Dış Politikada Nereye Elimizi Atsak, Başarısız Olduk!
Bizim Dış Politika Çizgimiz Var mı?
Bir ülkenin dış politikasında bir çizgi olması gerekiyor. Ahmet Davutoğlu sayesinde Allah’a şükür hepimizin kafası karmakarışık. Bilen biri varsa anlatsın bana; Türkiye’nin dış politika çizgisi nedir? Biz hangi yolu ve hangi yöntemi izliyoruz? Bu zamana kadar Davutoğlu’nun hangi dış politika hareketi başarılı oldu. Hangi ülkede dış politika açısından istediğimiz başarıyı yakaladık? Hangi olayın içinde müdahil olabildik, hangi gelişme bizim istediğimiz şekilde sonuçlandı? Ülkemizin dış politikasında görülen zikzakların temel sebebi sadece Dünya politikasında yaşanan olağan dışı gelişmelere bağlanabilir mi?
Dış Politikada Yaşadığımız Başarısızlıklar
Ermenistan ile ilişkileri düzeltmek adına, Azireleri bu dönemde küstürdük.
Dostumuz diye boy boy fotoğraflar paylaştığımız Esed, bir anda düşmanımız oldu. Esed düşecek dedik, bırakın düşmeyi daha da güçlendi.
Nükleer uyum programı kapsamında İran’a destek verdik, ardından İran’la aramızda doğalgaz anlaşmazlığı çıkınca bir anda İran’ın aleyhinde kararlar aldık. Önce Kürecik’e izin verdik, ardından İran’a petrol ambargosu uygulanmasına destek verdik. Hani İran tertemizdi, dostumuzdu bir anda ne değişti?
Libya konusunda Kaddafi’ye başta destek verdik. Hemen ardından ABD’nin baskılarına maruz kalınca, Kaddafi’yi tü kaka ilan ettik. ABD’nin operasyonlarını destekleyen açıklamalarda bulunduk. Şimdi Libya’da işler arapsaçı. Libya’nın o eski müreffeh günlerinden eser yok.
İsrail’de yaşanan gelişmeler, ardından gerçekleşen Mavi Marmara baskını sonrası yok tazminat dedik, yok özür dedik. Dediğimizle kaldık. İsrail bırakın bizden özür dilemeyi, bir de üzerine kendini haklı konuma geçirdi. Kalkıp sesimizi çıkaramadık. Çıkarmaya çalıştığımız seste cılız kaldı, hiçbir etki oluşturmadı.
Kürdistan ile ilişkilerimiz ise içler acısı durumda. Kürdistan güçlendikçe dış politikada kafamız karıştı. Işid Irak’ta saldırılar düzenlerken, biz PKK’dan umut bekler hale geldik. Bölgedeki Türkmenlerin hali için ise ne desek boş. Tek destek bekledikleri ülke olan Türkiye’den bekledikleri desteği bir türlü alamadılar.
Doğu Türkistan’da Çinliler tarafından Uygur Türkleri katledilirken, bizler sessiz kaldık. Bir türlü Çin’e diş geçiremedik. Doğu Türkistan’da ki zulme karşı çıkan Uygur Türklerini terörist ilan eden Çin, hala bölgede acımasızca katliam yapmaya devam ediyor ve biz sesimizi çıkaramıyoruz.
Bu saydıklarım Ahmet Davutoğlu döneminde Türk dış politikasında yaşanan başarısızlıklardan sadece bir kaçı. Diğerlerini saymıyorum bile.
Türkiye Dış Politikada Gücünü Abarttı
Asıl sorun ne biliyor musunuz? Ahmet Davutoğlu ve Türkiye gücünü çok abarttı. Aslında biz Ortadoğu’da ve Dünya’da Davutoğlu’nun öngördüğü gibi hiçbir zaman güçlü olmadık. Ancak ülke içinden Ak Parti yanlılarının verdiği desteği Davutoğlu yanlış anladı. Kendimizi bölgenin tek hakimi gibi görmeye çalıştık. Ama gerçeği ABD’nin her seferinde bize verdiği ayarla bir kez daha anladık. ABD hoop dur bakalım dedi bize. Cin olmadan adam çarpma dedi tabiri caizse.
Daha 5 yıl öncesine kadar Türkiye Ortadoğu’da arabulucu olarak göze çarpan bir ülke konumuna gelmeye yaklaşmışken, şimdi neredeyse bizim arabulucuya ihtiyacımız var artık. Suriye, İran gibi şiilerle sorunları olan Türkiye artık sünni devletlerle de sorunları olan bir ülke konumuna geldi. Bunun temel sebebi de bir türlü Davutoğlu’nun dış politika çizgisini bir eksene oturtamaması. Arap Baharının ardından Türkiye model ülke olarak kabul ettirilmeye çalışıldı. Bu bir anlamda da başarılı oldu. Fakat Arap Baharı süreci ilerleyip güç dengeleri değişince, Türkiye güçsüzlüğünü gördü ve değişen dengelere göre yeni stratejiler belirleyemedi.
ABD’nin ve İngilizlerin oyunlarıyla bildik gelişmeler oldu ve Ortadoğu’ya has mezhepsel cepheler meydana geldi. Şiiler ve Sünniler birer blok haline geldi. Mezhepsel çatışmalar ortaya çıkınca aslında Türkiye’nin Ortadoğu’ya o kadar da ait olmadığı, aslında Türkiye’nin kendisini zorla Ortadoğu’nun önemli ve etkin aktörüymüş gibi göstermeye çalıştığı, bölgenin kapısını zorladığı gerçeği ortaya çıktı. Bu da bizi Ortadoğu’da reel olmayan yapay bir duruma taşıdı ve başarısızlığımız bir anda gün yüzüne çıktı.
Sadece bu durum Irak’ta yaşanmadı. Aynı şekilde Filistin’dede benzer şeyleri yaşadık biz. Kendimizi İsrail ile Filistin arasında arabulucu gibi düşünürken, bizim arabulucu olamayacağımızı yaşanan gelişmeler açık ve net gösterdi. Ardından da İsrail’in Filistin’de gerçekleştirdiği Gazze katliamı ortaya çıktı ve bizim gücümüz bu katliamı durdurmaya yetmedi.
Taraf Olmaya Çalışırken Başarısız Olduk
Biz hatayı aslında her durumda kendimizi bir taraf durumuna getirerek yaptık. Bölgede yaşanan bizim dışımızdaki gelişmeleri önemsemedik. Nitekim Türkiye, demokrasisi, AB adaylığı ve Batı dünyasına yakınlığıyla bölgede özel bir konuma sahipken, taraf tutarak, bu özel konumunu kendi eliyle yok etmeyi başardı.
Başbakan Erdoğan ve Davutoğlu aslında Türk-İslam sentezi yaparak Ortadoğu’da bir abiliğe soyundu. Ancak bunu da bir türlü başaramadı. Batı ısrarla küresellik balonunu savunarak, Ortadoğu’da cirit atmaya devam ediyor. Biz ise Batılıların istediği şekilde davranmaya mecbur bırakılıyoruz. Bunun açıklaması ise asla başarı olamaz. Kabul edelim Türk dış politikası başarısızdır.
Umarım ki bir an önce hatalarımızdan döneriz ve Dış politikada ihtişamlı günler yaşarız.
Saygılarımla...
avrupalı devletlerin işine gelmediği için avrupa güçlü bir türkiye istemediği için tayyip beyi desteklemiyo olmasın ??? salon tahsis etmiyorlar filan demişsin be dostum ne diyeyim sana madem izleme şansın olmadı erdoğan ın almanyada avusturyada salonlarda yaptıgı mitingleri bi izle tavsiye ederim. asıl ihanetçiler kimler biliyomusun kendi partisine ideolojisine kırk yıllık köklü geçmişini elinin tersiyle itip kirli çatılar altında kümeleşenler vatana ve millete ihaneti edenler de onlardır,ama görürsün görmezsin o senin sorunun. her seçimden hezimetle çıkıp sonra da "seçimin kazananı biziz" diyebilecek kadar siyasi irade yoksunları bu elinin tersiyle ittikleri seçmenden ne yüzle gelip birdaha oy isteyecekler merak ediyorum ? artık türk milleti bilinçli içeride ve dışarıda yaşanan haince planları görmemek için kör olmalı insan.son secimde oldugu gibi bundan sonra sonsuz destegımız tayyip bey e
saygı ve hürmetlerimle...
dış politikamız tam bir facia avrupa devletleri tayyipten tiksinir hale geldi.avrupaya gittiğinde salon bile tahsis etmiyorlar,sabah akşam terörislerle oturup kalkan zihniyetten rahatsızlar dış politikada bir duruşunuz olmalı tayip kimin yanında durduysa ona ihanet etti,kaddafiyle dosttu mursiyle dosttu,esatla dosttu saddamla dosttu hepsine ihanet etti.rahmetli ecevit hasta yatağında dik durmuş bu coğrafyada müslüman kanı döktürmemiştir.bedelini 2001 kriziyle ödedi fakat onuruyla öldü tayyibin gelmesiyle ve desteğiyle ırak mısır suriye filistin hepsi perişan oldu.
cahillik sizin göremeyişiniz
cahillik sizin günü brlik yaşayışınız
cahillik akepenin ülkeyi satışına göz yummanız
daha çok şey var şimdi siz düşünün cahil olan gerçekleri yazan yazar mı yoksa sizin nefsiniz için yaşayışınız mı ?
kardeşim teşekkür etmeyin çibere ne gerek var eleştirmek çiberin ne haddine herşey güllük gülistanlık demesi lazım onun hep ak partiyi övmesi lazım ancak o zaman helal olsun demeli! yazık yazık adam gerçekleri yazmıs bu nasıl bir bağnazlıktır.. kerim kardesim düşüncene sağlık yazmaya devam arkandayız
yav bilader 12 parti hezimete uğradınız bi tane haber yapmadınız ak partiye saldırmaktan başka işiniz yok kaç secim oldu agzınızın payını hep aldınız gözünüzü seveyim biraz da objektif habercılık yapın ama sızın zihniyetinizde zaten ülkeyi kötülemek baş tacı olduğundan ne söylesek boş. devam edin siz konuşmaya hey yavrum heyyyyy
helal olsun kardeşim ağzına yüreğine sağlık ...
cahille münakaşa edilmezmiş ama bunlar neyin ne olduğunu biliyorlar da sırf ortalığı kızıştırmak için buralarda her telden çalıyorlar,
yazar mı desem ne diyecegimi bilemedim zaten her konuda alanının uzmanı görüntüsünde bi şeyler karalıyo ama elini attığı mevzu da elinde kalıyo yazık !!!
kerim çiber sabrımızı test etmeye çalışmasın..ahahahahaha
bak sevdalı küskün kardeşim o senin yazdıkların şehir efsanesi oldu milli maçta bile hakem yanlış düdük çaldığı zaman haçlı seferine bağlayan zihniyetinize hayranım.ayrıca yorumunuzda türk milleti sözünü kullanmışınız.teşekkürler türk milleti adına daha başbakanın ağzından aziz türk milleti sözünü duymadık.17 aralıktan sonra yaşananlara baktığımız zaman olayları anlamak için eğitimli falan olmaya gerek yok biraz analiz yeteneği olan insan bukadarda olurmu be arkadaş der.gaflet dalalet ve ihanet içindeler,bu coğrafyanın kutsal olduğuna inanıyorum hiç kimse sormasa bu ihanetin hesabını allah soracak,onun için küsme sevdalı kardeşim vatanına sahip çık.