Çin; geçtiğimiz haftalarda Suriye ile ilgili çok önemli ve yerinde bir siyasi çıkışla gerekirse Suriye Devleti ve Ordusuna küresel çetenin azdırıp Esad'ın karşısına diktiği, bebek katili terör örgütleri ile mücadelesinde, askerî destek dahil her türlü desteği verebileceğini söyleyerek terör ve destekçilerinin kolunu kanadını kırıp teröre karşı savaşanları cesaretlendirmişti. Bu sefer de terörü ve nerdeyse tüm kötülükleri dünyada var eden küresel çetelerin kolunu kanadını kırıp, Onlarla mücadeleye girişen Türk Devleti ve Milletini cesaretlendirdi. O halde "iyi ki varsın Çin" diyebiliriz pekala ve demeliyiz. İyi ki Çin gibi bir dost ülke edinmişiz. Allah sayınızı artırsın desek olmaz şimdi zaten sayıca hayli çoklar, paranızı artırsın desek adamlar ellerindeki Amerika'nın boyayıp verdiği karşılığı olmayan ama para zannettikleri Dolardan kurtulmanın derdinde zaten. Hemen belirteyim; ABD, şu anda dünyada tedavülde bulunan Dolar kadar borçlu ve aslında ekonomik olarak batmış bir ülkedir ve artık dünya insanlığı henüz bunu bilmese de dünyayı yönetenler Prof. Dr. Haydar Baş sayesinde bunun farkında. Çin elindeki Doların %1'i ile bile ABD sınırlarında yatırım yapmaya kalksa enflasyon hatta stagflasyon olur Amerika'da ve asla o paranın kendi sınırlarında dolaşımına izin veremez. Karşılığı olmadığı ya da Çin'de olduğu için kendi ülkesindeki ekonomiyi alt üst eder, yüksek enflasyona sebep olur. O halde ne diye dua edelim? Allah, Çin Milletini Ehl-i Beyt'in üzerinde hesap yaptığı Milletler arasına koysun Türk'ü hiç çıkarmadan. Bu dua bilseler kendileri için edebileceğim en güzel dua, ama bilseler. Bilmezler ki Ehl-i Beyt bir kimsenin üzerine plan yaparsa O'nu her manada abad ettiği gibi, kabiliyeti ve doğal birikimleri oranında bir Millet üzerinde hesap yaparsa, o milleti de abad eder. Atatürk'ün yaşadığı dönemde abad ettiği gibi, Osman Gazi'nin yaşadığı dönemde, Sultan Alparslan'ın yaşadığı dönemde Türkleri abad edip dünyanın zirvesine çıkarttığı gibi. Bakınız Haydar Hoca, Rusların üzerine özel bir plan yaptı Ehl-i Beyt Gemisinin bu çağdaki kaptanı olarak Rusya ve Lideri kaç yıldır üst üste Dünya lideri seçiliyor ve önümüzdeki dönemin de favorisi olarak görülüyor. Demek ki; Ehl-i Beyt yolunda gidenler insan üzerine çok yatırım ve plan yapıyorlar. İktidar makam para şöhret üzerine yaptıkları planlar çökenler görsün şimdi insan üzerine plan yapmanın ve insan kazanmaya çalışmanın fayda ve faziletlerini. Turkiye'deki neredeyse tüm siyaset adamları, Amerika ağzı ile haksızca saldırırken, Sadece O; Esad ile iyi geçinme yolunu seçti ve Esad'ın ilgisini çekti, fikirlerinden istifade etmesini sağladı. İran Devleti'ni yönetenlerin, İran'ın ileri gelen Din ve Ekonomi Alimlerinin dikkatini çekti; tıpkı Rusya'da Putin'in etrafındaki iktisat bilimcisi danışmanlarının dikkatini çektiği ve Onlara zaman ayırıp Onlarla görüşmek için, emek zaman ve para harcayıp Onları kazanma yolunu seçtiği gibi. Biliyorsunuz ki; bir çok Rus bilim insanını "Milli Ekonomi Modeli"ne ve uygulanabilirliğine inandırdı, Onlar da gidip siyaset adamlarını ikna ettiler. İnanır mısınız; birçok dünya ülkesinde hiç zorlanmadı gözlediğim kadarıyla Sayın Baş, ama malesef Türkiye olarak bu husustaki karnemiz de ortada sonuçta. İğneyi kendimize batıralım ve kabul edelim ki; Millet olarak körlük yaşadık. Oysa medyanın karartma faaliyetlerine rağmen keşfetmeliydik Sayın Baş'ı dünyadan önce. Keşke yıllar önce farketmiş olsaydık, hiç değilse, siyasilere fikirlerini dinletemediği, burunlarından kıl aldırmayan kibirli siyasetçilerimize (yine istisnaları tenzih ediyorum) modeli uygulamaya ya da parti programlarına koyup uygulamayı vaad etmeye ikna edemediği için siyasete girmeye mecbur olup, Bağımsız Türkiye Partisi'ni kurduktan sonra bu çileyi Millet olarak çekmeyebilirdik. İnanın Haydar Hoca'ya biz Millet olarak destek verip Siyaset ya da bilim adamlarımızı O'na destek vermeye mecbur etseydik bir biçimde, ne terör kalmıştı şimdiye ne yolsuzluk ya da yoksulluk ne de işsizlik? Ama neyse geç olsunda güç olmasın diyelim artik. Görünen o ki artık olacak İnşaallah; mızrak çuvala sığmadı ve Haydar Baş'sız işin içinden çıkmak mümkün olmayan bir hale geldi. Bizi ve dünyayı yönetenleri, kader bir biçimde aklın yolunda buluşmaya mecbur etti.
Bu arada ben şahsım adına Sayın Baş'ı; hiç değilse kendi şehrime belki yeterince ya da layıkınca tanıtamadıysam özür dilerim. Elimden geleni yaptım demem üzerimden suçu atmam doğru olmayabilir. Tanıyanlarımın CHP'li olduğumu ve Haydar Hoca'nın partisi olan BTP'ye (Bağımsız Türkiye Partisi'ne) olan mesafemi bildiği halde Haydar Baş'çı olarak gıyaben zikretmesine rağmen, ki asla bundan gocunmadım bilakis her zaman gurur duydum ve ömrümce duyacağım. Kısmet farklı siyasi partilerde siyaset yapmak şeklinde tezahür edip kader ağlarını, aynı davayı farklı siyasi kulvarlarda savunmaya mecbur edecek şekilde örmesine rağmen Haydar Baş'çı denilecek kadar Haydar Baş demekten vazgeçmedik çok şükür.
Kendisinden gıyaben ya da eserleri aracılığıyla ya da özelde edindiğimiz emvayi çeşit ilim ve bilgiye, görgü ve öngörüye nankörlük olurdu bu. Fethullah tehlikesini farkettiysek mesela ve Uşak halkını bu konuda uyarıp Fetullahçıların şehri işgal etmesini önlemek için mücadele vermişsek ekipce, bu Haydar Baş sayesindedir. Bizi bu konuda o ikaz edip uyardı. Say say bitmez bize iyiliği ya da katkısı şimdi yeri değil diye az örnekle yetiniyorum. Lütfen siz genişletin.
Uşak'ta Haydar Hoca'dan sitayiş ve övgüyle bahsettiğimiz yazıları gerek sosyal medya, gerekse yazılı gazete şeklinde beğeniye sunduğumuzu bilmeyen Uşaklı neredeyse hiç olmamasına rağmen ve O'nu övdüğümüz yazıları bir biçimde onbinlere okutmuş olmamıza rağmen, Haydar Baş'ın tek eleştirilmediği şehir ve belki de en çok seveninin olduğu şehir olma ünvanını Uşak'a kazandırmakta çok emek sarfetmiş olmama ve bu husustaki etkimin tartışılmaz olmasına rağmen ben kendisinden özür diliyorum. Medyada kalem sallayıp gazeteciyim diye gezindiği, bu işten ekmek yediği halde Haydar Baş'tan tek satır bahsetmeyen bütün yerel ve ulusal medya mensupları nasıl bir özür dileyecek kendisinden merak ediyorum, bekleyip göreceğiz. Zaten kaleminden inadına çamur akıtan, güneşi balçıkla sıvamaya kalkıp afedersiniz yenilip mıçtıkları gibi altlarına sıvayan, gavurdan fazla gavurcu, yalaka gazetecileri ille de isimlerini şu an hatırlamadığım ve hatırlamak istemediğim ama gördüğüm anda kendilerini çok ağır şekilde azarlama hatta yüzlerine tükürme kararı verdiğim iki tanesi var ki elime geçmeden Savcıların huzuruna gidip "biz pişmanız ifade verip, cezamızı çekmek istiyoruz" desinler.
Uşak'ta Haydar Hoca'dan sitayiş ve övgüyle bahsettiğimiz yazıları gerek sosyal medya, gerekse yazılı gazete şeklinde beğeniye sunduğumuzu bilmeyen Uşaklı neredeyse hiç olmamasına rağmen ve O'nu övdüğümüz yazıları bir biçimde onbinlere okutmuş olmamıza rağmen, Haydar Baş'ın tek eleştirilmediği şehir ve belki de en çok seveninin olduğu şehir olma ünvanını Uşak'a kazandırmakta çok emek sarfetmiş olmama ve bu husustaki etkimin tartışılmaz olmasına rağmen ben kendisinden özür diliyorum. Medyada kalem sallayıp gazeteciyim diye gezindiği, bu işten ekmek yediği halde Haydar Baş'tan tek satır bahsetmeyen bütün yerel ve ulusal medya mensupları nasıl bir özür dileyecek kendisinden merak ediyorum, bekleyip göreceğiz. Zaten kaleminden inadına çamur akıtan, güneşi balçıkla sıvamaya kalkıp afedersiniz yenilip mıçtıkları gibi altlarına sıvayan, gavurdan fazla gavurcu, yalaka gazetecileri ille de isimlerini şu an hatırlamadığım ve hatırlamak istemediğim ama gördüğüm anda kendilerini çok ağır şekilde azarlama hatta yüzlerine tükürme kararı verdiğim iki tanesi var ki elime geçmeden Savcıların huzuruna gidip "biz pişmanız ifade verip, cezamızı çekmek istiyoruz" desinler.
Nasıl olsa aynı ortamlarda bulunma olasılığımız çok yüksek neticede aynı camianın insanlarıyız ve siyasetle ilgiliyiz. Kimin ne olacağını ya da kimlerin nerede nasıl karşılaşacağını Allah bilir, öyle değil mi? Neyse ben şimdilik bu tip sözde gazetecilere yine Haydar Hoca'nın yetiştirdiği, Türkiye'deki iş bilir ender ekonomistlerden, kendisini Türk Milleti'ne yaptığı konuşmalar ve ekonomik gidişe dair ön görüleri ile bir biçimde duyuran, konuşmaları sosyal medya ortamında, milyonlarca insan tarafından izlenen yüzbinlerce insan tarafından beğenilen paylaşılan Gazeteci ve Ekonomi Yazarı Selim Kotil'in sloganlaşan sözü ile cevap vereyim; "Ey Emperyalizmin Uşakları; biliniz ki, sizin taptığınız tanrılar öldü. Ehl-i Beyt'in gemisi kapitalizmin dalgalarını boğdu ve yendi, Türk karasularına çoktan girdi. Gözünaydın Türkiye'm, ÇAĞ DEĞİŞİYOR. Gözün aydın Türkiye'm, BOP projesi Ehl-i Beyt projesine yenildi. Gözünaydın Türkiye'm, Atatürk'ün BARIŞ projesi emperyalizmin savaş projesini yendi. Kapitalizmin gemisi "Milli Ekonomi Modeli" kayasına çarptı ve battı, tıpkı Şia- Sünni savaşı çıkartmak isteyenlerin hayalini yazdığı, 13 Ciltlik Ehlibeyt ve 12 İmam Külliyatı ile önlediği gibi, yine tıpkı özde Müslüman olan Atatürk ve Cumhuriyetimizi dinsiz göstermeye çalışan dinsiz tayfaya "Hoş Geldin Atatürk" eseriyle ders verip tüm sihirleri bozan bir asa gibi 10 Kasım tarihinde meydana koyduğu gibi. Haydar Baş o kadar çok sahada tek başına (elbetteki kadrosunun ve gerçek Devlet Adamlarının da desteği ile) yendi ki Emperyalistleri say say bitmez. Gözünüzaydın Ey Millet farkında olmadığınız bir devrim gerçekleştirdiniz, lütfen uyanın artık.
Sizi uyandırmak için tüm dünya elbirlik oldu da uykuya doymadınız. Neyse yıllar evvel dünyanın en genç profesörü ünvanının sahibi Türk'lerin gurur kaynağı bilim adamımız Rahmetli Oktay Sinanoğlu Hocamızın bir kitabını okumuştum "Büyük Uyanış"tı galiba dejavu gibi adeta kitapta yazanları yaşar gibi olacağız seyredin ve muhakkak o kitabı okuyun ki, ufkunuz açılsın. Unutmayalım ki her kitap bir ufuktur; Oktay Sinanoğlu gibi, Alev Alatlı gibi, Halil İnalcık ya da Haydar Baş gibi bilgisini tüm dünyaya ispat etmiş güzide insanlarımızın eserleri ise hele aman Ya Rabbi ne ufuk ne ufuk. Prof. Dr. Haydar Baş'ı bu kutlu mücadelesini hiç yılmadan, umudunu kesmeden sürdürüp sona taşıyarak zafere eriştirdiği ve tüm dünyayı değiştireceğine emin olduğum bir devrim gerçekleştirdiği için tebrik ediyor kendisine saygılar sunuyorum bu vesile ile...
sayın yazarı tespitlerinden dolayı kutluyorum. ağzına ve yüreğine sağlık. güzel olmuş..