Ekmeleddin İhsanoğlu, Muharrem İnce, Kemal Kılıçdaroğlu şimdi de İmamoğlu ile AKP'ye payandalığa devam

erkancuhadare@hotmail.com

23 Şubat 2025, 00:24

(Editör manşetleri) Özkan Yalım'ı neden tutuyorsa AKP ve neden Yalım'ı sokağa çıkarmayacak bilgileri paylaşmıyorsa, İmamoğlu'nu da aynı mantıkla tutuyorlar. Zarf sallar belki ama içini açıklamaz

CHP'de bir profesör var siyaset yapıyor görseniz cahil cahil hallerini anlarsınız diplomanın cehaletten kurtarmadığını

Bildiğiniz üzere Kemal Kılıçdaroğlu 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi katıldığı bir televizyon programında, “Türkiye'nin hem dindar hem Atatürk'çü herkesi kuşatan ülke çağında güvenilirlik ve saygınlık kazanabilecek bir Cumhurbaşkanına ihtiyacı var ve benim bir adayım var Akademik kariyeri ve kadrosu da olan hem dindar hem Atatürk'çü, biz komşularımız ile barıştıracak Esad ile de tekrar dost ve kardeş ülke yapabilecek bir isim dünya çağında saygınlığı var.” demişti. Tabi bu konuşmanın akabinde Muharrem İnce tarif edilenin kendisi olmadığını anladığı için ki sayılan hiç bir özelliği taşımıyordu malum İnce köyüne dönüp eşofmanları çekmişti. Keza adaylığının açıklanmasından sonra bizzat kendisi söyledi bana da sürpriz oldu adaylığım ben çoktan köyüme dönmüş pijamalarımı çekmiştim ama telefon geldi ben köydeyken seni aday açıklayacak Genel Başkan çabuk gel dediler diye kendi ağzıyla Sayın İnce. Sonra da zaten Gel Buraya Muharrem diye seslenerek bütün karizmasını daha aday ilan ettiği anda çizdi Kemal bey ve kaderine terk etti İnce'yi. Adaylığı sürecinde de nasıl yalnız kaldığını nasıl kumpas ve oyunlara parti içinde geldiğini yine Sayın İnce aktardı kamuoyuna. Yani Kemal bey kendi anlaşması gereği İnce'yi aday yapmıştı. Peki kimle anlaşması gereği? Hemen yanıtlayayım Ekmeleddin İhsanoğlu isminde de İnce'de de aslında anlaşmayı sağlayan Bahçeli denen bebek katili ve terör örgütü sevici idi.

Evet yanlış duymadınız çok ciddiyim arka planda işi pişiren hep kendini derin devletin en tepesi ve Türkiye ve Uşak siyasetinin dizayncı başısı sanan Bahçeli vardı ve hep Erdoğan'ın kazanması için kuruldu masa. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun seçimi Erdoğan'a karşı kazanamayacağını sokaktaki sade vatandaş bile ön görüyordu da Bahçeli ve Kılıçdaroğlu'mu ön görememiş? Tabii ki koca parti genel başkanları da biliyordu Ekmeleddin beyle de İnce ile de seçimin alınamayacağını. Keza geçtiğimiz seçim de bedavaya gitti Kemal beyi aday diye dayattıkları için sözde derin mahfiller. Sözde diyorum çünkü böyle derinlikte olmaz Devletlikte. Devletin milletin hayrını düşünen algılar üzerinden siyaseti dizayn etmek suretiyle ülkeyi uçuruma veya tek adam sistemine yuvarlar mı? Derin dediğin Cumhuriyete canı gönülden de zihnen de bağlı olur Devlet dediğin de Milleti ne istiyorsa onu yapmaya çalışır? Millete rağmen millete yönetici dayatmaz. Zaten bu demokrasiye de hukuka da ahlaka ve milli iradeye saygı başta olmak üzere pek çok ortak değer yargımıza da ters bir durum oluşturuyor.

Birleri kapalı kapılar ardında oyun kuruyor medya da bunu bile bile millete meşru bir işmiş gibi servis ediyor para yada benzeri menfaatleri karşılığı yani ortaklaşa millete kader tayin etmiş gibi de oluyorlar ki hiç ahlaki değil. Demokrasi şeffaflık ister doğru ve yeterli bilginin demokrasinin muhataplarına iletilmesini gerektirir. Yeterince adil olmayan bir siyasi zeminde yeterince de aydınlanmamış bir seçmen kitlesinin oy verip iktidar belirlemesi ile demokrasi uygulanmış olmuyor. Adayı da millet belirler hiç değilse milletin belirlediği bir aday meydan da olur ama maalesef adayları kapalı kapılar ardında derin siyasetçiler belirliyor. Şimdi de malum İmamoğlu aynı mantıkla ve sadece algılar oynanarak ve Mansur Yavaş'a ve olası Cumhurbaşkanı adayı insanlara büyük haksızlıklar yapılarak aday diye dayatılmaya çalışılıyor.

Manşete AKP'nin 1. Adayı Erdoğan 2. adayı İmamoğlu diye yazdım kimse ironi yapıyor sanmasın çünkü gerçek bu. Çünkü aynı Uşak'ta Özkan Yalım'ın belediyeyi AKP'nin yönettiği dönemlere dair yolsuzlukları bir zarfa koyup sallayarak tehdit edip sonrada konuyu kapattığı gibi İmamoğlu zaten seçilmemek için ne mümkünse yapar ve Erdoğan'a yaranmayı Cumhurbaşkanı seçilmeye yeğler ama ola ki seçilse bile Yalım'ın yaptığını yapar hepsini bir zarfa toplar ve kendini garantiye alır Erdoğan ve cenahına karşı ama millete de duyurmaz Savcılara da konuyu kapatır. AKP bu ve benzer gerekçeler ile ve ayrıca İmamoğlu'nun da zaman zaman siyasal islamcı AKP'liler gibi davranması ve onların din istismarını normalleştiriveriyor olması gibi gerekçelerle İmamoğlu'nun aday olmasını istiyor. Malumunuz zaten İBB.'de de hiç duymadık AKP dönemi yolsuzluklarını açıkladığını İmamoğlu'nun.

Diploması sahte demişler, diplomanın ne kadar anlam ve önemi var siyasette bilmem keza Erdoğan'ın da tartışılır yıllardır diploması koca Cumhurbaşkanı yıllardır ikna edemedi milleti Üniversite okuduğuna hala diploması olmadığına inanan milyonlar var ki diploması yokmuş deseler şaşmam, siyasette de diplomanın çok önemi olduğunu da düşünmüyorum eğitimi çok önemsemekle birlikte Uşak belediye başkanı lise mezunu şimdi ki, iki önceki Avukattı yapmadığı hukuksuzluk kalmadı cehaleti diploma bitirmiyor işte adamlar kadınların elini sıkarsa kalplerinin bozulabileceğine ve Allahın da bundan hesap sorabileceğine inanabilecek kadar ve kadınların elini sıkmayacak kadar cahil. Üniversite bitirse ne olur profesör olsa ne olur? Profesör demişken bir profesör var CHP'de siyasetin kullanıp durduğu, görseniz nasıl bir kepaze halde ve nasıl itibarsız. Koca profesör o hale geldi ki sadece CHP'nin de değil koca şehrin belki de en itibarsız insanları ile gezip fotoğraf veriyor. Görseniz nasıl kepezelik.

Anladım ki diploma akademik kariyer bazen hiç bir şey oluyor ki inanın bahsettiğim profesör nezdinde hiç bence. Hani gazeteciliği iyi yapanların arasında kaç tane iletişim fakültesi mezunu var? Neredeyse hepsi alaylı nerede hani siyasette bir tane siyaset bilimci var mı başarı elde etmiş? Bilinen bir Ümit Özdağ var o da kendini Cumhurbaşkanına hakaretten hapse attırdı. Siyaset bilimcisi adam düşer mi bu açılara? Hakaret değilse de hakarete yakın sözlere ihtiyaç duyar mı siyasette? Veya MİT Görevlisinin adının açıklanmasının mesela sakıncalı olduğunu bilmez mi bir Siyaset Bilimci? Bilmemiş işte. Neyse diploma önemli belki yerine göre ve Cumhurbaşkanı adayı elbette Üniversite mezunu olmalı elbette ama sahte olması başka bir şey. Diploması olmasa diploması yokmuş deriz aday bile olamaz ayrı konu ama kapanır gider. Ama diploması sahte demek başka diploması yokmuş demek çok başka.

Yorum Gönder 1
Facebook Yorumları

Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.