CHP'li Vekil Süheyl Batum, Uşak'ta Hükümete Yüklendi!

 Yerel seçimlerin yaklaşması ile birlikte partiler çalışmalarına hız verdi. Bu kapsamda Uşak’a gelen Süheyl Batum, İl binasında Uşaklı CHP’lilerle bir araya geldi.

CHP İl Binası konferans salonunda gerçekleştirilen toplantıya Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, CHP Uşak Belediye Başkan Adayı Bülent Yazgan, Uşak CHP İl Başkanı Bülent Horasan, Uşak CHP Merkez İlçe Başkanı Filiz Bilen ve çok sayıda partili katıldı.

Açılış konuşmasını yapan CHP İl Başkanı Bülent Horasan, genel başkan yardımcılarının ziyaretlerinin devam ettiğini ve Belediye Başkan Adaylarına soruların olabileceğini düşünerek bu tür toplantıları sıklıkla gerçekleştirdiklerini söyledi.

Horasan’ın ardından söz alan CHP Belediye Başkan Adayı Bülent Yazgan şunları ifade etti:

“Artık Uşak’ta insanların temiz ve dürüst bir siyaseti görmesi gerektiğini düşünüyoruz. Uşak Halkı yıllardır kandırıldı. Sürekli yalan söylendi. Uşak’a geldiğimiz bu günde koca bir köy olmaktan öteye gitmedi.  Biz yöneteceğimiz Uşak Belediyesi süresince Uşak’ı çağdaş bir kent haline getirmeye kararlıyız."

Dilek Akagün Yılmaz “Bizim görevimiz hırsızlığa, yolsuzluğa dur demektir”

CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz yaptığı konuşmasında, Genel Merkez'in de katkılarıyla önemli kişileri ağırladıklarını ve Salı Günü de Kemal Kılıçdaroğlu'nu ağırlayacaklarını belirterek, birliktelikle mücadele edeceklerini ve önce Uşak'ta sonra da genelde zaferin kendilerinin olacağını kaydetti. Türkiye'de artık CHP'nin zamanının geldiğini belirten Yılmaz, Erdoğan'ın twitterı kapatmasına tepki göstererek, sosyal paylaşım sitelerini kapatarak yolsuzlukların duyulmasını engelleyemeyeceğini ifade etti. Başbakan'ın okuduğu mektuba da tepki gösterek Yılmaz, görevlerinin hırsızlığa, yolsuzluğa ve dikdatörlüğe dur demek olduğunu kaydetti.

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum ise yaptığı konuşmada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. CHP Belediye Başka Adayı Bülent Yazgan'a destek vermek için geldiğini kaydeden Batum; öğrencinin, memurun, emeklinin ve tarım insanının hiçbirisinin genel durumdan memnun olmadığını söyledi.

Türkiye'ye bir oyun oynandığını ifade eden Batum; "Türkiye’de tarımda hiç kimse şah değildi. Tarım ürünlerini bir düşünün. Fındığı düşünün, tütünü düşünün, buğdayı düşünün, hayvancılığı düşünün; Türkiye de bu kadar kötü seviyeye hiç gelinmemişti. Hatırlayın, her iktidar seçim öncesinde ziraat odalarına giderek kim ne taban fiyatı veriyorsa ben biraz daha fazla veriyorum derdi. Hiçbir iktidar köylüyü tüccarın iki dudağı arasına bırakmamıştır. Ya da dönemin git gellerine muhtaç etmemiştir. Ne yaptılar bunlar? Geldiler ve taban fiyatı yok artık dediler. Ne oldu şimdi? Ürünümüz para etmez oldu. Bugün kendini besleyen 7 ülkeden biri olan Türkiye, arızi olmaksızın her yıl 2 milyar dolar buğday ithal ediyoruz. Bilinçli bir şekilde Türkiye’de tarım ve hayvancılık bitirildi" dedi.

Köylülerin ellerinden Belediyelerin alınmasının da oyunun bir parçası olduğunu ve gençlerin kentlere göç etmesinin amaçlandığını belirten Batum, gençlerin şehirlerde tezgahtar, taşeron işçi olarak kullanılacağını ve bunun da bir oyun olduğunu söyledi.

Öğretmenlerin eskiden emekli olduktan sonra aldıkları maaşlarıyla geçimlerini sağladıklarını ancak, yeni getirilen düzenlemelerle sözleşmeli sistemin getirildiğini ve bu şekilde kadrolaşmanın ortadan kaldırılarak insanların yalvarırı duruma getirildiğine dikkat çekti.

Batum; "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ömrünü namuslu, haysiyetli bir şekilde geçiren sizlerin anlayamayacağı şeyler yapıyor. Adam şu anda %40 oy alırsam ziller takarım oynarım diyor. Halkın yaşam araçlarını elinden aldı ve kendisine bağladı. Halk gerçekten çaresiz durumda" diyerek seçim sürecinde halkın gerçekleri görmesinin gerktiğini kaydetti.

Başbakan'ın "Hiç başbakan dinlenir mi?, Cumhurbaşkanı dinlenir mi?" sözlerine tepki gösteren Batum; "Arkadaşlar 2007’yi yaşadık. Bu ülkenin aydınlarını, ordusunun yarısını içeri attılar. Atarken delilleri neydi?  Neydi; telefonunuzu dinledik sizin, gitmişsiniz bir yerde konuşmuşsunuz. Bunlar olur mu dedik? Olur dediler. Hatta Pensilvanya da o sıra onlara yardımcıydı. Beraber yaptılar Pensilvanya ile. 7 yıl geçti bakın kendi tapeleri çıktı ortaya. Zaten yeni bir şey çıktı Ankara’da. Bu tapelerin gerçek olup olmadığını şurdan anlarsın diyorlar; eğer Bilal ilk seferde bir şeyi anlarsa, anla ki o düzmece kasettir. Çıkmış Başbakan, ayıp be diyor" dedi.

Batum: "4 Bakan hakkında Meclise Fezleke Geldi"

Meclise 4 bakan hakkında fezleke geldiğini söyleyen Batum "Sesi kıstı, açtı, bir şeyler yaptı. Savcı bir suç bulmuş, görseniz içeriğini, resimler, girdiği çıktığı yerler, Egemen Bağış’ın resimleri, adamın resimleri, kolundaki saatin İsviçre’deki fiyatı, bütün bu resimler var, telefonlar var tapeler var. Şimdi bunu okuyacaklar; okuyun Türk halkı da duysun, biz vekil onlar asıl değil mi? Okutmuyor; “efendim biliyorsunuz” diyor. Çıktı dedi ki bakan olacak vekil, “efendim gizlilik var” Yahu bu cezai soruştura ceza da savcıdan belge saklanır mı? Yargıca “Efendim gösteremem bunu, bu gizli” denir mi? En sonunda şuna karar verdiler; hepsini okumayalım, başlığını okuyalım. Orada yazanı size söyleyeyim şimdi; Bakan Egemen Bağış, Bakan Muammer Güler, Bakan Zafer Çağlayan ve Bakan Erdoğan Bayraktar Hakkında. Şimdi bu 4 bakanın suçlarına bakın; resmi evrakta sahtecilik, birden çok kez rüşvet alma, güveni kötüye kullanmak, ihaleye fesat karıştırmak. “Anladınız mı? Şimdi oylayacağız” dediler, anladık bu rezillik dedik. 4. Oylamada bir dümen buldu “Tamam” dedi. Şimdi şöyle diyebilirsiniz; bunların Başbakanı ne ki? Zimmetten, resmi evrakta sahtecilikten, kalpazanlıktan soruşturma var hakkında.  Ne oldu vekil olunca durduruldu. Arkadaşlar, başbakana en son şunu çıkarmışlar; “Oğlum 45 dakikan var mı?” “Var babacığım” diyor, “İyi o zaman sana 3 dakikalık bir şey anlatacağım” diyor. Oğlu anlamadığı için. Bu mücadeleyi  30’unda inşallah iktidarı alarak tamamlayacağız.” diyerek sözlerine son verdi.

Batum, il binasındaki açıklamasının ve programın ardından, Dikilitaş Mahallesi'nde esnaf ziyaretinde bulunarak Uşak'tan Eşme'ye hareket etti.