Bildiğiniz üzere geçtiğimiz gün CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu İstanbul Cumhuriyet Baş Savcılığının düzenlediği bir operasyon ile tutuklu yargılanma talebiyle hakim karşısına çıkartıldı ve Savcının gerekçeleri mahkemece haklı bulunmuş olacak ki hakimler tutuklama kararı verdi ve Ekrem İmamoğlu Silivri ceza evine gönderildi. Tabii ki yargılanma bitmeden suçlu ilan etmek doğru değil Ekrem beyi ama ben şahsen beklerim kendisinden hepsini zira gözü dönmüş gibiydi ve o hırs güç zehirlenmesi ile birleşince insana her şeyi mubah sandırabiliyor. Keza iddianamenin basına yansıyan taraflarından ve savunmasında tıpkı diplomasının sahte olduğu yönündeki iddialara cevap verirken ki gibi konuyla alakası olmayan siyasi söylemler yada muhatap almıyorum gibi yanıtlarına bakılırsa buz gibi suçlu bulunacak ve ağır cezalara çarptırılacak belli ki gerçekten yolsuzluk çeteleri kurup tüyü bitmedik yetim hakkını iç ettilerse en ağır cezalara çarptırılsın inşallah. Pek sanmıyorum ama masumsa da inşallah bir an önce çıksın masumiyeti ortaya ve serbest kalsın.
Benim konum İmamoğlu'nun suçlu bulunup bulunmayacağı değil zaten ve ben şahsen İmamoğlu'na değil Cumhurbaşkanlığını hediyelik altınımı bile emanet etmem ve kendisini ezelden samimi de bulmam ama benim konum insanımızın bir kesiminin İmamoğlu'nun gözaltına alınmasına verdiği tepkiler. Bizler de sırf muhalif yazılara ve AKP'li belediyelerin yolsuzluklarına dair haberlere imza atmanın bedelini büyük haksızlıklar ve hukuksuzluklara maruz kalarak ödemiş bir ekip olarak Türkiye'de adalete pek de inanamıyoruz ve zaman zaman siyasetin etkisinde kaldığına inanıyoruz. Gerçi siyasete kalsan Uşak Haber Merkezi de kapanmalı bizler de cezaevinde olmalıydık ne Savcılar ne Hakimler bu isteğini yerine getirmedi siyasetin ve Devletimiz var olsun hala Devletimizin sayesinde özgürce yazmaya devam da edebiliyoruz bunu da belirtmeliyim ama gerçekten çok ciddi hukuksuzluklar hem bizzat başımıza geldi hem de pek çok hukuksuz iş başına gelen mağdur insanın mağduriyetini dinleyip yardım ettik.
Dolayısıyla milletin adalete olan güveninin çok azaldığı böyle bir dönemde Ekrem İmamoğlu'nun başına gelenlere bu tepkiyi vermesi bizi şaşırtmadı doğrusu. Hatta mesela Mansur Yavaş'ın başına gelseydi bu tepkiler değil Saraçhane gibi 200 Bin kişinin doldurduğu meydanları yer gök insan olabilirdi. Ekrem İmamoğlu'nun cezaevine atılması iktidar ile muhalefet arasında yıllardır süren danışıklı dövüş siyasetine de son vermiş oldu. Her ne kadar Özgür Özel'in söylemlerini çok riskli ve tehlikeli bulsam da ve hiç hoş gelmese de tepki vererek sokağa inen halkın ANDIMIZ okuması Atatürk'ün Gençliğe hitabesini okuması ve Mustafa Kemal'in Askerleriyiz sloganını atması beni şahsen umutlandırmakta ve bu sefer halkın siyasetçilere yön vererek doğrultacağına olan inancımı artırmakta. Halkın haklı tepkisi ortaya koyuyor ki halk aslında iktidardan da tek adam sistemi de denilen ucube sistemin yarattığı kaoslardan ve yoksulluktan da bıkmış durumda. Bunlar bir gitsin de isterse hırsızlar gelsin kafasına geldi insanımız düşünün muhalefetin aczi yetini.
Dilerim muhalefet bu işlerin danışıklı dövüş siyasetiyle yürümeyeceğini anlamıştır NORMALLEŞME siyasetinin neticesi bu işte ve sıra yarın öbür gün Özgür Özel’e gelirse şaşmam. Nasıl ki İmamoğlu'nu CHP'liler ihbar etti ve bu soruşturmanın başlamasına vesile olduysa Özgür Özel'i de kongre sürecinde dönen rüşvetlere dair CHP'lilerin bizzat ifşaladığı konuşuluyor malumunuz ki Özgür Özel'den de beklenir o da türlü yolsuz hukuksuz işe karışmış olsa hiç şaşmam. Zira o da oturduğu makamı hiç hak etmeyen ve liyakati de birikimi de o makamlara layık olmayan bir isim. Kim hak etmediği makama oturursa saçmalar ve oluşan boşluk onu ahlaksızlaştırır kalkmak bilmezse ve mecbur eder yanlış yollara sapmaya. Demem o ki bu kafa ile devam ederlerse NORMALLEŞİP anormal siyaset yapmaya devam ederlerse İmamoğlu ile koğuş arkadaşı da olabilirler. Ama halk korku duvarlarını yıktı artık bu olayla Erdoğan'ın twitlerinin altına bile eleştiri yorumları atıyor insanlar. Keşke bu korku ve endişe duvarlarını AKP iktidarı oluşturur iken muhalefet kendi işine bakıp NORMALLEŞMESE idi ve keşke hiç kayıkçı kavgası etmeyip adam gibi siyaset üretselerdi. Çare milleti aydınlatmak ve her saha da millete çare sunmak umut olmak.