FETÖ-PDY soruşturmasını yürüten emniyet ve adliye personeline insaf edilmeli!
Fethullah Gülen isimli önceden pek çok siyasetçinin hocaefendi zannetiği ama yıllar sonra hain bir terör örgütü lideri olduğu darbeye kalkışacağı ortaya çıkınca anlaşılan, ABD ve İsrail güdümlü olarak hareket ettiği hatta ülkemizin baş belası terör örgütlerini beslediği yönünde iddialar ile yargılanan bir kişinin başını çektiği FETÖ/PDY yapılanmasının yıllar süren kadrolaşmasının neticesinde bir hayli yol katettiğini ve Devletimizin neredeyse bütün önemli noktalarını ele geçirdiğini 15 Temmuz sonrası başlatılan ve sürdürülen operasyonlar neticesinde üzülerek öğrendik. Bildiğiniz üzere Fethullah Gülen yapılanması 12 Eylül 1980 İhtilali sonrası dış güçlerin sinsi bir planı olarak ihtilalcilerin göz yumması ile birlikte ANAP İktidarı zamanında kadrolaşmaya başlamış ve 80'den bu yana iktidarla bir şekilde iyi geçinerek ya da iktidar sahiplerini tehdit ve şantaj gibi yöntemlerle yola getirerek kadrolaşmasını sürdürmüştür. 28 Şubat sürecinin Türkiye'de en çok yaradığı ve bu süreçten büyüyerek çıkan tek İslami kanat olarak bilinen Fethullah Gülen yapılanması, Çevik Bir'in haimiliğinden sonra en fazla desteği 2002 yılında iktidar olan AKP'den almıştır. AKP iktidar olduğu günden bu yana yani yaklaşık olarak 15 yıldır her alanda büyük ilerlemeler kaydeden eski adıyla hizmet hareketi ya da Gülen Cemaati; bir dönem özellikle yargı ve emniyette son derece hakimdi ve emniyet ve yargı mensubu iseniz paralelci olmaya neredeyse mecbur edilmiştiniz. Hatırlayın o dönemi; Polislik sınavlarına girmeden önce herkes Gülen cemaatinin kapılarını aşındırırdı. Her kim cemaatten bir isim aracılığı ile torpil yaptırabilirse hemen polis olabiliyordu. Cemaatten referansı olmayanlar ise istediği puanı alsın hatta ağzı ile kuş tutsun polis olamıyor olsa da cemaat referansı ile işe girenlerin zulmüne maruz kaabiliyorlardı. Hatırlarsınız Gülen Cemaatinin emrinde hareket eden polislere verilen talitfleri, haketmedikleri halde getirildikleri makamları maaşla ödüllendirmeleri. Cemaatçi polis olmak büyük avantajdı, cemaatçi polis müdürü olmak daha büyük bir avantajdı bir zamanlar. Yine cemaatçi savcı ya da hakimsenizde pek çok konuda imtiyazlı ve torpilli olabiliyordunuz.
Bunca imtiyaza rağmen cemaatçi olmayan polislere, polis müdürlerine ya da yargı mensuplarına kurulan kumpasları örneklerle anlatmama sanırım gerek yok. Sadece Uşak'ta bile bunun pek çok örneği var. Yani Uşak'ta görev yapan ve paralelcilerin özel uğraştığı savcı ya da emniyet müdürlerimizin olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Kaldı ki başka illerde görev yapan Uşaklı emniyet ya da yargı mensubu tanıdıklarınızdan da muhakkak dinlemişsinizdir paralel mağduriyetlerini. Şimdi paralelciler tek tek tespit edilip yargı huzuruna çıkartılıyor ve işlerinden atılmakla kalmayıp cezaevine atılıyorlar. Peki bu paralelcilere soruşturmayı kimler yürütüyor? Kim yürütecek yine yıllardır paralelci olması için baskı ve zulme reva görülen paraleci olmadıkları için ikinci sınıf polis ya da ikinci sınıf savcı vede hakim muamelemesi gören isimler yürütüyorlar üstelik gecelerini gündüzlerine katarak. Ayrıca da kılı kırk yararcasına tek kimsenin haksız yere işinden olmaması yada cezaevine gitmemesi için azami gayret göstererek bunu yapıyorlar sağolsunlar.
Bu bağlamda öncelikle bunca mecbur tutulmaya, hatta baskı ve zulme rağmen paralelcilerden olmayan inadına vatanını milletini seven ve paraleci olma modasına uymayan bütün emniyet ve yargı mensuplarımıza bir teşekkür borcumuz var millet olarak. Ben şahsım ve Uşak halkının benim gibi düşünenleri adına bu teşekkürü yerine getirmiş olayım bu vesile ile 15 yıllık baskı ve her türlü yıldırma politikasına rağmen hak ettiği makamlarda ya da bölgelerde değil hiç haketmediği en kötü yerlerde çalışmayı dahi göze alarak devlete bağlılıklarını sürdüren bütün emniyet güçlerimize ve yargı görevlilerimize çok teşekkür ediyorum. Gerçekten de o güzel insanlara çok şey borçluyuz. Şayet şu anda ülkemizin kurumlarında hala Atatürk resmi asılı ise ve halen Türkiye Cumhuriyet Devleti isek, bunu öncelikle bu mücadeleyi ekmeklerinden ya da mesleklerinden olma pahasına, hatta doğuya Güneydoğu'ya gidip canlarından olma pahasına yürüten ve teslim olup o kadroları boşaltmadan sabreden devletine milletine inanan bu insanlara borçluyuz. Şahsen benim gözümde, bunca yıl paralele bulaşmadan direnebilmiş ve şu anda paralelle mücadeleyi yürüten, bekçisinden polis müdürlerine bütün emniyet mensupları ve bu soruşturmayı yürüten savcı ve hakimlerimizin adliye personelimizin tümünün her biri kahramandır.
Hani o 15 yıldır paralelcilere ardına kadar açılan musluklar ne oldu acaba diyorum? Acaba diyorum maaşla ödüllendirmeler, taltifler, teşvikler neden kesildi? Yoksa bu imtiyazlar sadece paralelcilerin yararlanması için mi vardı? 12/12 düzeninde çalışan aile hayatları, sosyal yaşamları ve zihin ve gönül dünyaları alt üst olan bu insanlar için niçin bir düzenleme ve iyileştirme düşünmez paralelle mücadeleye destek verdiğini her fırsatta dile getiren şimdilerde FETÖ'ye küfürle ağzını açıp, yine FETÖ'ye küfürle kapatan siyasilerimiz? Acaba diyorum paralelcilere tanınan imtiyazların bir kısmı bile niçin paralelle mücadeleyi yürüten ve her şeyden çok morale ve ekonomik desteğe ihtiyacı olan bu kahraman devlet görevlilerimize tanınmaz? Zaten personel sayısında çok ciddi bir eksilme yaşandı malumunuz. Uşak'taki savcı sayısı yarı yarıya düştü. Adli olay sayısında ya da nüfusumuzda bir değişiklik yok. Aynı işler yine geliyor adliyeye, ekstradan paralel soruşturma gibi son derece zor ve çok sayıda sanığın yargılandığı çok sayıda tanığın dinlenmek zorunda olduğu, çok sayıda dökümanın tape kaydının, dijital verinin, e-posta, sms vb. pek çok delilin incelenmek zorunda kaldığı devasa bir soruşturma eklenmiş iş olarak. Emniyetteki polis sayısında da yarıya yakın bir düşüş olduğunu göz önünde bulundurursak bu soruşturmanın ne kadar ekstra bir yük getirdiğini ve ne zor şartlarda yapıldığını gözlerimizin önüne getirmek hiçte zor olmasa gerek.
Bana sorarsanız acilen bu soruşturmada görev alan polis ya da asker kolluk kuvvetlerine, savcı ve hakimlere hem sosyal yaşamlarına zarar vermeyecek bir çözüm hem de ekonomik destekleme sağlayacak bir uygulama getirilmeli. Ayrıca bu soruşturmayı yürütenlerin muhakkak sırasıyla da olsa tatil imkanına kavuşturulması gerekiyor acilen. Yani acilen sırasıyla da olsa bu insanlar ailece gidip eğlenip dinelebilecekleri bir ekstra tatile gönderilebilmeliler. Bu saydıklarımı yapmak turistik tesislerimizin boımboş kaldığı günümüzde devlet imkanlarımız göz önünde bulundurulduğunda hiçte zor olmasa gerek. Aksi takdirde ilerleyen yıllarda devletine milletine bu kadar sadık kadroları bulamayabiliriz, polislik ya da savcılık yaptırabilmek için. Böyle devam ederse ve acilen iyileştirmeye gidilmezse ilerleyen yıllarda hiç vir hukuk mezunu savcı ya da hakim olmak istemez, açar bir avukat bürosu çorbasını kaynatır. Hiç bir gencimiz polis olmak istemez hale gelir böyle gidersek ve bu da bizim hukuk ve emniyet sistemimizin çökmesi anlamına gelir çünkü bütün sistem ya da kurumların en önemli mazlemesi insandır ve biz insanımızı ve insanlığımızı asla kaybetmemliyiz diyorum. Zaten yıllardır özlük hakları dahi verilmeyen askeri personelin sahip olduğu haklara dahi sahip olamayan emniyet ve yargı mensuplarımızın şehit olanlarına Allahtan rahmet diliyor, kalanların da kadrini bilmemiz dileğiyle bu yazımı kamuyounun vicdanına havale ediyorum kendi çapımda da olsa onlara bir kez daha bu yolla omuz veriyorum. Dilerim yetkililer bu insanların sorunlarına eğilir ve kulak kesilerek dinledikten sonra çözüm bulur ve sevindirir. Kolaylıklar diliyorum hepsine de ve devletine milletine sevdalı emniyet ve yargı mensuplarımızın hepsini Allah'a emanet ediyorum, rabbim sizleri korusun ve yardım etsin.
neyini abartmış söylermisin. sözde gurbetçisin, anlaşılan alamancı denilen tiplerdensin. yurtdışında polis ananızı ağlatır sesinizi çıkaramazsınız ama kendi ülkenizin polisini yerden yere vurursunuz. başınız sıkıştığı zaman da polis diye ağlıyorsunuz. anlaşılan sen okkalı bir trafik cezası yemişsin aga. yoksa bu kadar ağlamazdın.
çok doğru bir teşhis yazısı önemli olan görünmeyeni görüp yazabilmek teşekkürler
sayin cavusoglu bu polis meselesini fazla abartmisin be aga
ilginize tşk.
yazılarınızı ve sitenizi yakından takip eden bir emniyet mensubu olarak size çok teşekkür ediyorum. dilerim yetkililerimiz de okurlarda gereğini yaparlar.
polis efendi aldigin ayligi bi aciklasana ek mesayinle beraber yakit paran cocuk paran ev yardimin herse sizler icin yaptiginiz is ne iyi sirtinizlz tasmi tasiyosun