldurulamadı?
Kentimizi ziyaretini bir başka yazım ile değerlendirmeyi planladığım Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun geldiği gün Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleşen programda salonun nerede ise dörtte üçünün boş olması da Ak Parti tabanının sancılı olduğunun göstergesi olarak kulisler de değerlendirilmekte. 1600 kişilik salonun yalnızca dörtte birinin dolduğu, üstelik salona gelenlerin de bir kısmının İl Özel İdare, Valilik vs. gibi kamu kurumu çalışanlarının olması buna rağmen salondaki kişi sayısının çok az olması, ayrıca Sayın Bakan'ın tören sırasında bayılması ya da spor salonunun isminin afişte eksik yazılması gibi aksaklıkların yaşanması ve ulusal basında gündem olması da Ak Parti yönetminin talihsizliği oldu diyebiliriz.
Geçtiğimiz Yerel Seçimler Gibi Ak Parti Bu Seçimi de mi Kaybedecek?
Mehmet Gün'ün Hamam grubu olarak adlandırılan ekibin içindeki özellikle Hakan Uludağ, Ali Kandemir gibi isimlerin etkisinde kalması ve bu isimlerin çok güçlülermiş havasını sürekli partililere verme gayreti içinde gözükmesi, partililere tepeden bakar bir tavır takınmaları tabanın serzenişine sebep olmakta. Bilindiği üzere geçtiğimiz yerel seçimlerin kaybedilmesinin Mesut Apaydın'ın sosyal yönden zayıflığının yanısıra Ali Kandemir'in ve dönemin özel kaleminin tavırlarının da sebep olduğu sıklıkla konuşulmuştu. Seçimlerin kaybedilmesinin ardından her ne kadar Hazim Sesli'nin cemaatin oylarını Ali Erdoğan'a kaydırması konusu daha çok ön plana çıkartılmaya çalışılsa da, Mesut Apaydın'ın Belediye Meclisi'nde küfürlü konuşacak kadar ileri gitmiş olması, halkla diyaloğunun zayıf olması, Hakan Uludağ'ın doğrudan temin yolu ile Belediye'ye sattığı kırtasiye malzemeleri ve Belediye'de koordinatör görevi üstlenen Ali Kandemir ile Özel Kalem çalışanlarının, özellikle dönemin Özel Kalem Müdürü'nün halkla ve parti tabanı ile olan soğuk diyalogları da sebepler arasında gösterilmişti.
Bilindiği gibi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan sürekli üye sayısının artırılması yönünde talimatlar vermekte ve dışarıda hiç kimse bırakılmamasın istendiği için Genel Merkezce üye yapma seferberlikleri başlatılmakta. Ak Parti Uşak Teşkilatı'nın seçmen sayısına göre üye sayısının hesaplandığı sıralamada Türkiye genelinde eskiden beri çok alt sıralarda yer aldığı da bilinmekte. Bundan bir yıl kadar önce seçmen sayısına oranla üye sayısı fazla olan iller sıralamasında 75. sıralarda olduğu bilinen Uşak, inkar edilemez ki kongre sonrası gösterdiği atak ile beş altı sıra daha gerileyerek 70'in altına düşmeyi başardı. Ancak Ak Parti tabanında gayretle üye kaydettiklerini söyleyen görüştüğüm bazı isimler, Mehmet Gün'ün kendi şahsi hesapları uğruna Has Parti'lileri hala üye dahi yapmadığı Ali Erdoğan'ın da partiye geçmesini aynı şahsi hesapları için önleme gayreti içinde olduğu gerekçesi ile eleştiriyor ve "tabanın sesinin duyurulması lazım" şeklinde görüş bildiriyordu.
Gündem Niçin Hep Yerel Seçimler?
Ak Parti kulisleri daha seçimlere bir yıl kalmasına rağmen Belediye Başkan adayının kim olacağına klitlenmiş durumda. Bu kadar önceden partinin gündeminin bu duruma kilitlenmiş olmasının mümessili büyük oranda, Belediye Başkanlığı hesapları içerisindeki Mehmet Gün ve İl Genel Meclisi Başkanlığı hesapları yaptığını gizlemediği söylenen Mehmet Nacar, Hakan Uludağ ve Cemal Doğan'ın sebep olduğu konuşulmakta. Ülke gündeminin toz duman olduğu, açılım sürecinin halka doğru şekilde anlatılmasının gerekliliği, anayasa değişikliğiyle ilgili referanduma gidilme ihtimalinin oldukça yüksek olduğu bir dönemde Uşak teşkilatının bu denli yerel seçimler ile ilgili hesaplara boğulmasının kentimize de Ak Parti'ye hiç bir getirisinin olmayacağı yönünde Ak Parti tabanında ciddi bir kanaat olduğu da gözlemlenmekte.
Has Parti'liler Niçin Halen Ak Parti'ye Üye Yapılmadı?
Has Parti Uşak İl Başkanı Emin Gündüz, yaptığımız telefon görüşmesinde Ak Parti İl Başkanı Mehmet Gün'ün defalarca temasa geçtikleri halde kendilerini üye yapmaktan kaçındığını kabul etti. "Sanırım Ethem Uludağ'ın aday yapılabileceğine ilişkin alakasız iddiaların kamuoyunda konuşulması Mehmet Gün'ün biz Has Parti'lileri üye yapmasına engel oluyor" şeklinde konuşan Gündüz; Has Parti teşkilatlarının, Türkiye'nin bir çok ilinde törenle toplu şekilde Ak Parti'ye üye yapıldığını belirterek Uşak'ta ise tüm ısrarlı girişimlere rağmen bu törenin organize edilmemiş olmasını garipsediğini de belirtti. Bu durumun Mehmet Gün'ün özgüven eksikliğinden kaynaklanmış olabileceği de yine görüş aldığımız AK Partililerin yorumları olarak kulislerden yansımakta.
Ali Erdoğan'ı Ak Parti Yönetimi mi yoksa Hamam Grubu mu İstemiyor?
Ayrıca Gün'ün Ak Parti yönetiminden Ali Erdoğan'ın geçmesi ile ilgili yönetimin tümünden "istemiyoruz" şeklinde yazı toplamak istemesi ve yönetimin bu talebi reddetmesi, Belediye Meclisi Nisan ayı toplantılarında oylanan 2012 yılı faaliyet raporuna red yönünde oy verilmesi kararına da meclis üyelerinin çoğunluğunun muhalefet ederek çekimser yönünde oy kullanması da Gün'ün otoritesinin sarsıldığının bariz göstergesi olarak Ak Parti kulislerinde konuşulmakta. Daha önce Belediye Başkanı Ali Erdoğan'ın Ak Parti yönetiminden Belediye Başkan Yardımcılığı için önerilecek bir ismi başkan yardımcısı yapmak istediğine ilişkin talebine de Genel Merkeze sormaya bile ihtiyaç duymaksızın olumsuz yanıt veren Gün'ün Ali Erdoğan'ın Ak Partiye geçişine engel olma gayretlerinin sebepleri bilinmemekle birlikte, genelde kendi başkan adaylığına ciddi bir engel olabileceği düşüncesi ile direnç gösterdiği kulislerde konuşulmakta. Bu arada Ak Parti İl ve Merkez İlçe yönetiminin Mehmet Gün'ün istediği, "Ali Erdoğan'ı istemiyoruz" yazılı imzalı kağıdı vermemesi, Ak Parti Belediye Meclisi üyelerinin 2012 faaliyet raporuna Mehmet Gün'ün kesin red verilecek kararına rağmen çekimser yönünde rey vermesi, bazı Ak Parti'li yöneticilerin ve parti içinde ciddi saygınlığı bulunan isimlerin Ali Erdoğan ile yakın temaslarını kesmeden sürdürmesi, "acaba Mehmet Gün partiye hakim olamıyor mu?" sorusunu da akıllara getirmekte. Bunun yanı sıra "acaba Ali Erdoğan'ın Ak Partiye geçmesini sadece Mehmet Gün'ün de içinde zikredildiği Hamam grubu ve Mesut Apaydın, Muhammed Bakır Mutlu grubu mu istemiyor?" sorusunu da akıllara getirmekte. Ak Partiye geçmesi halinde bazı bağımsız Belediye Meclisi üyelerinin ve bir çok kişinin de Ak Parti'ye üye olabileceği kulislerde konuşulurken, bir İl Belediye Başkanı'nın iktidar partisine geçmesinin o kente ya da Ak Parti'ye ne gibi zararlarının dokunabileceği ise ayrıca merak konusu.
Bu hafta içinde sanırım hazır olan bir kaç yazım daha yayımlanacak ve artık seçim sürecine kadar daha sık durum değerlendirmeleri ve politik analizlerimi ve kulis bilgilerimi sizlere aktaracağım. Bir daha ki yazımda görüşmek dileği ile sürçi lisan ettiysek affola.
ize katildigimi bildiririm, zira: kendi partisinden ihraç edilen birinin puroblemli olduğu açiktir. hiç bir şekilde izah edillemeyen bu durum, puroblem kendini fasulyeden nimet sayan insanlarin işidir. millete tepeden bakip,karşisindakileri akilsiz gören ziyniyettir bu ve hiç bir siyesetçi veya parti bu gibileri kabul etmemelidir. demokrasimiz için bu ahlaki kurallar geçerli olmali dir.
kısa sürede iki bakan geldi. genel başkan yardımcısı başkanlık sistemini anlatmak için getirilor. çözümü de anlatır. ama bence ortada düşünüyorumda yönetimdeki arkadaşların sorunu yok. hep iyi gözlükle bakarlar. sıkıntı varsa eleştiren zaten denirki o kötüdür. sen ona bakma. her şey mükemmeldir. ama birileri zarazide anlatması gerekir. bunu vatandaşın karşısında anlatacak adam yok. gelen adamlarda bırakın başkasını parti tabanı itici görüyor. çoğu yeni gelenler zaten ak parkili olduğu konusunda şüphe var. kimsenin yanında çözüm konusunda kendi eşi dahil savunduğu görülmemiştir. zaten çevreside menfaat için geldiğini bilir. o yüzdende konuşamaz. ben bir çözüm bulamadım. eskiden chp salon toplantıları yapıyordu.bizimkiler arazide idi. şimdi ak parti salon partisi haline geldi. ne diyelim hayırlısı olsun. o arkadaşlara sorun her şey çok güzel ve mükemmel. eleştiren ise şuçu yada bucu, şunun adamı, kominist, faşist bahanemiz çoktur. başkanım sen çok yaşa biz hallederiz.
bu yorumlardan da anladığım kadarı ile ortada bir sorun var. bu kişiler önceden mağdur ve mazlum idi. şimdi ise iktidar oldular. bu iktidar gücünü bırakmamak için kırılmalar yaşadılar. bu da olunca kendi tabanları ile aralarında kopukluk oluştu. hatta tepeden baktılar alay eder şeklinde davrandıkları konusunda algılar oluştu. diğer yönetimde arkadaş alırken kendilerine ağam paşam diyen yada daha güçlü ve zengin gördüklerini aldılar. sonuçta bu alınanlar da kendilerinide görüntüye oynuyorlar. ak parti adına dertleri kalmadı. sadece o makamı muhafaza etmek var. tabiiki orman bakanı gelince salonu dolduramazlar. gelenler de orman işçileri oldu. ülkede çözüm süreci var. bir kişi dahi çözüm sürecini kamuoyu önünde savunduğunu görmedim. gelen bakanların arkasında gizlenerek bu süreci yaşıyorlar.
ağzına sağlık vedat kardeşim tam isabet ettirmişsin bence. bu adamlar sayın başvekilimizin gölgesinde seçim kazanıp millete hava atmaktan başka bir işe yaramıyor bence. halkın tayyip beyefendiye olan sevgisini kullanıyorlar. ama merak etme ne han kalacak ne hamam, dağılacak hepsi de çok yakında.
kardeşim mesut apaydın halktan kopüktu güya ali erdoğanı su 4 yıldır ne zaman .nsanların içinde ördünüz bırakın allah aşkına artık takiyyeyi.belediyenin olanaklarıyla rutin olması gereken ekstra bilgi,beceri istemeyen işleri millete gazete dağıtarak abartarak komik.komik işler yapıyor.ya 4 yıldır uşak sahipsiz.ama yiğidi öldürelim hakkını yemeyelim ali erdogan bey ak partiye geçmeyi kafaya koymussa gecer arkadas buna kimse karsi koyamaz.ali erdogan bu ya.
vedat kardeşim doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar kulakları küçük olanlar kulaklarınızı estetikle büyüttürün daha iyi duyarsınız olanları yada işinize gelmiyor bildikleriniz duyduklarınız.
kimsenin bir şeye meraklı olduğu yok kardeş bizim genel başkanımız neredeyse biz orada olduk.ayrıca sen coğu şeyi bilmiyorsun emin gündüz bey kurucu il başkanıydı en sonki başkan ise ahmet yılmaz değil ahmet vuraldı sayın akıncı
çok yakında herkez herşeyi görecek