4 yılını tamamlamış 7 binin üzerinde okul müdürünün neye göre puanlama yapılarak görevlerinin uzatıldığını merak ettiklerini söyleyen Gürten, MEB’de müdür kıyımı yaşandığını ve bunun tarihe geçeceğini ifade etti.
Gürten; “Değerlendirmelerde ilçe milli eğitim müdürleri ve komisyon üyesi şube müdürlerinin önüne listeler konulduğu, bu listelerin AKP il ve ilçe teşkilatlarıyla malum sendikanın ortaklaşa hazırladığı dillendirilmektedir. Zira bu listelerde görev süresi uzatılacak müdürler isim isim yer alıyor olmalı ki; görev süresi uzatılan okul müdürlerine baktığımızda büyük kısmının yandaş sendika üyesi olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bu puanlar bir yerlerden alınan emir ve talimatlar doğrultusunda verilmiştir” dedi.
Okullarında başarılı puanlar alanların MEB yetkilerinden düşük puan aldığını, aynı şekilde bunun tersinin de yaşandığını kaydeden Gürten, darbe dönemlerinde bile böyle kıyımların olmadığını belirterek, yapılan puanlamalardan bazı örnekler vererek açıklamalarda bulundu.
Karabük’te Türk Eğitim-Sen’in 1 ay önce vefat eden üyesi 75. Yıl Karabük Anadolu Lisesi Müdürü Murat Adnan Üren’e 100 tam puan verildi. Üren 4 yıl önce müdür rotasyonunda merkezden ilçeye, okuldan okula sürgün edilmişti.
Yozgat Sorgun’da da Sorgun Anadolu Lisesi Müdürü Mustafa Şahin 13.08.2014 tarihinde vefat etmesine rağmen değerlendirmeye alınmış, 75 ve üzerinde puan verilerek Şahin’in görev süresi uzatılmıştır.
Ankara’da Etimesgut Ufuk Arslan Anadolu Lisesi’nde görev yapan Ahmet Şimşek’e 75 ve üzerinde puan verildi. Ancak Ahmet Şimşek, 12 Temmuz 2014 tarihinde vefat etmişti.
Gayri ahlaki yollardan da üyelikler yapıldığını hatırlatan Gürten, bu yapının ahlaksızlığı şiar edindiğini ortaya koyduğunu söyledi.
Sözlü Sınav Torpil Demektir
İlk defa yapılacak sözlü sınavın torpil, adam kayırma demektir, usulsüzlük demek olduğunu kaydeden Gürten; “Sözlü sınav komisyonunda yer alan isimler kimlerden oluşacak ve komisyon neye göre puan verecektir? Sözlü sınavda kişiye özel değerlendirme yapılmayacağının garantisini kim verebilir? Sözlü sınavda ölçülebilir kriterler söz konusu olmadığına göre değerlendirmelere şüpheyle yaklaşılmayacak mıdır? Sözlü sınav komisyonunda sendika temsilcileri bulunmadığı müddetçe şaibeler de eksik olmayacak ve bu sınavın sonuçları her zaman tartışılacaktır” dedi.
Yönetmeliğin sakat olduğunu ve tamamen kadrolaşma üzerine kurulu olduğunu söyleyen Gürten; “Bizler emek hırsızlarının, hak yiyicilerin, “benim adamım” diyerek, kadrolaşmaya yol açanların, bilgi ve alın teri düşmanlarının, Hz. Ömer’in adaletini elinin tersiyle itenlerin her zaman karşısındayız. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır düsturuyla hareket ediyoruz. Bir okul müdürümüzün bile canı yansa buna göz yummamızı kimse beklemesin. Kaldı ki MEB’de bu son yapılan değerlendirmeler adeta kıyım niteliğindedir. Hiçbir şey için geç değildir. Anayasa Mahkemesi davanın esastan görüşülmesini ivedilikle sonuçlandırmalı ve bu talana son vermelidir” ifadelerini kullandı.
Yusuf Tekin'in B Planı Nedir?
Gürten; “Hepimiz MEB’in sözlü sınava dayalı şube müdürlüğü atamalarını iptal etmesini beklerken, MEB Müsteşarı Yusuf Tekin hukuku ayaklar altına alan açıklamalar yapmıştır. Tekin, “Mahkemelerde olabilecek gelişmeler karşısında uygulayacağımız bir B Planımız hazırda bulunmaktadır” şeklinde açıklama yapmıştır. Soruyoruz: Yusuf Tekin’in B planı nedir? Tekin B planının mahkeme kararını uygulamak olduğunu söylemiştir ancak Tekin’in sözlerinden bu anlam çıkmamaktadır” dedi.
Hukuksuzlukla mücadeleyi merkezine alan sendikalarının, yanlışlara asla göz yummayacağını dile getiren Gürten; MEB’de haksızlığın, usulsüzlüğün, yandaşlığın diz boyu olduğunu söyledi.
40 Bin Atama Yapılmalı
Gürten çözüm olarak da görüşlerini ifade ettiği konuşmasında; “Atama bekleyen öğretmenlerin mağdur olmaması için ise 40 bin öğretmen atamasına ait kanun maddesi torba yasadan çıkarılmalı, ayrı bir kanun olarak öncelikli onaylanmalı, öğretmenlerin göreve başlamaları en geç 15-20 Eylül tarihleri arasında mutlaka gerçekleştirilmelidir. Şayet öğretmen atamaları gecikirse bu öğretmenlerin hem maddi yönden hem de tayinleri açısından sıkıntılara neden olacaktır. Atamaların gecikmesi ile sadece öğretmenler değil, öğrenciler de mağdur olacaktır” dedi.
Türk Eğitim Sen’in tıpkı geçmişte olduğu gibi bugün de kadrolaşmanın, yanlış uygulamaların, haksızlıkların peşini bırakmayacağını ifade eden Gürten; “Bugün Milli Eğitim Bakanlığı ve İl Milli Eğitim Müdürlüklerine önüne siyah çelenk bırakıyoruz. Okullar açıldığında ise Ankara merkezli geniş katılımlı bir eylem yaparak, gerekirse diğer sendikalarla ortaklaşa iş bırakma eylemi yaparak adaletsizlikleri, adam kayırmaları en yüksek perdeden dile getireceğiz. İsterse 550 milletvekili ile iktidar olsun hiç kimse kendisini hukukun üstünde görmemeli, adalet sağlayacağız diyerek yola çıkarken, adaletsizliğin başı olmamalı, devlet içinde paralel yapıdan şikâyet ederken, kendi paralel yapısını oluşturmamalı, kendi çıkarları doğrultusunda yasalar, yönetmelikler ihdas etmemelidir" diyerek sözlerini tamamladı.
Türk Eğitim Sen’den Puanlama Sistemine Sert Tepki!
Türk Eğitim Sen Uşak Şubesi bugün Uşak İl Milli Eğiitim Müdürlüğü binası önüne siyah çelenk bırakarak, geçtiğimiz günlerde yapılan atamalara ilşkin olarak sert ifadelere yer verdi. Yapılan atamalarla Milli eğitimde iktidarın kendi paralel yapısını kurduğunun görüldüğünü ifade eden Türk Eğitim Sen Uşak Şube Başkanı Ahmet Gürten, Milli Eğitim Bakanlığı tarihindeki en büyük kadrolaşmanın yapıldığını söyledi.
03 Eylül 2014 Çarşamba 01:37
"40 öğretmen ataması" başlık hoş olmuş ?