Herkesin Tarif Ettiği ve Arzuladığı Cumhurbaşkanı Aslında Prof. Dr. Haydar Baş'tır!
MHP Lideri Devlet Bahçeli, bir çatı aday tarifi yapıyor ve kapı kapı dolaşıyor, aslında müspet bir davranıştır diyeceğim ama samimi bulmuyorum. Zira samimi olsa eski Cumhurbaşkanlarını bile dolaşan birisi, ortaya koyduğu her tez savaş kesecek nitelikte bir lider, aynı zamanda da kanaat önderi olan Prof Dr. Haydar Baş'ı da ziyaret eder ve fikir alışverişinde bulunurdu diye düşünüyorum. Her neyse sonuçta Sayın Bahçeli'nin çatı aday tarifi şu şekilde; "Milliyetçi olacak, Muhafazakar olacak, manevi değerlere bağlı olacak, laik bir aday olacak. Demokratik değerlere sahip olacak, Milletin her kesiminin gönlünde yer edebilecek bir anlayışa sahip olacak." Peki, Sayın Bahçeli'nin aklında bu tarife uyan aynı zamanda Devlet Adamı vasıflarına uygun Cumhurbaşkanlığına aday gösterilebilecek bir isim var mı? Hiç sanmıyorum. Ben hatırlatayım; uzun yıllardan beri yakinen takip ettiğim Prof. Dr. Haydar Baş'ın milliyetçiliğini tartışmaya açmayı bile kimsenin kendisinde had görmeyeceğine ben şahsen eminim. Bunu bir anektod ile açmak isterim. Şahsen ben Türk Milliyetçiliğinin ne anlama geldiğini, Millet sevgisinin insanda doruk noktada nasıl tezahür ettiğini Prof. Dr. Haydar Baş Bey’in sadece söylemlerinden değil yaşantısından bizzat tanık olarak yaşayarak öğrendim. Henüz 20’li yaşlarımdı yanlış hatırlamıyorsam; 1994 yılında yerel seçimler yapılmıştı ve Milliyetçi Hareket Partisi %8 gibi bir oy alabilmişti. O dönem biz de zaman zaman MHP'ye ve Ülkü Ocakları’na giderdik. Seçim gününün gecesi idi, hiç unutmuyorum; MHP'de seçim sonuçlarını değerlendiren Uşak'lı bir parti yöneticisi “Türkiye'deki Türk sayısı ortaya çıkmıştır arkadaşlar” şeklinde bir saptamada bulunmuştu. Tıpkı Sayın Erbakan'ın kendi partisine oy vermeyenleri Müslümandan saymadığı gibi MHP'li bir yönetici de kendi partisine oy vermeyenin Türklüğünü adeta tartışmaya açıyordu. Yine sanırım bir seçim sonrası idi, Milliyetçi şarkıcılar şöyle bir dizeyi şarkı şeklinde söylemişlerdi. "Sandıklarım, sandıklarım açıldı sandıklarım, hayvandan beter çıktı insandır sandıklarım" şeklinde sözlerdi diye hatırlıyorum. Bu türden söylemlere alışık kulaklarım, Prof. Dr. Haydar Baş'tan şimdi aktaracağım anektodlardaki sözleri duyunca ilk defa Milliyetçiliğin ne olduğuna zihnim tanık oldu ve kalbim ilk defa gerçek millet sevgisini hissetti.
Prof. Dr. Haydar Baş, Genel Başkanı olduğu Bağımsız Türkiye Partisi’nin girdiği ilk seçimlerde seçim sonrası değerlendirme yapılmak üzere yapılan bir toplantıda seçim sonrası moral bozukluğu ile sokağa çıktığında “Milleti hayvan suretinde görür gibi oldum” dediğini işittiği bir üst düzey parti yetkilisini çok ağır şekilde azarlamış ve “Bilmiyor musun ben Milletime söz söyletmem, hayvan görmek istiyorsan aynaya bakacaksın” demişti. Bir an elimizi vicdanımıza koyup dinleyelim, bir tarafta oy vermeyeni kendi ırkından dahi saymayan hatta hayvandan da betermiş meğer diyebilecek kadar ileri gidebilen bir anlayış ve bu anlayışa alkış tutan bana göre söylemden çok öteye geçmeyen bir Milliyetçilik anlayışı, öte tarafta Milliyetçiliği söylemden ziyade yaşam tarzı haline getirmiş, Milletine söz söyletmeyecek kadar sevdalı bir lider. Yine, Haydar Baş Bey’in, yurt dışında katıldığı tüm konferans ya da benzeri toplantılarda sürekli kürsüden Türkçe konuşmaktan vazgeçmeyen, Duma Meclisi’ndeki Ruslara bile “Ne Mutlu Türküm Diyene!” sözünü ezberleterek kürsüden haykırtan birisi olduğunu da bu noktada hatırlatmak isterim. “Siyaseten Ruslardan destek alabiliriz Sayın Genel Başkanım” diyen bir partiliye “Rus'un kucağına oturup ABD ile mi savaşacağız? Ben size bu milletin kucağından başka bir yer göstermiyorum gösteremem, ne yapıp edip Milleti ikna edeceksiniz ve bu Milletin desteği ile bu millete ve dünyaya hizmet edeceksiniz. Aksi takdirde kimin çocuğuna gebe kalırsanız O’nun çocuğunu doğurursunuz” sözünü ettiğini de BTP'li bir dostumdan işitmiş ve yine çok etkilenmiştim. Sanırım bu anlattıklarım Haydar Baş Bey’in Milliyetçiliğini tarif için yeterlidir. Tanıdığım birçok MHP'linin de "Keşke Haydar Hoca bizim partiye Genel Başkan olsa" dediğine tanıklık ettiğimi de belirtmeden geçemeyeceğim. Yine Sayın Bahçeli’nin “çatı aday” tarifinde geçen muhafazakarlığını sanırım izah etmeme gerek yok. Yazdığı 40 eser ve yaşantısı, Haydar Baş Beyefendi’nin ne kadar Milli ve Manevi değerlere bağlı bir insan olduğunu ortaya koyar niteliktedir diye düşünüyorum. Haydar Baş Bey’i yakından tanıyan insanın Müslümanlığa özenmemesine imkan yoktur, eserlerini okuyanın derinden etkilenerek yaşamına çeki düzen vermemesine de nerede ise ihtimal dahi vermiyorum. Alevisi, Sünnisi, Kürdü, Lazı, Çerkezi bütün bir Türk Milletini topyekün kucaklayan bir anlayışa sahip olduğunu biliyoruz. Birçok büyük partinin teşkilatının dahi bulunmadığı Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan bazı yerlerde son seçimlerde BTP'nin aldığı oy da yine bu söylediğimi destekler nitelikte bir realitedir diye düşünmekteyim. Ayrıca Sayın Bahçeli'nin tarifinde “Laiklik ilkesine bağlı bir aday olmalı” şeklinde bir tespitte var. Sayın Baş'ın, Atatürk'ün tüm ilke ve inkılaplarına gönülden bağlı bir müslüman olduğunu da bütün Türk Milleti özellikle yakın takipçileri yakinen bilmektedir. Yazımın sonun da Prof. Baş'ın Atatürkçülüğüne ilişkin de bir kaç saptama yapacağım.
Bildiğiniz gibi iki muhalefet partisi lideri Kılıçdaroğlu ve Bahçeli, cumartesi günü çatı aday arayışı için bir araya geldi. Görüşmeden olumlu sonuçlar çıktığını belirten her iki liderin de gönlündeki aday, üç aşağı beş yukarı aynı. Topyekün bir milleti kucaklayabilecek, birliği tesis edebilecek, her kesimin gönül rahatlığı ile oy verebileceği bir devlet adamı. Ömrünü ve tüm çalışmalarını milletine adamış bir lider olan Prof. Dr. Haydar Baş tam da bu tarife uymaktadır. Kaldı ki geçtiğimiz günlerde Haydar Baş beyi makamında ziyaret eden Sayın Kılıçdaroğlu, Atatürk'le ilgili sayın Baş'ın yaptığı araştırmalar sonucu elde ettiği gerçekleri bilmediğini ve Baş'tan çok etkilendiğini ağzı ile itiraf etmişti. Ben şahsen Atatürk sevgisini Haydar Hoca'da, kimsede görmediğim kadar diri görüyorum. Atatürk'ün devrimleri ile bu Milletin değerlerini kendi içinde cem edebilmiş, yaşam tarzı haline getirebilmiş ve büyük bir zevki maneviye ile yaşayabilen başka bir lider tanıyan varsa beri gelsin diyebilecek kadar da iddialıyım bu konuda. Sokağa inin halkla röportaj yapın Ak Parti'lisi, CHP'lisi, MHP'lisi, DSP'lisi, Saadet Partilisi, Büyük Birlikçisi kime sorarsanız sorun üç aşağı beş yukarı herkes kendi penceresinden bir aday tarifi yapıyor. Ama isim bulunamıyor, ben şahsen bu tariflerle bire bir örtüşen bir isim olarak tanıdığım Prof. Dr. Haydar Baş'ı, Cumhurbaşkanlığı makamına yakışır ve o vazifeye liyakat bakımından en uygun isim olacaktır diye düşünmekteyim. Türkiye'yi Uluslararası arenada bir çok dalda en iyi şekilde temsil ettiği bilinen, daha geçtiğimiz günlerde Rusya'da Duma Meclisinde gerçekleşen Milli Ekonomi Modeli (National Economic Model) Sempozyumuna konuşmacı olarak katılan ve koyu Rus Milliyetçisi siyasetçi ve akademisyenlere dahi "Ne Mutlu Türk'üm Diyene!" cümlesini söyleten Baş'ın Cumhurbaşkanlığı makamında da Türkiye'yi çok iyi temsil edebileceğine inancım sonsuz. Her yazdığı eserle dünyadaki bilim adamlarını nasıl aciz bıraktığını bir sonraki yazımda sizlerle paylaşacağım, yıllardır gizlenmeye çalışan Prof. Dr. Haydar Baş'ı artık daha fazla gizleyebileceklerini zannetmediğimi, topyekün Türk Milletinin yıllardır aradığı liderin Sayın Baş olduğunu, imkanım ve bildiklerimi dile getirebilme kaabiliyetim nispetinde sizlerle zaman zaman paylaşmayı sürdüreceğim...
olur olur bal gi̇bi̇ olur haydar hoca cumbaba olur
şaka bu galiba dimi :)
rusya gibi bir dev bugun haydar basin modeli ile super guc haline geldi bunu kendileri soyluyorlar ve dunyaya bunu dumadaki konusmayla deklare ettiler.ama bizim millet hala ab kapilarinda dilenci.gercekten yazik.ulu onder ataturkun izinden gideceqimize abdnin abnin izinden gitmisiz.prof.dr.haydar basin c.baskani olarak onerilmesini milletin anlayamasi gayet cok dogaldir.
en doğru tercih tuğrul türkeş yada abdüllatif şenerdir.
zaten eleştiri yapanlar bağımlıdırlar birilerine..bu ülkenin o kadar zenginliği varki bağımlılar kendine bağımlı hale getiriyor..kimse ses çıkaramıyor..baunuda kendi halince haydar baş dile getiriyor..sadece inceleyin gerçek anlaşılcktır.
siyasi bilgi ve ferasetinize hayran kalmamak mümkün değil. 3 yıldır haydar baş benim de dilimin ucundaydı. çok düşündüm haydar baştan daha akıllısı yok. lafı ağzımdan aldınız. şerefsizim benim aklıma gelmişti.
türkiye genelinde aldığı oy ne kadar? 0,000001.
misafir:)