Tarihin en unutulmaz , en gerçek, en büyük savaşlarından biri olan 18 Mart Çanakkale Zaferinin üstünden bir asırdan fazla geçti. Üzerinden asırlarda geçse aynı önemle, aynı günde aynı hassasiyetle anılan bu zafer Türk Milletinin kaderini değiştirmiştir. Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonu, ileri görüşlülüğü ve tabi ki ordusunun cesareti sayesinde Çanakkale Savaşında galip gelen Türk Milleti aslında Cumhuriyetin kuruluşuna giden yolda meşaleleri yakıp o yolun aydınlanıp açılmasına neden olmuşlardır.
Çoluk çocuk taarruz da, çoluk çocuk yükleniyor. Binlerce milyonlarca kurşun, havadan düşen yağmur damlaları gibi üstlerine yağarken her türlü ihtimali hiçe sayıp düşmanla çarpışıyordu. Düşmanla çarpışıp şehit olmayı bekleyen, Cepheden ancak şehit olarak ayrılmak bilinci ve cesaretiyle savaşmaya devam eden Mehmetçik, topraklarına düşman ayağı bastırmamak için canını ortaya Gözünü inmesinden korktuğu Türk Bayrağına dikip kanını son damlasına kadar savaşıyordu. Şehit olan askerlerin yerini yeni askerler alırken, cephede kalıp savaşanların vücut bütünlüğü bozulmaya başlıyordu. Kimi kolsuz, kimi bacaksız, kimi gözsüz, kimi elsiz ama hepsi kocaman yürekleri olan Türk evlatlarıydı.
Bombalar sadece kulakları değil ruhları bile sağır ediyordu. “Ana ben gidiyorum düşmana karşı” diyerek ailesini, sevdiğini, çocuğunu, torununu bırakanların zaferi olan Çanakkale zaferi, düşmanı geldiği gibi gönderen askerleriyle eşi, benzeri olmayan ve “Çanakkale Geçilemez” dedirten büyük bir zaferdir. Üzerlerinde yırtık pırtık üniformalar, yiyecek yok, dinlenmek yok. Her birinin dili olsa da anlatsa.
Bu zafer Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum “dediği zaferdir. Her siperde ayrı destan yazılan zaferdir. Bu zafer millet, bayrak, vatan adına yanıp tutuşan 215 kilo ağırlığında top mermisini sırtında taşıyıp düşmanın en büyük gemilerinden birini ateşe verip, kontrol dışı bırakan onları hem suya hem tarihe gömen Seyit Ali’nin zaferidir. Bu zafer cephede çarpışıp şehit düşenlerin elini, kolunu, bacağını vatanına verenin, dualarını bir an eksik etmeyen anaların, Mustafa Kemal’in, Seyit Ali’nin zaferidir. Bu zafer bizim zaferimizdir.
Her şeye rağmen 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin unutulmadığı bu günde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve onunla birlikte mücadele eden tüm kahramanlarımızı saygı minnet ve şükranla anıyoruz…