Yaptığımız araştırmalar sonucunda proje kapsamında asılan tabelalarda zıtlık olduğunun farkına vardık. İşaretlemelerde ve tarihi bilgilerdeki tezatlık da göze batan cinsten.
Örneğin Uşak Ulu Camii önüne asılan tabelada tarih olarak 1419 yazıyor; fakat caminin duvarında bulunan tarih ise 1406. Yanlışlıklar sadece Ulu Camii ile sınırlı kalmıyor. Zira Tekeş Konağı ve Kırık Minareyi işaretlerle gösteren tabelalar ise yanlış yönlere asılmış durumda. Halitoğlu Hanı ise, Kırık Minare yanında olmasına rağmen Atatürk Müzesi civarında bulunan hana isimlendirilmiş.
Uşak’ın önemli değerlerinden Bedesten’e ise 1845 tarihi eklenmiş; fakat yapılan bir çok araştırmaya, kitaba ve internetten edindiğimiz bilgilere göre Uşak Bedesten 1901 yılında yapılmış.
Resimlediğimiz ve araştırdığımız bu yanlışlıklar karşısında ‘’Tarihi yanlış mı fark ediyoruz?’’ sorusu akıllara geliyor.
Uşak’ın tanıtım eksikliğini gidermek ve Uşak’ın tarihi değerlerinin gün yüzüne çıkması için tasarlanan projenin bu türden yanlışlıklara imza atması, “Uşak’ı neden tanıtamıyoruz” sorusuna cevap niteliği taşıdığı görülüyor.