Bilindiği üzere geçtiğimiz 12 Ocak 2015 tarihinde ilanı yayımlanan ve ardından iptal edilen Park Bahçe Müdürlüğü'ne hizmet alımı ihalesinin ardından yaptığım ve "Uşak Belediyesi Ortak Akıl ve Şeffalıktan Uzak, Tekelci Bir Yönetim Anlayışına Mı Bürünüyor?" başlığı ile sitemizde haberleştirilerek yayımlanan bir açıklamada Uşak Belediye Başkanı Nurullah Cahan'a Park Bahçe Hizmet Alımı ihalesini niçin iptal ettiğini sormuş, bu iptal kararında HDP'li Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin daha önce noktası noktasına, virgülü virgülene aynı şartname ile açtığı benzer bir ihaleyi almış olan Diyarbakır firması'nın Uşak Belediyesi'nden de aynı şartname ile açılan ihaleye girme hazırlığında olduğu iddialarını bizim duymamızın ve bu ihalenin iptal edilmesini istememizin etkisinin olup olmadığını sormuştuk. Bahse konu ihaleye ilişkin kulağımıza gelen dedikoduları paylaştığımız Ak Parti İl Başkanı Basri Yıldırım'a, Menzile yakınlığı ile bilinen ve Diyarbakır'ın HDP'li Belediyesinden işler alan bir firmaya verilmeye çalıştığından endişe duyduğumuzu aktarmış, Basri Yıldırım'ın ise bir kaç gün sonra "bize ihale iptal edilir, çünkü ihaleyi alacak firmanın ismi benim cebimde diye gerekli yerlere söyledim" dediğini belirterek bahse konu ihalenin gerçekten bir şaibe olabileceği öngörülürek iptal edildi ise, neden bu ihaleyi ve şartları hazırlayan isimlere hesap sorulmadığını sormuştuk. Yine aynı videoda Cahan'a, Belediyede görev yapan bazı müdür ve memurların hazır bulunduğu bir toplantıda "siz buraya müfettiş geleceğini mi sanıyorsunuz? Bize hesap sorulabileceğini mi sanıyorsunuz?" şeklinde tenkitte bulunduğuna yönelik kamuoyunda konuşulan iddiaların doğru olup olmadığını, İmar Müdürlüğü'nde başkan seçilmesinin ardından henüz dokuz ay bile geçmeden niçin defalarca müdür değişikliği yapma ihtiyacı duyduğunu, Belediye içerisinde ve özellikle de UTAŞ'ta Menzil kadrolaşması yaptığına ilişkin kamuoyunda konuşulan ve yapılan atamalarla adeta doğrulanan iddiaları da sormuştuk.
Haberlerimizi ve haberlerimize ilişkin cevapları alt paragraflarda ayrı ayrı ele alacağım. Ancak tekzip metinlerinin beşi de aşağı yukarı aynı ve haberlerimizdeki iddialara ilişkin nerede ise hiç ayrıntı ya da cevap yok. Sadece "yalandır" ve de "iftiradır" diye geçiştirilmiş. Sadece Belediyenin paketlerinin Menzil Cemaatine yakınlığı ile bilinen yurda indirildiği haberine bir cevap var, o da yurdun depo olarak kullanıldığı yönünde oldukça gülünç ve manidar bir cevap. Uşak Haber Merkezi ekibi olarak, tarafsızlık ilkemizin gereği bu tekzipleri de yayımlayarak kamuoyunun aydınlanması yönünde gayretimizi ortaya koyuyoruz.
Geçtiğimiz günlerde elimize ulaşan ve önceki Belediye yönetimini defalarca dava etmesi ile ün kazanmış olan, o dönem yayımlanan, "Ali Erdoğan'a Linç Girişimi" başlıklı yazımızda belirttiğimiz gibi belediyeyi adeta çalışamaz hale getirmek isteyen bir gruba, hukuk danışmanlığı vazifesi üstlendiği bilinen, Cahan seçildiği günlerde de Belediyeyi sık sık dava eden ve fakat daha sonra yönetime girerek, davalarını geri çeken Mehmet Şişman'a da hukuk danışmanlığı yaptığı iddia edilen, yine kent kart ihalesinin de iptalini sağlayan hukukçu olarak da tanınan Avukatın imzasını taşıyan, tekzip metnin de sadece iddiaların yalan ve iftira olduğu belirtilmiş. Ancak "iddiaların aslı şudur ya da gerçeği budur" şeklinde kamuoyunu rahatlatacak hiç bir cümle beyan edilmemiş.Tekzipleri noktası virgülüne dokunmadan sitemizde yayımlayacağız. Ancak ben bu makalemde, Noter aracılığı ile gönderilen sözde tekziplerin ya da cevapların nasıl trajikomik bir vakıa olduğunu gözler önüne sereceğim. Yukarıdaki bahsettiğim röportaja ilişkin belediyenin hukuk danışmanınca gönderilen tekzip metninde; “UŞAK BELEDİYESİ ORTAK AKIL VE ŞEFFAFLIKTAN UZAK, TEKELCİ BİR YÖNETİM ANLAYIŞINA MI BÜRÜNÜYOR?” başlıklı köşe yazısıyla müvekkil Uşak Belediye Başkanı Nurullah Cahan’ın şeref ve haysiyetini zedeleyici, siyasi itibarını hedef alan, gerçeklikten yoksun, düşünce ve basın özgürlüğü sınırlarını aşan, haksız ve hukuka aykırı, dayanaktan yoksun iddialar barındıran bir haber yapılmıştır". Şeklinde bir cümle kuran ve ardından matbu metinler ile konuyu geçiştiren belediye her nedense sorulara hiç değinmemiş bile. İşte o haberde yanıt bekleyen sorular: Diyarbakır belediyesinde aynı şartname kullanılarak yapılan ihaleyi alan firmanın burada da ihaleye girme niyeti ile şartname alması ve şartnamenin moda mod aynı olması bir tesadüf mü? Söylediklerimiz yalansa, yalan deyip geçmekle yetinmektense yapılması gereken, gerçekleri ortaya koyan belgeleri kamuoyu ile paylaşmak değil mi? Ya da ihale iptal edilmemişse böyle bir iptal sözkonusu değildir demek değil mi? Kaldı ki bunları söyleme şansınız yok. Çünkü ihalenin iptaline ilişkin belgeler de ihale şartnamesi de elimizde mevcut. Bizim iddialarımız ortada Diyarbakır'ın HDP'li Belediyesinden iş alabilme maharet ve kaabiliyetine kim ya da kimler sahip olabilir bunun takdirini kamuoyuna bırakıyorum.
Gelelim ikinci tekzipe Belediyenin ramazan ayında yardıma muhtaç kimselere dağıtmak üzere oluşturduğu içerisinde temel gıda maddelerini barındıran yardım paketlerini adresi şaşırıp, Menzil grubuna yakınlığı ile bilinen Müşerref yurduna boşalttığını görüntülerini de yayımlayarak haberleştirmiştik. Yine aynı hukuk danışmanının imzasını taşıyan tekzip metninde belediyenin cevabı gerçekten çok komik. Komik diyorum çünkü insanların dalga geçmek maksatlı yazdığını düşündüğüm yorumlar Belediye yönetiminin cevabı olmuş. Yani Uşak Belediyesi bahsi geçen kolilerin indirildiği Müşerref Yurdu'nun "DEPO" olduğunu iddia etmiş. Hani İncili Çavuşun meşhur hikayesi vardır, nedense bu cevap bana o hikayeyi hatırlattı, "özrü kabahatinden büyük" diye buna denir. Tekzip metnini yine konuya ilişkin haberimizden okuyup görebilirsiniz.
Gelelim üçüncü haberimize bilindiği gibi TÜPRAG firmasının yüksek gerilim elektrik iletim hattı için imar plan değişikliği talebi, bir önceki ay ki Belediye Meclisi toplantısında Cahan'ın da kabul oyu ile birlikte gerçekleştirilmişti. Bizde bunun üzerine Cahan'a aynı talebin Ali Erdoğan döneminde TÜPRAG tarafından Meclis gündemine getirildiğinde kendisinin ret verdiğini hatırlatarak Meclis Üyesi iken Ret verdiği talebe Başkan iken niçin olur vediğini sorgulamış ve ne değişti diye sormuştuk. Bahse konu habere ilişkin tekzipte Cahan'ın karar değişikliği sebebine ilişkin hiç bir açıklama bulunmazken,“CAHAN MECLİS ÜYESİ İKEN HAYIR DEDİĞİNE BAŞKAN OLUNCA NEDEN EVET DEDİ” başlıklı köşe yazısıyla müvekkil Uşak Belediye Başkanı Nurullah Cahan’ın şeref ve haysiyetini zedeleyici, siyasi itibarını hedef alan, gerçeklikten yoksun, düşünce ve basın özgürlüğü sınırlarını aşan, haksız ve hukuka aykırı, dayanaktan yoksun iddialar barındıran bir haber yapılmıştır. haber iftiradır ve yalandır diyerek geçiştirildiğini tekzibi okuduğunuzda göreceksiniz.Gerçekten Sayın Cahan Meclis üyesi iken ret dediğine Başkan olunca kabul demen için ne değişti? TÜPRAG'ın müracatı haklı ise o gün neden haksız bulmuştun? Ya da nasıl haklı olduklarına kanaat ettin?
Dördüncü haberimizde biz iki kata imarlı bir arsanın, Menzil cemaatine yakınlığı ile bilinen, GİMPA İsimli bir firmanın satın almasının ardından yaptığı müracata binaen emsalinin artırılmak sureti ile yapılan plan değişikliği ile 8 kata çıkarılmasını haberleştirmiş, bunda kamu yararının olup olmadığını sorgulamıştık. GİMPA isimli özel firmaya tanınan bu imtiyazın ve sağlanan rantın hangi sosyal tesis kurmak isteyen, yurt kurmak isteyen özel firmaya tanınsa bu arsayı almak isteyebileceğini sormuştuk. Bahse konu haberimize gelen tekzipte de yine diğerlerinde olduğu gibi, gerekleşen imar plan değişikliği yalanlanmamış ya da işin aslı şudur şeklinde bir açıklamaya yer verilmemiş, ama haber yalanlanmış. Tekzip metnini okuduğunuz da yine cevapları komik bulduğumu söylememe hak vereceğinizden adım gibi eminim.
Madem bizim haberlerimiz yalan ve sayın Cahan kendinden emin; ben hodri meydan diyorum istediği ortamda canlı yayında haberlerimi yalanlasın ve tartışalım. Madem sayın Cahan kendine bu kadar güveniyor; çıkar bütün basının huzurunda basın açıklaması yapar ve gerçeklerin gün yüzüne çıkmasına vesile olur. Yok muhatab almıyorum diyorsa bu tekzip metinlerinin, başka haber siteleri ya da paylaşım sitelerine açılan kendisinin beğenmekten bile geri durmadığı hatta makamının gücünden de yararlanarak insanları beğenmeleri için teşvik ettiği, sahte hesaplar üzerinden gerek şahsıma gerekse yayın organlarımıza yapılan çirkin saldırıların, aşağılık iftiraların anlamı ve amacı nedir?
Belediye kaynaklı üretildiğini düşündüğüm, hem sayın Cumhurbaşkanımızı hem Başbakanımızı hem de Sayın Valimizi zor durumda bırakma pahasına, "Nurullah Çavuşoğlu'nun bitirilmesi için Cumhurbaşkanı düğmeye bastı, Başbakan düğmeye bastı, Vali düğmeye bastı" gibi aslının olması mümkün olmayan ama halkta kafa karışılığına, endişeye veya gerginliğe sebep olabilecek dedikodular ile elde edilmeye çalışılan nedir? Belediye yönetimi sürekli toplumu germeye, endişeye sevk etmeye yönelik olduğunu düşündüğüm cümleler kurarak ya da icraatler yaparak neyi hedeflemektedir? Bir ülkenin Cumhurbaşkanı hiç bir kentin yerel gazetecisi ile uğraşılması için düğmeye basar mı? Ayrıca bu gazetecinin yani benim, gayri meşru bir işi varsa illegal bir icraatı varsa Devletin savcıları, kolluk kuvvetleri harekete geçmek için Cumhurbaşkanı ya da Vali'nin düğmeye basmasını mı bekler? Sayın Cahan, Kentin Şehrül Emini'ne yakışan davranışlar içerisinde midir? Kendisine bu kentin Şehrül emini olduğunu hatırlatmaya lüzum var mıdır? Kimler kimlerle işbirliği içerisinde gerek Ak Parti'de gerekse CHP'deki bazı isimlerin özel hayatlarına ilişkin bazı ifşaatların alçakça ve haince yapılmasını desteklemektedir? Uşak Haber Merkezinin paralel yapı ya da PKK ile bağlantısı var dedikodularını üretenler, yoksa kendi bağlantılarının ortaya çıkartılmasından mı endişe etmektedir? Tüm bu soruların ve başka bir çok sorunun cevap bulduğu bir röportajı önümüzdeki günlerde kamuoyunun dikkatine sunacağımı belirterek, hiç bir baskı ya da tehdite boyun eğmeksizin yayın politikamızda zerre sapma olmadan hukuka saygılı bir şekilde haberlerimizi sürdüreceğimizi de bildirerek tüm Uşak halkına ve Kamuoyuna saygılarımı sunarım.
Nurullah ÇAVUŞOĞLU (Uşak Haber Merkezi Haber Editörü, Gazeteci)
yalanlarken doğrulamak 10 Yıl Önce
nurullah cahan nurullah çavuşoğlu'nu yalanlarken haberlerin tamamı doğru demiş olmuş ama farkında değil anlaşılan. düştükleri durum gerçekten içler acısı. en acısı da sayın çavuşoğlu'nun pkk yada paralelle işbirliği içinde olduğu yönündeki iftiraları. cumhurbaşkanı düğmeye bastı ama fayda etmedi galiba, adamlar hala yazıyor hala konuşacaz diyor. cesaretine hayranım çavuşoğlu ama seni uyarıyorum sonun iyi değil senin aç kalacaksın aç, ne bu uşaklı ne de muhalefet sana sahip çıkmaz.
derviş 10 Yıl Önce
gazeteci işte sorgular,tarafsız olur,kendi siyasi düşüncesini katıyorsa ayrı gazete çıkarıp isim değîştirsin.maalesef uşakta gazetecilik yapan az kişu böyle sorguluyor.vatandaşın yapamadığını gazteci yapmalı.yaşananları ibretle izliyoz
KEMAL KARAKAYA 10 Yıl Önce
sayin çavuşoğlu sonuna kadar 10 numara diyebileceğim bir habere imza atmişsiniz. tebrikler...
yunus 10 Yıl Önce
bu gidişle devam ederse belediye akpyi uşakta bitirecek. klavuzun karga olunca burnunun ne içinde kalacağı aşikar değil mi? başkanın klavuzları haberde belirtilmiş malum. helal olsun haber merkezine.
uşaklı 10 Yıl Önce
soyguncu bunlar verilen oylara yazık başkan inşallah tamamlayamadan gidersin buda senin bitşin olur hele bu insanların intizarı yşyecek ekmeğede muhtaç kalırsın