Beraat kararından 12 gün sonra öğrendiğimiz ve içeriğinden ve dayanağından hiç bir bilginin verilmediği bir soruşturma neticesinde Uşak İl Jandarma Komutanlığı tarafından yapılan operasyonda, 1 binbaşı, 1 yüzbaşı, 3 astsubay ve 1 uzman çavuş gözaltına alındı. Dikkat edin görevlerinden alındı demiyorum, haklarında dava açıldı demiyorum, muvazzaf subaylar görevi başında göz altına alındı diyorum. Göz altına alınanlardan birisi de yukarıdaki paragrafta bahsettiğim davayı gören ve Beraat kararını veren Hakime Hanımın eşi imiş. Elbette ki gözaltına alınmış mahkemeye çıkartılmış hatta tutuklanmış olması bir kişinin suçunun sübut olduğuna bizi emin kılamaz belki de masum çıkacaktır ve bizlerde masumiyet karinesi gereği bunu belirtmeliyiz. Ayrıca yetkililer soruşturmanın içeriğine dair bir bilgiyi en azından kamuoyu ile paylaşmış değiller. Uşak BARO Başkanı Uşak'lı avukatlar adına (Uşak'lı Avukatlar ne diyor bu işe bilemiyorum ama açıklamanın içinde Uşak'lı Avukatlar adına yapıldığı özellikle belirtilmiş) yaptığı açıklama da Başsavcı'nın bu kararının kasıtlı olduğunu Hakime Hanımının Beraat kararı vermesi sebebiyle cezalandırıldığını söylemeye çalışmış ve yetkilileri Başsavcı'yı görevden almaya çağırmış. Öncelikle belirteyim; BARO Başkanı Sağcan öteden beri bu türden dengesiz çıkışları olan birisi ve uzun zamandır karşılaştığımızda selamı dahi esirgediğim bir eski tanışığım. Malumunuz kendisini İşçi Partisi fraksiyonundan birisi olarak tanımlar ve edindiği siyasi kimlikler de malumunuzdur. Solcu bir arkadaş olarak kendisinden bekledik ki yol kenarlarının otoparka dönüştürülmesi meselesinde uluorta mahkeme kararına uyulmadığında dönen hukuksuzluğa isyan etsin. Yok beyimizin gündemine bile girmedi Belediye tayfasının yaptığı hukuksuzluklar. Aslında olması gereken nedir? Madem Baro Başkanısın bu türden haberleri suç duyurusu haline getirip götür Cumhuriyet Savcılığına ver Onlar gereğini yapmazlar ise o zaman görevden alınmalarını iste. Yada mesela FETÖ Aleyhinde tek bir beyanını duydunuz mu Sayın Sağcan'ın? Ben şahsen duymadım ya FETÖ Soruşturmalarına BARO'nun ne katkısı olmuş? Şehir kaçak katlar ve çarpık yapılaşmanın en yoğun görüldüğü şehir oldu, bu şehirde Kominist Mehmet abiyi Cahan'ın elini sıkmadı diye Devlet Mmemuru koruması dövdü uluorta da BARO Siz şehir eşkiyası mısınız? demedi kimseye. 50 Tane belediye personeli FETÖ Gerekçesiyle hiç haksız yere işinden atılmaya kalkışıldı BARO ne yaptı mesela. Sahi siz BARO'yu ne zaman iktidar aleyhinde bir açıklama yaparken ve hukuksuzlukları eleştiriken gördünüz.
Böyle talimat etmiş BARO Başkanımız: 'tiz bu Başsavcıyı görevden alın!' Sebebe bakın neymiş?
Beraat kararından 12 gün sonra öğrendiğimiz ve içeriğinden ve dayanağından hiç bir bilginin verilmediği bir soruşturma neticesinde Uşak İl Jandarma Komutanlığı tarafından yapılan operasyonda, 1 binbaşı, 1 yüzbaşı, 3 astsubay ve 1 uzman çavuş gözaltına alındı. Dikkat edin görevlerinden alındı demiyorum, haklarında dava açıldı demiyorum, muvazzaf subaylar görevi başında göz altına alındı diyorum. Göz altına alınanlardan birisi de yukarıdaki paragrafta bahsettiğim davayı gören ve Beraat kararını veren Hakime Hanımın eşi imiş. Elbette ki gözaltına alınmış mahkemeye çıkartılmış hatta tutuklanmış olması bir kişinin suçunun sübut olduğuna bizi emin kılamaz belki de masum çıkacaktır ve bizlerde masumiyet karinesi gereği bunu belirtmeliyiz. Ayrıca yetkililer soruşturmanın içeriğine dair bir bilgiyi en azından kamuoyu ile paylaşmış değiller. Uşak BARO Başkanı Uşak'lı avukatlar adına (Uşak'lı Avukatlar ne diyor bu işe bilemiyorum ama açıklamanın içinde Uşak'lı Avukatlar adına yapıldığı özellikle belirtilmiş) yaptığı açıklama da Başsavcı'nın bu kararının kasıtlı olduğunu Hakime Hanımının Beraat kararı vermesi sebebiyle cezalandırıldığını söylemeye çalışmış ve yetkilileri Başsavcı'yı görevden almaya çağırmış. Öncelikle belirteyim; BARO Başkanı Sağcan öteden beri bu türden dengesiz çıkışları olan birisi ve uzun zamandır karşılaştığımızda selamı dahi esirgediğim bir eski tanışığım. Malumunuz kendisini İşçi Partisi fraksiyonundan birisi olarak tanımlar ve edindiği siyasi kimlikler de malumunuzdur. Solcu bir arkadaş olarak kendisinden bekledik ki yol kenarlarının otoparka dönüştürülmesi meselesinde uluorta mahkeme kararına uyulmadığında dönen hukuksuzluğa isyan etsin. Yok beyimizin gündemine bile girmedi Belediye tayfasının yaptığı hukuksuzluklar. Aslında olması gereken nedir? Madem Baro Başkanısın bu türden haberleri suç duyurusu haline getirip götür Cumhuriyet Savcılığına ver Onlar gereğini yapmazlar ise o zaman görevden alınmalarını iste. Yada mesela FETÖ Aleyhinde tek bir beyanını duydunuz mu Sayın Sağcan'ın? Ben şahsen duymadım ya FETÖ Soruşturmalarına BARO'nun ne katkısı olmuş? Şehir kaçak katlar ve çarpık yapılaşmanın en yoğun görüldüğü şehir oldu, bu şehirde Kominist Mehmet abiyi Cahan'ın elini sıkmadı diye Devlet Mmemuru koruması dövdü uluorta da BARO Siz şehir eşkiyası mısınız? demedi kimseye. 50 Tane belediye personeli FETÖ Gerekçesiyle hiç haksız yere işinden atılmaya kalkışıldı BARO ne yaptı mesela. Sahi siz BARO'yu ne zaman iktidar aleyhinde bir açıklama yaparken ve hukuksuzlukları eleştiriken gördünüz.
hadi ordan be ,destek olcakmışız.tayyip erdoğanın fetöcü olduğunu ihbar ifadelere karşı belgelere karşı ne yapmış başsavcı
otopark davası ayrı, fetö ile mücadele ayrı. avukatlar ile sorunum yok ama avı kapları hiç sevmem. genellikle davaları saçma sapan yerlere seçekn, vatandaşın kazandığı davaıyı tersine çeviren kişi avukat değil avı kaptır.
burada sayın başsavcıya destek olmak lazım. fetöcüler bu mücadeledeye sekte vurmak,sulandırmak için insan üstü bir çaba harcıyor. başsavcıya destek olalım ki 15 temmuzlar yaşanmasın.
konuyla ilgili bilgi sahibi değilim ama baya gündem oluşturmak için çok çaba sarf edilmiş olmalı, tüm türkiyenin gözü kulağı bu davada olacak filan diye. benim hafızamda daha çok, bana icra davaları açanlar ile 15 temmuz öncesi haklı olduğum davalar da haksız duruma düşürme çabasında olup eşimle üzerimize adliye koridorlarında yürümeye cüret ederek, görüşeceğiz sizinle diye bilme cesaretini kimden aldığını merak ettiğim avukatlar ve karakollarda bazı avukatların kanunun kendilerine vermediği yetkileri nasıl kullanabildiklerinin merakı olduğu için, zerre kadar ilgimi çekmedi bu konu.
bende onu diyorum. bulunmadığı duruşmada nasıl mütalaa verecek? benim anladığım savcılık makamının eli kolu bağlı değil, dilerse karara itiraz edebilmesi için zaten dosya başsavcılığa gönderiliyor.
bu mutala değil.temyiz yetkisidir. mutala duruşma esnasında verilir.
asliye ceza mahkemelerinde duruşma savcısı oluyor mu? birde ceza muhakemesi kanununun yürürlük ve uygulama şekli hakkındaki kanuna eklenen geçici 9. maddesinde "verilen hükümler ile tutuklamaya veya salıverilmeye ilişkin kararlara karşı cumhuriyet savcısının kanun yoluna başvurabilmesi amacıyla dosya cumhuriyet başsavcılığına gönderilir" sözünden ne anlamamız lazım. hukukçu olmadığım için anlayamadım.
herkese birer lafım var. öncelikle eren, sen müsterih ol. bu gazetenin huyu budur. eğer biri çıkıp da kendini eleştirirse, hemen olayın daha yakınından bir tanık (!), mesela burada karşı görüş av.ı, cevap verir. öncelikle karşı görüşten avukat olması saçma çünkü otopark olayı siyasi değildi . bitene kadar. dava bitti. ne olduysa baro bşk.nımız sonra açıklama demeç derdine düştü. ama başsavcı müsterih olsun. yönetimdekiler ve küçük bir grup dışında gürcan beyi destekleyen yok. herkes rahatsız bu söylemlerden. baro başkanı, otopark davamıza bile bu kadar sahip çıkmadı diye tepkiliyiz. kısaca avukatlar da rahatsız bu durumdan. biz kendi otopark soruşturmamıza bile karışmadık. buna karışmak bir hukukçuya yakışmaz. fetöyle verdiği mücadelede, başsavcının yanındayız.
agb nin yazısında başsavcıya saymadığı hakaret neredeyse kalmadı başsavcıdan tık yok. ya çok sabırlı bir adam ya da ne bileyim... sabırlı sabırlı... kimseye bişey demiyor.