Üniversiteli Öğrencilerin Objektifinden Kamu Spotu!

Hikaye; Üniversitede okuyan üç öğrencinin, her sene düzenli olarak ünlü kadın ve birkaç erkeğin kamera karşısına geçerek kadına karşı şiddete vurgu yapmak ve önlemeye çalışmak için yapılan fotoğraf çekimlerini gerçekçi bulmamaları ile başlıyor. Bu çekimlerin halkta yankı bulmadığına ve aslında sosyal sorumluluktan daha ziyade göz önünde bulunma arzusu içinde yapılan çalışmalar olduğunu ve uzun yıllardır yapılmasına rağmen artık etkisi kalmadığını düşündüklerini ve burada yola çıkarak böyle bir çalışma yaptıklarını aktardılar.

Erkeksen Yapma

“Erkeksen Yapma” isimli kısa filmin akıl hocası olan Uşak Üniversitesinde Türk Dili ve Edebiyatı bölümü öğrencisi Muhammet Kerem Çamçar’ın koordinatörlüğünde başlayan proje, filmin yönetmeni ve senaristi Uşak Üniversitesi öğrencisi Cenk Duraman’ın ellerinde hayat buldu. Her şeyin ‘tamam’ olduğu filmde sıra müziklere geldiğinde devreye Oxford Üniversitesi SAE Enstitüsü kazanan ancak maddi problemlerden kaynaklı hali hazırda üniversiteye kaydını yaptıramadığı için Şehrimizin önde gelenlerinden destek bekleyen Ses Mühendisi Mesut Mustafa Yıldırım üstlendi. Yıldırım; uzun ya da kısa metrajlı film çalışmalarında orijinal müziklerin kullanılmadığına, bu durumun emek hırsızlığı olduğuna dikkat çekti. Daha önce fotoğrafçılık yapan ve bu alanda kendini geliştiren Cenk Duraman’ın henüz ilk kısa film denemesi olmasına rağmen gerek işlediği konusu gerek kadraj hâkimiyeti ile istedikleri mesajı vermiş. Duraman; Üzerine oyunculuk ve tüyleri diken diken eden orijinal müziği ile hiçbir karşılık beklemeden böyle bir kamu spotu çekildiğini kaydetti.

Kadın Toplumda Obje Olarak Değerlendiriliyor

Kadına yönelik şiddetin yalnızca Ülkemizde değil dünyanın birçok yerinde uygulandığını belirten Çamçar; yalnızca fiziksel uygulanan şiddetin yanı sıra gerek iş yerlerinde gerekse sosyal hayatta mobbing ve cinsel saldırıların uygulandığını aktardı. Çektikleri ‘Erkeksen Yapma’ isimli kısa filmde kadını obje olarak kullanan topluma dem vurulduğu vurgulandı. Çamçar; “Dünyanın dört bir tarafında olduğu gibi Türkiye' de de yüz binlerce kadının insan hakları her gün ihlal edilmektedir. Tahminlere göre, ülkedeki kadınların en az üçte birinden yarısına kadarı aile içi fiziksel şiddete maruz kalmaktadır. Bu kadınlar dövülmekte, tecavüze uğramakta ve hatta bazı durumlarda öldürülmekte ya da intihara zorlanmaktadır. Genç kızlar takas edilmekte ve küçük yaşta evlenmeye zorlanmaktadır” ifadelerini kullandı.