Büyük Kongre Öncesi Ak Parti Kongresinin Uşak'taki Yansımaları

info@vedatorhan.com.tr

30 Mayıs 2012, 14:37

Ak Parti son seçimlerin tartışmasız galibi, her seçimden oyunu artırarak çıkan ve muhalefetin beceriksizliği ve çözüm üretme konusundaki aklı almaz ilgisizliğini de çok iyi değerlendiren hem lider hem de kadro partisi olma özelliğini kazanmış Türkiye'deki ilk parti. Türkiye'de partiler ya lider ya da kadro partisi olma eğilimindedir, ancak Ak Parti dünyanın tartışmasız en iyi liderlerinden birisine sahip olmanın yanısıra kadro partisi olmayı da başardı.

Son dönemde Uşak siyasetinin gözlemlenen en önemli aktivitelerinden birisi olduğuna inandığım ve katılımcıların istifade ettiğini bizzat müşahade ettiğim ekip olarak bizlerinde yakından takip edip kamuoyu ile her hafta paylaştığı etkinlik "Siyaset Akademisi" oldu. Bu türden etkinliklere asıl ihtiyacı olanlar muhalefet partileri iken iki dönemdir iktidarda olan ve bugün seçim olsa yine oyunu koruyacağı aşikar olan iktidar partisinin tabanını eğitmeye matuf böyle bir etkinlik düzenlemesi hiç kuşkusuz çok manidar. Tayyip Erdoğan'ın ve kurmay kadrosunun gayretli çalışmaları da gösteriyor ki Ak Parti asla bir ANAP olmayacak. Anlaşılan o ki muhalefet bu insanı çıldırtan tavırlarını sürdürdükçe de daha uzun yıllar iktidar kalacak en azından ülke siyasetinde ciddi söz sahibi olacak.

AK Parti'de uzun zaman aradan sonra demokratik bir kongre icra edildi ve beyefendi tavırları ve mütevazı kişiliği ile en başından beri Ak Parti'nin parlayan yıldızları olarak öne çıkan iki eski ortaktan biri olan Mehmet Gün yeniden il başkanı seçildi. İl Başkanı Mehmet Gün beklenenin de üzerinde bir başarıya imza atarak sorunsuz bir şekilde kongreyi icra etmeyi başardı. Üstelikte Ali Işık ya da Hilmi Alper gibi karma bir liste oluşturmak zorunda kalmaksızın genelini kendi ekibinden oluşturduğu bir yönetim ve yürütme kurulunu da beraberinde seçtirdi. Mehmet Gün'ün yönetim kurulunu ve yürütmeyi oluştururken bu kadar rahat davranabilmesi elini nasıl bu kadar güçlendirebildiğine ilişkin çeşitli senaryolar yazılmakta ve kulislerde konuşulmakta ancak ben bu gün bu konulara girmeyeceğim. Yönetim Kuruluna şöyle bir göz attığımızda Mehmet Gün ile baştan beri birlikte hareket eden ekibin hemen tamamını liste de görmek mümkün.

Cemal Doğan, Hakan Uudağ, Ali Kandemir, Basri Yıldırım gibi birlikte hareket ettikleri isimleri yönetiminde ve büyük çoğunluğunu yürütmede topladığı gibi, 2002 seçimlerinde Doğru Yol Partisinin milletvekili adayı olmasına rağmen Ak Parti'ye oy istediği iddiaları ile gündeme gelen son seçimlere kadar siyasette gözükmeyen ve fakat son seçimlerde 3. sıra Milletvekili Adayı Hazim Sesli'nin yanıbaşında seçim çalışmalarına fillen katılan ve yine seçim sürecinde Ak Parti'ye üye olan Hasan Erdoğan' ve Zeki Ercel'in dışında Sesli'ye yakın bir isim almaması da dikkat çekici idi. Merkez İlçe Kongresinde Mehmet Nacar'ın karşısında aday olan Muzaffer Okan'ı destekleyen ekibin tamamını yeni yönetime almayan Gün'ün, Hüseyin Keskin'i yönetim kuruluna alarak başarılı bir siyasi bir manevra yaptığı kanaatindeyim. Hüseyin Keskin'in yalnız başına yeni yönetime girmesi o dönem de kader birliği ettiği arkadaşlarının tepkisine sebep oldu ve o ekip böylece dağıldı.

Cafer Çankaya, Okan Metin gibi isimlerden oluşan ekipten Hüseyin Keskin'in dışında hiç kimse yeni yönetime alınmadı. Uşak İl Kültür Müdürü'nün eşi Nesibe Gülderen Arıtrük'te bürokrat eşlerinin siyasetin içinde bu kadar bulunmasına oluşan tepkilere rağmen yine yönetime alındı. Bilindiği gibi eski Çevre ve Orman Müdürü Ramazan Toker'in eşi Türkan Toker Ak Parti'den belediye meclisi üyeliğ görevi yürütüyor yine Ak Parti Kadın Kolları Başkanlığını da yine bir bürokrat eşi olan İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısının eşi Nurgül Hayran yürütmekte. Hüseyin Gürpınar, Abdülkadir Ensari, Nurullah Erkan, Mehmet Urhan gibi siyasette ileriye dönük önemli yerlerde hesabı olmayacak bir çok isme de yönetimde yer veren Gün; Hamdi Çağrı Koca, Mutlu Altıner, Özge Ceylan ve Musa Günay gibi genç ama başarılı ve flaş isimlere de yer verdiği gözlemlendi. Nurullah Cahan'ın yönetimde Serhat Eren'in ise yürütmede olmaması da kafaları karıştıran unsurlar arasında yer alırken, İHH grubu olarakta bilinen ve İsmail Güneş'e yakın duran ekipten alınan tek ismin Zübeyir Yıldırım olması şaşırtıcı bir durum olarak değerlendirildi. Yıldırım anlık ve sivri çıkışları ile tanınan ve parti tabanının önemli sayılabilecek bir bölümü tarafından pekte tasvip edilmeyen bir isim olmasına rağmen yürütmede de pasif bir görevde de olsa yer almayı başardı. Hüseyin Gürpınar ve Mustafa Yıldırım gibi partinin kuruluşundan bu yana makam hesabı yapmaksızın görev alan isimlerin de yönetimde yer aldığı gözlemlendi.

Yürütmede Abdülkadir Ensari'nin asker kökenli birisi olmasına halkla diyaloğunun çok iyi olmamasına rağmen Halkla İlişkiler den sorumlu il başkan yardımcılığı görevine getirilmesi yadırganırken, Musa Günay'ın basından sorumlu il başkan yardımcısı olması basını memnun etmişe benziyor. Muhasebeci olan ve yöentime yeni giren Ayşe Yapıcı Yinanç'ın mesleğinin de gereği olan yeni görevinde başarılı olması beklenirken sessiz bir yükselişte olan Basri Yıldırım'ın son yürütme de aldığı bu görevi de layıkı ile yerine getirip geitremiyeceği merak ediliyor. Ak Parti siyaset akademisi programının icrasında ciddi emeği geçen Mehmet Arslan'ın yönetimde yer almaması da şaşkınlık verici bir durum olarak karşılandı. Yönetimde ayrıca hem CHP hem de MHP'nin yönetimindeki sayıların üzerine kadın ve genç olması da memnuniyet verici bir durum olarak karşımıza çıkmakta.

Yerel seçimler öncesi Ali Erdoğan'ın belediye başkan yardımcılıklarından birini Ak Parti'ye verme teklifine Mehmet Gün geçtiğimiz günlerde yaptığım görüşmede henüz kararlarını başkana tebliğ etmediklerini ancak olumsuz yönde cevap vereceklerini söyledi. Seçimlere az bir zaman kala icra makamına geçip böyle bir riski parti olarak üstlenemeyeceklerini söyleyen Gün, Ali Erdoğan'a yaptığı olumlu işlerde katkı sağlamayı sürdüreceklerini de ilave etti. Bu konu da dikkatimi çeken husus ise sorduğum soru üzerine bu konuyu genel merkeze danışmadıklarını söylemesi oldu. Bilindiği gibi Uşak Bağımsız Belediye Başkanı Ali Erdoğan Kentsel Dönüşüm projesi için ciddi fedakarlık örneği gösterdi. Yine belediye içerisindeki bir çok önemli birimin ve bir başkan yardımcılığının başına Ak Parti'ye yakın isimler getirdi. UTAŞ'ı Ak Parti'li Belediye Meclis Üyesi Serhat Eren'e teslim etti, son olarakta bir başkan yardımcılığı makamını Ak Parti'li bir meclis üyesine teslim etmeyi önerdi.

Ak Parti ile ilgili kulisleri ve değerlendirmeleri bir sonraki yaımda devam ettirmek zorundayım, zira yazı çok uzadı. Bir sonraki yazımda, yönetimde bulunan bazı isimler ile ilgili değerlendirme ve tepkilerin yanısıra, Belediye Başkanlığı ve İl Genel Meclisi seçimleri ile ilgili kulisleri de sizlerle payalaşacağım. Daha sonra da yine yakın zamanda kongre atlatan CHP ve MHP Kulislerine sıra gelecek.