Uşak Haber Merkezi
AKP#039;lilere hesap sorulmalı, evet ama onlara sorulmadı diye CHP#039;lilere de sorulmamalı demek de akıl kârı mı

AKP'lilere hesap sorulmalı, evet ama onlara sorulmadı diye CHP'lilere de sorulmamalı demek de akıl kârı mı

Yargının elinin güçlü olduğunu bile bile halkı kışkırtıp sokağa çağırmak, milletle devleti karşı karşıya getirmek, adaleti incitir.

Soruşturmadan önceden haberdar olup yargı üzerinde tahakküm kurmak ve yargı ile milleti karşı karşıya getirmek nasıl bir şeytaniliktir? Hem millet iradesinin Mansur Yavaş lehine tecellisini görmezden gel hem de bunca suçu işlemiş iken yüzsüz yüzsüz yargıyı millet iradesine darbe vurmakla suçla. Gördük işte millet iradesini neredeyse bütün parti liderleri destek açıklaması yaptığı halde 500 kişi toplandı Uşak'ta İstanbul'da da yine kimi binler kimi on binler diye ifade ediyor kalabalığı yani yüz bin bile diyebilen yok. Ankara'da zaten 5 bin insan ancak toplanmış. Demek ki millet'in umuru bile değilmiş İmamoğlu, şahsen benim de. Keza en baştan beri samimiyetsiz gelirdi ve güven vermezdi hep her şeyi sahte ve suni bir balon derdim haklı çıktık.

Yok öyle arkadaş hiç demagoji yapmayın suçlamaları saklamamış Savcılık dökmüş döküyor meydana, savunma yapıp masumiyeti ispat etmek varken sine-i millete sığınır gibi yapıp milleti devleti ile karşı karşıya getirmek en hafif tabirle hem millet hem Devlet düşmanlığıdır. Hiç kimsenin hem de hiç kimsenin hatırı bizi Devletle karşı karşıya getirmemeli. Sağduyu ile hukukun işini hukuka bırakmalıyız. Meydanlarda milletle değil Adliyede hukuk adamları ile adalet tecelli ettirilir. Tabii bunca istismarın önünü açanın yıllarca adaleti kendi lehine kullanan iktidar olduğunu da unutmuş değiliz. Kendimizden biliyoruz yargının siyasallaşınca insanlara ne kötü kaderlerin yolunun açıldığını ki gazetemiz hala kapalı. Bir an düşünün haklarımızı iade etse Adliye şimdiye neler olurdu?

Yaşanan gelişmelerden yolsuzluk iddialarına bulaşanların kiminin yurt dışına kaçmış olup bulunamayışından kiminin ise milyonlarla kaçmak üzereyken veya kaçıyor iken yakalanışından keza yapılan bazı özel açıklamalardan da anlaşılan o ki Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel'in de haberi olmuş soruşturmalardan keza şimdiler de Uşak'ta mesela yürütüldüğü konuşulan soruşturmadan da illaki Özkan Yalım'ın haberi oluyordur en azından şüpheleniyordur. Nihayetinde belediyeden bilgi alınarak yürütülüyor soruşturmalar belli ve nihayetinde teknik ve fiziki takip dahil pek çok argümanı kullanıyor soruşturmayı yürüten kolluk kuvvetleri Savcılık izniyle. Dolayısıyla demek istediğim CHP Genel Başkanının veya İstanbul Belediye Başkanı İmamoğlu'nun soruşturmalardan önceden haberdar olması ve tedbir alması çok normal.

Gelin görün ki tedbirler hukuki olmaktan çok siyasi olmuş hem de son derece gayri ahlaki yöntemlerle tedbirler almışlar anlaşılan ve anlaşılan Savcılardan evvel davranıp İmamoğlu'nu adaylaştırıp arkasına milleti yığmanın derdindelermiş. Tabii umdukları olmadı ve milleti arkasına alamadı İmamoğlu ki daha geçen yazdı Gazeteci Erkan Çuhadar şimdi değişmiş olabilir de operasyondan önce yapılsaydı ön seçim dedikleri eğilim ya da nabız yoklaması katılım yarı bile olmayacaktı. Zaten CHP'li olmayıp İmamoğlu aday olsa oy veririm diyen hiç kimse olmadı neredeyse. Yani Savcıların elini kolunu bağlamak adına giriştikleri ön alma operasyonu da başarısız oldu arkadaşların. Keza ellerinin çok güçlü olduğu, daha şimdiden anlaşılan Savcıların da umuru bile olmadı arkadaşların tedbirleri ve bastılar düğmeye. Dünkü yazısında Gazeteci Erkan Çuhadar'da bahsetti AKP'li belediyeler için de düğmeye basılmalı ki esas o zaman halk vicdanı rahatlayıp oh be diyecektir diyeceğiz.

Tabii hiç bir şey bekledikleri gibi gelişmeyen sözde muhalefet de apışıp kalmış oldu ki soruşturmanın başladığına dair bilgiyi Sarayın yakın çevresindeki ortaklarından da almış olabilirler malumunuz zaten AKP devranı devam etsin diye ne mümkünse yapıyor CHP'li yöneticiler ve hepsi de kendileri de kazansa başkanlık sisteminin devamından yanalar. Hiç kuruluş ayarlarına dönelim diyen duydunuz mu? Peki şimdi ne olacak? Ne olacak Adliye basmış düğmeye artık halkın gözü önünde olduğuna göre hukukun gereği neyse o olacak ki Savcıların elleri çok güçlü belli basına sızdırılan bilgilerden iddianame çıksın göreceğiz. Tabii bu arada Özgür Özel'de kendi şovunu yapıp yeni durumdan vazife çıkartarak Cumhurbaşkanı adayı olmanın yollarını koşacak. Şimdi moda İmamoğlu'na sahip çıkıp Saraya yüklenmek gibi oldu ve doğrusu da bu gibi muhalif cephe için ama hepsi tuzağa düşüyor bence ayrı konu ama herkes de rolünü çalacak. Tabii kendi yoğurt yiyişine göre biz yine Devletten yana ve Devletimizin yanındayız doğrudan yana hukuktan şeffaflıktan ve gerçek mana da demokrasiden yana.

Milleti iradesine en büyük haksızlığı yolsuzluk amacıyla suç örgütü kurmak ve terör örgütlerine yardım ve yataklık etmekten yargı önüne çıkarılan, terör örgütü referansı bulanlara belediye de iş kapısı açan bir şarlatanı, yargının elinden kurtarmak için millete adayımız diye sunmaktır. İmamoğlu nezarethaneden mesaj yolluyor hiç suçlama şu ama savunmam da bu dediği yok hiç masumum da demiyor varsa yoksa demagoji duygu sömürüsü. Dönüp dönüp kendimi millete emanet ediyorum diyor kendimi Türk Adaletine emanet ediyorum savunmam budur demiyor. Millet iradesini sanki ipoteğine almış gibi konuşuyor yanıltılmış kandırılmış bir milletin sandıktan çıkan bile yerine göre gerçek iradesi olmayabilir ki sandıktan çıkmış da değil İmamoğlu. Kaldı ki milletin iradesi çoktan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş lehine tecelli etmişken İmamoğlu'nu millete dayatmaya kalkmak milli iradeye darbe girişiminin ta kendisi değil miydi? Bence milletin iradesi de hukuk ya da demokrasi de CHP'yi yönetenlerin umurunda değil onlar işine bakıyor her şartta ama anlaşılan Devlet de işini yapacak bu sefer ki Devlet işini yapsa zaten bunlar işine bakamayacak.

Yorumlar

Daha Fazla Haber