Bundan tam 12 Yıl önce idi Ali Erdoğan'ın belediye başkanlığı döneminde Ata Parkı işletiyor idim o dönem belediye de koordinatör olarak görev yapan Osman Tınaz kafeye yanıma geldi ve tabi çay söyledim kendisine oturduk sohbet etmek için. Hayrıdır abi? Diye sordum, dedi ki Su Deposunu yıktıracağız onun için geldim. Birazdan yıkım işini üstlenen yüklenici firma yetkilileri gelecek. Birazdan çıka çıka kim geldi? Dersiniz, şimdilerde Belediye Başkanı Özkan Yalım’ın yanından ayrılmayan ve basın reklam danışmanı hizmetini gördüğünü anladığım Alperen Cinci ve o zamanki ortağı Serkan Sağlam neyse onlarla da tanışıyoruz malum reklamcılar ara ara gelirlerdi yanımıza geldiler oturdular bir müddet sonra anladım ki yıkım işini SAHA AJANS üstlenmiş. Sordum hemen Osman Tınaz'a yüzlerine karşı abi bu su deposunu Alperen'ler mi yıkacak? Dedi ki evet. Abi bak yanlarında yüzlerine söylüyorum bu çocuklar bu işin altından kalkabilecek çap ve birikim de değiller iş çıkarmasınlar. Reklamcı ne anlar demir yığınını yıkmaktan indirmekten hatta Alperen Cinci'ye de dedim vaz geçin siz bu işten diye ama dinlemediler ve onlar da başka acemi çaylaklara taşere etmişler zaten işi, neyse yıkım işi başladı yarısını bir gün göçürdüler ve yarı yıkık halde bırakıp gittiler. Baktık güvenlik şeridi çekmeyi bile akıl etmemiş adamlar aradım belediye yetkililerini dedim önlem alın burada bu demirler iş çıkaracak. Geldiler sadece alelusul şerit çektiler gittiler tabi mayıs ayıydı rüzgar şeridi aldı gitti zaten çok geçmedi o malum kaza meydana geldi ve tonlarca ağırlıktaki demir yığınları 9 yaşındaki bir çocuğun başına düştü ve çocuk maalesef vefat etti.
O dönem de iyi hatırlıyorum medya da taşeron firmaya ihale edildi ve firma yetkilileri önlem almadığı için bu kaza gerçekleşti diye haberler yapıldı ki DHA'dan Gazeteci arkadaşımız Yavuz Kuşdemir'in bahsettiğim yaşanmışlığa ilişkin haberinin linkini de bırakacağım yazımın altına ama konunun taşeron firma ile bence hiç ilgisi yoktu. Ben bir kafeterya işletmecisi ve gazeteci iken bu işi Alperen Cinci'ler yapınca sıkıntı çıkacağını ön görmüş idim de belediye neden ön görememiş idi acaba? Osman Tınaz Başkanın sağ kolu idi ve bizzat kendisini hem de sözde firmanın sözde yetkililerinin de gözünün içe baka baka uyardığım halde o firmaya para kazandırmak için olsa gerek işi o firmaya vermekte ısrar etmişlerdi. Geçtiğimiz gün belediye iş hanının yıkımı sırasında meydana gelen faciada da durum aslında bana göre aynı ki Gazeteci ve iş güvenliği uzmanı da olan bir arkadaş konuyu çok güzel irdelemiş ve kaleme almış. Savcılığa suç duyurusunda da bulunduğunu belirten gazetecinin iddiasına göre; Yeterli tecrübeye sahip olmayan liyakati ve ehliyeti olmayan bir firmaya yıkım işini ihale edebilmek için olsa gerek yıkılacak binayı bile kağıt üzerinde küçültmeyi göze almış belediye. Keza bence de yıkım ihalesine girmesine izin vermek için bile belli tecrübelerden geçmiş olması gerekir yüklenici firmanın. Ayrıca yetmez belediye işin başında muhakkak bulunmalı zira bahse konu insan sağlığı.
Bir tuvalet yapmaya ya da yıkmaya kalkışan bir sade vatandaş bile belediyeden izinsiz adım atamıyor ve belediye öncelikle güvenlik önlemelerinin alındığına emin olmadan işe başlatmıyor normalde de şehrin en işlek noktalarından birinde ve orta göbeğinde koca binayı yıkmaya girişen firma neden belediyeye haber etmemiş? Ya da belediye neden güvenlik önlemlerinin alındığına ve işin ehil insanlarca koordine edildiğine emin olmamış acaba? Gerçi biz ihale ilanına eriştik ama ihale sonucunun yayımlandığı bir veriye erişemedik ve konuya dair bilgi sorduğumuz hiç bir belediye yetkilisinden de cevap alamadık. Hatta Editörümüz Gazeteci Ramazan Yıldız bahse konu ihale ilanında imzası bulunduğunu gördüğümüz arkadaşımız belediye başkan yardımcısı Halil Aslan'a yıkım ihalesine ilişkin bilgi almak istediğimize dair mesaj attı ama o da maalesef bir dönüş yapmadı. Zaten neredeyse hiç bir işini şeffaf yapmadığı için belediye ve partisi içinde bile eleştirilen mevcut belediye yönetimi aydınlatır ise bileceğiz ama kulağımıza gelenler ve sosyal medya da yazılıp söylenen iddialar hayli vahim ve biz Uşak Haber Merkezi ekibi olarak konunun ve başlatılan ve iki kişinin tutuklandığı bilgisine eriştiğimiz devam eden yargı sürecinin takipçisi olmaya devam edeceğiz.
Yazıda bahsi geçen Mayıs 2013 Tarihindeki 9 yaşındaki çocuğun ölümü ile sonuçlanan olayın o dönem Doğan Haber Ajansında çıkan habere aşağıdaki başlığa tıklayarak ulaşabilirsiniz.