Hizmeti ve himmeti ABD ve İsrail'e olanlar bizimle dost olmadı, olamazlar!
Papa ve Kardinallerle sıkı fıkı dostluk kuran Papa’ya haşa cenap diyen, “sizin başlatmış olduğunuz Dinler Arası Diyalog faaliyetlerine âcizane katkı sunmak üzere PAPALIK misyonun BİR parçası olmak üzere emirlerinize amadeyiz” diyen birisi bizimle asla dost olamazdı. Çünkü Maide Suresi 51. Ayeti Kerimesi açıktı: “Ey İman Edenler Sakın ha Yahudileri ve Hristiyanları dost edinmeyin. Zira Onlar birbirlerinin dostudur. Sizden kim onlarla dost olursa onlardan sayılır.” Ayetteki murat çok açık. Kuran’ın bütününe de baktığımızda ehli kitap ile ticari, siyasi ilişkimiz olabilir ancak dostluk etmemiz bizzat Allah tarafından yasaklanmış. Bakın onlarla dost olma(ma)mız bize Allah tarafından tavsiye edilmemiş, Allah tarafından bize bu emir verilmiş. Üstelik sakın ha diye üzerine basmış Rabbimiz. Demek ki bir gördüğü tehlike var ve bizi ayetle açık açık ikaz etmiş. Üstelik onlarla dost olan onlardandır buyurarak FETULLAHÇILARIN ya da onlar gibi Yahudi, Hristiyan’a muhabbet besleyenlerin dost diyenlerin onlardan olduğunu beyan buyurmuş. Kaldı ki Papalık Misyonunun bir parçası olanlar bu Milletin bir parçası asla olamazlardı. Papalık Konseyinin misyonunun tahakkuk edişini görmeyi arzu eden Fetullah Gülen Müslüman olamazdı. Zira Papalık Konseyi kendi misyonunu bütün dünyayı Hristiyanlaştırmak olarak açıklamıştı. Zaten bu yüzden Bismillah diyerek kilise açılmasını alkışlamamışlar mıydı Fetöcüler? Domuz etinin kasaplık et statüsüne kavuşturulmasını samanyolu müjde diye duyurmamış mıydı? Sırf diyalog için zinayı suç olmaktan çıkartan yasa değişikliği kararı kutsanmamış mıydı? Dinler arası diyalog adına yapılan misyonerlik faaliyetlerini Fetöcüler devrim başliklarıyla habeleştirmemiş miydi? Zamanında... Hülya Fetullah dünyayı Hristiyanlaştırmak üzere yola çıkanlara yol arkadaşı olduğu için, Hristiyanlığı yahudiligı kısaca küfrü Türk Milletine mübah hatta şirin göstermeye çalıştıgı icin kısacası küfre hizmete kendini ve cemastini adadığı için FETÖ ile mücadeleye başlamıştık.
FETÖ İnsanların haklarını gasp etmek pahasına liyakat aramak yerine kendi sempatizanlarını, Devlet kadrolarına yerleştirdiği için yani kul hakkına riayet etmediği için inancımız gereği karşı çıkmıştık. Milletin fakirlerine Allah'ın tanıdığı bir hak olan ve zenginlerine Allah'ın verdiği borç ve vazife olan zekâtların fakire gitmesini önleyip ülkemiz dışına kendi çıkarları için yaptıkları okul vs.lere aktarmasının bu millete ihanet olduğunu bildiğimiz için inancımız gereği FETÖ’ye karşı durduk ve bunca yıl mücadele ettik.
FETÖ’nün Yahudi asıllı çakma Nakşibendiliğin çakma şeyhi Barzani ile arasını çok iyi tutmuş olması bizi rahatsız ettiği için biz FETÖ’ye karşı durduk. Çünkü biz biliyorduk ki Barzani’nin bu topraklarda gözü vardı ve Barzani’ye düşmanlık etmek vatan sevgisinin gereğiydi. Vatan sevgisi ise Peygamber (as) Efendimizin “Vatan Sevgisi İmandandır” hadisi şerifinin gereği olarak imanımızın gereğiydi. Yani biz bu hususta da imanımızın gereği FETÖ’ye karşı durmuştuk.
FETÖ Atatürk’e Deccal imasında bulunan tescilli hainler olan; İskilipli’ye ve Said Nursi’ye sahip çıktığı için ve Atatürk İlke ve Devrimlerine savaş ilan ettiği için de biz FETÖ’ye karşı durduk. Çünkü ülkemizi küffarın süngüsünün ucundan kurtarıp bize bu vatan topraklarını bahşeden Atatürk ve silah arkadaşlarına dil uzatanlara karşı durmakta bizim imanımızın gereğiydi.
Muaviye’ye Yezide Hazret diyen FETÖ’ye, Ehli Beyt’e duyduğumuz muhabbetin gereği karşı durmak ve mücadele etmek durumundaydık. Yanlış anlaşılmasın bizim Ehli Beyt muhabbetimizin de kaynağı inancımızdı. Biz asla siyasi bir endişe ile Ehli Beyti sevmedik. Ehli Beyti sevmemiz Allah’ın Şura Suresi 23. Ayetindeki "Ey Resulum Müslumanlara deki; Ben sizi hidayete dâvet ettiğim için hiçbir ücret istemiyorum. Ancak yakınlarıma (Ehl-i beyt'ime) muhabbet etmenizi isterim” emrinin gereği idi. Allah Ahzab Suresi 33. Ayetinde “Ey ehli beyt! Allah sizden kiri gidermek ve sizi tertemiz, pampak yapmak istiyor.” beyan buyurduğu gibi biz Ehli Beyti tertemiz olduğuna bizzat Allah'ın tanık olduğunu bildiğimiz için Ehli Beyti sevdik. Ehli Beyti sevmek nasıl imanımızın gereği idi ise Ehli beyt düşmanlarından nefret etmekte işte öyle imanımızın gereği idi. Yani biz imanımızın gereği Ehli Beyt düşmanı FETÖ’den nefret edegeldik ve nefret etmekteyiz.
Biz birileri gibi siyasi çıkarlarımız için değil bilakis inancımız ve ideallerimiz için, ilkelerimiz için insanlara ya da fikirlere sevgi ya da düşmanlık besleriz. Birileri gibi bir gruba siyasi çıkarlarımız örtüştüğü sürece muhabbet duyup, siyasi çıkarlarımız çakıştığı anda nefrete sarılmayız. Bizim için cennet hazırlasa Ehli Beyt düşmanları yani imanımız gereği nefret ettiklerimiz; Vallahi ne eyvallah ederiz nede dönüp bakarız cennetlerine, bırakınız girmeyi. Biz vatan hainliklerinin desteğini de istemeyiz kösteğini de. Biz vatan hainlerini tanımayı dahi istemeyiz. Bu yüzden fetöcü merhaba dediğimiz bir kişiyi dahi bulamazsınız ömrümüzce. Çünkü biz imanımız gereği sadece Müslümanlara selamet dileriz, Müslümanlara bizden size zarar gelmez emniyettesiniz deriz. Papalık Misyonunun bir parçası olanlar asla bizim olduğumuz yerde emniyette ve selamette olamazlar, asla kendilerini rahat hissedemezler çünkü biz Onlarla aynı ortamda isek şayet hiçbir şeye gücümüz yetmezse onlara kalbimizle buğzederiz. Zira biz “Bir kötülük gördüğünüzde onu elinizle, gücünüz yetmez ise dilinizle, ona da gücünüz yetmezse kalbinizle buğz ediniz. Bu da imanın en düşük noktasıdır” Hadisi şerifinin gereğini imanımız gereği yaşarız ve nerede bir haksızlık görsek derhal elimizle güç yetirebilirsek elimizle önlemeye çalışırız güç yetiremezsek dilimizle kalemimizle mücadele veririz buna da güç yetiremediğimiz durum pek olmaz ama olursa da böyle durumlarda kalbimizle buz ederiz.
Asla kendi başına Müslüman yaşamayı tercih etmeyiz ve içinde yaşadığımız topluma haksızlıklara zulümlere engel olmaya çalışarak, kötülüğü karanlığı yok etme mücadelesi verenlere kendi çapımızda da olsa destek olarak katkı sunmaya çalışırız. Etrafımıza doğruluğu iyiliği güzelliği aydınlığı kısacası Müslümanlığı sevdirmeye çalışarak içinde yaşadığımız Millete katkı sunmaya çalışırız. Hiçbir şeye güç yetiremezsek oturur Milletimizi severiz ve gönül yardımı ile katkı sunmaya çalışırız. Tıpkı şimdi paralelden kurtulma mücadelesi veren milletimize ve devletimize elimiz erdiğince dilimiz döndüğünce destek olmaya çalıştığımız ve paralelcilerin bize çektirdiklerini döküp milleti rahatsız etmek yerine kurtuluş mücadelesine duamızla gönlümüzle var gücümüzle destek verdiğimiz gibi. Gazan mübarek olsun Türk Milleti dilerim ki tez zamanda bu hainler güruhunu içinden temizlersin.
Bakın göreceksiniz bu pislikten kurtulduğumuzda her şey çok daha güzel olacak ve güzel günlere mutlu ve zenginlik içindeki günlere yelken açacağız. Kaldı ki bu zenginliklerin tamamı ve mutluluk kaynakları bu coğrafyada mevcut. Yeter ki biz gerçekten inanalım ve inancımız uğrunda topyekûn mücadele verebilelim.
ramazan güner ismi bizim sadece mübarek günve gecelerde o geceler vegunlerle ilgili bizi bilgilendiren ogeceleri nasıl ihya edebileceğimizi tarif eden tasavvufi içerikli yazılar yazan bir yazar olarak tanıdığımız biryazardı ama son birkaç yazıda çokdaha cesurca konulara egildi. gerci içerik yada konu yine dini meseleler idi ama olsun ben şahsen zevkle okudum devamını beklerim kardeşim. ağzına sağlık okkada vedat vemustafayi pek aratmamış sözlerin tebrikler.
valla bir akpartili yani artık eski bir akpartili olarak itiraf ediyorum ki bu yazılanların tamamı doğru bu çavuşoğlu ve ekibi bize ne sitem etse hakkıdır vede yeridir. bizde uşaklilar olarak buinsanlara ne kadar teşekkür etsek azdır. hala mı dogruya dogru demiyelim? hala mi bunlari bile bile fetöye destek olup iktidarı verdiğimizi kabul etmeyelim erdogan yigitlik edip af istedi (iş işten gecşede) aslında btün akpartili yöneticiler af istemli milletten tabiki paralelci denilecek kadar suça bulaşmamış olanlar. paralelci ile bir olup milletin hakkını yiyenler zaten cezaevine gitmeliler cezalarını çektikten sonra af istemeliler. ben şahsım adına kurulduğunda akpartiye üye olmuş şu anda 38 yaşında bir sade insan olarak bu milletten af diliyorum ismimi açıkça yazarak. her ne kadar yöneticisi olmasamda akparti ye oy vedestek verdim. halbuki bu çavuşoğlu beni kaç kere karşılaştığımızda da uyardı. dilerim çok geç değildir. barış karadeniz.
uhm ekibini basta nurullah cavusoglu olmak uzere cok tesekkur ederim ve tebrik ederim bu yazarlari usaka kazandirdigi icin.
usak halki bu cesur kalemleri olan bu yazarlari arkasinda durmali. destek verip bu degerimizi sahip cikmalidir.