Bildiğiniz üzere Cumhuriyet Halk Partisi yönetenlerin bile beklemediği bir seçim galibiyeti yaşadı. Seçimlerden birinci parti çıkan CHP Uşak belediyesini de yıllar sonra CHP'li belediye olarak andırmayı başardı. Özgür Özel seçimlerden önce mitingde inadına eder gibi milliyetçileri sandığa küstürüp CHP'ye oy verme eğiliminden uzaklaştırmak istercesine HDP'ye Uşak'tan el salladı. Yahu sen parti genel başkanısın sana siyaset öğretecek de değiliz. HDP Güzellemesi yapacaksan git Genel Merkez de yap veya ulusal kanallarda. Bize göre HDP güzellemesi yapılması yanlış zaten nerede yapılırsa yapılsın ayrı konu ama Özgür Özel'in doğrusu bu ise bile bu doğrunun söylenme yeri Uşak değildi bir kere o kesin. Git İstanbul'da söyle Ankara'da söyle ya da ne bileyim HDP'ye sahayı terk ettiğin Diyarbakır'da söyle Van'da söyle mesela adı neyse? Ama yok Uşak'ta söylemeli ki CHP seçimleri kazanamasın. Biliyorsunuz Afyon ve Uşak'ta seçimlerin sonuçlarını milliyetçi oylar belirledi.
Şimdilerde de Arapçayı haşa ki kutsal dil hatta Allahın dili gibi yakıştırmalar ile methediyor hürmetsizlik edemeyiz diyor. Yahu bildiğin alfabe işte bizde a b diye gidiyor onlar da Elif be diye. Arabistan'da dünyaya gelenin ana dili Arapça Türkiye'de dünyaya gelenin ana dili Türkçedir. Ne diye bilmem kaç milyon Arapçayı ana dili bilen insan varlığından bahsediyorsun asılsız. Adana'da kimi tutsan kendini Türk diye tanımlar Mersin'de Tarsus'ta da keza Antalya veya Hatay'da da sen bu Arap aidiyeti işini de nereden icat ettin? Demeye kalmıyor yeni potlar kırıyor mahsus edercesine ki Kemal Kılıçdaroğlu'da çoğu kez böyle yapardı inanılmaz hatalara ve gaflara imza atardı en olmadık zamanda. En olmadık zaman diyorum muhalefet seçim kazanmış çok net ve çok net erken seçim tartışılıyor olmalı ama bizim CHP Genel Başkanı ve arkadaşları koştur koştur AKP Genel Merkezin de aldı soluğu özür dileriz yanlışlıkla seçim almış olduk ama telafi edeceğiz ve bir şekilde sizi iktidar da tutacağız demeye gitmiş gibi sanki. Konuşsan söz çok da sıra Uşak'a gelmeyebilir o zaman.
Gelelim Uşak'a seçim bitti biteli CHP'de nabzı tutuyoruz ve neredeyse tek işimiz CHP gibi oldu ve hiç durmadan CHP'yi ortak akılda buluşturmanın çarelerini arıyoruz aklımıza yatanı yazıp söylüyoruz. CHP'li bazı isimler de adeta bizimle beraber sosyal medyasından yazıp söylüyor ki bir olunmalı diyor ama CHP'nin iki yaramaz çocuğu gibi davranan ve adeta önüne geleni kıran kabalaşabilen Milletvekili ve Belediye Başkanı hiç uyarı ve ikazlara kulak vermiyor. Gazeteci Gülistan Yalçın geçenlerde önce Milletvekili Ali Karaoba'nın belediyeyi ziyareti ardından da Yalım'ın kadrosuyla beraber mecliste Ali Karaoba'yı ziyaret etmesini barışın ve birliğin habercisi gibi okumuş ve biraz da temennisini de dile getirmiş ve alkışlamıştı Karaoba'yı da Özkan Yalım'ı da ki biz de hazırdık inanın alkışlamaya ve yazıyı sonuçta yayına konmasına izin veren benim. Gelin görün ki bahar yalancı bahar imiş ve arkadaşların birlik pozları hiçte gerçeği yansıtmıyor imiş. Malum kongreler var ve hemen kılıçlar çekildi ve birbiri aleyhinde tezviratlar üretilmeye ve sevkiyat edilmeye çoktan başlandı bile.
Bazen diyorum herhalde Yalım’da Karaoba'da bu kavgaları da karşılıklı ,isteyerek çıkarıyor olabilirler mi? Hani danışıklı dövüş gibi kavgalı gözükmeliyiz ki planlarımızı devreye koyabilelim kavgalı gözükelim ki ikimiz aday çıkarınca başka kimse aday çıkmasın diğerleri ikimizin etrafına doluşsun, kavgalı gözükelim ki ikimiz de büyütmüş olalım birbirimizi kavgalı gözükelim ki birbirimize hatırımız geçeceği düşünülüp bir şey istenmesin aracı edilmeyelim kavgalı gözükelim ki daha kolay sevk ve idare edebilelim partiyi diyor olabilirler mi? Diyorum özetle sonra da bakıyorum gerçekten kızgın oluyorlar birbirlerine küfürleşmeler bile oluyor o zaman diyorum yok bunlar o kadar da akıllı değiller sadece ihtiraslarına ve nefislerine yenik düşüyorlar o kadar. Ama olan partiye oluyor arkadaşlar olan Uşak halkına oluyor ve inanın olan size de oluyor yıpranıyor düşüyorsunuz halkın gözünden yavaş yavaş. Zaten siyaset yapan insan bulunmuyor siyasetçiye itibar eden yok bir de siz kırıp dökmeyin siyaset yapan insanları ve siyasetçiye olan nefreti artırmayın lütfen. En azından bunu CHP çatısı altında yapmayın. Ben şahsen Gülistan Yalçın'ın yaptığı haberler ve köşesindeki ikaz ve özendirme ve önermelerine rağmen çağrılara kayıtsız kalarak gereksiz siyasi savaşa girişen Yalım'ın da Karaoba'nın da kendilerini CHP ye aidiyet hissi ile bağlı hissettiklerini düşünemiyorum. Öyle olsa böyle olmazdı sonuç. CHP'ye aidiyet hissi ile bağlı olan bu kadar zarar vermeyi göze alabilir mi?
Ali Karaoba'da yakın çevresi başta olmak üzere partilileri kırıp döküyor duyuyoruz Yalım'da keza öyle ki davranışlarını da gözlüyoruz belediye personeline insan özel sektördeki işçisine bile o kadar kaba davranmaz diyoruz ama personelin veya yanındaki kurmay kadronun da pek itirazı yok gibi bu duruma. Düşünün ki CHP Kadın Kolları seçimleri başında yıllarca partinin çilesini çekmiş yıllarca kadın kolları başkanlığı yapmış ve artık yapmayacağını da açıktan ilan ederek sadece belediye meclisi üyeliği görevini layıkıyla yürütmek istediğini söylemiş gerçek bir Cumhuriyet Halk Partili ve gerçek bir Cumhuriyet Kadınını kırmış Ali Karaoba. Zaten biliyorsunuz eski arkadaşı Seyfi Paksoy a bile cephe almış durumda. Yalım'ın da durumu pek de farklı değil. Partiden hiç kimseyle iyi geçinemediği biliniyor keza meclis üyelerinin de memnuniyetsizlikleri artık gizlenemiyor daha şimdiden. Bu arada partiye giren çıkan yok CHP il başkanını milletvekili de belediye başkanı da iplemez gibi davranınca partili elini ayağını çekti doğal olarak. Umarım akıllarını başlarına alıp ortak akılda birlik olurlar. Aksi takdirde fırsat bu fırsat CHP'den intikam alıp milleti CHP'ye oy verdiğine pişman etmek için ne mümkünse yapıyor diyeceğiz kendileri için sonra darılmaca olmasın çok ağır eleştireceğiz.
ikisi de Chp gibi bir partiye yakışmıyor....