Uşak Üniversitesi, kurulduğu günden bu yana kentle bütünleşmeyi sağlayıp sağlayamadığı tartışılan, sürekli bilimsel çalışmalarından ziyade, dedikodular ve usulsüzlük iddiaları ile gündeme gelen, ancak her şeye rağmen “Bizim Üniversitemiz” diyerek gelişimine katkı sağlamak istediğimiz Bilim Yuvası…
Son günlerde Üniversite içerisinde kulislerde konuşulan iddialar yine konuşulmasını kimsenin arzulamayacağı türden. Kulislerde hararetle tartışılan ve tepkilere sebep olan iddialar şunlar:
1) Geçtiğimiz günlerde Uşak Haber Merkezi’nin de haberleştirdiği; 28 Şubat sürecin de bir Paşanın talimatı ile bir okul müdiresinin yalnızca sokakta başörtüsü taktığı için müdürlükten uzaklaştırıp gezici öğretmen olarak atanmasına sebep olduğu gerekçesi ile Yeni Şafak gazetesinde eleştirilen Aynur Bostancı’nın Uşak Üniversitesi’ne öğretim üyesi olarak getirilmek istendiği iddiası. Bu iddia Üniversite çevrelerine bomba gibi düşerek şaşkınlık sebebi oldu. Bazı çevreler 28 Şubat’ı eleştiren ve o süreçte mağdur olduğunu iddia edenler acaba hangi akla hizmet 28 Şubat sürecinde mağduriyete sebep olmuş birisini Üniversite bünyesine katmaya çalışıyorlar diyerek tepkilerini dile getiriyor.
Aynı zaman da Cumhuriyet Gazetesi temsilcisi olduğu söylenen Arzu Baykara Taşkaya isimli bir öğretim görevlisinin Yardımcı Doçent’lik kadrosuna atanabilmesi için usulsüzlükler yapıldığı iddiaları da tepkilere sebep olmakta. İddiaya göre Yardımcı Doçentlik yabancı dil sınavına Uşak Üniversitesi’nde katılan Arzu Baykara Taşkaya’nın sınav sonucu “başarısız” olarak ilan edildi. Daha sonra yönetmelikte yeri olmamasına rağmen “maddi hata” dilekçesi kabul edilerek başarısız olan sınav sonucu başarılı olarak değerlendirildi. Cumhuriyet Gazetesi temsilcisi olduğu söylenen Taşkaya’nın Yrd.Doç. olarak atanması için süreç halen devam etmektedir. Bu iki olayın birbiri ile bağlantısı olduğu ve özellikle ikinci konunun bir kin ve intikam hırsı ile yapılmış olduğu iddiası ise asıl tepkilerin arttığı nokta gibi görünüyor.
Kulislere göre, bu iki olayın da arkasındaki bağ ise geçmiş dönemin mağduru şimdiki dönemin galipi olarak anılan, İslamcı ve Eğitim Bir Sen’li olarak tanınan bir Hoca’nın her iki öğretim üyesini de getirme gayreti içinde olduğu iddialarıdır.
2) Eşme Meslek Yüksekokulu’na alınması planlanan bir öğretim görevlisi için verilen ilanda “Beş yıllık tecrübeye sahip olmak” şeklinde bir ilave madde konulması bu durumu “kişiye özel” ilan şartı olarak değerlendiren bazı çevrelerin tepkilerine sebep olduğu iddiası… Bu ilan şartını koydurtan kişi ile ilgili araştırmalarımız halen devam etmekte olup konu ile ilgili detaylı haberi çok yakında sizlerle payalaşacağız. Araştırmalarımızın neticesin de ortaya çıkan isim yine İslamcı ve Eğitim Bir Sen üyesi birisi çıkarsa şaşırmayın.
3) Yine kulisler de konuşulan çok önemli ve bomba bir iddia ise şu: Uşak Üniversitesi Merkez ve ilçelerdeki Meslek Yüksekokullarında görev yapan bazı öğretim görevlilerinin yıllar önce yapılan atamalarındaki usulsüzlükler nedeni ile ön inceleme yapılarak soruşturma başlatılmak üzere olduğu… Soruşturmanın sonunda ise sayıları 10’ yakın olan bu öğretim görevlilerinin işten atılması ihtimalinin yüksek olduğu konuşuluyor. Soruşturma kapsamında atamalarında usulsüzlük olduğu iddia edilen isimler arasında Ak Parti’li bir Bakan’ının yeğeni ve Ak Parti eski Uşak Milletvekili Nuri Uslu’nun kızının da olması konuyu daha da sansasyonel hale getiriyor. Olayı daha çarpıcı kılan bir ayrıntı ise Nuri Uslu’nun kızının öğretim görevlisi olarak atandığı sırada bu atamanın usulsüz olduğu iddiasını basına taşıdığını söyleyen ve bu ön incelemenin açılması sırasında “baş rol oynadım” diyen kişinin yine aynı isim olması… Bahsi geçen kişi yukarıdaki maddeler de de belirttiğimiz İslamcı ve Eğitim Bir Sen’li kimliği ile tanınan aynı hoca…
Bu Hocanın, Ak Parti’li bir Bakanının yeğeni ve Ak Parti eski Milletvekili Nuri Uslu’nun kızının da içersin de olduğu sözkonusu usulsüz olduğu iddia edilen atamalarla ilgili Üniversite çevresinde yaptığı konuşmalarda ; “Ben AKP’li Bakan Vekil dinlemem ve bu işi bitireceğim” şeklinde sözler sarfettiği de kulislerdeki iddialar arasında. Daha sonra sarf ettiği bu sözlerin duyulması üzerine ben bu öğretim görevlilerini kurtarmak için ön inceleme komisyonuna girdim, fakat komisyondaki diğer üyeler sizi yakıyor şeklinde diğer üyeleri suçladığı da kulislerde hararetle konuşulan ve kulağımıza gelen duyumlar arasında.
Uşak Haber Merkezi ekibi olarak bu tür dedikoduvari konular üzerinde yoğunlaşılmasından ziyade akademisyenlerimizin kentimize ve Üniversitemize katkı sağlayacak konularda müşterek hareket etmesi ve yeni göreve başlayan Uşak Üniversitesi’nin Sayın Rektörü’ne zaman tanıyarak yardımcı olmamız gerektiğine inanmaktayız. Yetkililerin bahsi geçen konular hakkında gereğini yapacağından ve hukuku uygulayacağından kuşku duyulmaması ve daha soğukkanlı ve sabırlı davranılması gerektiği kanaatindeyiz…
Bu nedir böyle ya. Lütfen birisi bu gidişine dur desin Uşak Üniversitesinin ve gereğini yapsın