Suriye'de son yaşananları izlediğimiz de ilk anda ortaya çıkan sonuç şu. İdlib teki terör örgütleri Astana antlaşmalarına aykırı biçimde Rusya ve Türk Ordusu Kuvvetlerinin herhangi bir engellemesi ile karşılaşmaksızın Suriye Ordusuna saldırabildiğine ve Suriye ye ait topraklarda kendi hükmünü ilan edebildiğine göre ve dolayısıyla Esad sıkıştırıldığına ve bunaltılmaya çalışıldığına göre Rusya ve Türkiye belli konularda anlaşmış ancak Esad bu anlaşmaya ve Erdoğan ile masaya oturmaya yanaşmamış anlaşılan. Tabi Esad; Erdoğan ve Putin in hangi dayatmasına itiraz etti de bu terör grupları devreye kondu Esad a karşı bilemiyoruz. Zira açık istihbarat bir paylaşımı olmadı tarafların şu ana dek.
Biliyorsunuz Astana süreçlerinde yapılan anlaşmalara göre İdlib ten bir saldırı olmayacağına dair güvenceyi Rusya ve Türkiye vermişti ve iki Devlet istese bahse konu saldırıları pekala vaktinde önleyebilirdi. Erdoğan kendisi ile anlaşmaya yanaşmayan Esad'ı İdlib'ten yol verdiği HTŞ'ciler aracılığı ile yola getirmeye çalışıyor ve Rusya'da bu konuda Esad'a söz geçiremediği için Erdoğan'ın bunu yapmasına göz yumuyor. Esad açısından bir yandan karizması çiziliyor gibi görünse de uluslararası siyasetteki değerini artırdığı için bir bakıma iyi oldu. Dündü galiba Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı ile görüşüp açıklama yaptı dünyaya ve prestiji müthiş derece de arttı. Putin'in gölgesinde kaldığı ve İran'a bel bağladığı iddiası ile yıpratmaya çalışıyor malumunuz Amerika Birleşik Devletleri ve sanki Putin Suriye'yi de yönetiyor ve koruyor gibi bir algı yerleştirerek uluslararası arena da Esad'ın siyasi itibarını gölgelemeye çalışıyordu bugüne dek ancak bu yaşananlar da ortaya koyuyor ki Esad bağımsız hareket ediyor ve Suriye Cumhuriyetinin toprak bütünlüğünü ve bağımsızlığını korumaya kararlı. Zira İdlib'ten çıkıp Esad güçlerine saldıran bu teröristleri Rusya Ordusu kuvvetlerinin de Türk Ordusu kuvvetlerinin de görmemesi mümkün değil demek ki yol verilmiş ve işin bir perde arkası var. Cuma günü Esad apar topar Rusya ya gitti Putine ne demiştir acaba? Ve nasıl sonuçlar almıştır Rusya ziyaretinden?
İran ne kadar yanında durur Esad ın? Bilemiyoruz ama İran kararlı ve dimdik durur ise Esad Rusya ya siz de çekin Türkiye de çeksin askerlerini diyebilir ve bütün dünyada karizması çizilmeye çalışılır iken birden dirayetli ülke lideri pozisyonuna tekrar kavuşup dünya ülkelerinin güvenini kazanabilir orta ve uzun vadeli yatırımlar da çekebilir. Esad ın elinde de kürt muhaliflere yaklaşmak gibi bir kartı var neticede ve netice de Esad, PYD güçlerine destek atan muhalif kürtler ile yakınlaşmayı ve bir ortak akıl da uzlaşmayı becerirse bu durum ABDnin de işine gelir ve Esad Amerika ile de pekala uzlaşarak elini güçlendirebilir. Hazır Trump; Amerikan Ulusal İstihbarat direktörlüğüne Esad ile iyi ilişkileri olan ve yıllar evvel de Esad ile bizzat görüşen ve zaman zaman Amerika nın Ortadoğu politikalarına dönük eleştiriler getiren Tulsi Gabbar dı getirmek istediğini ilan etmiş. Ayrıca hazır Putin ile bu denli yüzleştikten sonra bu pekala mümkün. Hem ABD ile hem Rusya ile ortak bir zeminde anlaşabilmek de mümkün Esad için. İran Dışişleri Bakanı apar topar Şama gitti ve bir dizi görüşme gerçekleştirdi belli ki destek atmış İran, zira paralelinde Suriye Devlet Başkanı Esad bu gün açıklama yaparak teröristlerle müzakerenin söz konusu olmadığını ve güç kullanarak yenmeye kadir olduklarını söyledi ki doğrusu da budur bence de.
İç siyasette Bahçeli ve vites yükseltip duran yakında uçuşa geçmesi beklenen Özgür Özelin yaptığı açıklamalara bakınca aslında Suriyedeki fotoğraf daha net ortaya çıkıyor. Zira Bahçeli zaten yıllar evvel "Suriyeye girme planı yapılması gerektiğinin altını çizerek ve yansın Suriye yıkılsın Şam Kahrolsun Katil Esed" diyerek Esad düşmanlığını ilan etmişti. Geçtiğiniz günlerde randevu talebine cevap dahi vermeyerek karizmasını çizen Esada belli ki Özgür Özelde takmış durumda kafayı ve bu burun sürtme ve yola getirme planında işbirliği içinde karşılıklı vites yükseltiyorlar. Erdoğan ve Hakan Fidan bu işin neresinde durur? Veya nasıl bir siyasi tavır belirleyebilir kendi dengeleri gereği? Bilemiyoruz tabi yaşayıp göreceğiz dengelerinin gereği siyaseti ortaya koyacaklarıdır illaki. İllaki Ukraynadaki dengeler de, Libya ile halen yürüyen uzlaşma zemini de, Türk dünyası ve Arap ülkeleri dünyası ile ilişkiler de göz önünde tutularak bir duruş ortaya konacaktır. Amerikan halkının iradesi hazır Trumptan yani barıştan yana şekillenmiş iken ve Putinde zaten baştan beri barıştan yana tavır alırken Yurtta Sulh Cihanda Sulh ilkesi gereği bir duruş belirlerler dilerim ve dilerim bir orta yol bulunur da bir an önce ortak akıl da buluşup coğrafya insanının rahat nefes almasına vesile olurlar.