Gülen Cemaati'nin CHP'deki Truvası Ali Erdoğan'ın Belediye Başkanlığı Serüveni ve Yeni Hayali!
Bilindiği üzere Ali Erdoğan 1999-2004 tarihleri arasında Uşak'ta Belediye Başkanlığı vazifesi yürütmüş ve bu ilk belediye başkanlığı döneminde, pek şaibe ile anılmadan, bütün cemaatlere eşit davranmak sureti ile gerçi o dönemde de Gülen cemaati diğerlerine nazaran hafif torpilli idi ama yine de belediyeyi hiç bir cemaatin arka bahçesine haline getirmeden, başarılı diyemesekte "eh idare eder" diyebileceğimiz, en azından Uşak halkının aşırı tepkisine yol açacak bir icraati olmadan, kendisine fazla düşman edinmeden belediye başkanlığını sonlandırmıştı.
2004 Yılında gerçekleşen yerel seçimlerde; seçimleri kaybeden Ali Erdoağan'ın yerine seçilen Mesut Apaydın Gülen Cemaati'ne, oldukça mesafeli yaklaşmış ve zaman zaman su parası ödemeden bedava geçinmeye çalışan cemaatin yurtlarının sularını kesebilecek kadar cesurca davranarak cemaate karşı gerçekten özverili dik bir duruş sergilemişti. Bu sırada 2005 yılıydı galiba; OSB'ye Hazim Sesli'nin ısrarlı davetlerinin ardından maaşlı Müdür olan ve OSB imkanları adeta ayağına serilen Ali Erdoğan, aynı tarihlerde cemaate yakın işadamlarına da Sedir sitesi adını verdiği inşaatından epeyce bir daire satmıştı. Yani Belediye Başkanlığını kaybeden Ali Erdoğan'a, o dönem OSB Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Hazim Sesli aracılığı ile oltayı takan cemaat, gerek OSB imkanlarını seferber ederek gerekse cemaatçi iş adamlarının daire satın alması yolu ile ticari istikrarını kazanmasını sağlayarak oltayı attığı Ali Erdoğan'ı avlamayı başarmıştı diyebiliriz.
2009'da Seçimleri Kazananın MHP Olduğunu Sananlar Yanılmıştı Seçimleri GÜLEN CEMAATİ Kazanmıştı Aslında!
2009 Yılında yeniden MHP tarafından aday gösterilen Ali Erdoğan; ilginç bir şekilde 2004'te resmen küfrettiği Muhammet Gür gibi isimler ile barış imzalayarak, değişik bir seçim stratejisi güttü ve nihayetinde seçimleri kazandı. Tabi ki seçimleri MHP'nin mi yoksa Gülen Cemaati'nin mi kazandığı sorusu bir yıla varmadan cevabını bulmuştu. Yani seçimleri Cemaat kazanmıştı. Çünkü ne belediyeye alınacak işçiye, ne belediyeden iş yapacak taşeron firmaya, ne hangi birimin başına kimin müdür yapılacağına ne de belediyenin ne şekilde yönetileceğine, beklendiği gibi MHP'ye ya da Meclis üyeleri ile birlikte karar verilmiyor, kararlar Cemaatin hücre evlerinde kapalı kapılar ardında gerçekleşen esrarengiz toplantılarda veriliyor ve bu toplantılara bir kaç Belediye Meclisi üyesi dışında nerede ise hiç bir MHP'li yönetici vs. katılamıyordu. Zamanla bu durum MHP'li yöneticiler ile Ali Erdoğan arasında problemlere sebep olmuş. O dönem bazı Belediye Meclis üyelerinin arabalarının kurşunlanması dahil Uşak'ta bir çok şaibeli olay meydana gelmişti. Nihayetinde bu tartışmaların zirve yaptığı bir dönemde Ali Erdoğan'ın, Pensilvanya'dan emir aldığına emin olan MHP, çareyi Ali Erdoğan'ı partiden ihraç etmekte bulmuştu. O dönem Ali Erdoğan MHP'den koparttığı dört ya da beş meclis üyesi ile birlikte Belediye Başkanlığı'nda kalmayı kah AKP'li kah Osman Nejat Arat aracılığı ile nüfuz ettiği CHP'li Belediye Meclis üyelerinin desteğini bir şekilde alarak başarmıştı. Politik manevralar ve kişilerin zaafını istismar etmek sureti ile kişileri kullanıp daha sonra da bir şekilde sözlerini unutuvermek gibi hususlarda oldukça maharetli olduğu herkesçe bilinen ve "hedefe giden yolda her şey mübahtır" anlayışını benimsediğini özel sohbetlerinde gizlemeyen, zaten ölçüleri olmayan bir cemaatin müntesibi olmasının da avantajlarını çok iyi kullanan Ali Erdoğan bir şekilde beş yılı doldurmayı başarabilmişti.
Mart 2014 Seçimleri Öncesi Kesinlikle Aday Değilim Diye Kamuoyuna Uluorta Beyanat Veren Ali Erdoğan, Adaylığı Tüm Partilerden Denemiş Ama Hiç Bir Parti Kendisini Aday Göstermeyince Nurullah Cahan'ı Desteklediğini Açıklamıştı!
Mart 2014 Seçimlerinin yaklaştığı günlerde "kesinlikle aday olmayacağım, siyaseti bırakıyorum" şeklinde açıklama yapan Ali Erdoğan'a, o dönemde ben; "eğer böyle diyorsa kesin aday olacak demektir" şeklinde cevap vermiştim hatırlarsanız. Nitekim kesinlikle aday olmayacağını defaatle basın aracılığı ile kamuoyuna bildirmesine rağmen Ali Erdoğan, bu beyanlarının üzerinden bir ay geçmeden, Mehmet Altay ile birlikte gerçekleştirdiği hac farizası sırasında Altay ile işi pişirmiş ve AKP'den adaylığının söz konusu olduğunu daha sonra kamuoyuna duyurmuştu. Ancak Recep Tayyip Erdoğan'ın aday göstermeyeceğini anlayan Ali Erdoğan bu kez sırasıyla önce CHP'yi daha sonra da DSP'yi hatta BBP ve Saadet Partisini denemişti. Gerek DSP'nin gerekse BBP'nin il Başkanlarından bizzat duyduğum adaylık pazarlıklarını buradan yazmam uzun olacağı için girmiyorum bu konuya. Kaldı ki bütün Uşak o dönem Ali Erdoğan'ın bu akıl almaz manevralarını esefle seyretti. Nihayetinde kendisine parti bulamayan Ali Erdoğan, bu kez yine boş durmadı ve seçimlere kısa bir süre kala, Nurullah Cahan lehine açıklamalar yaparak güya kendince Cahan'a destek oldu. Tabi kaç kişi Ali Erdoğan'ın ağzından çıkana itimat ederek oyunun rengini belirlemiştir ya da Nurullah Cahan'a Ali Erdoğan'ın faydası mı yoksa zararı mı olmuştur? Sorusunun cevabı muallak olsa da cemaatin yayın organı gibi faaliyet yürüttüğü bilinen gazete ve televizyonlar o zaman Ali Erdoğan'ın AKP'ye olan bu desteğini ballandıra ballandıra anlatıp bir matahmış gibi kamuoyunun gündemine getirmeyi hiç ihmal etmemişti. Ali Erdoğan'ın hiç adeti olmadığı bir şekilde Nurullah Cahan'a başkanlık vekaleti vermesi bile bir işaret olarak kamuoyuna lanse edilmişti. Sonuç itibarı ile seçimler gerçekleşti ve Nurullah Cahan seçimleri kazanan taraf oldu.
AKP'li Belediye Başkanı Cahan'ın Beceriksizliği, Uşak Halkının Gözünden Tamamen Düşen Ali Erdoğan İçin Bir Umut Kapısı Oldu Adeta!
Nurullah Cahan'ın Belediye Başkanlığı makamını dolduramaması ve beceriksiz bir yönetim anlayışı sergilemesi, her alandaki başarısızlığı, bir çok şaibeli işe imza attığı yönündeki iddiaların kamuoyuna malolması, belediye kaynaklarını belli gruplara aktardığı ve Menzil cemaatine ipleri teslim ettiğine ilişkin iddialar gibi, büyük hatalarından yararlanan Ali Erdoğan, bu durumu kendisine bir fırsat olarak addediyordu. Sanki kendisinin onlarca yolsuzluk dosyasından yargılandığını, Türkçe Olimpiyatları gibi faaliyetlerde direk belediye kasasından devasa bağışlar gerçekleştirdiğini, temizlik işleri dahil pek çok taşeron işini cemaate yakın isimlere verdiğini ve hiçte başarılı denemeyecek kötü bir dönem geçirdiğini Uşak halkı unutmuş gibi, Cahan'ın başarısızlığının Uşak halkında "ölümü gördük, sıtmaya razıyız" anlayışına bürünebileceği düşünü gören Ali Erdoğan yeniden umutlandı.
Ali Erdoğan Geçtiğimiz Seçimlerde Atatürk Düşmanı AKP Adayına Aleni Destek Olma Cüreti Gösteren Nadir İsimlerdendi!
Her neyse Cahan'ın iş bilmezliği ve beceriksizliğinin yanısıra Menzilcilerin raydan çıkmış gibi davranarak her yerde ulu orta "belediyeyi biz yönetiyoruz" diyor olması, her yerde belediyede dönen şaibeli işlerin konuşulması karşısında ellerini oğuşturan Ali Erdoğan, bu kez de sahneye geçtiğimiz Milletvekili seçimi öncesi yine Mehmet Altay tarafından çıkartıldı. Atatürk'e hakaret ettiği gerekçesi ile pek çok kurum kuruluş ve STK'nın nezaket ziyareti teklifini dahi kabul etmediği AKP 2. Sıra adayı Eyüp Gökhan Özekin'e de övgüler düzmekten geri kalmadığı bir görüşme gerçekleştirmişti Ali Erdoğan ve Mehmet Altay ikilisi. Tabi ki bu arada Eyüp Gökhan Özekin ve Altay'a destek niteliğinde açıklamaları da Ali Erdoğan bey ard arda sıralamıştı. O dönem bu görüntüler internet ortamında yayınlanmıştı ve bu durum bütün Uşak halkının malumuydu.
Olası Erken Yerel Seçimler İçin Hazırlık Yapan Ali Erdoğan, Yine Önce AKP'yi Sonra CHP'yi Denedi ve AKP Olmasa da CHP'den Rozeti Kaptı!
Cahan'ın belediye başkanlığını bu gidişle sona kadar götüremeyeceğini farkeden Ali Erdoğan, durumdan vazife çıkartarak, hükümetin kurulamaması ile birlikte alınan seçim kararını da bir fırsat görerek önce yine Mehmet Altay aracılığı ile AKP'yi ardından da CHP'yi kendisine mekan edinekoymayı ve ileride de olası ilk yerel seçimde Belediye Başkanı olabilmeyi hedeflemişti. Tabi ki bu hedefinin gereği olarakta muhtemelen Hocası, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile temasa geçmiş ve Ali Erdoğan'a rozet takılmasını ve Milletvekili adayı gösterilerek CHP'deki hazım sürecinin erken başlatılarak yerel seçime dek tamamlanmış olması gerektiğini Kılıçdaroğlu'nun aklına yatırmıştı. Bunun denenmesinde bir behis görmemiş olacak ki Kılıçdaroğlu, Gülen Cemaati'nin bu isteğini kırmayarak önce Özkan Yalım'ı arayıp Ali Erdoğan ile temasa geçmesini istemişti. (Not: Bu durumun böyle olduğunu Özkan Yalım bizzat bana telefonda anlatmış ve Ali Erdoğan'ın adaylığında kendisi dahil Uşak'ta hiç kimsenin hiç bir dahlinin haberinin dahi olmadığını kabul etmiştir.) Netice itibarı ile Uşak'ta Gülen Cemaati'nin operasyonu gerçekleşmiş, İsmet Akın'ın da bir şekilde istifası sağlanarak partinin adayları cemaatin adamı diye hiç çekinmeden söyleyebileceğimiz isimlerden oluşturulmuştu. Özkan Yalım'ın da öteden beri cemaatle özellikle Dilek Yılmaz'a 2011 Milletvekili Seçimlerinde basın tarafından kurulmaya çalışılan ve bizzat şahsım tarafından önlenen kumpasın arkasındaki isim olarak Yılmaz'ın bizzat deşifre ettiği Hazim Sesli ve Ali Yıldırım ile yakın ilişki içerisinde olduğu, Yalım'a ait tırlara TÜPRAG'ın iş vermesinin bizzat cemaat kanallarınca geçmişte halledildiği ve Yalım'ın cemaate yakın yurtlara yüklü bağışlar gerçekleştirdiği de bizzat Yalım tarafından partililere dillendirilmiş ve cemaatten CHP'ye oy gelmesi için bu yardımları yaptığını belirtmişti. Ancak cemaatte Ali Yıldırım ve Hazim Sesli gibi isimler beklendiği gibi CHP'ye değil geçtiğimiz seçimler de MHP'ye destek vermişti. Bu seçimlerde de yine cemaatin yetkili ağızları bizzat bana MHP'ye destek olacaklarını belirtti bunun da bilinmesini istedim.
Ali Erdoğan'ın Asıl Endişesi Nurullah Cahan'dan Sonra Gelebilecek CHP'li Bir Başkanın Eski Defterleri Kurcalayıp Belediye'deki Yolsuzluk İddialarını Araştırması ve Hukuk Yolunu Açması Olmasın?
Peki Ali Erdoğan ve Gülen Cemaati'nin, CHP'yi ve Uşak Belediyesi'ni ele geçirme projesi tuttu mu ya da tutar mı? Bu sorunun cevabını ilerleyen günlerde hep birlikte yaşayarak öğreneceğiz. Lakin Özkan Yalım, Ali Erdoğan ve Halim Uçar'ın adaylığının ilanından sonra CHP'de yaşananlar hiçte cemaatin beklediği cinsten değil. İl Başkanı Ferit Güray'ın, Bülent Horasan'ı dahi aratan tavırlarına ve Özkan Yalım'ın bütün gayretine rağmen CHP'liler onurlu ve dik bir duruş sergileyerek şu ana dek Erdoğan'ın adaylığını sindirmediler, pek sindireceğe de benzemiyorlar. Merkez İlçe Başkanı, eski ilçe başkanları, eski milletvekilleri, milletvekili adayları ya da aday adayları başta olmak üzere CHP'nin ağır topu olarak bilinen pek çok isim bu operasyona oldukça tepkili ve CHP Ali Erdoğan'ın aday gösterilmesi ile beraber olası bir rüzgarı da kaybetti Uşak'ta, en azından şu an için durum böyle görünüyor. Ama Ali Erdoğan'ın Belediye Başkanlığı rüyasında bu kadar ısrar etmesinin sebebi benim kanaatimce sadece cemaatine olan sadakat ve bağlılığı değil. Bunun yanı sıra örneğin Nurullah Cahan'ın yapmadığını yapacak bir Belediye Başkan adayı gösterirse CHP ve bu aday seçilip başkan olursa, Ali Erdoğan'ın da, Nurullah Cahan'ın da, dönemlerinde gerçekleştirilen şaibeli işler için müfettiş çağırırsa, Belediye'deki yolsuzluk iddialarının üzerini örtmez de gerçekten araştırırsa, cemaatlere Özel Kalem vb. bünyelerden aktarılan rakamları Uşak halkı ile paylaşırsa, Ali Erdoğan'ın eşi Aysun Erdoğan'ın Gaziantep'teki Şehir Plancısı aracılığı ile yaptığı işleri incelerse ve Aysun Erdoğan'ın üzerindeki tapuları milletle paylaşırsa ne yaparım, yeniden hakim karşısına çıkar ve bu kez savcıların kızını işe yerleştirmek, yargılayan hakimin eşi ile eşimin beraber tatile gitmesi ve resimler paylaşması vs. gibi şaibeli işlere imza atarak yırtamam endişesi, Ali Erdoğan'a asıl panik atağı yaşatan durum olmasın. Bakalım ilerleyen günlerde süreç nasıl işleyecek gün ola harman ola...
hayranım şu adamın açık sözlülüğüne, dobralığına dürstlük ve cesaretine. son derecede bilgili birisi, bence sığmıyor uşak'a.
vatandaş memleketi̇ kurda kuşa yedi̇rmez bi̇r daha
artık bunca tiyatro inanın çokkkk yordu nasıl bir hayat bu artık insanlar kim ne neci ...... devran gidip durur artık zaman ağır
bu sorulara sence ali erdoğan cevap verebilir mi? her kim sen konuya hakimsin anlaşılan. ama ali erdoğan ın bu sualleri cevaplamayacağını da bilmen gerekti bence.
cemaatci chplilere oy yokkkkkkk.
bence meclis falan kalksın ,bari 550 maaştan ,ayrıca emekli maaşı ,danışmanları ,sekreter maaşlarından kurtuluruz.
bu adam bu siteyi kurduğu günden beri alinin korkulu rüyası oldu. olmaya devam ediyor. yazının sonundaki bu kısım çok can alıcı özellikle.,"yeniden hakim karşısına çıkar ve bu kez savcıların kızını işe yerleştirmek, yargılayan hakimin eşi ile eşimin beraber tatile gitmesi ve resimler paylaşması vs. gibi şaibeli işlere imza atarak yırtamam endişesi, ali erdoğan'a asıl panik atağı yaşatan durum olmasın. "
ali erdoğan, aysun uğruna boşadığı kadırısının bedduasını çekiyor bence.....