Yani bütün personele Uşak'ın gözü önünde zulüm ettiler hukuk diliyle makamlarını ve kendilerine verilen siyasi gücü kullanarak mobing uyguladılar. Pazar esnafına minibüs esnafına hatta köyden gelen pazarcıya uyguladıkları mobing de hepinizin malumu. Gazetecilere uyguladıkları mobing faaliyetleri ve baskıyı hatırlatmama gerek yok ama dövdükleri esnafları hatırlatmadan geçmeyeceğim. Daha kimler var kimler? Adamlar neredeyse koca şehrin hepsine mobing uyguladı. İç İşleri Bakanlığı duymadı. Yetmedi biz kendimize uygulanan mobingi ve zulümü dilekçelendirdik, tanıklandırarak belgelendirerek Savcıların dikkatine sunduk. Savcılar anladı haklı olduğumuzu şikayetimizi ve şikayetimizde bahsettiğimiz konuları soruşturmaya değer buldular ki soruşturma açıldığının haftasına cezaevine gideceklerine eminim sadece benim yazdıklarımdan dolayı. Neyse Savcılar İçişleri Bakanlığına olur istedi üzerinden ay geçti yıl geçti İç işleri Bakanlığı ne soruşturmaya gerek yok dedi nede soruşturmaya izin verdi düne kadar. Allah'tan geçtiğimiz ay içerisinde Sayın Savcımız bizi davet etti şikayetimizi ve olur talebimizi yeniledikte adaletin yerine gelebileceğine olan inancımız tazelendi.
İyi de arkadaş böyle güzel bir haber bu şekilde bir değerlendirme ile mi verilir? Vermişler işte oluru çıkarmışlar nihayet gözden ve çizmişler bu tayfanın üstünü sen de daha ne istiyorsun? Demeyin lütfen özellikle son iki yıldır ne çektiğimizi bir biz biliyoruz bir de Allah. Hani biz kan tükürüp kızılcık şerbeti içtik diyen tipler olduğumuz için dert yanmayı pek sevmeyiz ama iki yıldır bütün gelirlerimize el kondu. Zaten Ataparktaki mağduriyetimiz malumunuz. Hani bu kadarlık sitem hakkımız olsun Devletimizi yönetenlere ve siyasetçilerimize. Elbetteki Sayın Soylu son derece Soylu bir hareket ortaya koyarak bu yolsuzlukları, hırsızlıkları ve Belediye personeli ve gazeteciler başta olmak üzere şehir insanına zulüm yaşatmalarıyla ünlü tayfayı nihayet sorgulamaya ve soruşturmaya karar vermek anlamına gelen belgenin altına imza koymuş sağolsun. Ama İç İşleri Bakanının başlıca görevleri arasında değil mi? Siyasi makam sahiplerinin bu makamların gücünü kullanarak kendi memurunu şehrin gazetecisini ezmeye kalkmışsa önlemek? Yada İçişleri Bakanının asli görevlerinden değil mi koca şehrin asayişini ve huzurunu bozan mafyavari yapılarla mücadele etmek. PKK ve FETÖ ile verdiğini söylediği mücadele nasıl ki görevi ise bu şehir eşkiyaları ile mücadele de İç İşleri Bakanının görevidir. Elbette ki hiç bir geç çok geç değildir ancak bu kadar geç olmasını eleştirmekte mağdur bir sade vatandaş olarak hakkım olsa gerek. Kaldı ki biz sade vatandaş değiliz bu kentin kim ne derse desin en önemli en itibar edilen gazetecileriyiz ve en çok okunan internet gazetesinde yazılarımız yayımlanıyor.
Şimdi bana neden bu kadar sitem ettin anlamadık bu soruşturma izni verilen konu ne onu da anlamadık demeyin. Çünkü bunun haberini gençler hazırlıyor ve belki de bu yazıdan önce yada hemen sonra ilgili haberi okuyacak ve kepazeliği rezaleti belgeleyen müfettiş raporlarını ve soruşturma izni dilekçesini okuyacak altındaki İç İşleri Bakanlığı olurunu göreceksiniz. Kaldı ki bunun büyük soruşturmanın startı olduğu düşüncemi ve öngörümü de paylaşmak istedim. Lütfen bahsettiğim oluru incelerken bir gariban memura bir belediye başkanı iki başkan yardımcısı ve bir müdür bir araya gelip nasıl bir zulüm etmiş ve bir insanın hayatını nasıl kabusa çevirmişler anlayın. Anlayın ki bizi ne kadar kötülüğe kadir acımasız, hiç suçu olmayan bir kadıncağıza karşı beş erkek bir olup savaş açabilecek kadar kaba ve gaddar insanlar yönetmiş. Geçmiş olsun Gülten Abla geçmiş olsun Uşak Gülten Abla ve biz olmasakta kimsenin sesi çıkmayacaktı anlaşılan. Neyse uzatmaya hacet yok. İç İşleri Bakanımıza kararınız hayırlı olsun Sayın Bakanım diyor ve bu türden hayırlı kararların arkasını da görmek istiyoruz. HDP'liler için verdiği her oluru alkışladığımız gibi Soylu'nun bu Soylu davranışını da alkışlıyor samimiyetine inanmak istediğimizin altını çiziyoruz. Anlaşılan oki kurtulduk millet diyebilirim rahatlıkla. Hayırlısı diyelim ve geç oldu ama güç olmasa bari diyelim.
Abi.kalemine de yuregine de saglik. Dogruyu sadece ahirette soylemicez yani. Bilincli usakli.herzaman yaninda.