İbrahim Karahallı Birlik Adına Çekildi Ama Başka Aday Arayışları Sürüyor!
Uşak Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerden bu yana tarihinde hiç olmadığı kadar gündeme gelmekte. Demokrasi, çok seslilik, çoğulculuk, fikri rekabet her zaman iyidir ve bu durum tam da medyanın varlık sebebi gibidir. İnsanlar fikir ve düşüncelerini elbet özgürce söyleyebilmeli, kendisini ifade edebilme imkanı kendisine verilmeli, müsamahalı bir şekilde birbirimizi anlamaya çalışmalıyız.
Elbette bir sivil toplum örgütünde yada siyasi parti de makama en layık olan ve yakışan kişi getirilmeli bu yüzden de liyakat sahipleri arasında yetkililerce seçim yapılır. Liyakat sahibi olduğunu düşünenler hizmet etme maksadı ile makamlara talip olur, o makama gelecek kişiyi seçenlerin teveccühünü kazanırsa da hizmet etme imkanını bulur. Burada sorguladığım nokta imkan dediğimiz şeyin aynı zaman da imtihan olduğu bir hakikat iken insanlar, neden bu kadar hırslı bir şekilde makamlara talip olur bunu anlamak mümkün değil. Bir ülkenin çöpçüsü de, çiftçisi de, siyasetçisi de, memuru da, işçisi de o ülkeye imkanı nispetinde hizmet eder. Hizmet etmek istiyorsak öncelikle hasbelkader başında bulunduğumuz işleri layıkı ile yerine getirmeliyiz. Örneğin Kader-i İlahi bizim önümüze gazetecilik yapabilme imkanını sunmuştur. Bu köşeden bana ayrılan yerde dilediğimi eleştirebilme imkanım olduğunu düşünerek bunun aynı zaman da bir imtihan olduğunu atlarsam, şayet haddi aşabilir, haksızlık edebilirim. İmkanım nispetinde haklıya hakkını teslim etmezsek haksızlığı dile getirip haksızı ifşa etmezsek imtihanı kaybetmiş oluruz. Bu nedenledir ki gece gündüz kulağımız telsizde ve sürekli taze haberlerle sitemizi güncel tutma gayreti içerisindeyiz. Ayrıca kentimizde yaşanan hadiseleri analiz edip kendi yorumumuzu katarak köşe yazılarımız ile de ufuk açmak derdindeyiz. Her şeye rağmen işimizi layıkı ile yaptığımız konusu tabiki tartışmaya açıktır ve bizde zaman zaman eleştirilere maruz kalabiliyoruz. Hakarete gitmediği sürece de bizi eleştirenlerin de yorumlarını sansürsüz yayımlıyoruz. Bu eleştirileri de elbet tek tek değerlendiriyoruz.
Konumuza dönüş yapacak olursak, UTSO seçimlerinde, aday çıkartma peşinde olduğu kamuoyunca bilinen isimler Hazim Sesli ve sürekli birlikte hareket ettikleri bilinen OSB Başkanı Ali Yıldırım'ın dolaştıkları yerlerde insanlara neler söylediğini biraz soruşturduk. Aslında mevcut başkan ve başkan adayı Mustafa Kuvvet'ten çok da farklı söylemler içeren konuşmalar yapmadıklarını farkettik. Kamuoyunda ve şahsımda oluşan genel kanaat ise Sesli ve Yıldırım'ın UTSO Başkanlığı seçimlerini sadece nefis hesabı yaptıkları için istedikleri yönünde. Bizim yemeyeceğimiz aşın içinde taş çıksın; Biz yoksak her yer tufandır mantığı ile hareket ettiğini düşündüğüm bu isimler, önce İbrahim Karahallı ismi üzerinde uzlaştılar. Adaylığını kulis haberi olarak duyruduğumuz ve Sesli'nin adayı olarak deklare ettiğimiz Sayın Karahallı o dönem de bizzat büromuzu ziyaret ederek Sesli'nin adayı olmadığını birlik için aday olduğunu belirtmiş, biz bu beyanını da yayımlamıştık. Zaman İbrahim Karahallı'nın samimi olduğunu ortaya çıkarttı. Karahallı'ya seni destekliyeceğiz diyerek adaylığını ilan ettiren Ali Yıldırım ve Hazim Sesli kapalı kapılar ardında başkaları ile pazarlık etmeye başladı. Gerek Kuvvet'e çekilmesi halinde başka isimler de uzlaşma öneren gerekse Bülent Yücel, Ali Yıldırım, Osman Zeki İşman gibi bazı isimleri ortaya atarak nabız yoklayan ikilinin bu faaliyetlerini farkettiğini düşündüğüm, Karahallı yaptığı yazılı açıklama ile birliği sağlayamayacağını gördüğünün altını çizerek adaylıktan çekildiğini açıkladı.
Kendisi ile tanıştığımız gün beyefendi tavırlarından ve vizyonundan etkilendiğim kamuoyunda da dürüstlüğü ve ileri görüşlülüğü ile öne çıkan Karahallı'nın adaylıktan çekilmesinin ardından, aynı ekip boş durmayarak bu sefer de OSB Başkanı Ali Yıldırım'ın ismini aday olarak kulislerde dillendirmeye başladı. Hazim Sesli'nin başını çektiği ekip gittikleri her yer de Gülen Cemaatinin adını kullanarak bir baskı unsuru oluşturmaya çalıştığı dillendirilirken, bir yandan da Cemaatten bir çok ismin de bu durumdan ve Cemaatin birilerinin yönlendirilmesinde hareket etmesinden rahatsızlık duyanların sayısı da hiçte az değil. Cemaate geçmişte yaptığı çok ciddi maddi destekleri olduğu herkesçe bilinen ve kardeşi halen Mütevelli Heyette olan Mustafa Kuvvet'in ise Cemaatten bir çok isimle iyi ilişkiler içinde olduğu ve bu insanların da Sesli ve Yıldırım'a rağmen Kuvvet'i destekleyeceği de konuşulmakta ve bu iki başlılık cemaatin ileri gelenlerini rahatsız etmekte...
Kendisine gelen her uzlaşı talebine sıcak baktığı bilinen Kuvvet'in ise, eski UTSO Başkanları; Halil Ağaoğlu, İsmail Karaman, Erhan Akçay gibi isimlerin yanısıra, Arif Öztan, İbrahim Kandemir ve oğlu Selim Kandemir gibi isimlerle ittifak halinde çalıştığı bu isimlerin nezdinde birliği sağlayarak çarşı esnafından ve tüccarından da özellikle genç isimlere yer verdiği bir liste oluşturma çabası içinde olduğu kulağımıza gelen kulis bilgileri arasında. Mustafa Kuvvet'in ne yapıp edip Karahallı'yı da bu takdire şayan hareketin ve duruşun ardından kendi listesinde yer almaya ikna etmesi de kamuoyunun beklentileri arasında yer almakta.
Şayet duyumlarımız doğru ve Ali Yıldırım aday ise, zaten hali hazırda OSB'ye Başkan olan birisinin aynı zaman da UTSO'ya Başkan olmak istemesinin kentimize ne gibi katkısı olacaktır? Acaba bu işi bizden başka kimse bilemez edasından vazgeçilmeyecek mi? Uşak birlik beraberlik içerisinde hareket edebilme imkan ve fırsatını hep birilerinin nefis hesaplarına kurban mı edecek? Kendi işlerinin yanısıra OSB'nin işlerini takip eden bir kişi UTSO'ya ne zaman fırsat bulupta zaman ayıracak? Sesli ve Yıldırım Kuvvet'in tüm Uşak'a yüksek perdeden dillendirdiği gelin birlikte bir liste oluşturalım güçlerimizi, meziyetlerimizi birleştirip, sinerji oluşturalım çağrılarına kulak verecek mi? Gülen Cemaatinin ileri gelenleri tabandaki bu isimlerden duyulan rahatsızlığı değerlendirecek mi? Cemaatin cemiyetleşme ve siyasallaşmaktan uzaklaşma hareketi daha ne kadar bazı kişilerin şahsi ve siyasi ihtiras ve harisliklerine kurban edilecek? Bekleyip göreceğiz.
Mustafa Kuvvet'te İbrahim Karahallı'da adam gibi adamlardır. Mutlaka birlikte hareket etmelidirler.