Seçimin Uşak’taki Bariz Mağlubu CHP Adeta Kaynayan Kazan (Kulis Haber)

30 Mart 2014 yerel seçimlerini, Uşak merkezinde ve ilçelerinde iki ilçe hariç ezici farklarla kaybeden CHP'de, gruplar birbirine fatura kesmekle meşgul oladursun, ne İl Başkanı ve yönetiminin ne de Merkez İlçe yönetiminin, istifa etmek veya bir açıklama yapmak gibi bir niyeti, yok gibi görünüyor. CHP Genel Merkezi'nde geçtiğimiz günlerde yapılan bir değişiklik ile aday belirleyen heyetin hemen tamamı vazifelerinden alınarak adeta cezalandırıldı. Yani Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi'nde fatura aday belirleyen heyete kesildi bile diyebiliriz. Ancak Uşak'ta bırakınız başarısızlığın sebeplerinin ya da sonuçlarının değerlendirilmesini CHP İl Başkanı seçim kazanmış bir başkan edası ile dolaşabilmekte ve örgütün içten içe kaynamasını adeta kenardan seyretmekte diyebiliriz.

Bilindiği üzere seçimlere CHP tabanı çok iyi bilenmişti ve Ali Künek'ten bu yana kazanılamayan seçimleri doğru adayı göstererek kazanmayı çok istiyordu. Adeta seçim kazanmaya kilitlenen tabandan ve örgütten ilgili ilgisiz bir çok isim aday belirlenmesi ya da bulunması hususunda etkin rol almaya çalışmıştı. Bu durum CHP'de sonuç getirmiş ve aday adayı en fazla olan parti Cumhuriyet Halk Partisi olmuştu. Üstelik aday adaylığı süreci oldukça hareketli bir şekilde devam ediyordu. Her aday adayının etrafında en on partili yer alıyor ve aday adayları sokak sokak gezerek seçim sürecinden çok önce halkla buluşup CHP'ye oy istiyorlardı. Gerek yerel basını gerek bilboardları kullanan aday adayları bastırdıkları el ilanı ve broşürler aracılığı ile de kendilerini ve projelerini halka mal etme gayreti içerisindeydiler. CHP'deki bu hareketlilikte elbette halka da yansımış ve Uşak'ta Cumhuriyet Halk Partisi ilk defa seçimin iddialı partisi olarak halk arasında anılmaya başlanmıştı. Aday adayları arasında Ali Karaoba, Ahmet Yılmaz ve Dalyan Özdemir gibi halkta ciddi karşılık bulan isimler de vardı üstelik. Ancak bilindiği üzere Bağımsız Belediye Başkanı Ali Erdoğan'ın CHP'den aday gösterilmesinin söz konusu olabileceğinin konuşulması üzerine CHP Örgütü ciddi bir moral bozukluğu yaşamıştı. Zira Ali Erdoğan, geçmişte, gerek yolsuzluk iddiaları, gerek Atatürk düşmanlığı yaptığı iddia edilen adına cemaat denen bir grup ile birlikte hareket ettiği iddiası, gerek 10 Kasım törenlerine katılmadığı, gerek yeşil alan katlettiği iddiası, gerek sokaklardaki çöpleri aldıramadığı ve çöp ihalelerine şaibe karıştırdığı, çöp ihalesini alan isimlerle yakın dostluk içerisinde olduğu gibi iddialar ile CHP'li yetkiliilerin sık sık eleştirilerine maruz kalmıştı. Hatta Ali Erdoğan'ı bizzat CHP mahkemeye vermiş ve dava etmişti.

Elbette ki dipdiri bir şekilde birlik beraberlik içerisinde seçimleri girmeyi ve kazanmayı hedefleyen CHP tabanında bu haberler şok etkisi yaratmış ve partide soğuk rüzgarlar esmesine sebep olmuştu.  5 Yıl Belediye Başkanlığı yapmış dolayısı ile yıpranmış, adı yolsuzluk iddialarına karışmış, hakkında açılı onlarca sonuçlanmamış dava olan Ali Erdoğan'a halk oy verir miydi? Yani kendi tabanı ile asla bağdaşamayacağı aşikar olan bu isimle seçime giren bir CHP seçimleri alabilir miydi? Ayrıca seçimleri Ali Erdoğan ile kazansa bile CHP kazanmış olacak mıydı? Yani şansını daha önce Ak Parti'den zorlayan ve zaten MHPnin adayı olarak belediye başkanı seçilen Erdoğan CHP'li olabilcek yada CHP'li olarak kalabilecek miydi? Atatürk'e Deccal diyebilecek kadar ileri gidebilecek gruplar ile yakın ilişki içerisinde olan bir isim nasıl olacakta CHP ile uyum sağlayabilecekti? CHP'nin böyle bir isimle seçim kazanma şansı var mıydı? Yada seçim kazanmak için böyle bir isimle seçime girme riskine girmeye değer miydi? Bu ve bunun gibi bir çok soru CHP Tabanının zihnini meşgul ededursun İl Başkanı Bülent Horasan'ın dik duruş gösteremeyip, sürekli topu taca atması CHP'lilerin moral ve motivasyonunu hepten yitirmesine sebep olmuştu.

Neyse ki CHP Genel Merkezi İl Başkanı ve arkadaşlarının görmezden geldiği gerçekleri görmüş olacak ki Ali Erdoğan'ı aday göstermemişti. Bu sırada aday olarak açıklanacağına kesin gözü ile baktığı için toplantının sonucunda ilan edilmek üzere Ankara'da hazır bekleyen Ali Erdoğan ve beraberindekilerde Genel Merkez'in bu kararın düş kırıklığı yarattığı kulislerde konuşulmuştu. CHP Genel Merkezi'nin arayarak adaylık teklif ettiği Dr. Dalyan Özdemir'in tabanda bu moral ve motivasyon bozukluğunu ve CHP İl Başkanı'nın aday adaylarının onurlarını kırıcı davranışlarını gerekçe göstererek haklı olarak adaylık teklifini reddetti. Bu kez gün Bülent Yazgan'a doğdu, olan olmuştu Yazgan aday gösterilmişti. Bülent Yazgan'ın aday gösterilmesi ile birlikte, gergin süreçte yıpranan ve dağılan tabanı toparlamak bir hayli zor olacaktı. Nitekim öyle de oldu. Bülent Yazgan ve eşinin alışılagelmiş teammül ve geleneklerle bağdaşmayan kendini beğenmiş tavırlarının da etkisi ile taban adayı benimsemedi.  Aday açıklanmadan önce yapılan bütün anketlerde ikinci sırada çıkan Cumhuriyet Halk Partisi seçimlerden bir ay kadar önce yapılan anketlerde üçüncü sıraya gerilemiş ve ciddi oy kaybına uğramıştı. Cemaatin MHP'yi desteklemesi ve türlü ayak oyunları ile CHP'yi yıpratması ile birlikte (bu arada Ali Erdoğan'da Ak Partiye destek oldu alenen) ivme kazanan bu oy kaybı neticesinde, CHP seçimlerden nerede ise tam bir hayal kırıklığı ve hezimet yaşayarak çıktı. Uşak Haber Merkezi bürosunu bir kez, ziyaret etmeye bile ihtiyaç dahi duymayan bir adayın seçim kazanmak gibi bir derdinin olmayacağını bir çok CHP'linin bizzat dillendirdiği o dönemde CHP adayı Yazgan'ın yanında CHP Milletvekli Dilek Yılmaz eşi Fuat Yılmaz ve ekibinin dışında nerede ise hiç bir grup yer almadı desek yanlış söylemiş olmayız.

Nihayetinde seçimleri ilçelerin ve beldelerin çoğunluğunda da kaybeden ve mutlak bir malubiyet ile noktalayan CHP'de herkes günah keçisi aramaya başladı. Tam bu esnada İl Genel Meclisi Üyesi Nadi Sancar edebe son derece muakyir bir şekilde sarhoş kafa ile geldiği parti binasında CHP Milletvekilinin eşi Fuat Yılmaz'ı suçlayarak ağır hakaretlerde bulunarak tartaklama cüretinde bulundu. Herkesin içinde uluorta meydana gelen siyasi nezaketsizlik ve terbiyesizlik örneği bu hareketin ardından CHP'de herhangi bir disiplin soruşturması gerçekleştirildiğine ilişkin bir açıklama yapılmazken, hali hazırda CHP İl Başkanı henüz basın karşısına geçerek seçim değerlendirmesi yapma cesaretini göstermedi. Önümüzdeki günlerin çok şeye gebe olduğunu ve kongrenin gergin bir havada geçeceğine aynı zamanda mevcut yönetimin mutlaka delegelerce cezalandırılacağına kesin gözü ile bakılıyor. Kulis bilgilerini Uşak Haber Merkezi ekibi olarak zaman zaman paylaşmayı sürdüreceğiz.