YalovaValisi Selim Cebiroğlu'nu Türkiye'nin dört bir yanında protesto ettiklerini ifade eden Eğitim-Sen Uşak Şubesi Başkanı Burak Yavaş, Halil öğretmen için sadece yasta değil aynı zamanda isyanda olduklarını söyledi. Yavaş açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Bugün tüm yurtta ve Uşak’ta okullarımızda; Halil Serkan Öz öğretmenimiz ölümü nedeniyle ilk derslere girmedik. Yaşanan bu üzücü olaya neden olan Valiyi kitlesel basın açıklamalarımızla Türkiye’nin dört bir yanında protesto ediyor, bir hafta boyunca onurumuzu çiğnetmeyeceğiz diyerek kokart takıyoruz.
Bildiğiniz üzere; geçen hafta Eğitim Sen’in aldığı kararı uygularken üyemiz Halil Serkan Öz; Yalova valisinin hakaretlerine maruz kalmıştır. Valiyi protesto için düzenlenen ‘Öğretmene Saygı’ yürüyüşünde yaşadığı strese bağlı olarak kalp krizi geçirmiştir. Ancak Yalova’daki hastanelerde anjiyo için gerekli ekipman bulunmaması nedeniyle Bursa’ya götürülmüş, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmiştir.
Tüm eğitim ve bilim emekçileri olarak acımızın büyük olduğunu hatırlatmak isteriz. Ancak bu acı vakti gelmiş bir ölümün acısı değil, aramızdan koparılan idealist bir öğretmenin acısıdır. Başarılı, çalışkan Tübitak ödüllü ve her yönüyle örnek bir öğretmenin acısıdır. Arkadaşımızın, meslektaşımızın, can yoldaşımızın acısıdır. Halil Serkan öğretmen artık bizlerle birlikte okul koridorlarında dolaşamayacak, öğrencilerin sesini duyamayacak, sorunlarını ve mutluluklarını öğretmenler odasında arkadaşlarına anlatamayacak, görev yaptığı lisede sınıfı boş kalacaktır.
Bugün acımızı sizlerle paylaşmak istiyor ama Halil öğretmen için yas tutmadığımızı da ilan etmek istiyoruz. Çünkü kendisinin de dediği gibi onu elimizden alanlar dayanışmadan, emekten, sevgiden ve paylaşımdan korkanlardır. Öyle bir korku ki bu, Cumhurbaşkanı’na hakaret gerekçesiyle herkes tutuklanırken; haklarını savunan bir öğretmenin payına öğrencilerinin ve meslektaşlarının önünde hakarete uğramak düşmüştür.
Herkes bilmelidir ki; iktidarın en çok korktuğu şey bu ülkenin geleceğini yetiştiren eğitim emekçilerinin özgür düşünmesidir. Bizlere yaptırmak istedikleri görev, öğrencilerimize eleştirel düşünmeyi öğretmek değil; itaat etmek ve itaat etmeyi öğretmektir. Bu nedenledir ki onlar özgürlüklerden korkmakta, öğrencilerimizin düşünen ve sorgulayan insanlar olarak yetişmesini istememekte bu yüzden bizlerin onurlarını çiğneyecek kadar fütursuzlaşmaktadır.
Cumhurbaşkanı’ndan Milli Eğitim Bakanı’na, Sağlık Bakanlığı’ndan valiye kadar el birliği ile bir cinayet işlenmiştir. Bugün biz eğitim emekçilerine düşen sorumluları teşhir etmektir. Halil Serkan öğretmenimiz için ağıt yakmak zamanı değil, onurumuza sahip çıkma zamanıdır. Acımızın büyük olduğunu biliyoruz ama bu acıyı bize yaşatanlardan hesap sormak için bekleyecek vaktimiz yok. Tüm eğitim ve bilim emekçileri arkadaşımızı ölüme sürükleyen bu saldırıya karşı birlikte mücadele etmelidir. Yalova Valisi Selim Cebiroğlu tarafından 27 Mart günü Halil Serkan öğretmenimizin sınıfında yapılan hakaretler sadece ona yönelik değildir. Eğitim Sen’in yıllardır sürdürdüğü onur, emek ve demokrasi mücadelesine karşı sistemli saldırının sadece bir parçasıdır.
Eğitim emekçilerini her fırsatta itibarsızlaştıran, hakkını arıyor diye sokak ortasında polise dövdüren, çocukların ve gençlerin ufkunu açıyor diyerek bizleri cezalandıran AKP ise bu cinayetin diğer sorumlusudur! Çünkü Vali Cebiroğlu, kendisine mutlak itaat edilmesini arzulayan ve muhalif her sesin susturulmasını "destan yazmak" olarak niteleyen bir hükümetin kendisine verdiği "cebir" görevini, insanlık onurunu ayaklar altına alarak yerine getirmiştir.
Bizler tüm bu baskılara karşı mesleğimizin gerektirdiği saygı, sevgi ve paylaşımı okullarımıza ayak bastığımız ilk günden beri sahiplenirken, özgürlük ve eşitliğin eğitimin ayrılmaz bir parçası olduğunun da bilincindeyiz. Öldürülen arkadaşımız Halil Serkan için daha önce söylediğimiz gibi kimseyi yas tutmaya çağırmıyoruz, onurumuz, haklarımız ve emeğimiz için mücadele etmeye davet ediyoruz. Bu saldırıları bitirecek olan tek şey örgütlü gücümüz olacaktır. Tüm eğitim ve bilim emekçileri bilmelidir ki, Halil Serkan Öz’ün ölümüne neden olanlardan hesap sormak onurumuza, mesleğimize, haklarımıza, emeğimize ve öğrencilerimize sahip çıkmaktır."
kürşad 10 Yıl Önce
bu kadar istismarda fazla biz öğrenci iken öğretmenlerden haksız yediğimiz dayaklar ve hakaretler burdan ankaraya yol olurdu,hele sağcı solcu, ayağı ile yapılan öğretmenlerin eziyetleri roman yazılırdı hiç kimse böyle ayağa kalkamazdı tabi kardeşim memursan kanun yönetmeliğe uyacaksın uymazsan ilin valisinin uyarması görevi hatta kınama cezası verebilirdi,sınıfta yaramazlık yapan öğrenciyi öğretmen azarladığı,sınıfdan attığı vakit öğretmeni ayağından tavanamı asıyorlarda valiyi suç işlemiş gibi linç ediyorsunuz.bunlar öğretmenlik mesleğinin ruhuna ters şeyler bazı mihraklar yakında havalar neden soğuyor ısınıp yaz gelmiyor diye sokakta o ilin valisini protesto ederlerse şaşırmayın.
akın 10 Yıl Önce
bu yürüyüş yapanların çoğu eğitimci değil uşak a d d rakıcı grubu ölen öğretmenin hiç mi suçu yok.eğitimciysen kurallara uygun giyineceksin.her mesleğin kendine has kuralları vardır.öğretmen zibidi gibi olamaz.sayın a d d yetkilileri sizin işiniz kaos yaratmak.
umut 10 Yıl Önce
sayın vali öğretmeni ikaz ettmiş öğretmende ikigün sonra yürüyüş yaparken kalp krizi geçirmiş.bunda valinin suçu ne adamın vadesi yetmiş ölmüş. takdiri ilahi adalet.her canlı ölümü tadacaktır.ayrıca sebebsiz ölüm yok.sayın add yetkilisi suçlu aramayın.suçlu azrail.
akın akın kendine bakın 10 Yıl Önce
Ben ne insan gördüm, üstünde elbise yoktu, Ne elbiseler gördüm, içinde insan yoktu.
akın 10 Yıl Önce
elbisenin içinde insan olabilmek çok önemli.bunu başaracak eğitimcilerden olacaksın.insan olmayı başaramıyorsan bırak mesleğini kardeşim.okul dingornun ahırı değil.